Yağ Nedir?

Yağ isim 1 . Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına bakılırsa kıvamları değişen b...

Yağ

isim





1 . Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına bakılırsa kıvamları değişen bitkisel ya da hayvansal madde.

2 .
Vazelin, mazot şeklinde yağları çağrıştıran ve sanayide kullanılan bir mineral madde:

"Yağı tükenmiş motor şeklinde duraklamış, kalmıştı."- E. E. Talu.

3 . Vücudun, atılması ihtiyaç duyulan amonyak, üre vb. maddelerini içine alarak deriden sızan ve ter kokusunu veren madde.

4 .
Güzel kokulu bitkilerden çıkarılan uçucu, kokulu ve sıvı madde:

"Gül yağı."- .

5 . (mecaz) Abartılı övgü.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • yağa bala batırmak
  • yağ bağlamak
  • yağ bal olsun
  • yağ basmak
  • yağ çekmek (ya da yapmak)
  • yağ şeklinde kaymak
  • yağ yakmak
  • yağ yedirmek
Birleşik Sözler

  • yağ aldırma
  • yağ bezi
  • yağ çubuğu
  • yağ doku
  • yağ ekletme
  • yağ göstergesi
  • yağhane
  • yağ hücresi
  • yağ kesesi
  • yağ kutusu
  • yağ küpü
  • yağ lambası
  • yağ mantısı
  • yağ marulu
  • yağölçer
  • yağ şalgamı
  • yağ taşı
  • yağ tulumu
  • yağ uru
  • yağ yakıt
  • ağır yağ
  • bitkisel yağ
  • ince yağ
  • kalınca yağ
  • katı yağ
  • madenî yağ
  • sadeyağ
  • sağyağ
  • sarı yağ
  • sıvı yağ
  • alabalık yağı
  • ayçiçeği yağı
  • badem yağı
  • balık yağı
  • balina yağı
  • ban yağı
  • bezir yağı
  • biryan yağı
  • böbrek yağı
  • cila yağı
  • çiçek yağı
  • çöz yağı
  • defne yağı
  • domuz yağı
  • don yağı
  • fındık yağı
  • gaz yağı
  • gres yağı
  • gül yağı
  • güneş yağı
  • hacı yağı
  • haşhaş yağı
  • Hint yağı
  • içyağı
  • iğ yağı
  • inek yağı
  • kandil yağı
  • karanfil yağı
  • katran yağı
  • kekik yağı
  • kenevir yağı
  • kuyruk yağı
  • makine yağı
  • mangal yağı
  • manuka yağı
  • mısır yağı
  • motor yağı
  • neft yağı
  • pamuk yağı
  • reçine yağı
  • sığla yağı
  • silindir yağı
  • soya yağı
  • susam yağı
  • taş yağı
  • tereyağı
  • Tonya yağı
  • Trabzon yağı
  • yağlama yağı
  • yapak yağı
  • yer yağı
  • zaç yağı
  • zeytinyağı
Ad: yağ3.jpg









  • Yağ çeşitleri, hayvan ve insanda depolanan yağ çeşidi nedir?


  • Trigliserit, doymuş yağ, yağ asidi ile ilgili soruların cevapları nedir?


  • Yâd Etmek Nedir?



Yağ


Proteinler ve karbon hidratlarla beraber temel gıda maddelerinin üç ana grubunu oluşturan gıda maddesi. Yağların kimyasal yapısı gliseritlerden oluşur. Bitkisel ya da hayvansal lı olabilirler. Dokunulduğunda kayganlık hissi verirler. Oda sıcaklığında katı ya da sıvı hâlde bulunan bu maddeler, suda çözünmez ve uçucu değildir. Bitkilerde en fazlaca tohum ve meyvelerde depolanan yağlara derhal tüm canlıların hücrelerinde rastlanır.





Dünyadaki toplam yağ üretiminin %90'ı 20 kadar nebat ve hayvan türünden sağlanır. Elde edilmiş yağın büyük bir kısmı gıda olarak bir kısmı de sanayide kullanılır. Yağlar bitkisel ya da hayvansal lardan genel olarak eritme, mekanik presleme ya da organik çözücülerle özütleme yöntemleriyle çıkarılır.


Ad: yağ2.jpg




YAĞ a.

1. Hayvanlardan ya da bitkilerden elde edilmiş ve mutfakta değişik yemeklerde kullanılan yumuşak ya da sıvı madde. (Bu anlamda kullanılan başlıca maddeler şunlardır: tereyağı, zeytinyağı, ayçiçeği yağı, margarin, içyağı vb.) [Bk. ansikl. böl.)

2. Yağlayıcı özellikleri bakımından sanayide sürtünme yüzeylerini yağlamada ve elektrik yalıtkanlığı bakımından da elektrik sanayisinde kullanılan hidrokarbon. (Bk. ansikl. böl. Petrokim.)

3. İnsanın ve omurgalı hayvanların derisinde ve bilhassa derialtında bulunan ve hem yedek gıda deposu hem de soğuğa karşı koruyucu olarak çifte vazife icra eden yağlı doku. (Derialtı yağı, bilhassa suda yaşayan memelilerde [balinagiller, foklar] ve yeterince kıllı olmayan kara hayvanlarında [domuz] ve insanda boldur.)

4. Yağ bağlamak, şişmanlamak, semizlemek, semirmek. |] Yağ bal, güzel, hoş, istenir özellikte. || Yağ bal olsun, yedikleri helal ve afiyetle yiyin anlamında söylenen iyi istek sözü. || Yağ basmak, aşırı seviyede yağlanmak, semirmek. || (Birine) yağ çekmek, yağ yakmak, bir kimseyi aşırı seviyede övmek, pohpohlamak; ona dalkavukluk etmek (arg.). || Yağ şeklinde gitmek, yağ şeklinde kaymak, sözkonusu bir taşıtsa, asla sarsılmadan hızla gitmek. || Yağ tulumu, yağ küpü, çok şişman bir kimse için kullanılır. || Yağ yakmak, tencerede yağı çok ısıtıp kızgın duruma getirmek. || Yağa bala batırmak, aşırı seviyede ikram etmek, yedirip içirerek ağırlamak. || Yağı erimek, şişman kimselerden söz ederken, zayıflamak. || Yağıyla balıyla, her şeyiyle, istenilen, kabul edilen halde.


—Antropol. ve Biyol. Toplam yağ, vücuttaki arık (yağsız) kütleye ilave edilerek onu bütünleştiren yağ hacmi. (Bk. ansikl. böl.)


