Yayalar ve sürücülerin sergilediği yanlış davranışlar nedir? Türkiye, trafik kazalarıyla ilgili meydana getirilen istatistiklerde...
Yayalar ve sürücülerin sergilediği yanlış davranışlar nedir?
Türkiye, trafik kazalarıyla ilgili meydana getirilen istatistiklerde daima dünya genelinde hep en üst sıralarda yer almıştır. Bu kadar çok kaza olması ve kaza başına yaşamını yitiren insan sayısındaki yüksek oranlar, ülkemiz trafiğini insan yaşamını tehdit eden en büyük unsur haline getirmiştir.
Trafik kazalarında, sürücü bilgi ve beceri eksikliğinin oranı son yıllardaki istatistiklere bakarsak % 95 ile %98 içinde değişmektedir.
Bu istatistikler ve yaşadığımız trafik ortamı bizlere gösteriyor ki, hem sürücüler, hem yolcular, hem de yayalar trafikle ilgili temel bir eğitim almadıkları için bir çok hatası göz gore gore yapmaktalar. (Kırmızı ışıkta geçmek şeklinde...)
Otomobil kullanma ve trafikle ilgili ilk detayları-bilgileri çoğu zaman ilkin aile ortamında, hemen sonra da herhangi bir yakınımızdan öğrenmişizdir. Bizlere öğreten kişinin söylediği her şeyi doğru kabul edip, trafiğe o şekilde çıkmışızdır. Bu yüzden devletimizde otomobil kullanma ile ilgili bilgiler kulaktan dolma ve çoğunlukla yanlıştır. Doğruluğundan güvenli olmadığımız birçok bilgiyi savunarak, iddialara bile gireriz!
Günümüzün acımasız trafik ortamında ise tamamlanmamış ve yanlış bilgi ile yola çıkan sürücünün şansı maalesef çok azdır. Doğru bilgiyi; beceri, sağduyu ve saygıyla uygulamak trafikteki tek yaşam şansıdır.
Bir çok sürücünün doğru olarak bilmiş olduğu, fakat aslında yanlış olan bazı detayları-bilgileri sizler için derledik. Bu bilgilerin ışığında hem sizler kendi bilginizi sınayın, hem de bundan sonrasında yakınlarınıza doğru bildiğiniz hatalar yerine doğruları öğreterek, bireysel sorumluluğunuzu yerine getirin.
- Usta sürücü, düşmüş olduğu problemden kazasız sıyrılmayı bilir!
Yanlış! Şundan dolayı usta sürücü probleme girmeyen sürücüdür. Karşısına çıkabilecek her türlü tehlikeyi evvel görebilir, ona gore tedbirini evvel alır. Problemlerle uğraşmaz.
- Otobanda tamam fakat, kent içinde güvenlik kemeri takılmayabilir!
Yanlış! Güvenlik kemeri yaşam kurtaran en mühim güvenlik gerecidir. 50 km/s hızda meydana gelen bir çarpışmada otonun içindekiler güvenlik kemeri takmadıkları takdirde, 4 kattan oluşan bir binadan aşağı düşmeyle eşit şok yaşar.
- Arkada oturanlar için güvenlik kemeri takmak gereksizdir!
Yanlış! Motorlu araçlar bir yere çarptığında derhal durur, sadece içindeki yolcular aynı hızla bir yere çarpana kadar ilerlemeye devam eder. Arkada oturanların da yaşam haklarını kullanmaları ve güvenlik kemerlerini takmaları gerekir. Her ne kadar hemen hemen kanunen mecburi olmasa da, yolcuların güvenliği için geliştirilmiş olan arka güvenlik kemerleri de yaşam kurtarmış olur. Kazalarda en fazlaca ziyanı güvenlik kemeri bağlı olmayan yolcular görmektedir.
- Lastik havalarını düşük tutarsak, hem daha iyi tutunur, hem de daha konforlu olur!
Yanlış! Lastik havalarının, aracın yapınak değerinin altında olmaması gerekir. Hatta yüke ve yolcu sayısına gore artırılmalıdır. Şundan dolayı hava basıncı düşük lastiğin tabanı yere yayılarak daha iyi tutunma sağlamaz. Aksine tabanın ortası yukarı kalkar ve yol ile teması kesilir. Havası düşük lastiklerin yalnız omuz kısımları yere basar. Lastik hava basıncı düşükken; kayma hareketleri çok daha düşük hızlarda adım atar, fren mesafesi uzar, direksiyon hareketlerine daha geç yanıt alınır. Bir ihtimal daha konforlu sürüş yaparsınız fakat, konforlu şekilde yoldan çıkabilir, konforlu şekilde çarpabilirsiniz!
- Sıcak havada, lastiğin ısınmasını dengelemek için lastik havaları indirilir!
Yanlış! Lastiğin ısınmasının en büyük sebebi havanın sıcak olması değil, lastik hava basıncının düşük olması sebebiyle lastik yanaklarının daha çok esnemesidir.
- Yağmurda inik lastik daha azca kayar!
Yanlış! Hava basıncı düşük lastikte su boşaltma kanalları kapanmış olduğu için yağmur suyunu çok daha azca boşaltır. Hatta boşaltamaz ve su üstüne çıkma ve su yastığı üstünde kayma (aquaplanning) çok daha düşük hızlarda adım atar.
- Direksiyon saate gore 10'u çeyrek geçe tutulur!
Yanlış! Direksiyon saate gore 9'u çeyrek geçe (9.15) tutulur. Bu pozisyon, acil bir durumda her iki yöne eşit oranda direksiyonu çevirebileceğiniz tek pozisyondur.
- En iyi koltuk pozisyonu, sürücünün en rahat etmiş olduğu pozisyondur.
Yanlış! Sürücünün doğru koltuk pozisyonu ilk olarak otomobile hakim olabileceği ne çok uzak, ne de çok yakın bir pozisyondur. Koltuk mümkün olduğunca dik olmalıdır. Direksiyon 9.15 pozisyonundayken kollar dümdüz olmamalıdır. İdeal dirsek açısı 120 ile 135 aşama civarındadır. Evimizde TV seyrettiğimiz koltuk pozisyonu çok rahat olabilir, fakat bu pozisyonda otomobile ve trafiğe hakim olabilmek çok zor olsa gerek.
- Motorlu araçlar lastiğin üstünde gider!
