Yayılma Nedir?

yayılma isim 1 . Yayılmak işi, intişar. 2 . fizik Işığın, bir tan çıkarak doğru çizgiler durumunda türlü yönlere dağılması. Birleşi...

yayılma

isim





1 . Yayılmak işi, intişar.

2 . fizik Işığın, bir tan çıkarak doğru çizgiler durumunda türlü yönlere dağılması.

Birleşik Sözler

yayılma hızı





  • Sesin değişik ortamlardaki yayılma hızı nedir?


  • Merkezi eğilim ve yayılma ölçülerinin 6. derslik düzeyinde tanımı nedir?


  • Difüzyon (Yayılma)



YAYILMA a.

1. Yayılmak eylemi.

2. Bir ülkenin kendi sınırlarının ötesine genişleme ya da dünyada egemenliğini artırma hareketi: Avrupa ülkelerinin XIX. yy.'daki sömürgeci yayılması.





—Anat. Bazı organların eklenti halinde genişlemesi. (Mesela ikibaşlı kasın aponevroz halinde yayılması.) || Işınsal yayılma, ortak bir merkezden çıkan ve bir çemberin yarıçapları şeklinde merkezden uzaklaşan bazı liflerin ve bazı damarların konumu.


—Ask. Düşman hareket ve atış etkinliğine karşı, ihtimaller içinde personel kayıplarını önlemek ya da azaltmak amacıyla, birliğin belirli bir seviye ve plana gore muharebe alanında dağıtılması.


—Bot. Bitkilerde, mahalli olarak oluşmuş ya da dışardan alınmış bir gazın, moleküllerin, çözelti halindeki iyonların tüm organizmaya dağılma süreci. (Bk. ansikt. böl.)


—Coğ. Lav yayılması, bir yanardağdan çıkan lavların çevreye dağılması.


—Dalga ve titr. ve Telekom. Enerjinin, bir ortam içinde elektromanyetik, akustik ya da başka türde dalgalar biçiminde ilerleyerek yer değiştirmesi. (Bk. ansikl. böl.) || Kılavuzlanmış yayılma, yüzeylerle sınırlanmış bir ortam içine hapsedilen bir dalganın enerjisinin, ortamın özelliklerinde yüzeylere dik bir doğrultuda meydana gelen değişimler sonucunda ortamın içinde yayılması. (Bk. ansikl. böl.) || Özgür uzayda yayılma, benzeşik bir ortamda bir dalganın hiçbir kayba uğramadan, tüm yönlerde sınırsız olarak yayılması. || Yüzey dalgalarıyla yayılma, yer düzlemi süresince kılavuzlanan dalgalarla yayılma. (Bk. ansikl. böl.)


—Denizbil. Okyanus diplerinin yayılması, okyanus sırtları ekseninde manto gereçlerinin yerleşmesi sonucunda okyanusların genişlemesi. (Okyanus diplerinin yayılması yılda santimetre [yavaş] ya da desimetre [hızlı] düzeyindeki bir hızla gerçekleşir. Yayılmanın, mantonun ağdalı tabakasının konveksiyon hareketlerinin etkisiyle sürüklenen taşküre dilimlerinden uzaklaşması [ya da ıraksama] sonucu meydana geldiği sanılmaktadır. Yayılma süreci, diplerin devamlı yenilenmesine ve dalma-batma vakasının görülmediği durumlarda, kıta kütlelerinin birbirinden uzaklaşmasına [kıtaların kayması] neden olur. H. Hess ve R. S. Dietz'in bununla beraber [1961] ortaya attıkları varsayım, yerfiziği çalışmalarıyla, manyetik sapmalarla ve derin diplerde meydana getirilen sondajlarla doğrulanmıştır.)


—Elektromanyet. Doğrusal yayılma değişmezi, bir alan vektörünün sinüzoidal bir bileşeninin, düzlemsel ya da kılavuzlan- mış bir elektromanyetik dalganın yayılma doğrultusu üstünde bulunan ve birbirinden birim uzaklıkta olan iki nokta üstündeki değerlerinin oranının organik logaritması. (Yayılma değişmezi genel anlamda gerçek kısmı uzunluk birimi başına neper cinsinden doğrusal zayıflama'yı ifade eden, sanal kısmı ise uzunluk birimi başına radyan cinsinden doğrusal faz kayması'nı gösteren karmaşık bir niceliktir.)
Kaynak: Büyük Larousse




YAYILMA a.