—Balıkç. Yağ fıçısı, yağı çıkarılmak istenen morina karaciğerlerinin içine konduğu büyük tahta kap.


—Boyac. ve Yağ. mad. Kuruyan yağ, istenilen polimerleşme derecesi ve kıvama erişinceye dek ısıl işleme (280-310 °C) uğratılan, yağlı ve bileşik verniklerin yapımında kullanılan sikatif yağ. (Keten yağı, çin yağı [tung yağı] kuruyan yağlardır.)


—Böcbil. Yağ keseciği, karıncasever ve termitsever hayvanlarda, yedek yağ depolamaya yarayan karındaki geniş bölüm. (Göğüs kalkanıyla tergit arasındaki geniş bir zar biçiminde uzanır. Yağ keseciğine daha çok toplu yaşayan böceklerin üreme kabiliyeti olan dişilerinde ve termitlerde rastlanır.)


—Denize. Yağ dökme, deniz çok dalgalı olduğunda, sakinleştirmek amacıyla deniz yüzeyine yağ dökmek işlemi. (Eşanl. YAĞ KULLANMA.) [Bk. ansikl. böl.]


—Dokubil. Yağ bezi, yağ salgılayan bez (Bk. ansikl. böl.) || Yağ dokusu, bileşiminde çok yağ bulunan doku. (Bk. ansikl. böl.)


—Eczc. Balık yağı, mezgitgiller familyasından morinanın ve öteki türlerin taze karaciğerinden çıkanlan yağ. (Raşitizme karşı tesir gösteren ve büyümede rol oynayan A ve D vitaminlerini içermesi sebebiyle tedavide kullanılır.) || Silikon yağı, silisyumun organik türevlerinin oksijenli polimeri. (Viskozitesi azca ya da çok olabilir. Tedavi edici tesiri yoktur. Krem ve losyonların deri üstüne yayılmasını kolaylaştırır.) || Tıbbi yağ, ana maddesi badem, yerfıstığı, zeytin ya da haşhaş yağı olan ve çözünmüş ya da süspansiyon halinde belirli kimyasal maddeleri ya da bitkisel drogların etken maddelerini içeren preparat. (Tibbi yağlara örnek olarak kâfurlu yağ ve kompoze banotu yağı [Tranquille balsamı] gösterilebilir.) || Vazelin ya da parafin yağı, petrolden elde edilmiş doymuş sıvı hidrokarbonların saflaştırılmış karışımı. (Viskozitelerine bakılırsa akıcı ve kalınca olmak suretiyle iki şekilde bulunur. Her ikisinin de laksatif tesiri vardır.)


—Elektrotekn. Yalıtkan yağ, kimi kez katı yalıtkanlarla karıştırılarak, kimi gereçlerin (transformatörler, indüktanslar, kondansatörler, kablolar ve disjonktörler) yalıtımında kullanılan mineral ya da bileşik yağ. (200 kV/santimetre'ye erişebilen yüksek bir dielektrik sertliğe haiz bu yağlar, aygıtlarda soğutucu akışkan olarak da kullanılabilir.)


—Fişekç. Dinitrotoluen yağı, dinitrotoluen izomerlerinin bir karışımından oluşan, olağan sıcaklıkta sıvı durumunda bulunan yağlı madde || Ksilit yağı, trinitroksilen üre timinde ele geçen ve nitrolanmış ksilen- lerin bir karışımından meydana gelen yağlı artık madde. || Patlayıcı yağ, nitroglise rin; patlayıcı özellikleri bakımından nitre gliserine benzeyen kıvamlı sıvı yağlara ve rilen ad.


—Fizyol. Deri yağı, yağ bezlerinin salgıladığı madde. (Bk. ansikl. böl.)


—Isıbil. Yağ ayırıcı, bir maddenin, bilhassa bir buğu makinesinden çıkan buharın yağını ayırmaya yarayan aygıt. || Yağ ayırma, buğu üretecinin beslenmesinde tekrardan kullanmak için bir buğu makinesinden gelen suları içindeki yağlardan ve yağlı maddelerden arındırmaya dayanan işlem.


—işlem. Taşlama yağı, aşındırma işlemlerini kolaylaştırmak için kullanılan madde (En fazlaca yağlar ve gresler kullanılır. Taşlama yağları sürtünmeyi azaltır, açığa çıkan ısının uzaklaştırılmasını sağlar, aşındırıcının kirlenmesini geciktirir, yüzeyini aşındırarak temizlediği malzemeden koparılan metal talaşların yapışmasını önler ve taşlanan yüzeyin standardını yükseltir.)


—Karb. kim. Yağ giderici, yağlı bir kömüre katıldığında bu kömürün koklaşma enerjisini iyileştiren uçucu madde oranı düşük bir ürün, çoğu zaman bir kömür ya da bir kok için kullanılır.


—Kim. Yağ yok etme, çoğu zaman sulu bir karışım içindeki yağı ayırma işi. (Bk. ansikl. böl.) || Yağ giderici madde, yağı ya da yağlı maddeleri uzaklaştırmakta kullanılan ürün.


—Kozmet. Ana maddesi sıvı bir yağdan oluşan, cildi yumuşatmak ve korumak amacıyla kullanılan kozmetik ürün. (Kozmetik sanayisinde gerek ana madde [vazelin, parafin yağı], gerek etkin öz [soya yağı, avokado yağı], gerekse ürüne kimi özellikler kazandıran katkı maddesi [hint- yağı] olarak mineral, bitkisel ya da hayvansal yağlar kullanılır.)


—Kürkç. Yağ yok etme kürklerin döner bir dolap içinde ince talaşla temas ettirilerek temizlenmesi. Yağ, talaşa emdirildikten sonrasında merkezkaç kuvvet yardımıyla giderilir.


—Mak. san. Yağ kaması, hafifçe yakınsak konumda olan, sürtünen iki yüzeyin içinde bulunan kama biçiminde yağ hacmi; yüzeyler yer değiştirirken sözkonusu yağ kütlesine tazyik uygular. || Yağ sisi, püskürtmeyle elde edilmiş ve makinelerin kimi bölümlerini yağlamak için kullanılan yağ damlacıkları aerosolü.


—Metalürj. Yağ yok etme metal bir parçanın yüzeyindeki yağlı maddeleri elle kullanabilmek ya da ondan sonra uygulanacak metalürjik işlemleri kolaylaştırmak amacıyla uzaklaştırma. (Bk. ansikl. böl.)