Yanlış! Motorlu araçlar lastiğin içindeki havanın üstünde gider. Eğer lastiğin içinde hava yoksa, hiçbir yere gidemezsiniz. Doğru lastik havası, ayağınızdaki ayakkabı numarası gibidir. Ayağınızı sıkan ya da bolca gelen bir ayakkabıyla iyi mi yürüyemezseniz, otomobilin yol tutuşu da aynı şekilde bozulur.
- Ani frenlerde ilkin frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak, motor kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz!
Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır. Böylece fren esnasında motor dönem dışı bırakılarak, motorun aracı ileri götürme kuvveti yok edilir.
- ABS (Antiblokaj Fren Sistemi) mekanik frene gore çok daha kısa mesafede durdurur!
Yanlış! ABS fren sistemi olan bir vasıta tekerleklerin kızaklamasını önler ve fren esnasında manevra yapılabilmesini sağlar. Sadece, daha kısa mesafede durdurmaz, daha güvenli şekilde fren yapılmasını sağlar.
- Mekanik freni olan bir otomobilde fren pedalını pompalayarak daha kısa mesafede durulabilir!
Yanlış! Pompalamak için ayak fren pedalı üstünden her çekildiğinde, aracın ileri hareketi devam eder ve durma mesafesi uzar. Doğrusu; panik frende fren pedalı üstündeki basıncı azaltarak lastiğin dönmesini sağlamaktır. Sadece ayak fren pedalından kaldırılmamalı ve fren hayata geçirmeye devam edilmelidir.
- Doğru takip mesafesi hızın yarısıdır!
Yanlış! Bu yöntem kullanışlı olmamakla beraber, hata oranı yüksektir. İdeal takip mesafesi (kuru havada) 2 saniye arkadan takip etmektir. Yağışlı havalarda ya da yük durumunda bu süre 3-4 saniyeye çıkarılmalıdır.
- Dörtlü uyarı (flaşör) tünele girince yakılır!
Yanlış! Dörtlü uyarı yalnız trafiğe çekince yarattığınız durumlarda yakılır. Kısaca ihtimaller içinde bir kaza ya da arıza halinde. Tünelde kısa farların açık olması yeterlidir.
- Gündüz kısa farları yakmak trafiktekilerin gözünü alır!
Yanlış! Gündüz kısa far yakmak, daha erken farkedilmenizi ve size çekince yaratacak olan kişilere kendinizi daha erken göstermenizi sağlar. Gece yakılan kısa farlar gözümüzü daha çok alır. Yalnız kapalı ve yağışlı havalarda değil, güneşli havalarda ve süratli yol kesimlerinde de kısa farların açılması kendi sürüş güvenliğiniz için önemlidir.
- Evlatları uyarmak için korna çalınır!
Yanlış! Evlatları uyarmak için korna çalınmaz! Korna onların paniğe kapılıp beklenmedik bir tepki vermelerine neden olur. En iyisi iyice yavaşlamak ve gerekirse durmaktır.
- Yoğun siste en iyi gitme yöntemi dörtlü ikazları yakmaktır!
Yanlış! Yoğun siste en iyi gitme yöntemi asla gitmemektir. Şundan dolayı siste daha iyi gören sürücü yoktur, daha çok risk alan sürücü vardır. Görüş mesafesi yeterliyse siste sarı camlı gözlükler kullanmak, sis lambalarını ve kısa farları yakmak, silecekleri çalıştırmak, yerin kayganlaştığını dikkate almak, takip mesafesini çoğaltmak ve sollama yapmamak daha güvenli yol almanıza destek verir.
Ihmal etmeyin! Hayatınız süresince ölümlü bir trafik kazası geçirme olasılığınız % 33' tür. Rus ruletinde bile bu oran %17'dir. Lütfen, trafikte vasıta kullanmanın bir yaşam işi bulunduğunu hiçbir süre aklınızdan çıkarmayın.
BAKINIZ
Trafik kazalarında, sürücü bilgi ve beceri eksikliğinin oranı son yıllardaki istatistiklere bakarsak % 95 ile %98 içinde değişmektedir.
Bu istatistikler ve yaşadığımız trafik ortamı bizlere gösteriyor ki, hem sürücüler, hem yolcular, hem de yayalar trafikle ilgili temel bir eğitim almadıkları için bir çok hatası göz gore gore yapmaktalar. (Kırmızı ışıkta geçmek şeklinde...)
Otomobil kullanma ve trafikle ilgili ilk detayları-bilgileri çoğu zaman ilkin aile ortamında, hemen sonra da herhangi bir yakınımızdan öğrenmişizdir. Bizlere öğreten kişinin söylediği her şeyi doğru kabul edip, trafiğe o şekilde çıkmışızdır. Bu yüzden devletimizde otomobil kullanma ile ilgili bilgiler kulaktan dolma ve çoğunlukla yanlıştır. Doğruluğundan güvenli olmadığımız birçok bilgiyi savunarak, iddialara bile gireriz!
Günümüzün acımasız trafik ortamında ise tamamlanmamış ve yanlış bilgi ile yola çıkan sürücünün şansı maalesef çok azdır. Doğru bilgiyi; beceri, sağduyu ve saygıyla uygulamak trafikteki tek yaşam şansıdır.
Bir çok sürücünün doğru olarak bilmiş olduğu, fakat aslında yanlış olan bazı detayları-bilgileri sizler için derledik. Bu bilgilerin ışığında hem sizler kendi bilginizi sınayın, hem de bundan sonrasında yakınlarınıza doğru bildiğiniz hatalar yerine doğruları öğreterek, bireysel sorumluluğunuzu yerine getirin.
- Usta sürücü, düşmüş olduğu problemden kazasız sıyrılmayı bilir!
Yanlış! Şundan dolayı usta sürücü probleme girmeyen sürücüdür. Karşısına çıkabilecek her türlü tehlikeyi evvel görebilir, ona gore tedbirini evvel alır. Problemlerle uğraşmaz.
- Otobanda tamam fakat, kent içinde güvenlik kemeri takılmayabilir!
Yanlış! Güvenlik kemeri yaşam kurtaran en mühim güvenlik gerecidir. 50 km/s hızda meydana gelen bir çarpışmada otonun içindekiler güvenlik kemeri takmadıkları takdirde, 4 kattan oluşan bir binadan aşağı düşmeyle eşit şok yaşar.
- Arkada oturanlar için güvenlik kemeri takmak gereksizdir!
