YARARLI sıf. 1. iyi netice veren, pozitif yönde bir tesir yaratan şey için kullanılır; yararlı: Yararlı bir ilaç. Yararlı bitkiler. ...
YARARLI sıf.
1. iyi netice veren, pozitif yönde bir tesir yaratan şey için kullanılır; yararlı: Yararlı bir ilaç. Yararlı bitkiler. Süt yararlı bir içecektir.
2. Maddi bir kazanç elde eden bir şey için kullanılır, kazançlı, kârlı: Yararlı bir yatınm. Yararlı atılımlar yapmak.
3. Niteliklerinden, yaptıklarından ya da görevinden dolayı başkalarına yarar elde eden bir kimse için kullanılır; yararlı: Mühim emekler yapmış, cemiyet için yararlı bir insan.
4. Yararlı olmak, işe yaramak: Bu açıklamalanmz çok yararlı oldu.
1. iyi netice veren, pozitif yönde bir tesir yaratan şey için kullanılır; yararlı: Yararlı bir ilaç. Yararlı bitkiler. Süt yararlı bir içecektir.
2. Maddi bir kazanç elde eden bir şey için kullanılır, kazançlı, kârlı: Yararlı bir yatınm. Yararlı atılımlar yapmak.
3. Niteliklerinden, yaptıklarından ya da görevinden dolayı başkalarına yarar elde eden bir kimse için kullanılır; yararlı: Mühim emekler yapmış, cemiyet için yararlı bir insan.
4. Yararlı olmak, işe yaramak: Bu açıklamalanmz çok yararlı oldu.
Kaynak: Büyük Larousse
Bilgisayar için yararlı programlar nedir?
Yararlı bakteriler nedir?
Yararlı ve zararı olan mutasyonlar nedir, örnek verir misiniz?
YARARLIK a. Yararlı emek harcama, hizmet: Büyük yararlıkları görülen kıymetli bir insan.
Kaynak: Büyük Larousse
YARARSIZ sıf.
1. Yararı olmayan, hiçbir işe yaramayan, gereksiz bir şey ya da kimse için kullanılır; faydasız: Yararsız bir yığın nesneyle evi doldurmanın ne anlamı var? Benim için iyi, fena kimse yok, yararlı ya da yararsız kimse var.
2. Sonuçsuz kalan, amacına ulaşmayan bir fiil, bir davranış için kullanılır; boş, verimsiz: Yararsız bir girişim. Yararsız karşı çıkışlar.
3. Yararsız olmak, bir işe yaramamak, gereksiz olmak: Ağlamanın, dövünmenin yararsız bulunduğunu sen de bilirsin.
1. Yararı olmayan, hiçbir işe yaramayan, gereksiz bir şey ya da kimse için kullanılır; faydasız: Yararsız bir yığın nesneyle evi doldurmanın ne anlamı var? Benim için iyi, fena kimse yok, yararlı ya da yararsız kimse var.
2. Sonuçsuz kalan, amacına ulaşmayan bir fiil, bir davranış için kullanılır; boş, verimsiz: Yararsız bir girişim. Yararsız karşı çıkışlar.
3. Yararsız olmak, bir işe yaramamak, gereksiz olmak: Ağlamanın, dövünmenin yararsız bulunduğunu sen de bilirsin.
Kaynak: Büyük Larousse
yararlı
ödat
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
yararlı kılmak
yararlı olmak
ödat
- Yarar elde eden, yararı olan, yararlı, nafi:
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
yararlı kılmak
yararlı olmak
yararlı ingilizcesi
- useful, beneficial, advantageous, profitable faydalý
yararlık
isim
isim
- Yararlı emek harcama:
yararlık ingilizcesi
- service, usefulness
yararsız
ödat
ödat
- Yarar sağlamayan, yararı olmayan, faydasız, nafile.
yararsız ingilizcesi
- useless, unprofitable, pointless faydasýz, nafile
Bilgisayar için yararlı programlar nedir?
Yararlı bakteriler nedir?
Yararlı ve zararı olan mutasyonlar nedir, örnek verir misiniz?
YORUMLAR