yarma TDK isim 1 . Yarmak işi. 2 . Engebeli bir yerde, herhangi bir yolu geçirmek için açılmış yer: "Demir yolu birçok y...
yarma
TDK
1 . Yarmak işi.
2 . Engebeli bir yerde, herhangi bir yolu geçirmek için açılmış yer:
"Demir yolu birçok yarmalardan geçer."- .
3 . Gelişigüzel kırılmış buğday, dövme:
"Yarma arpa. Yarma burçak."- .
4 . Gelişigüzel kırılmış buğdaydan meydana getirilen bir çorba türü.
5 . ödat Kolay yarılan ve çekirdeğinden ayrılan:
"Yarma şeftali."- .
6 . ödat, argo Kaba saba, görgüsüz (kimse).
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- yarma şeklinde
- yarma aşı
- yarma buğday
- yarma çorbası
- yarma kereste
- yarma kütüğü
- yarma saldırısı
- yarma şeftali
- yarma taarruzu
- çam yarması
Sebzeli Yarma Çorbası Tarifi
YARMA a. Yarmak eylemi.
—Ask. Kuşatılan birliğin, düşman cephesini delmek ya da bir deniz birliğinin ablukayı açmak için giriştiği harekât. || Yarma-taarruzu, müdafa durumundaki
düşman kuvvetlerinin yanlarına saldırı etmenin olanaksız olduğu durumlarda, mevzilere cepheden saldırı ederek düşmanın müdafa enerjisini kırmak, gedik açmak ve ilerleyerek düşmanın imha edilmesini sağlamak amacıyla girişilen hücum türü.
—Bayınd. Toprağı düzlemek ya da kotunu düşürmek için üstündeki fazlalıkları kaldırma eylemi. || Yarma babası, kaldırılan gereç miktarını ölçmek için yarma meydana getirilen bir arazide bırakılan çıkıntı. || Yaklaşım yarması, bir alt geçide ya da bir tünele oluşturulan ve değişik yükseklikteki tahkimat duvarlarının yüzeydeki ve yeraltındaki bölümleri içinde geçişi elde eden yarma. —Deric. Deriyi derinlemesine birkaç tabakaya bölme. (Bk. ansikl. böl.) || Yarma testeresi, yarma işleminde kullanılan testere. || Yüzeysel yarma, derileri sıyırmak işlemi. (Bu işlem elle, ağartmada kullanılan açkı bıçağıyla ya da zımparayla kaplı bir bileği çarkı üstünde yapılır.)
—Doğramac. Doğramacılıkta ya da dülgerlikte ağaçları uzunlamasına biçmek işlemi.
—inş. Taşları, katmanları süresince ayırmaya dayanan işlem.
—Kürkç. Bir derinin, karın ortasından iyi bilenmiş bir bıçakla kılıf oluşturacak şekilde açılması. (Ayaklar ve kuyruk da açılır.)
—Mad. oc. Arduvaz bloklarını, yarılma düzlemine nazaran parçalara ayırmaya dayanan işlem.
—Müc. Bazı durumlarda, elmasın kabasını almak için meydana getirilen ve kristalleştirme planlarına nazaran meydana gelen ilk yontma işlemi
—Orm. san. Odun yarmak eylemi. (Bk. ansikl. böl.) || Yarma makinesi, almaşık hareketli bir oduncu baltasından oluşan ve yakacak ya da kâğıt hamur harcını odunu yarmaya yarayan makine. (Bazı makinelerde yarma işlemi aşırı konik vida biçimindeki bir aletin oduna sokulmasıyla yapılır.
—Ormanc. Yarma kütüğü, üstünde balta ile odun yarmaya yarayan ve çoğu zaman üç ayak üzerine oturan kalınca ve kısa kütük.
—Taşoc. Şistli bir damarın bir çok kez kuvarsla dolmuş, azca çok geniş kırılma yüzeyi. || Katman aralarına (ya da damarlara) kama çakarak bir taşı büyük bloklara ayırma.
♦ sıf. ve a.