Yanlış! Motorlu araçlar bir yere çarptığında derhal durur, sadece içindeki yolcular aynı hızla bir yere çarpana kadar ilerlemeye devam eder. Arkada oturanların da yaşam haklarını kullanmaları ve güvenlik kemerlerini takmaları gerekir. Her ne kadar hemen hemen kanunen mecburi olmasa da, yolcuların güvenliği için geliştirilmiş olan arka güvenlik kemerleri de yaşam kurtarmış olur. Kazalarda en fazlaca ziyanı güvenlik kemeri bağlı olmayan yolcular görmektedir.
- Lastik havalarını düşük tutarsak, hem daha iyi tutunur, hem de daha konforlu olur!
Yanlış! Lastik havalarının, aracın yapınak değerinin altında olmaması gerekir. Hatta yüke ve yolcu sayısına gore artırılmalıdır. Şundan dolayı hava basıncı düşük lastiğin tabanı yere yayılarak daha iyi tutunma sağlamaz. Aksine tabanın ortası yukarı kalkar ve yol ile teması kesilir. Havası düşük lastiklerin yalnız omuz kısımları yere basar. Lastik hava basıncı düşükken; kayma hareketleri çok daha düşük hızlarda adım atar, fren mesafesi uzar, direksiyon hareketlerine daha geç yanıt alınır. Bir ihtimal daha konforlu sürüş yaparsınız fakat, konforlu şekilde yoldan çıkabilir, konforlu şekilde çarpabilirsiniz!
- Sıcak havada, lastiğin ısınmasını dengelemek için lastik havaları indirilir!
Yanlış! Lastiğin ısınmasının en büyük sebebi havanın sıcak olması değil, lastik hava basıncının düşük olması sebebiyle lastik yanaklarının daha çok esnemesidir.
- Yağmurda inik lastik daha azca kayar!
Yanlış! Hava basıncı düşük lastikte su boşaltma kanalları kapanmış olduğu için yağmur suyunu çok daha azca boşaltır. Hatta boşaltamaz ve su üstüne çıkma ve su yastığı üstünde kayma (aquaplanning) çok daha düşük hızlarda adım atar.
- Direksiyon saate gore 10'u çeyrek geçe tutulur!
Yanlış! Direksiyon saate gore 9'u çeyrek geçe (9.15) tutulur. Bu pozisyon, acil bir durumda her iki yöne eşit oranda direksiyonu çevirebileceğiniz tek pozisyondur.
- En iyi koltuk pozisyonu, sürücünün en rahat etmiş olduğu pozisyondur.
Yanlış! Sürücünün doğru koltuk pozisyonu ilk olarak otomobile hakim olabileceği ne çok uzak, ne de çok yakın bir pozisyondur. Koltuk mümkün olduğunca dik olmalıdır. Direksiyon 9.15 pozisyonundayken kollar dümdüz olmamalıdır. İdeal dirsek açısı 120 ile 135 aşama civarındadır. Evimizde TV seyrettiğimiz koltuk pozisyonu çok rahat olabilir, fakat bu pozisyonda otomobile ve trafiğe hakim olabilmek çok zor olsa gerek.
- Motorlu araçlar lastiğin üstünde gider!
Yanlış! Motorlu araçlar lastiğin içindeki havanın üstünde gider. Eğer lastiğin içinde hava yoksa, hiçbir yere gidemezsiniz. Doğru lastik havası, ayağınızdaki ayakkabı numarası gibidir. Ayağınızı sıkan ya da bolca gelen bir ayakkabıyla iyi mi yürüyemezseniz, otomobilin yol tutuşu da aynı şekilde bozulur.
- Ani frenlerde ilkin frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak, motor kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz!
Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır. Böylece fren esnasında motor dönem dışı bırakılarak, motorun aracı ileri götürme kuvveti yok edilir.
- ABS (Antiblokaj Fren Sistemi) mekanik frene gore çok daha kısa mesafede durdurur!
Yanlış! ABS fren sistemi olan bir vasıta tekerleklerin kızaklamasını önler ve fren esnasında manevra yapılabilmesini sağlar. Sadece, daha kısa mesafede durdurmaz, daha güvenli şekilde fren yapılmasını sağlar.
- Mekanik freni olan bir otomobilde fren pedalını pompalayarak daha kısa mesafede durulabilir!
Yanlış! Pompalamak için ayak fren pedalı üstünden her çekildiğinde, aracın ileri hareketi devam eder ve durma mesafesi uzar. Doğrusu; panik frende fren pedalı üstündeki basıncı azaltarak lastiğin dönmesini sağlamaktır. Sadece ayak fren pedalından kaldırılmamalı ve fren hayata geçirmeye devam edilmelidir.
- Doğru takip mesafesi hızın yarısıdır!
Yanlış! Bu yöntem kullanışlı olmamakla beraber, hata oranı yüksektir. İdeal takip mesafesi (kuru havada) 2 saniye arkadan takip etmektir. Yağışlı havalarda ya da yük durumunda bu süre 3-4 saniyeye çıkarılmalıdır.
- Dörtlü uyarı (flaşör) tünele girince yakılır!
Yanlış! Dörtlü uyarı yalnız trafiğe çekince yarattığınız durumlarda yakılır. Kısaca ihtimaller içinde bir kaza ya da arıza halinde. Tünelde kısa farların açık olması yeterlidir.
- Gündüz kısa farları yakmak trafiktekilerin gözünü alır!
Yanlış! Gündüz kısa far yakmak, daha erken farkedilmenizi ve size çekince yaratacak olan kişilere kendinizi daha erken göstermenizi sağlar. Gece yakılan kısa farlar gözümüzü daha çok alır. Yalnız kapalı ve yağışlı havalarda değil, güneşli havalarda ve süratli yol kesimlerinde de kısa farların açılması kendi sürüş güvenliğiniz için önemlidir.
- Evlatları uyarmak için korna çalınır!
Yanlış! Evlatları uyarmak için korna çalınmaz! Korna onların paniğe kapılıp beklenmedik bir tepki vermelerine neden olur. En iyisi iyice yavaşlamak ve gerekirse durmaktır.
- Yoğun siste en iyi gitme yöntemi dörtlü ikazları yakmaktır!
Yanlış! Yoğun siste en iyi gitme yöntemi asla gitmemektir. Şundan dolayı siste daha iyi gören sürücü yoktur, daha çok risk alan sürücü vardır. Görüş mesafesi yeterliyse siste sarı camlı gözlükler kullanmak, sis lambalarını ve kısa farları yakmak, silecekleri çalıştırmak, yerin kayganlaştığını dikkate almak, takip mesafesini çoğaltmak ve sollama yapmamak daha güvenli yol almanıza destek verir.