—Org. kim. Yağ asitleri, formülü H-(CH2)â€-COOH olan doymuş karboksilik asitler ile bu asitlere benzeyen doymamış bileşiklere verilen ad; n'in tek sayıda olduğu bu bileşiklerin yağ asitleri olarak adlandırılmasının temel sebebi bu bileşiklere daha çok yağlı* maddeler'in hidrolizi esnasında rastlanılmasıdır.


—Parf. ve Eczc. Esans yağı ya da uçucu yağ, ESANS'ın eşanlamlısı.


—Patol. Yağ kisti, deliğinin tıkanmasından dolayı yağ bezinin genişlemesinden ileri gelen ve epitelyum döküntüleri ile yağdan oluşan deri altı uru.


—Petrokim. Bileşik yağ, bitkisel ya da hayvansal bir yağlı madde katılmış (zeytinyağı, hintyağı, balina yağı, içyağı vb., buğu makineleri ile hava kompresörlerini yağlamada ve metallere suvermede ve işlemede kullanılan yağlama yağı. |[Çözünür yağ, bilhassa metalleri işleme hırasında yağlama ve soğutmada kullanılanıyla kesin emülsiyonlar ya da kolloidal dağılımlar yapmaya yatkın yağ. || Dişli yağı ya da aşırıbasınç yağı, yüksek basınçlara dayanması ve kaderdeki dişlileri yağlayabilmesi için hususi bir katkı maddesi eklenmiş yağlama yağı. || Yoksul yağ, soğurulmuş kesimlerin geri kazanılmasından sonrasında yenileştirilmiş soğurma yağı. || Flüks yağı, yumuşatmak için bitüme katılan azca uçucu yağ. || Ham yağ, ham petrol. || iğ yağı, yüksek hızda dönen, fazla yük binmemiş makine organlarının, bilhassa de tekstil makinelerinin iğlerini yağlamada kullanılan, düşük akışmazltklı yağlama yağı. || Kesme yağı, metalleri işleme ve kesme esnasında kesici ekibi soğutmada kullanılan yağlayıcı petrol yağı. || Kullanılmış yağ, kullanılmış olan ve çevre kirletici olmaktan başka bir özellik taşımayan adık yağ. (Geri kazanılabilir olduğundan, bu yağ tekrardan petrol yağına dönüştürülebilir ya da yakıt olarak kullanılabilir.) || Mineral yağ, ya naturel halde kullanılan ya da mineral kökenli ürünleri işlemeyle elde edilmiş hidrokarbon karışımı. || Motor yağı, kumandalı ateşlemek ve içten yanmalı motorlarda kullanılan yağlama yağı. || Petrol yağı, yağlama yağı olarak kullanılan, kıvamlı, azca ya da çok renkli, ağır petrol ürünü. || Bileşik yağ, petrol yağları kadar ya da onlardan daha çok yağlayıcı niteliği olan ve hususi yağlama işlemlerinde kullanılan bireşim ürünü. || Silindir yağ -* SİLİNDİR. || Siyah yağ, ağır artıkların karışımından elde edilmiş ve kaba işlerde (vagon ya da ziraat makinelerinin dingilleri, konveyör zincirleri ve kabloları) kullanılan düşük nitelikli yağ. || Soğurma yağı, bir gazın minimum uçucu bölümlerini geri kazanmada kullanılan petrol ürünü. || Şist yağı, bitümlü şistlerin elektrikle ayrıştırmasıyla elde edilmiş mineral yağ. |j Transmisyon yağı, azca yük binmiş, mühim ısı yükselmesi olmaksızın çalışan makinelerin hareketli organlarını yağlamada kullanılan yağlama yağı. || Türbin yağı, buharlı türbin yağı, buharlı türbin tipi makinelerde kullanılan yağlama yağı; öteki özelliklerinin yanı sıra suyla kalıcı emülsiyonlar oluşturmama özelliği de vardır. || üfleme yağı, hava üflenerek sıcakta yükseltmenmiş ve böylece akışmazlığı artırılmış, bileşik yağlarda katkı maddesi olarak kullanılan bitkisel ya da hayvansal kökenli yağ. || Yağlama yağı, bilhassa hareketli yüzeyler arasındaki sürtünmeyi azaltmada kullanılan, çoğu zaman arıtılmış yağ. || Varlıklı yağ, soğurulmuş hidrokarbonlar içerdiğinde soğurma yağına verilen ad.


—Res. Ham yağ, çıkarıldıktan sonrasında hiçbir işlemden geçmemiş olan yağ. || Kolo- fan yağ, ince bir katman halinde uygulanıp kurumaya bırakıldığında, oksidasyon kanalıyla kuru bir tabakanın ortaya çıkmasını elde eden yağ. || Pişmiş yağ, görece düşük sıcaklıkta (150 °C -160 °C) kurutucu maddeler eşliğinde ya da bu maddeler olmadan termik olarak işlenen rafine yağ. || Rafine yağ, kimyasal yapısını değiştirmeden niteliklerini iyileştirmeye yönelik bir takım işlemden geçirilen yağ. || Reçineli yağ, reçine ya da reçine tortusunun, katalizörü ya da katalizörsüz, ısılayrışımıy- la elde edilmiş ürün. || Sülfone yağ, bazı ısı şartlarında sülfürik asit ya ya başka sülfonik asitlerle işlendikten sonrasında bir bazla nötralize edilen rafine ya da pişmiş ya da püskürtme yağ. || Sülfûrlü yağ, bazı ısı koşullarında kükürtle işlenen rafine ya da pişmiş ya da püskürtme yağ. || üfleme yağ, oksidasyon kanalıyla kalınlaştırılan, katalizör eşliğinde ya da katalizörsüz, sıcak hava, oksijen ya da ozon üflenerek işlenen rafine yağ.


—Sabunc. Sabunun sıvılaştırılması esnasında ayrılan, bileşiminde % 20-27 oranında yağ asitleri bulunan ve yapısındaki ka- tışkı maddelerinden dolayı koyu bir rengi olan faz. (Bu yağ, hamurlaştırma işleminde kullanılmak suretiyle tekrardan çevrime sokulur.)


—Su işler. Yağ yok etme, kullanılmış kent sularını bileşiminde bulunan sıvı ve katı yağlardan arındırmaya dayanan işlem. (Bk. ansikl. böl.)


—Sütç. Yağ oranı, bir besinin kuru maddesinde, bilhassa peynirlerde bulunan ve yüzde ile anlatılan yağlı madde oranı.