1. Çok irıyarı ve kaba davranışları olan, görgüsüz kimse için kullanılır: Yarmanın biridir o, incelikten anlamaz (arg)
2. Yarma şeklinde, oldukça ıriyarı kimseler için kullanılır.
♦ sıf. Ortadan kolayca yarılan ve çekirdeğinden ayrılabilen meyve, bilhassa de şeftali için kullanılır.
—Jeomorfol. Yarma vadi, bir dağ sırasını ya da önündeki herhangi bir engebeyi dikine olarak aşan, çoğu zaman dar boğaz biçimindeki vadi kesimi. (Çoruh, Yeşilırmak ve Kızılırmak'ın Karadeniz kıyısındaki sıradağları yararak denize ulaştıkları aşağı çığırları ile Fırat'ın Güneydoğu Torosları aşan kesimi tipik birer yarma vadidir. Günümüzde topografyanın eğim durumu ile bağdaşmayan bu tür vadiler kapma, antesedans ya da sürempozisyon süreçleri ile meydana gelmiş olabilirler.)
—Mutf Kabaca kırılmış, gelişigüzel öğütülmüş tahıl için kullanılır: Yarma buğday. Yarma burçak. (Yarma buğdaydan çorba, keşkek, aşure, dişbuğdayı vb. yapılır. Bazı yemeklerin bileşimine de girer. Anadolu mutfağında çok kullanılan tahıl türlerin- dendir.)
—Orm. san. Yarma odun, yarılarak yakacak, fıçı tahtası, herek, lata ya da suyuna kesilmiş yassı odun parçaları haline getirilmiş odun.
—ANSİKL. Bayınd. Yarma, kara ve demiryollarının, kanalların, sanat yapılarının, bina temellerinin yapımı için toprağı açıkta ya da yeraltında kazma işlemidir. Yarmaların işçiler ve yapı açısından güvenlik içınde gerçekleştirilebilmesi için çevreleyen toprağı ya da kazı yüzeylerini uygun işlemlerle (püskürtme, dondurma) ya da geçici ya da devamlı iksa düzenleriyle (palplanşlar, yerinde dökme perdeler, keson vb.) takviye etmek gerekir.
—Dene. Deri çoğunlukla derinlemesine iki bölüme bölünür. Böylelikle iki katman elde edilir: sırça olarak adlandırılan muntazam kalınlıktaki tüylü kısım; yarma işleminden önceki derinin kalınlığındaki düzensizlikleri korumuş olan elli deri. Yarma işlemi daima ıslak deri üstünde gerçekleştirilir Sepilenmiş deride bu işlem görece olarak daha kolay uygulanabilir. Yarma bir çok kez sepileme görmemiş tola deride yapılır Tola deride uygulanan ve daha çok özeni gerektiren bu işlem derinin sırça ve etli bölümlerinin değişik biçimlerde sepilenmesini sağlar Yarma makinesi ya da yarma testeresi, başlıca yatay konumdaki uçsuz bir ağızla bu ağzı hızla hareket ettiren iki makaradan oluşur. Bu ağız tertipli bir şekilde iki zımpara taşıyla bilenir. Bu ağza yatırılan deri iki silindirden geçirilir: yivli üst silindir ve derinin yapmış olduğu baskıyla deri kalınlığındaki eşitsizlikleri ortadan kaldıran segman- lardan oluşan alt silindir.
—Orm. san. Yarma balta ya da kama kullanarak kalınca kütükleri yakacak odun halinde parçalamaya yarar. Elde edilmiş parçalar gerek evlerde sobada yakılmak, gerek odun gazhanelerinde kullanılmak suretiyle daha ufak parçalara ayrılabilir. Yarma işlemi, fıçı tahtası, herek, padavra, davul tahtası şeklinde suyuna, damarına uygun ince tahtalar elde etmek için de uygulanır.
—Ask. Kuşatılan birliğin, düşman cephesini delmek ya da bir deniz birliğinin ablukayı açmak için giriştiği harekât. || Yarma-taarruzu, müdafa durumundaki
düşman kuvvetlerinin yanlarına saldırı etmenin olanaksız olduğu durumlarda, mevzilere cepheden saldırı ederek düşmanın müdafa enerjisini kırmak, gedik açmak ve ilerleyerek düşmanın imha edilmesini sağlamak amacıyla girişilen hücum türü.