Ihmal etmeyin! Hayatınız süresince ölümlü bir trafik kazası geçirme olasılığınız % 33' tür. Rus ruletinde bile bu oran %17'dir. Lütfen, trafikte vasıta kullanmanın bir yaşam işi bulunduğunu hiçbir süre aklınızdan çıkarmayın.
BAKINIZ
Yayaların trafikte yapmış olduğu yanlış davranışlar nedir?
Pozitif yönde ve negatif tutum ve davranışlar nedir?
Trafikteki doğru ve yanlış davranışlar nedir?
Bu ileti 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
Türkiye, trafik kazalarıyla ilgili meydana getirilen istatistiklerde daima dünya genelinde hep en üst sıralarda yer almıştır. Bu kadar çok kaza olması ve kaza başına yaşamını yitiren insan sayısındaki yüksek oranlar, ülkemiz trafiğini insan yaşamını tehdit eden en büyük unsur haline getirmiştir.
Trafik kazalarında, sürücü bilgi ve beceri eksikliğinin oranı son yıllardaki istatistiklere bakarsak % 95 ile %98 içinde değişmektedir.
Bu istatistikler ve yaşadığımız trafik ortamı bizlere gösteriyor ki, hem sürücüler, hem yolcular, hem de yayalar trafikle ilgili temel bir eğitim almadıkları için bir çok hatası göz gore gore yapmaktalar. (Kırmızı ışıkta geçmek şeklinde...)
Otomobil kullanma ve trafikle ilgili ilk detayları-bilgileri çoğu zaman ilkin aile ortamında, hemen sonra da herhangi bir yakınımızdan öğrenmişizdir. Bizlere öğreten kişinin söylediği her şeyi doğru kabul edip, trafiğe o şekilde çıkmışızdır. Bu yüzden devletimizde otomobil kullanma ile ilgili bilgiler kulaktan dolma ve çoğunlukla yanlıştır. Doğruluğundan güvenli olmadığımız birçok bilgiyi savunarak, iddialara bile gireriz!
Günümüzün acımasız trafik ortamında ise tamamlanmamış ve yanlış bilgi ile yola çıkan sürücünün şansı maalesef çok azdır. Doğru bilgiyi; beceri, sağduyu ve saygıyla uygulamak trafikteki tek yaşam şansıdır.
Bir çok sürücünün doğru olarak bilmiş olduğu, fakat aslında yanlış olan bazı detayları-bilgileri sizler için derledik. Bu bilgilerin ışığında hem sizler kendi bilginizi sınayın, hem de bundan sonrasında yakınlarınıza doğru bildiğiniz hatalar yerine doğruları öğreterek, bireysel sorumluluğunuzu yerine getirin.
- Usta sürücü, düşmüş olduğu problemden kazasız sıyrılmayı bilir!
Yanlış! Şundan dolayı usta sürücü probleme girmeyen sürücüdür. Karşısına çıkabilecek her türlü tehlikeyi evvel görebilir, ona gore tedbirini evvel alır. Problemlerle uğraşmaz.
- Otobanda tamam fakat, kent içinde güvenlik kemeri takılmayabilir!
Yanlış! Güvenlik kemeri yaşam kurtaran en mühim güvenlik gerecidir. 50 km/s hızda meydana gelen bir çarpışmada otonun içindekiler güvenlik kemeri takmadıkları takdirde, 4 kattan oluşan bir binadan aşağı düşmeyle eşit şok yaşar.
- Arkada oturanlar için güvenlik kemeri takmak gereksizdir!
Yanlış! Motorlu araçlar bir yere çarptığında derhal durur, sadece içindeki yolcular aynı hızla bir yere çarpana kadar ilerlemeye devam eder. Arkada oturanların da yaşam haklarını kullanmaları ve güvenlik kemerlerini takmaları gerekir. Her ne kadar hemen hemen kanunen mecburi olmasa da, yolcuların güvenliği için geliştirilmiş olan arka güvenlik kemerleri de yaşam kurtarmış olur. Kazalarda en fazlaca ziyanı güvenlik kemeri bağlı olmayan yolcular görmektedir.
- Lastik havalarını düşük tutarsak, hem daha iyi tutunur, hem de daha konforlu olur!
Yanlış! Lastik havalarının, aracın yapınak değerinin altında olmaması gerekir. Hatta yüke ve yolcu sayısına gore artırılmalıdır. Şundan dolayı hava basıncı düşük lastiğin tabanı yere yayılarak daha iyi tutunma sağlamaz. Aksine tabanın ortası yukarı kalkar ve yol ile teması kesilir. Havası düşük lastiklerin yalnız omuz kısımları yere basar. Lastik hava basıncı düşükken; kayma hareketleri çok daha düşük hızlarda adım atar, fren mesafesi uzar, direksiyon hareketlerine daha geç yanıt alınır. Bir ihtimal daha konforlu sürüş yaparsınız fakat, konforlu şekilde yoldan çıkabilir, konforlu şekilde çarpabilirsiniz!
- Sıcak havada, lastiğin ısınmasını dengelemek için lastik havaları indirilir!
Yanlış! Lastiğin ısınmasının en büyük sebebi havanın sıcak olması değil, lastik hava basıncının düşük olması sebebiyle lastik yanaklarının daha çok esnemesidir.
- Yağmurda inik lastik daha azca kayar!
Yanlış! Hava basıncı düşük lastikte su boşaltma kanalları kapanmış olduğu için yağmur suyunu çok daha azca boşaltır. Hatta boşaltamaz ve su üstüne çıkma ve su yastığı üstünde kayma (aquaplanning) çok daha düşük hızlarda adım atar.
- Direksiyon saate gore 10'u çeyrek geçe tutulur!
Yanlış! Direksiyon saate gore 9'u çeyrek geçe (9.15) tutulur. Bu pozisyon, acil bir durumda her iki yöne eşit oranda direksiyonu çevirebileceğiniz tek pozisyondur.
- En iyi koltuk pozisyonu, sürücünün en rahat etmiş olduğu pozisyondur.