—Ziraat san. Katı fıstık yağı ya da katı araşit yağı, ABD'da kavrulmuş fıstığın öğütülmesi ve hidrojenli sıvı yağ katılmasıyla elde edilmiş yumuşak hamur harcı kıvamında yemeklik yağ. || Katı kakao yağı, kakao çekirdeklerinden özütlenerek elde edilmiş ve çikolata yapımında kullanıldığı şeklinde eczacılıkta, kozmetik sanayisinde, hatta bazı çikolatalı şekerlemelerin yapımında kullanılan hamur harcı kıvamında yağlı madde. j| Katı karite yağı, Butyrospermum porkii' nin tanelerinden çıkarılan hamur harcı kıvamında yağlı madde. (33 ila 42 °C içinde eriyen ve stearin yapımında kullanılan sarı bir yağdır.)


—Tekst. Yağ yok etme, yapağı halindeki yünleri yıkama tekniğinde kullanılan işlemlerden biri. (Bk. ansikl. böl.)


— iplik çekiminden ilkin tekstil elyafının içindeki yağlı maddeleri uzaklaştırma. || Harman yağı, tekstil maddesine, iplik çekim işlemini kolaylaştırmak için oldukça mühim miktarlarda eklenen, çoğu zaman sulu emülsiyon halindeki yağ ya da enzim ürünü. (Çoğu zaman, İngiliz sistemine bakılırsa taranmış yün iplikçiliğinde kullanılır.) || Sıvı yağ, başlangıçta ana maddesini sıvı yağ, günümüzde ise bir bireşim ürünü oluşturan ve tekstil sanayisinde kullanılan ürün.


—Yağ. mad. Asitli yağ, gıda yağlarının arıtılması esnasında oluşmuş yansızlaştırma hamurunun işlenmesi kanalıyla elde edilmiş, yağ asitleri sanayisi ile sabun yapımında kullanılan, özgür yağ asitleri ile trigliseritten meydana gelen karışım. |[ Katkısız yağ, tek bir tür bitkinin kaliteli ve çok iyi korunmuş meyvelerinden salt mekanik yöntemlerle elde edilmiş sıvı yağ. || Rafine (arıtılmış) yağ, bir ya da daha çok kimyasal ya da fizyolojik işlemden geçirilerek bileşimindeki özgür yağ asitlerinin, renkli pigmentlerin, kokulu ürünlerin giderilmesiyle tadı, rengi ve kokusu iyileştirilen saf sıvı yağ ya da yağ karışımı. || Sıvı yağ -» SIVIYAĞ. || Sıvı gıda yağı, olağan sıcaklıkta sıvı halde bulunan, gıda sanayisinde gıdaları tatlandırmak, pişirmek ya da korumak amacıyla kullanılan, bitkisel ya da hayvansal madde. (Bk. ansikl. böl. Yağ. mad.)


—ANSİKL. Yemekli yağlar doğada özgür halde bulunmaz, yağlı gıda maddelerinden (hayvansal, bitkisel) elde edilir. Ek olarak tüm yiyeceklerde azca ya da çok yağ bulunur. Hayvansal yağlar (tereyağı, içyağı) katıdır, belli bir sıcaklıktan sonrasında sıvılaşın Bitkisel yağlar (tropikal ülkelerde elde edilmiş bazı odun yağları haricinde) çoğu zaman sıvıdır. Korunma, taşınma ve kullanma kolaylığı bakımından bazı yağlar hususi işlemlerle katılaştırılır. (-* MARGARİN.)

Yağ enerji veren besinlerin önderlik yapar; fakat yalnız başına yenmez. Başka yiyeceklere katılarak yenir ve yiyeceklere lezzet verir.


*Türkiye'de en fazlaca kullanılan sıvı yağlar zeytinyağı ve ayçiçek yağıdır. Bunlardan başka pamuk yağı, mısırözü yağı, soya yağı, susam yağı, kolza yağı vb. üretilir. Bu yağlar, ham olarak elde edildikten sonrasında natürel, rafine ya da sertleştirme işlemine doğal olarak tutulur ve margarin olarak piyasaya sürülürler. Çok eskiden beri ilkel yöntemlerle elde edilmiş zeytinyağı, Cumhuriyet döneminde kurulan çağdaş tesislerde üretilmeye başlanmıştır. Sadece, hâlâ mengenelerle çalışan zeytinyağı imalathaneleri bulunmaktadır. Ayçiçeği ise Birinci Dünya savaşı'ndan sonrasında Bulgaristan, Romanya şeklinde Balkan ülkelerinden gelen göçmenlerle türk tarımına girmiş, bu göçmenler Trakya bölgesine yerleştirildiği için de endüstri bu bölgede gelişmiştir. Soya tarımı da, Türkiye'de, Birinci Dünya savaşı'n- dan sonrasında adım atmıştır. 1958'de, Turyağ İzmir tesislerinde bir süre soya işlenmiş, sadece kârlı olmadığı için üretim sürdürülme- miştir. 1959'da Rize'de, 1957-1965 yılları aralığında da Ordu soya fabrikası'nda soya yağı üretilmişse de soya tarımının gelişmemesi sebebiyle soya yağı üretimi kısıtlı kalmıştır. Yerfıstığı ilk kez 1897'de Selanik'te, 1908'de tecrübe etme olarak İstanbul Ziraat okulu'nda, 1930-1933 yılları aralığında Osmaniye (Adana) ve Silifke (İçel) ilçelerinde yetiştirilmiş, ondan sonra Güneydoğu Anadolu bölgesinde gelişme göstermiştir. 1930'da, İstanbul'da kurulan bir glikoz ve nişasta fabrikasında mısır işlenmeye başlanmış, bu tesiste yan ürün olarak mısırözü yağı üretilmiş, üretim ondan sonra kurulan fabrikalarla geliştirilmiştir. Margarin sanayisi ise, Türkiye'ye, 1950'lerden sonrasında girmiş ve çok kısa bir süre içinde ülke düzeyinde bir pazar oluşturmuştur. Haşhaş, aspir, kolza, susam yağları yetiştirildikleri bölgelerde ilkel yöntemlerle elde edilmekte ve o bölgede tüketilmektedir.

