Yavru isim 1 . Yeni dünyaya gelen hayvan ya da insan: "Kedi yavrusu. Kuş yavrusu."- . 2 . Çocuk, evlat: "Korkar...
Yavru
isim
1 . Yeni dünyaya gelen hayvan ya da insan:
2 . Çocuk, evlat:
3 . (mecaz) Bir şeyin küçüğü:
4 . (argo) Güzel, alımlı genç kız.

isim
1 . Yeni dünyaya gelen hayvan ya da insan:
"Kedi yavrusu. Kuş yavrusu."- .
2 . Çocuk, evlat:
"Korkarak arkasına bakmış olduğu vakit yavrusunun bir kartalın pençeleri içinde, bulutlara doğru süzülüp yükseldiğini görmüş oldu."- A. H. Müftüoğlu.
3 . (mecaz) Bir şeyin küçüğü:
"Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla tam bir konak yavrusudur."- T. Buğra.
4 . (argo) Güzel, alımlı genç kız.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- yavru atmak
- yavrum!
Birleşik Sözler
- yavruağzı
- yavru kapı
- yavrukurt
- adayavrusu
- konak yavrusu
Yavru Hayvan Resimleri
Yavru hamster iyi mi bakılır?
Zürafalarda yavru bakımı görülür mü?
YAVRU a
1. Gelişmesini tamamlamamış hayvan: Kedi yavrusu. Kuş yavrusu.
2. Bir kimsenin evladı, evladı: iki yavrusuyla ortada kalmıştı.
3. Tkz. Bir şeyin, bilhassa de bir yapının ufak boyutlusu: Konak yavrusu. Bir villa yavrusunda yaşamak.
4. Arg. Genç ve güzel hanım.
5. Arg. Terbiyeli, uslu talebe.
6. Yav ru atmak, hamile bir hayvan söz konusuysa, yavrusunu düşürmek. || Yavru ağzı.

Kaynak: Büyük Larousse
1. Gelişmesini tamamlamamış hayvan: Kedi yavrusu. Kuş yavrusu.
2. Bir kimsenin evladı, evladı: iki yavrusuyla ortada kalmıştı.
3. Tkz. Bir şeyin, bilhassa de bir yapının ufak boyutlusu: Konak yavrusu. Bir villa yavrusunda yaşamak.
4. Arg. Genç ve güzel hanım.
5. Arg. Terbiyeli, uslu talebe.
6. Yav ru atmak, hamile bir hayvan söz konusuysa, yavrusunu düşürmek. || Yavru ağzı.
Kaynak: Büyük Larousse
YAVRU AĞZI || Yavru yapmak, yavrulamak. || Yavrum, sevecenlik içeren seslenme sözü: Yavrum sen de buralı mısın?
♦ sıt.
1. Gelişmesini tamamlamamış hayvan için kullanılır: Yavru kedi.
2. Yavru vatan, anavatana karşıt olarak, onunla etnik bir ilişkisi ve gönül bağlılığı olan ülke, bilhassa de Kıbrıs için kullanılır (bu anlamda büyük harfle yazılır).
—Mim. Yavru kapı -* KUZU* KAPI. || Yavru kule, temelden yükselen ya da çıkma yaparak bir bindirmelik, tonoz bingi, payanda, sütun tarafınca taşınan, yapıya bağlı dar kule. (Bk ansikl. böl.) || Yavru pencere, bir kapı kanadında, göz yüksekliğinde açılmış, kapaklı, ufak pencere. (Bunların ufak, yuvarlak delik biçiminde olanlarına göz deliği denir)
—AnSİkl Mim. Ortaçağ yavru kulelerinin içinde bir döner merdiven ya da üst üste birkaç ufak oda bulunur. Bu kulelerin denetim ve savunmayla ilgili, gözcü kulelerine (bunlar daha alçaktır) benzer bir işlevi vardı. Feodal gücün simgesi olarak, kapıların, cephelerin iki yanında birer yavru kule bulunabilir.
♦ sıt.
1. Gelişmesini tamamlamamış hayvan için kullanılır: Yavru kedi.
2. Yavru vatan, anavatana karşıt olarak, onunla etnik bir ilişkisi ve gönül bağlılığı olan ülke, bilhassa de Kıbrıs için kullanılır (bu anlamda büyük harfle yazılır).
—Mim. Yavru kapı -* KUZU* KAPI. || Yavru kule, temelden yükselen ya da çıkma yaparak bir bindirmelik, tonoz bingi, payanda, sütun tarafınca taşınan, yapıya bağlı dar kule. (Bk ansikl. böl.) || Yavru pencere, bir kapı kanadında, göz yüksekliğinde açılmış, kapaklı, ufak pencere. (Bunların ufak, yuvarlak delik biçiminde olanlarına göz deliği denir)
—AnSİkl Mim. Ortaçağ yavru kulelerinin içinde bir döner merdiven ya da üst üste birkaç ufak oda bulunur. Bu kulelerin denetim ve savunmayla ilgili, gözcü kulelerine (bunlar daha alçaktır) benzer bir işlevi vardı. Feodal gücün simgesi olarak, kapıların, cephelerin iki yanında birer yavru kule bulunabilir.
Kaynak: Büyük Larousse
YAVRULAMAK gçz. f. Memeli bir hayvan sözkonusuysa, doğurmak.
Kaynak: Büyük Larousse
yavru ingilizcesi
1. young animal: kedi yavrusu kitten. köpek yavrusu puppy, pup.
2. child.
3. slang sexy, good-looking young woman.
-m darling, dear, honey (affectionate biçim of address).
- atmak (for an animal) to abort.
1. young animal: kedi yavrusu kitten. köpek yavrusu puppy, pup.
2. child.
3. slang sexy, good-looking young woman.
-m darling, dear, honey (affectionate biçim of address).
- atmak (for an animal) to abort.
yavruağzı
isim
1 . Kavuniçi ile pembe arası bir renk.
2 . ödat Bu renkte olan.
isim
1 . Kavuniçi ile pembe arası bir renk.
2 . ödat Bu renkte olan.
yavruağzı ingilizcesi
- light pink
yavrulamak
(nesne almayan eylem)
(nesne almayan eylem)
- (hayvan için) Doğurmak.
yavrulamak ingilizcesi
- (for an animal) to bring forth young.
- to produce young, to breed
Yavru Hayvan Resimleri
Yavru hamster iyi mi bakılır?
Zürafalarda yavru bakımı görülür mü?
YORUMLAR