Yanlış! Sürücünün doğru koltuk pozisyonu ilk olarak otomobile hakim olabileceği ne çok uzak, ne de çok yakın bir pozisyondur. Koltuk mümkün olduğunca dik olmalıdır. Direksiyon 9.15 pozisyonundayken kollar dümdüz olmamalıdır. İdeal dirsek açısı 120 ile 135 aşama civarındadır. Evimizde TV seyrettiğimiz koltuk pozisyonu çok rahat olabilir, fakat bu pozisyonda otomobile ve trafiğe hakim olabilmek çok zor olsa gerek.
- Motorlu araçlar lastiğin üstünde gider!
Yanlış! Motorlu araçlar lastiğin içindeki havanın üstünde gider. Eğer lastiğin içinde hava yoksa, hiçbir yere gidemezsiniz. Doğru lastik havası, ayağınızdaki ayakkabı numarası gibidir. Ayağınızı sıkan ya da bolca gelen bir ayakkabıyla iyi mi yürüyemezseniz, otomobilin yol tutuşu da aynı şekilde bozulur.
- Ani frenlerde ilkin frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak, motor kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz!
Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır. Böylece fren esnasında motor dönem dışı bırakılarak, motorun aracı ileri götürme kuvveti yok edilir.
- ABS (Antiblokaj Fren Sistemi) mekanik frene gore çok daha kısa mesafede durdurur!
Yanlış! ABS fren sistemi olan bir vasıta tekerleklerin kızaklamasını önler ve fren esnasında manevra yapılabilmesini sağlar. Sadece, daha kısa mesafede durdurmaz, daha güvenli şekilde fren yapılmasını sağlar.
- Mekanik freni olan bir otomobilde fren pedalını pompalayarak daha kısa mesafede durulabilir!
Yanlış! Pompalamak için ayak fren pedalı üstünden her çekildiğinde, aracın ileri hareketi devam eder ve durma mesafesi uzar. Doğrusu; panik frende fren pedalı üstündeki basıncı azaltarak lastiğin dönmesini sağlamaktır. Sadece ayak fren pedalından kaldırılmamalı ve fren hayata geçirmeye devam edilmelidir.
- Doğru takip mesafesi hızın yarısıdır!
Yanlış! Bu yöntem kullanışlı olmamakla beraber, hata oranı yüksektir. İdeal takip mesafesi (kuru havada) 2 saniye arkadan takip etmektir. Yağışlı havalarda ya da yük durumunda bu süre 3-4 saniyeye çıkarılmalıdır.
- Dörtlü uyarı (flaşör) tünele girince yakılır!
Yanlış! Dörtlü uyarı yalnız trafiğe çekince yarattığınız durumlarda yakılır. Kısaca ihtimaller içinde bir kaza ya da arıza halinde. Tünelde kısa farların açık olması yeterlidir.
- Gündüz kısa farları yakmak trafiktekilerin gözünü alır!
Yanlış! Gündüz kısa far yakmak, daha erken farkedilmenizi ve size çekince yaratacak olan kişilere kendinizi daha erken göstermenizi sağlar. Gece yakılan kısa farlar gözümüzü daha çok alır. Yalnız kapalı ve yağışlı havalarda değil, güneşli havalarda ve süratli yol kesimlerinde de kısa farların açılması kendi sürüş güvenliğiniz için önemlidir.
- Evlatları uyarmak için korna çalınır!
Yanlış! Evlatları uyarmak için korna çalınmaz! Korna onların paniğe kapılıp beklenmedik bir tepki vermelerine neden olur. En iyisi iyice yavaşlamak ve gerekirse durmaktır.
- Yoğun siste en iyi gitme yöntemi dörtlü ikazları yakmaktır!
Yanlış! Yoğun siste en iyi gitme yöntemi asla gitmemektir. Şundan dolayı siste daha iyi gören sürücü yoktur, daha çok risk alan sürücü vardır. Görüş mesafesi yeterliyse siste sarı camlı gözlükler kullanmak, sis lambalarını ve kısa farları yakmak, silecekleri çalıştırmak, yerin kayganlaştığını dikkate almak, takip mesafesini çoğaltmak ve sollama yapmamak daha güvenli yol almanıza destek verir.
Ihmal etmeyin! Hayatınız süresince ölümlü bir trafik kazası geçirme olasılığınız % 33' tür. Rus ruletinde bile bu oran %17'dir. Lütfen, trafikte vasıta kullanmanın bir yaşam işi bulunduğunu hiçbir süre aklınızdan çıkarmayın.
BAKINIZ
Zonguldak'ta trafik ekipleri, tüm uyarılara karşın kırmızı ışıkta geçen yayaların oranın yüksek olması sebebiyle garip bir ceza yöntemi uyguladı. Işıklarda bulunan polislerin gözleri önünde kırmızı ışıkta geçen yayalar, polis ekipleri tarafınca yaya geçidi ve şıklarda meydana gelen kazalar gösterilerek, yanlışları anlatıldı.
Zonguldak Güvenlik Müdürlüğü Trafik Şubesi Ekipleri tarafınca İçişleri Bakanlığı'nın, "Trafik Güvenliğinde Yeni Açılımlar, Hedefler ve Çözüm Yolları" Projeleri kapsamında yayaların trafik güvenliği ve eğitilmesi amacıyla kırmızı ışıkta geçenlere garip ceza yöntemi uygulandı. Proje kapsamında yayaların eğitilmesi ve bilinçlendirilmesini hedefleyen takımlar, trafik ışıklarında bekleyerek, kuralları ihlal eden sürücüleri tespit etti. Bazı yayalar dalgın olduğu gözlenirken bazılarının ise polislere baka baka karşıya geçmesi dikkat çekti.
Polis tarafınca ekip otosunun yanına çağrılan yayalar, ceza yemenin korkusu ile hata yaptıklarını söyleyerek polislerden özür dilediler. Trafik ışıklarında geçen yayaları ekip otosunun yanına çağırarak, dizüstü bilgisayarda bulunan daha önceki garip kaza görüntüleri ve animasyonlar izlettirdi. Görüntü izletilmesine şaşıran yayalar görüntüleri ise izledikten sonrasında polislere teşekkür etti. Bazı genç yayalarda kent içinde süratli aracın geçmeyeceğini söyleyerek haklı çıkmak istemeleri ise gözden kaçmadı.
