yaygara TDK,Türk Dil Kurumu isim 1 . Gereksiz olarak yüksek sesle bağırıp çağırma: "Cıyak cıyak bir dudu yaygarası, herkesi...
yaygara
TDK,Türk Dil Kurumu
1 . Gereksiz olarak yüksek sesle bağırıp çağırma:
"Cıyak cıyak bir dudu yaygarası, herkesi yerinden sıçrattı."- S. M. Alus.
2 . mecaz Şikâyet, sızlanma:
"Bizim gazetecilerin bu yaygaraları bence de haklı."- A. Gündüz.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- yaygara koparmak
- yaygarayı basmak
YAYGARA a. 1. Gereksiz yere ya da çok önemsiz bir nedenle dikkat çekmek için bağırıp çağırarak meydana getirilen gürültü.
2. Yaygara koparmak, yaygarayı basmak, önemsiz kimi nedenlerle bağırıp çağırmak: Kendisine hisse verilmeyince yaygarayı kopardı.
2. Yaygara koparmak, yaygarayı basmak, önemsiz kimi nedenlerle bağırıp çağırmak: Kendisine hisse verilmeyince yaygarayı kopardı.
Kaynak: Büyük Larousse
YAYGARACI sıf. ve a. Yerli yersiz ya da ilgi uyandırmak için bağırıp çağıran bir kimse için kullanılır, şamatacı: Ne yaygaracı hanım, durup dururken kavga çıkardı.
Kaynak: Büyük Larousse
YAYGARACILIK a. Yaygaracı bir kimsenin durumu; niteliği: Yaygaracılıkla kendini haklı çıkaramazsın.
Kaynak: Büyük Larousse
yaygara ingilizcesi
- howl, shouting; hullabaloo, brouhaha (over something relatively unimportant).
- -yý basmak/koparmak to set up a howl (about something relatively unimportant).
yaygaracı
ödat
ödat
- Lüzumlu gereksiz çok bağırıp çağıran, şamatacı, şirret:
yaygaracı ingilizcesi
- noisy, clamorous, brawling, fussy; fusspot
yaygaracılık
isim
isim
- Yaygaracı olma durumu, şirretlik.
yaygaracılık ingilizcesi
- blatancy
YORUMLAR