—Bayınd. Toprağı düzlemek ya da kotunu düşürmek için üstündeki fazlalıkları kaldırma eylemi. || Yarma babası, kaldırılan gereç miktarını ölçmek için yarma meydana getirilen bir arazide bırakılan çıkıntı. || Yaklaşım yarması, bir alt geçide ya da bir tünele oluşturulan ve değişik yükseklikteki tahkimat duvarlarının yüzeydeki ve yeraltındaki bölümleri içinde geçişi elde eden yarma. —Deric. Deriyi derinlemesine birkaç tabakaya bölme. (Bk. ansikl. böl.) || Yarma testeresi, yarma işleminde kullanılan testere. || Yüzeysel yarma, derileri sıyırmak işlemi. (Bu işlem elle, ağartmada kullanılan açkı bıçağıyla ya da zımparayla kaplı bir bileği çarkı üstünde yapılır.)
—Doğramac. Doğramacılıkta ya da dülgerlikte ağaçları uzunlamasına biçmek işlemi.
—inş. Taşları, katmanları süresince ayırmaya dayanan işlem.
—Kürkç. Bir derinin, karın ortasından iyi bilenmiş bir bıçakla kılıf oluşturacak şekilde açılması. (Ayaklar ve kuyruk da açılır.)
—Mad. oc. Arduvaz bloklarını, yarılma düzlemine nazaran parçalara ayırmaya dayanan işlem.
—Müc. Bazı durumlarda, elmasın kabasını almak için meydana getirilen ve kristalleştirme planlarına nazaran meydana gelen ilk yontma işlemi
—Orm. san. Odun yarmak eylemi. (Bk. ansikl. böl.) || Yarma makinesi, almaşık hareketli bir oduncu baltasından oluşan ve yakacak ya da kâğıt hamur harcını odunu yarmaya yarayan makine. (Bazı makinelerde yarma işlemi aşırı konik vida biçimindeki bir aletin oduna sokulmasıyla yapılır.
—Ormanc. Yarma kütüğü, üstünde balta ile odun yarmaya yarayan ve çoğu zaman üç ayak üzerine oturan kalınca ve kısa kütük.
—Taşoc. Şistli bir damarın bir çok kez kuvarsla dolmuş, azca çok geniş kırılma yüzeyi. || Katman aralarına (ya da damarlara) kama çakarak bir taşı büyük bloklara ayırma.
♦ sıf. ve a.
1. Çok irıyarı ve kaba davranışları olan, görgüsüz kimse için kullanılır: Yarmanın biridir o, incelikten anlamaz (arg)
2. Yarma şeklinde, oldukça ıriyarı kimseler için kullanılır.
♦ sıf. Ortadan kolayca yarılan ve çekirdeğinden ayrılabilen meyve, bilhassa de şeftali için kullanılır.
—Jeomorfol. Yarma vadi, bir dağ sırasını ya da önündeki herhangi bir engebeyi dikine olarak aşan, çoğu zaman dar boğaz biçimindeki vadi kesimi. (Çoruh, Yeşilırmak ve Kızılırmak'ın Karadeniz kıyısındaki sıradağları yararak denize ulaştıkları aşağı çığırları ile Fırat'ın Güneydoğu Torosları aşan kesimi tipik birer yarma vadidir. Günümüzde topografyanın eğim durumu ile bağdaşmayan bu tür vadiler kapma, antesedans ya da sürempozisyon süreçleri ile meydana gelmiş olabilirler.)
—Mutf Kabaca kırılmış, gelişigüzel öğütülmüş tahıl için kullanılır: Yarma buğday. Yarma burçak. (Yarma buğdaydan çorba, keşkek, aşure, dişbuğdayı vb. yapılır. Bazı yemeklerin bileşimine de girer. Anadolu mutfağında çok kullanılan tahıl türlerin- dendir.)