Trafik kurallarına vasıta sürücülerin değil tüm yayalarında uymak zorunda bulunduğunu belirten polisler, "Trafik kaide ve kaidelerine yalnız vasıta sürücüleri uymak zorunda olduğuna dair düşünenler var. Bu kurallar, yayalar içinde geçerlidir. Aksi durum sözkonusu olduğunda Karayolları Trafik Kanunu'nun ilgili maddesine gore kırmızı ışıkta geçen yayalara 55 YTL para cezası kesilir. Bu kez kırmızı ışıkta geçilmesi halinde başımıza gelebilecek en fena vakaları gösteriyoruz. Kurallara uyulmadığı sürüce de ceza işlemlerine başlayacağız" diyerek yayaları uyardı.
YOLCULAR ARAÇ İÇİNDE GüVENLİK İÇİN NE YAPMALI?
Karayolunda ve bir otomobil içinde seyahat çoğu zaman keyifli bir süre dilimidir. Pek çoğumuz seyahat etmeyi, gezmeyi çok severiz. Bu şekilde bir yolculuğun itimat içinde devam etmesi ilk olarak sürücünün sorumluluğundadır. Sadece, aynı araçtaki yolculara düşen bazı sorumluluklar da vardır. Bunlar sürücünün işini kolaylaştırır ve güvenliği arttırır.
Anne babamızla seyahat ederken ilk sorumluluğumuz arka koltuktaki yerimizi almak ve güvenlik kemerimizi bağlamaktır. Bir çoğumuzun bu kemeri kullanmak için ayrı bir koltuk kullanımı ya da yükseltici bir koltuk kullanımı gerekiyor olabilir.Eğer bunu kullanmıyorsak güvenlik kemeri bizi koruyamaz.
Seyahat esnasında söyleşi edilir mi? Doğal ki konuşur, birbirimize birşeyler anlatır dururuz. Yoksa iyi mi zaman geçer? Sadece bazı durumlar vardır ki aracı kullanan anne ya da babamızı rahatsız etmemek ve onların dikkatini dağıtmamak için itina göstermemiz gerekir. Mesela kent içinde sıkışık bir trafikte bir taraftan söyleşi etmeye çalışmak onlar için çok zorlayıcı olabilir.
Vasıta içindeki temel görevimiz kendi güvenliğimizi sağlamak ve sürücü ile ortaklaşa iş yapmaktır. Peki sürücü ile ortaklaşa iş ne anlama gelir? Buna özetlemek gerekirse onun vasıta kullanmasını engelleyecek ya da güçleştirecek davranışlardan kaçınmaktır diyebiliriz. Böylelikle itimat içinde seyahat edebiliriz.
Ben yalnız yolcuyum demeden, seyahat esnasında kendimiz ve başkalarının güvenliği için lüzumlu önlemleri almayı ve sürücüyle ortaklaşa iş yapmayı unutmamalıyız. Ihmal etmeyin, sürücü ile ortaklaşa iş kimi zaman onu dikkatinden kaçan şeylerle ilgili uyarmak kimi zaman de sessiz kalmak olabilir…
Karayolunda ve bir otomobil içinde seyahat çoğu zaman keyifli bir süre dilimidir. Pek çoğumuz seyahat etmeyi, gezmeyi çok severiz. Bu şekilde bir yolculuğun itimat içinde devam etmesi ilk olarak sürücünün sorumluluğundadır. Sadece, aynı araçtaki yolculara düşen bazı sorumluluklar da vardır. Bunlar sürücünün işini kolaylaştırır ve güvenliği arttırır.
Anne babamızla seyahat ederken ilk sorumluluğumuz arka koltuktaki yerimizi almak ve güvenlik kemerimizi bağlamaktır. Bir çoğumuzun bu kemeri kullanmak için ayrı bir koltuk kullanımı ya da yükseltici bir koltuk kullanımı gerekiyor olabilir.Eğer bunu kullanmıyorsak güvenlik kemeri bizi koruyamaz.
Seyahat esnasında söyleşi edilir mi? Doğal ki konuşur, birbirimize birşeyler anlatır dururuz. Yoksa iyi mi zaman geçer? Sadece bazı durumlar vardır ki aracı kullanan anne ya da babamızı rahatsız etmemek ve onların dikkatini dağıtmamak için itina göstermemiz gerekir. Mesela kent içinde sıkışık bir trafikte bir taraftan söyleşi etmeye çalışmak onlar için çok zorlayıcı olabilir.
Vasıta içindeki temel görevimiz kendi güvenliğimizi sağlamak ve sürücü ile ortaklaşa iş yapmaktır. Peki sürücü ile ortaklaşa iş ne anlama gelir? Buna özetlemek gerekirse onun vasıta kullanmasını engelleyecek ya da güçleştirecek davranışlardan kaçınmaktır diyebiliriz. Böylelikle itimat içinde seyahat edebiliriz.
Ben yalnız yolcuyum demeden, seyahat esnasında kendimiz ve başkalarının güvenliği için lüzumlu önlemleri almayı ve sürücüyle ortaklaşa iş yapmayı unutmamalıyız. Ihmal etmeyin, sürücü ile ortaklaşa iş kimi zaman onu dikkatinden kaçan şeylerle ilgili uyarmak kimi zaman de sessiz kalmak olabilir…
Yayalarda Trafik Kurallarına Uymalı…
Bu mevzuyu kaçtır ele alıyorum sayısını ben dahi unuttum, sadece halen değişen bir şey yok. Ümit ederim polis teşkilatının 163. yılı çerçevesinde teşkilat yayalar içinde bir emek harcama yapar.
Vatandaşta, trafik kurallarına uymalı, bu sebeple sürücüler kadar kimi zaman yayalarda trafik kazalarına sebep oluyor.
devletimizde her yıl binlerce trafik kazaları meydana gelmekte, bu kazalarda binlerce vatandaşımız yaşamını kaybederken, bir o kadarda özürlü olan oluyor. Bu kazaların bir kısmında sürücüler suçlu bulunurken, öteki kısmın da ise yayalar suçlu bulunmakta.
İlimizde, son zamanlarda trafiğin artmasıyla kazalar sıkça yaşanmakta, meydana gelen kazaların birçoğunda yaralanma bulunurken, nadir de olsa ölümlü kazalarda oluşmakta. Kent merkezinde yaşanmış olan trafik vakaları çoğu zaman hasarlı kazalar, fakat il çevresinde yaşanmış olan kazalarda ise ölüm ve yaralanma vakaları daha çok.
Bunun birinci sebebi kent merkezinde hız sınırının düşük olması olsa gerek. Bununla birlikte bazen hız sınırını aşan sürücüler yaralı, ölümlü kazalara da sebep olmakta.