1991'de Türkiye'de 80 000 t zeytinyağı, 511 000 t margarin, 480 000 t sıvı rafine yağlar, 100 000 t tereyağı, 16 000 t prina yağı üretilmiş; 11 800 t zeytinyağı, 103 100 t margarin, 100 2001 sıvı rafine yağ, 4 600 t prina yağı, 26 100 t fındık yağı dışsatımı yapılmıştır. Dışalımda ise 684 0000 tonla bitkisel ham yağlar en büyük kalemi oluşturmakta, onu sıvı rafine yağlar (10 300 t), yenmeyen bitkisel yağlar (68 800 t), tereyağı (5 700 t) ve margarin (100 0001) izlemektedir.


—Antropol. ve Biyol. Yağ öteki dokulardan daha azca yoğun olduğundan, toplam yağ vücudun yoğunluğuna bakılarak saptanabilir (vücudun yoğunluğu, vücudun havadaki ve su içindeki ağırlığına ya da suya batınca taşırdığı suyun hacmine bakılarak hesaplanır). Toplam yağ hem de, deri kıvrımlarının kalınlığına ya da kolların ve bacakların radyografisinde görülen yağ tabakasının kalınlığına bakılarak da saptanabilir.


—Denize. Yağ dökme. Denize dökülen yağ, dalgaların yüksekliğini azaltmaz, fakat tekneye çarparak çatlamalarını önler. Su yüzeyine yağ dökerek meydana getirilen denemelerin, karşılaşmış olduğu durağan(durgun) engeller (mendirekler, dalgakıranlar vb.) için daha da tehlikeli bir soluğana dönüşen, sadece gemiler için çok daha azca tehlikeli olan dalga kınlmalarını önlediğini göstermiştir. Yağ dalga burundan ulaştığında kullanılır. Dalgaya doğru seyreden bir vapur, loçaların- dan yağ dökebilir En etkili yağlar, hayvansal ve bitkisel kökenli yağlar, bilhassa de balık yağıdır.


—Dokubil. Yağ bezleri, insanda el ayası ve ayak tabanından başka vücudun tüm yüzeyinde bulunur; kıl kökleriyle ilintili olarak yağ damlacıkları içeren ve kattan oluşan epitelyum oluşturan çekirdekli hücrelerden yapılı minik rahat salkımaklar halindedir. Yağ damlacıkları, hücreler bezin de liğine doğru yaklaştıkça çoğalır, hücreler burada patlar ve içlerindeki yağı akıtırlar. Yağ bezlerinin salgısı kılları ve deriyi yağlar ve bunların esnekliğini ve dayanıklılığını artırır. Meme bezlerinin yapısı yağ bezlerininkine benzer. Hayvanda, yağ bezleri çoğunlukla bir kıla bağlıdır ve onu yağlamakla görevlidir, bununla berber, gözkapaklarının Me- ibomius, cinsel organlarının sünnet derisi bezleri şeklinde öz delikleri de olabilir.


*Yağ dokusu, bir bağ dokusudur. Bağ dokusunun bolca damarlı bölümlerinde hücreler yapısal bir değişikliğe uğrayarak ve yağla dolarak bu dokuyu oluştururlar. Yağ dokusu derinin altında ince ya da kalınca bir katman halinde yer alır.


—Fizyol. Deri yağı değişik kıvamda alkali bir maddedir. Başlıca maddeler olarak, hücre artıkları, yağ ve yağ asitleri, kolesterol ve sabundan oluşur, içsalgı bezlerine bağımlı olarak çalışır, fakat coşku etmenleri ile de harekete geçebilir. Deriyi dış ortamdan ayırarak ve yumuşatarak koruyucu bir rol oynar.


—Kim. Yağ yok etme. Nehirler ile denizlerin kirlenmesine karşı yürütülen savaşım, ilk olarak arıtma tesislerinden atılan kullanılmış suların ergonomik olarak yağlarından arındırılmasını kapsar; bu amaçla uygulanan yağ yok etme işlemi çoğu zaman durultma, soğurma, merkezkaçlama, pıhtılaştırma, yumaklaştırma ya da yüzdürme yöntemleriyle gerçekleştirilir.


—Metalürj. Yağ yok etme. Metal parçalann yüzeyini kaplayan yağlı maddeleri (sıvı ya da katı yağlar), ondan sonra uygulanacak yüzey işlemlerini güçleştirdiğinden temizlemek gerekir Yağ yok etme işleminde şu yöntemler uygulanır:


1.Organik çözücülerle yağ yok etme. Bu yöntem bilhassa sabunlaşmayan mineral yağları çözmek için uygulanır, işlem esnasında hidrokarbonlar (benzin, benzen) ya da klorlu çözücüler kullanılır. Klorlu çözücüler içinde en fazlaca kullanılanı trikloroetilen ile perkloroetilendir. Yağ yok etme ya sıvı ortamda ya da çözücü buharı içinde yapılır, işlemin çözücü buharı içinde uygulanması durumunda ürün tüketiminin en alt düzeye indirilebilmesi için çözücünün geri kazanım kanalıyla devamlı olarak damıtılmasını elde eden donanımlar tasarlanmıştır;

2.sıcak alkali çözeltilerle yağ yok etme, bitkisel ya da hayvansal yağlan sabunlaştırma, mineral yağları emülsiyonlaştırma kanalıyla uzaklaştırmakta kullanılır. Çözeltiler sodyum hidroksit, sodyum karbonat, fosfat, metasilikatlardan hazırlanmış olur ve gerektiğinde kimi süre ıslatıcı etkenler katılır;

3.elektrolitik yağ yok etme, bilhassa elektroliz kanalıyla kaplanacak yüzeylerin hazırlanmasında uygulanır. Soğukta kullanılan elektrolitler daha çok alkali siyanür, sodyum hidroksit ve karbonat ağırlıklı bileşiklerden oluşur. Temizlenecek parçalar anot ya da katot olarak yerleştirilir. Katodik yağ yok etme kanalıyla hem de gerçek bir yüzey temizleme işlemi sağlanırken, açığa çıkan bolca oranda hidrojenle yabancı maddeler mekanik olarak temizlenir. Mesela, "yağ giderme-bakır kaplama", klasik elektrolitik yağ yok etme işleminden türetilmiş bir yöntemdir. Bakır ve sodyum siyanürlerden hazırlanmış alkali bir banyoya katot olarak yerleştirilen parça, açığa çıkan hidrojenle şiddetli bir tepkimeye girer ve aynı anda koruyucu hafifçe bir bakır kaplama meydana gelir;

4.sesötesi titreşimlerle yağ yok etme, tüm metaller ile cam, seramik ve plastik maddeler şeklinde öteki malzemelerin temizlenmesinde kullanılır. Parçalar, içine ısıtılmış temizleme sıvısı konan ve 20-40 kHz düzeyindeki frekanslarda sesötesi dalgalar üreten, manyetik alan çizgilerini yoğunlaştırıcı ya da piezoelektrik bir türdönüştürü- cüyle donatılmış bir kaba yerleştirilir; sesötesi dalgalar sıvı içinde bir kavitasyon vakası yaratır; bu sırada oluşan milyonlarca mikroskobik kabarcık şişerek büyür ve işlenen parçalara yapışan tanecikleri kopararak patlar Oldukça ekonomik olan bu yöntem, sıvı ya da katı yağları, perdahlama pastalarını giderirken, hem de talaş, toz ve tüm yabancı maddelerin uzaklaştırılmasını sağlar.