—Orm. san. Yarma odun, yarılarak yakacak, fıçı tahtası, herek, lata ya da suyuna kesilmiş yassı odun parçaları haline getirilmiş odun.
—ANSİKL. Bayınd. Yarma, kara ve demiryollarının, kanalların, sanat yapılarının, bina temellerinin yapımı için toprağı açıkta ya da yeraltında kazma işlemidir. Yarmaların işçiler ve yapı açısından güvenlik içınde gerçekleştirilebilmesi için çevreleyen toprağı ya da kazı yüzeylerini uygun işlemlerle (püskürtme, dondurma) ya da geçici ya da devamlı iksa düzenleriyle (palplanşlar, yerinde dökme perdeler, keson vb.) takviye etmek gerekir.
—Dene. Deri çoğunlukla derinlemesine iki bölüme bölünür. Böylelikle iki katman elde edilir: sırça olarak adlandırılan muntazam kalınlıktaki tüylü kısım; yarma işleminden önceki derinin kalınlığındaki düzensizlikleri korumuş olan elli deri. Yarma işlemi daima ıslak deri üstünde gerçekleştirilir Sepilenmiş deride bu işlem görece olarak daha kolay uygulanabilir. Yarma bir çok kez sepileme görmemiş tola deride yapılır Tola deride uygulanan ve daha çok özeni gerektiren bu işlem derinin sırça ve etli bölümlerinin değişik biçimlerde sepilenmesini sağlar Yarma makinesi ya da yarma testeresi, başlıca yatay konumdaki uçsuz bir ağızla bu ağzı hızla hareket ettiren iki makaradan oluşur. Bu ağız tertipli bir şekilde iki zımpara taşıyla bilenir. Bu ağza yatırılan deri iki silindirden geçirilir: yivli üst silindir ve derinin yapmış olduğu baskıyla deri kalınlığındaki eşitsizlikleri ortadan kaldıran segman- lardan oluşan alt silindir.
—Orm. san. Yarma balta ya da kama kullanarak kalınca kütükleri yakacak odun halinde parçalamaya yarar. Elde edilmiş parçalar gerek evlerde sobada yakılmak, gerek odun gazhanelerinde kullanılmak suretiyle daha ufak parçalara ayrılabilir. Yarma işlemi, fıçı tahtası, herek, padavra, davul tahtası şeklinde suyuna, damarına uygun ince tahtalar elde etmek için de uygulanır.
Kaynak: Büyük Larousse
YARMALIK a.
1. Yarma yapmak için ayrılmış olan buğday.
2. Yakacak odun elde etmek suretiyle kullanılan ve kereste elde etmeye elverişli olmayan iri ve künt kütük.
3. Fıçı tahtası, herek, pedavra, lata ya da suyuna ayrılmış yassı parçalar elde etmeye elverişli parça odun.
1. Yarma yapmak için ayrılmış olan buğday.
2. Yakacak odun elde etmek suretiyle kullanılan ve kereste elde etmeye elverişli olmayan iri ve künt kütük.
3. Fıçı tahtası, herek, pedavra, lata ya da suyuna ayrılmış yassı parçalar elde etmeye elverişli parça odun.
Kaynak: Büyük Larousse
yarma ingilizcesi
1. splitting, cleaving, or slitting (something).
2. cut (as a passage cut in a ridge for a roadway).
3. mil. breakthrough.
4. big, uncouth person.
5. coarsely ground wheat, barley, etc.
6. coarsely ground (wheat, barley, etc.).
7. split (wood, logs, rails).
- þeftali freestone peach.
1. splitting, cleaving, or slitting (something).
2. cut (as a passage cut in a ridge for a roadway).
3. mil. breakthrough.
4. big, uncouth person.
5. coarsely ground wheat, barley, etc.
6. coarsely ground (wheat, barley, etc.).
7. split (wood, logs, rails).
- þeftali freestone peach.
yarmalık
isim
isim
- Yarma yapmak için ayrılmış buğday vb.
Sebzeli Yarma Çorbası Tarifi
YORUMLAR