Birçok trafik kazasında sürücüler birbirleriyle kaza yaparlar, fakat sürücü yaya kazalarında, yayalarında suçlu olduğu görülüyor. Çevremizde olan biten kazalara baktığımızda, yayaların birçok süre kurallara uymadığı görülüyor. Bunun en güzel örneği kent merkezimizde yaşanmakta. Trafik işaret ve ışıklarına uymayan yayalar, kuralları bilmedikleri halde sürücüleri suçlarlar.
Aslında kırmızı ışıkta geçen yaya, ışığa bile dikkat etmemiştir, yâda yaya geçidi olup olmaması hiçte umurunda değildir. Şundan dolayı yayalarda istediği yerden geçer, istediği yerde yürür mantığı var. Doğal bu anlattıklarım bu tür hataları yapanlar için, kimi zaman çileden çıkmamak mümkün değil. Ara bir sokakta yaya yolda yürüyebilir hatta tüm yol kendisine tahsis edilmişçesine. Bu tür vakalar ilimizde sıkça rastladığımız olaylardır.
Bazı cadde ve sokaklarda trafik yoğunluğu yoksa yurttaş kendisine ilişkin sanarak, istediği şeklinde yolu kendi zevkine gore kullanabiliyor. Kimileri bunun da ötesine giderek yolu kendi bahçesi yâda eviymiş şeklinde kullanarak bazı eşyalarını yolun ortasına bırakıyor. Mesela insanın odunu, kömürü, kumu yolda ise bu bir mesele değildir. Sürücü başka bir sokak yâda cadde tercih etsin mantığı var yayada.
Bu yaşanmış olan manzaralar hızla gelişen bir kente yakışmamakta, kaldı ki biz çağdaş bir şehir olma yolunda hızla ilerleyen bir şehiriz. Bu yapılanlar bir ihtimal bundan seneler ilkin yapılabilirdi fakat bundan sonrasında yapılmamalı. Artık kentimiz büyüyen gelişen bir şehir, siz o şekilde kafanıza gore yolu caddeyi kapatamazsınız.
Şimdi gelelim trafik kurallarına; yurttaş her nedense kurallara uyma taraftarı değil, bazı yayalarımız kırmızı ışık yâda yeşil ışığın yanmasına gerek bile duymuyorlar, yoldan istedikleri süre geçiyorlar. Aslında yayalarda lüzumlu işaretlere ve trafik lambalarına uymalılar, yoksa yaşanmış olan acı bir vaka kurallara uymayan bir yayaya pahalıya mal olabilir.
Sevgili yayalar sizlerde lütfen size saygı gösteren sürücülere saygılı olun, bu sebeple konulmuş olan bu kurallar her iki tarafında uyması sonucu sadece kaide olur. Yoksa bu konulmuş olan kurallar bir taraf tarafınca çiğnendiğinde kaide olmaz, kaza olur.
Doğal kuralları asla takmayan bazı kent magandalarımızda yok değil, onlar için kırmızı ışık yâda yeşil ışık terimi, kuralı asla yoktur aslına bakarsan.
Her nedense bu magandalar sürücüde olsa, yayada olsa herhangi bir cezai işleme doğal tutulmuyorlar, bu kimseleri de gördüğüm süre midem bulanmıyor değil. Ümit ederim bigün bu magandalara da birileri kurallar çerçevesinde lüzumlu cezai işlemi başlatır.
Sürücülerin kimi zaman feryatlarını duymamak mümkün değil, 85-90 saniye bekleyen sürücü tam yeşil ışıkta geçmeye hazırlanırken, bir bakıyorsunuz yayanın birisi kendisini sürücünün önüne atarak yoldan geçmeye çalışıyor. Uzun bir süre bekleyen sürücü ne yapsın şimdi? Bir şey derse kabahat işlemiş olacak, demez ise çileden çıkacak fakat birçoğu sessiz kalma yanlısı.
Sürücü, sürücü olmak için belli sınavlardan geçiyor, imtihanını vermeden belgesiz vasıta kullanamıyor, sürücü olamıyor, peki yolda yürümesini bilmeyen yayaya ne demeli?
Yayaya belgen yâda sertifikan var mı, diye sorabilir misiniz? Hayır, bunu soramazsınız, aslına bakarsan o şekilde bir belgede yok, fakat onunda kurallara uymasını sağlayabilir, kendisini yargılamasını isteyebilirsiniz, doğal eğitimli ve bilgili bir yaya ise.
Demek ki trafik kurallarına sürücüler kadar yayalar da uymak zorunda, yoksa tatsız bir kaza yaşanabilir, hatta yaşamımıza bile mal olabilir.
O süre trafik kurallarına uyalım uymayanları uyaralım, bunlar yayalar olsa da.
Her insanoğlunun trafik kurallarına uyması, polis teşkilatının nice 163 seneler yaşaması ve yaşatılması ümidiyle…
TRAFİKTE ARAC SüRüCüLERİN DOĞRU VE YANLIŞ HAREKETLERİ
- Vasıta sürücülerin doğru ve yanlış hareketlerin belirlenmesinin en büyük olarak trafikte insan unsuru olan yaya,yolcu ve sürücülerin can ve mal güvenliklerin sağlamak için oluşturan trafik kurallardır. Acaba bu davranışlar nedir açıklayalım;
- Trafik işaretlemelerinden düşey işaretlerden olan trafik ışıklarında vasıta sürücülerin kırmızı ışıkta durması sarı ışıkta hazırlanması ,yeşil ışıkta sağına soluna bakıp geçmesi doğru davranışlardır.Fakat bazı sürücülerin başka sürücülerin haklarını gasp ederek kırmızı ışıkta geçmeleri,hiç kimseye ilişkin olmayan sarı ışıkta geçmeleri sürücülerin trafikte yapmış olduğu yanlış davranışıdır.Vasıta sürücülerin Aynı kategori içersinde bulunan Trafik işaretleri ile Yatay işaretlemelerden yol çizgileri ile geçit çizgilerini uymaları doğru davranış bu tarz şeyleri uymamaları ise yanılış davranıştır.
- Vasıta sürücülerin Karayollu trafiğin akışını ve şerit takip kurallarını uymaları doğru davranıştır.sürücülerin kendi araçların karayolu trafiğin akışı ve şerit takiplerinde izleyecek kuralları uymamaları yanlış davranışlardır.
- Trafiğin tanzimi ve denetlemesi ile görevli olana trafik polislerin ikazlarını sürücüler tarafınca uymaları doğru davranış ve uymamaları ise trafikte yanlış davranışlar içersinde bulunmaktadır.