—Petrokim. Ham petrolleri damıtma ve arıtma kanalıyla elde edilmiş mineral yağlar sanayide yağlama yağı, yalıtkan yağı (elektroteknikte), ısıtaşıyıcı akışkan, suver- me akışkanı vb. biçimlerde olduğu şeklinde, mineral yağların temel öğesini oluşturan yağlayıcı preslerin üretiminde de çok sık olarak kullanılır. Yağlara ilişkin işlevler çoğu zaman çok sayıda ve karmaşıktır. Mesela bir yağlama yağı şu özellikleri taşımalıdır: ürünün akışmazlığı bu işlev için temel bir etken olduğunda enerji tasarrufu sağlamak için makinelerin sürtünmelerini ya da eylemsiz dirençlerini azaltmak; nemli bir atmosferin etkisine ya da motorlarda yakıtların yanmasıyla oluşan kükürtlü ürünler şeklinde tepkin maddelerin etkisine karşı koyarak, makine organlarının iyi durumda olmasını ve uzun ömürlü kalmasını sağlamak için bu organların aşınmasını ve korozyonunu önlemek; çevre ortamla ısı değişimi yaparak makine sıcaklığını düşürmek (motor pistonlarını soğutma, kesici takımlara yağ püskürtme); gazlara ve sıvılara karşı sızdırmazlığı en üst düzeye çıkarmak (kompresör pistonlarının seg- manları, pompa salmastraları, dinamik contalar vb); benzinli ya da Diesel motorlarda emek verme esnasında oluşan katışkıları uzaklaştırmak (kir sökme ve dağıtma işlevleri).


Kimyasal bakımdan mineral yağlar temel olarak parafinik, naftenik ve aromatik hidrokarbonların karışımından oluşmuştur; bunların herbiri, ham petrolün çıkarıldığı petrol bölgesine bakılırsa değişik oranlarda karışım içinde yer alır. Sadece piyasadaki mineral yağlar çoğu zaman parafinik (en fazlaca kullanılanlar) ya da nafteniktir. Parafinik hidrokarbonlar, dallanmış ya da dallanmamış düz zincirli doymuş bileşiklerdir. Molar hacmi yüksek moleküller (azca dallanmış ya da dallanmamış) yağların donma sıcaklığını mühim seviyede artırır; bu da, kış mevsiminde ya da soğuk ülkelerde sakınca yaratır. Bu yüzden parafin yok etme işleminden geçirilmelidirler. Parafinik hidrokarbonların akışmazlığı sıcaklığa bağlı olarak oldukça azca bir değişim gösterir (akışmazlık indisi ortalama 100). Bu üstünlük bu hidrokarbonların gitgide daha azca kullanılan naftenik hidrokarbonlara yeğlenmesine niçin olur; naftenik hidrokarbonlar ise halkalı, doymuş moleküllerden oluşur ve sıcaklığa bağlı olarak büyük akışmazlık değişimleri gösterir (akışmazlık indisleri ortalama 40-60). Buna karşılık naftenik hidrokarbonların oldukça düşük olan akma noktası (en akışkan olanları için ortalama -30 °C) bu hidrokarbonların frigorifik makineler, devamlı olarak açık havada kalan elektrikli transformatörler vb.'de kullanılmasını sağlar. Aromatik hidrokarbonlar, yükseltgenmey- le çözünmeyen bolca oranda çökeller verebilen doymamış halkalı bileşiklerdir. Akış- mazlık indisleri çoğunlukla sıfıra yakın, hatta sıfırın altındadır ve akma noktaları da çok yüksektir. Bu yüzden, çözücüyle işleme sokarak bu çökellerin uzaklaştırılmasına çalışılır. Mineral yağlarda düşük derişimler halinde kükürt (Ortadoğu çıkışlı ham petrollerden elde edilmiş yağlarda ortalama °/o 1), azot ve oksijen bulunabilir. Kükürtlü ürünlerin tamamen giderilmesi devamlı en iyi niteliklere haiz yağlayıcıların elde edilmesini sağlamaz: bu ürünlerden bazıları yükseltgenme önleyiciler ve naturel aşınma önleyici etkenler olarak tepkimeye girer.


Yağların özellikleri, laboratuvarda gözlem makineleri ile gerçek büyüklükteki makineler üstünde değerlendirilir. Akışmazlık ölçülebilen en mühim ayırtedici özelliktir. Böytece motor yağlan, amerikan SAE (Society of Automotive Engineers) normuna bakılırsa, ya düşük sıcaklıkta (-5'ten -30 °C'a kadar), W harfinden (Winter) ilkin gelen 0, 5, 10, 15, 20, 25 sayılarıyla ya da yüksek sıcaklıkta (+100 °C) yalnız 20, 30, 40 ya da 50 sayılarıyla işaretlenerek, akış- mazlık aralıklarına bakılırsa sınıflandırılır. Ek olarak endüstri yağları için değişik SAE, İSO (International Organization for Standardi- zation) vb. sınıflandırmaları vardır. Mineral yağların akışmazlığı sıcaklığın ters yönünde ve mühim halde değişmiş olur. Akış- mazlık indisi bu değişimi belirginleştirir: indis ne kadar yüksekse değişiklik o denli güçlüdür. Bir yağın saydamlığa bağlı rengi, arıtma ya da arılaştırma derecesiyle denktir. Bir yağın bozulmuş olduğu, git gide koyulaşan rengiyle anlaşılır. Parlama ya da tutuşma noktası hem yağın öz uçuculuğu hem de işleme esnasında yağın içine katılmış tutuşucu maddelerin varlığı hakkında bir bilgi verir. Mesela bu nokta, motorlarda sıcak olarak kullanılan yağlar için 200 ile 250 °C ve soğuk olarak kullanılan yağlar için 150 ile 200 °C olmalıdır. Artık karbon ya da Conradson artığı, bir yağın pirolize (ısılbozunma) uğradıktan sonrasında kömürlü çökeller yapmaya yatkınlığını gösterir. Asit indisi, 1 g yağı yansızlaştırmak için lüzumlu potasın miligram cinsinden sayısıdır. Arı mineral yağların asit indisi sıfıra yakındır, sadece bu indis, yağ kullanıldıkça yükseltgenmeye uğrayarak artar. Aşınma önleyici özellikler ile aşırı tazyik özellikleri laboratuvar makineleriyle (4 bilyalı makine, Timken, F.Z.G. vb.) değerlendirilir.


Yağları arıtmada birçok işlemden yararlanılır. Bunların içinde en fazlaca kullanılanlar şunlardır: hafifçe ve orta yağların ana maddesini oluşturan distilatlar ile asfalt yok etme işleminden sonrasında ağır yağ ya da bright-stock elde etmeyi elde eden bir artık veren, boşlukta damıtma; aromatik ürünleri uzaklaştırarak akışmazlık indisini iyileştiren, çözücülerle (fenol, furfurol ya da N-metilpirolidon) işleme; donma noktasını düşüren, düşük sıcaklıkta parafin yok etme; yağın rengini ve kararlılığını iyileştiren, gerek renk giderici topraklarla, gerekse hidrojenle katışkıları yok etme ve yansızlaştırma işlemleri.

Çok etkili bireşim katkılarının geliştirilmesi yağların özelliklerini büyük seviyede iyileştirmeyi sağlamış oldu. Yükseltgenme önleyiciler yükseltgenmeye karşı duyarlılığı ve çökel oluşturma eğilimini azaltır; deterjanlar, dağıtıcılar yanmamış maddelerin, motor yağlarında kolloidal asıltı halinde kalmasını sağlar; aşınma önleyici ve aşırı tazyik katkı maddeleri, dişli düzenleri şeklinde yük altındaki mekanizmaların sürtünen parçaları içinde koruyucu filmler oluşturur; akışmazlık indisini iyileştiren katkı maddeleri her mevsimde kullanılabilen motor yağlarının üretilmesini sağlar (mul- tigrad denen yağlar).

Emek verme esnasında yağların temizlenmesi, filtreler, dekantörler vb. vasıtasıyla yapılır. Kullanılmış yağları yenileştirme, yeni yağ hazırlama yöntemlerini çağrıştıran karmaşık arıtma yöntemleriyle fabrikalarda gerçekleştirilir.


—Yağ. mad. Sıvı gıda yağları, temel olarak yağ asitlerinin trigliseritlerinin karışımından oluşur; yağlı tohumlardan, yağlı meyve posalarından ve hayvansal yağlı dokulardan çıkarılır. Türkiye'de en fazlaca tüketilen bitkisel sıvı gıda yağları zeytinyağı, ayçiçeği yağı, pamuk yağı, soya yağı, susam yağı, haşhaş yağı, yerfıstığı yağı, mısırözü yağı ve kolza yağıdır. Dünya üretimi en fazla olan yağ ise soya yağıdır.

Tohum yağları, yağ bakımından çok varlıklı yağlı tohumlardan (ayçiçeği, pamuk çekirdeği, kolza, yerfıstığı) elde edilir; tohumlar temizlendikten sonrasında öğütülerek ezme, pişirme ve ondan sonra devamlı preslerde (cendere) sıcakta presleme işlemlerinden geçirilir. Preslerden alınan ve yağı kısmen sıkılan tohumlarda (ekspeller ya da presleme küspesi) kalan yağ, ondan sonra organik bir çözücüyle (çoğu zaman heksan) sıcakta özütlenir. Bu aşamada bileşiminde çoğu zaman % 2'den daha azca yağ bulunan ve hayvan yemi olarak kullanılan bir küspe ile çözücünün geri kazanılmasından sonrasında özütleme yağı elde edilir. Yağ bakımından yoksul tohumların (soya) işlenmesinde presleme kanalıyla kafi verim sağlanamadığından hazırlanan tohumlar direkt çözücüyle özütlenir.

Presleme ya da özütleme kanalıyla elde edilmiş yağlar piyasaya verilmeden ilkin organoleptik* özellikleri ile renklerinin iyileştirilmesi amacıyla rafine edilir. Su, asit (fosforik asit şeklinde) ya da tuz etkisiyle fos- folipitlerinden (ya da helme) arındırılır. Özgür yağ asitleri ile helme yok etme işleminden kalan fosforik asit kalıntısı, sodyum hidroksitle yansızlaştırılır. Bu sırada oluşan ve yağ içinde çözünmeyen sabun- ler (ve tuzlar), merkezkaçlarca kanalıyla yansızlaştırma hamur harcını denen sabun-yağ karışımı biçiminde ayrılır. Yansızlaştırman yağ, ondan sonra yıkanarak kurutulur; etkinleştirilmiş toprak (ya da ağartma toprağı) ve kimi süre etkin kömürle ağartılır; bileşiminde bulunan fena kokulu ürünler vakum altında, kızgın su buharı etkisiyle sürüklenerek ayrılır, böylece yağ fena kokularından arındırılmış olur.

Özgür yağ asitleri ile fena kokulu ürünler ek olarak helme ve renk yok etme işlemlerinden sonrasında, klasik koku gidermedekinden daha yüksek bir sıcaklıkta vakum altında kızgın su buharı etkisiyle uzaklaştırılabilir; bu koşullarda uygulanan arıtma işlemine "fiziksel†arıtma denir.
Meyve yağları. Meyveler yıkandıktan ve gerekiyorsa kabukları soyulup çekirdekleri çıkarıldıktan sonrasında öğütülür; soğukta ya da ısıtıldıktan sonrasında preslenir. Böylece su ve yağdan oluşan bir karışım elde edilir. Yağ, sudan durusunu alma ya da merkezkaçlarca kanalıyla ayrılır. Bir yağ, mesela zeytinyağı üretiminde olduğu şeklinde, soğukta presleme kanalıyla elde edilip süzülerek durultulduktan sonrasında herhangi bir arılaştırma işlemine uğratmadan direkt tüketilebilir; bu şekilde bir yağa "katkısız yağ†denir.
Kimi yağlar piyasaya sürülmeden ilkin depolama esnasında kristallenebilecek bileşenlerinden (mesela ayçiçek yağındaki mumlar) arındırılmak suretiyle düşük sıcaklıkta uygulanan mum' yok etme işleminden geçirilir.
Sıvı yağlar, sıcakta tazyik altında nikel şeklinde metal bir katalizör eşliğinde hidrojenle tepkimeye sokularak katılaştırılabilir. Hidrojenleme denen bu işlemin amacı, depolama esnasında yağların kararsızlığının sebebi olan linolenik asidi linoleik aside dönüştürmektir. Buna seçimsel hidrojenleme denir. Hidrojenleme esnasında, çoklu doymamış asitler (birden çok çifte bağlı) sis ve trans biçimindeki tekli doymamış asitlere dönüştürülerek doymuş asitlerin oluşturulması kanalıyla sıvı yağlardan yarı katı yağlar elde edilebilir.