- Vasıta sürücülerin araçların hızlarını Trafik kanunda belirtilen limitlerin üstünde sürmeleri yanlış davranıştır.Sürücüler araçların hızlarını trafik kanunda belirtilen hız limitleri içersinde kullanarak ve araçların hızlarını yük,yol,teknik,görüş şartlarına gore ayarlamaları ,takip mesafesini uyarak sürmeleri doğru bir davranıştır.
- Vasıta sürücüleri dönüşlerde sinyal vererek ve dönüş kuralları (Doğrultu değişiklik yapma Manevralarını) uyarak hareket etmeleri doğru davranıştır.Sürücüler bunlara uymadıkları taktirde trafikte yanlış hareketleridir.
- Sürücülerin geri geri gitmeleri,geri dönüşleri yanında duraklama ve park edilen araçların yanından çıkarken kurallara riayet etmeleri doğru bir davranıştır.
- Vasıta sürücülerin öndeki aracı geçme,arakadaki araca yol verme ,geçiş üzerine haiz araçlara yol verme ile ilk geçiş hakkını riayet etmeleri sürücülerin trafikte yapmış oldukları doğru bir harekettir.
- Sürücülerin park etmenin yasak olduğu bölgelere park etmekleri ve yaya Kaldırımı araçları park etmeleri ,Farlarını ve ışıklarını gereksiz yere ve kurallara aykırı kullanmaları trafikte sürücülerin yapmış olduğu yanlış harekettir.
- Vasıta sürücülerin Alkollü ve uyuşturucu madde ile vasıta sürmemeleri,sürücülerin güvenlik kemerin Takması ,Geçmenin yasak olan yerlerde geçmeyerek Trafik kazasına karışmış olan sürücülere yardım etmeleri ve trafik kazasını polise bildirmeleri, Trafikte vasıta sürücülerin yaptıkları doğru bir davranıştır.
- Vasıta sürücülerin Karayolunda kamunun rahatını ve huzurunu bozacak şekilde ve can,mal güvenliğini tehlikeye sokacak zarar verecek şekilde ışıklı ve sesli ,emniyetsiz(park,sinyal ,korna,fren ..vb) Su ve balçık benzerlerini sıçratarak ,atarak,dökerek,sigara kül ve izmarit ya da başka şeyleri yola atıp dökerek,Hatalı Yükleme yapmaları,Yayalara korkutarak ve şaşırtarak vasıta sürmeleri ve Hususi amaçlarla tadı ya da kasıtlı davranışlara bulunmak suretiyle yaya ya da taşıt trafiğinin can ve mal güvenliğini ihlal ederek ya da tehlikeye düşürerek ,cep telefonu kullanarak ve yüksek sesle müzik dinleyerek seyir halinde bulunarak tedbirsiz ve saygısızca davranışlarda bulunmaları vasıta sürücülerin trafikte yapmış oldukları yanlış hareketlerdir.
0-05 yaş grubunun en fazlaca gerçekleştirdiği kusurlar ise sırasıyla araçlara ilk geçiş hakkını vermemek, yola birden bire çıkmak ve kırmızı ışıklı trafik işaretinde ya da yetkili memurun dur işaretinde geçmektir (0-05 yaş grubu kazalarının kazaların %. 68,1'i). Bunun yanında 0-05 yaş grubu yayaların % 22,5'i trafik kazasının oluşumunda kusursuzdur. Öteki mühim bir yaş grubu ise ilköğretim çağı öğrencilerinden oluşan 06-11 yaş grubudur. Bu grubun en sık gerçekleştirdiği kusur ise % 42,9 ile yola aniden çıkmak ve % 29,2 ile araçlara ilk geçiş hakkını vermemektir. Bu yaş grubunda kusursuz yayaların oranı ise yalnız % 11,5'tir. Yaya kazalarının sonuçlarının yaş gruplarına gore değerlendirilmesinde bilhassa 0-18 yaş grubunda dağılım benzerlik göstermektedir. Sadece 40-45 yaş aralığında yaralanma ile sonuçlanma %8,1 şeklinde bir değere sahipken, bu aralıkta ölümle sonuçlanan yaya kazası mevcut değildir. Kazaların % 21,2'sinde yaya kusurunun olmadığı görelmektedir. Sadece kusurlu olan yayalar ise %21,5 dağılım ile 52 yaş üstü grupta toplanmaktadır. Bu grubun yanında her 100 kusurlu yayadan 46,6'sı 18 yaşını doldurmamıştır.Yayalar tarafınca en fazlaca işlenen kusur ise %49,1 ile araçlara ilk geçiş hakkını vermemektir. Sadece bu ihlal sonucu gerçekleşen kazaların yalnız %1,2'si ölümle sonuçlanmış, kalan %98,8'i ise yaralanma ile neticelenmiştir. Çoğunlukla meydana gelen öteki bir kusur ise yola aniden çıkmaktır ve kusur dağılımı baskın olarak 0-11 yaş grubu tarafınca gerçekleştirilmektedir (%73,5). Bu kusuru minimum işleyenler ise 52 yaş üzeridir. Kusuru gerçekleştiren her 100 kişiden 1,4 ise ölmektedir. Yayaların % 3,9'u yol içinde koşmak, yürümek, oynamak ve oturmak suretiyle kazalarda kusura haizdir. Bu kusurun bulunmuş olduğu kazaların meydana geldiği yerlerin % 78,2'sinde kaldırım bulunmaktadır. Bu değerlendirme yayaların kaldırımları tercih etmediğini göstermektedir. Yayaların kaza esnasında giymiş oldukları giyecek özellikleri değerlendirildiğinde yayaların %52,8'nin açık renkli giyindiği,% 44'nün ise koyu renkli giyindiği görülmektedir .Sadece gece meydana gelen kazalarda açık renkli elbise kullanma oranı % 29,3'e düşmekte, koyu renkli elbise kullanma oranı ise %66 ya yükselmektedir. Reflektif araç-gereç kullananların sayısında da %1,6'lık artış olmaktadır. Bununla beraber reflektif araç-gereç giyenlerin karıştığı kazaların asla birinde ölümle karşılaşılmamıştır.
Yayaların trafikte yapmış olduğu yanlış davranışlar nedir?
Pozitif yönde ve negatif tutum ve davranışlar nedir?
Trafikteki doğru ve yanlış davranışlar nedir?
YORUMLAR