Yağlar, havadaki oksijenin etkisine karşı duyarlıdır; bunun yanı sıra ısı, ışık ve kimi metallerle (demir, bakır vb.) daha da hızlanan yükseltgenme sonucu, yeni rafine edilmiş yağlarda bulunmayan çok sayıda bileşiğin (peroksit, aldehitler, ketonlar vb.) oluşmasıyla bozularak acılaşırlar.

Ad: yağ1.jpg
Kaynak: Büyük Larousse


YAĞCI a.

1. Yağ çıkaran ve/ya da satan kimse.

2. Görevi makineleri yağlamak olan kimse.


—Denize. Gemilerde, ana ve destek makinelerin hareketli organlarına tertipli ve kafi bir halde yağ vermekle görevli kimse.


—Spor. Yağlı güreşlerde karşı karşıya gelme öncesi güreş alanında elindeki ibrikle pehlivanları yağlayan görevli.

sıf. ve a. Arg. Dalkavuk.
Yağcıbedlr halısı, Balıkesir'in Sındırgı'ya Bigadiç yörelerindeki dağ köylerinde yaşayan Yağcıbedir yörükleri'nin geleneksel el tezgâhlarında dokudukları yün halılar. Dokumada hususi olarak el ile eğiril- miş yün ipliği kullanılır. Çift düğüm dokuma tekniği halılara yumuşaklık ve dayanıklılık sağlar. Egemen renkler kırmızı, lacivert (ya da siyah) ve bejdir, iplikler naturel boyalarla renklendirilmiştir. Yüzey kompozisyonunu geometrik biçimler içinde değişmeyen renklerde kuş, yıldız, yaşam ağacı, koçboynuzu vb. motifler oluşturur. Halıların boyutları kareye yakındır. Çözgü ve atkı ipliği yündendir. Drendeki ilme sayısı 2 425 - 3 600 içinde değişmiş olur. Saçakları çoğu zaman saç örgüsü (belik) biçiminde örülür. Hakiki yün ve el dokuması olduğundan dışsatımı da yapılmaktadır.
Kaynak: Büyük Larousse


YAĞÇEKER sıf. Yağların ıslatabildiği bir lif, bir yüzey için kullanılır.

Kaynak: Büyük Larousse


YAĞÇEKMEZ sıf. Gazları geçirmesine rağmen, yağları geçirmeyen bir doku ya da bir yüzey için kullanılır.
Kaynak: Büyük Larousse


YAĞHANE a. (yağ ve fars. IjSne'den, yağtjSne). Yağ. mad.

1. Bitkisel ve hayvansal yağ üretilen yer

2. Yağlı maddelerin arıtıldığı minik işletme.

Kaynak: Büyük Larousse


YAĞILAŞMAK gçz. f. Esk. Bir kimselerle, bir toplulukla düşman olarak karşı karşıya gelmek; muharebeye tutuşmak.
Kaynak: Büyük Larousse


YAĞIMSI sıf. Yağa benzeyen, yağı çağrıştıran.
Kaynak: Büyük Larousse


YAĞLAMAK g.f.

1. Bir şeyi yağlamak, üstüne yağ sürmek: Yufkaları yağlamak.

2. Bir şeyi (bir şeyle) yağlamak, bir şeyi korumak, bakımını yapmak için üstüne yağ ya da yağlı bir madde sürmek: Güneşten korumak için çocuğun yüzünü yağlamak. Deriyi yağlamak.

3. Bir organı, bir mekanizmayı, hareketli bir parçayı yağlamak, birbirlerine bakılırsa hareket halindeki iki mekanik öğenin, temas halindeki yüzeyleri arasına, sürtünmeyi, aşınmayı ve ısınmayı azaltmak için uygun bir ürün uygulamak.

4. Bir şeyi yağlamak, yağla kirletmek, lekelemek: Kazağını yağlamışsın.

5. Tkz. Bir kimseyi yağlamak, onu övmek, pohpohlamak,

6. Yağlayıp ballamak, bir şeyi abartılı bir halde överek anlatmak.


—Mutf. Bazı yiyeceklerin (krep, börek, kek vb.) pişerken yapışmasını önlemek için kabın altına yağ sürmek.

♦ yağlanmak dönşl. f.

1. Yağlı, kirli duruma gelmek: Saçları acele yağlanıyor. Ellerim yağlandı.

2. Bedenine yağ sürmek; yağ sürünmek: Yağlanmadan güneşe çıkma.

3. Yağ bağlamak: Piliçler bu yemlerle acele yağlandılar.

♦ yağlanmak edilg. f.

1. üstüne yağ sürülmek, sürülmüş olmak: Yağlanan yufkaları siniye dizmek. Deriler yağlandı mı?

2. Bir makineden, bir mekanizmadan, devingen bir parçadan söz ederken, yağlama işleminden geçirilmek.


—Deric. Yağlanmış deri, gerilmeye karşı direncini, esnekliğini ve su geçirmediğini çoğaltmak için içine belli oranda yağlı madde (°/o 5-20) katılmış, bitkisel sepilemeyle daha dayanıklı bir özellik kazanmış düve ya da dana derisi.

♦ yağlatmak ettirg. f. Bir şeyin yağlanmasını sağlamak ya da buna yol açmak.
Kaynak: Büyük Larousse






  • Yağ çeşitleri, hayvan ve insanda depolanan yağ çeşidi nedir?


  • Trigliserit, doymuş yağ, yağ asidi ile ilgili soruların cevapları nedir?


  • Yâd Etmek Nedir?


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Yağ Nedir?
Yağ Nedir?
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/45821d1458417669-yag-nedir-yag3.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/yag-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/yag-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content