—Mal. ikt. Verginin yol açmış olduğu gelir azalışının, ilkin vergi yükümlüsünün tutumsal davranışında kendini gösterdikten sonrasında, onun çevresine yavaş yavaş yayılması. (Aşırı bir vergi yükü, yayılma yöntemiyle tutumsal bir daralmaya yol açabilir.)


—Polim. Monomer motiflerin (birim mo- nomerlerin) etkin bir bölüme devamlı olarak katılmasına denk düşen ve zincir biçiminde gelişen polimerleşme evresi. —Sağl. kor. Salgın bir hastalığın bir bölgede görünmesi.


—Savunm. Bağımsız askeri nükleer güce kavuşan millet sayısının azalması. (Bk. ansikl. böl.)


—Semeiol. Organik bir sıvıdan söz ederken, her tarafa akma, dağılma.


—Siyas. bil. Yayılmayı önleme, dünyada nükleer tabanca üretimi ve depolanmasını sınırlama.


—Sos. antropol. Her toplumun başka toplumlar tarafınca geliştirilen kültür sistemlerini (teknoloji, dil vb.), kendi kültür özelliklerine bağlı olarak benimseme ve uyarlama eğilimi.


—Ziraat. Azot yayılması, gübreden ya da organik maddelerin mineralleşmesinden doğan amonyak azotunun gaz halinde çıkması. (Amonyak azotunun yayılması bazı ortam koşullarında ve ziraat teknikleri yüzünden mühim azot yitirilmesine niçin olur.)


—Tip. Bir ilacın ya da zehirin kan ve lenf dolaşımı yöntemiyle vücudun çeşitli bölgelerine dağılması. || Yayılma devresi, bulaşıcı hastalıkların başlangıç devresi. (Kuluçka devresinden sonrasında adım atar, yerleşme devresinden ilkin gelir. Hastalığın yayılma devresi çok süre özgül değildir. Bu devredeki klinik emareler bayağı belirtilerdir: ateş, kırıklık, genel huzursuzluk duygusu.) || Yayılma etmeni, deri altına şırınga edilen ilaçların emilme hızını artırabilen enzim.


—ANSİKL. Bot. Gazların yayılması. Bitkilerin iç atmosferi, türlere ve organlara gore, çok değişken bir hacim ihtiva eder: % 1 'den (patates yumrusu) % 70'e (nilüferin yaprakları ve sapı) kadar. Burada, gazların tüm bitkiye yayılmasını elde eden belirli bir göç meydana gelir. Dış ortamla alışverişler esas olarak gözeneklerle (kara bitkileri) ve kütiküla arasından (su bitkileri) sağlanır.


—Dalga ve titr. ve Telekom. Muntazam dalgaların bir iletim hattı ya da başka bir kılavuz vesilesiyle yayılması esnasında enerji kılavuzunun içinde hapsedilmiş kalır. Bu yayılma esnasında alanın kıymeti, eğer kılavuzun öteki ucundan herhangi bir enerji yansıması sözkonusu değilse, kılavuzun içinde ya da çeperlerinde meydana gelen kayıplar sebebiyle üstel bir halde azalır. Özgür uzayda yayılma ise düz çizgiler halinde gerçekleşir. Bu durumda tarafınca düz çizgiler süresince yayılan gücün kareköküyle orantılı olan alan, uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak azalır.

Hava taşıtları ya da uzay araçlarının kendi aralarında ya da yerle gerçekleştirdikleri haberleşme-iletişim esnasında kullandıkları dalgalar dışındaki radyo dalgalarının yer yakınında yayılması çoğu zaman özgür uzayda yayılma olarak kabul edilemez. Yer ortamındaki yayılmalar, çok değişik biçimlerde kendini gösteren fakat soğurma, kırınım, kırılma, yansıma, yayınım şeklinde temel modellere indirgenerek açıklanabilen olayların tesiri altında bırakılırlar. Bir dalganın yayılma biçimini temel olarak o dalganın frekansı belirler.


* Miryametrelik ve kilometrelik dalgalar (3-300 kHz). Bu dalgaların yayılması çoğu zaman iki şekilde gerçekleşir:

1. bilhassa çok alçak frekanslı dalgalar, yeryüzü ile iyonosfer içinde oluşan bir tür kılavuzlanmayla yayılır. ("Yer-iyonosfer oyuğunda" meydana gelen ve çok uzun menzillere erişebilen bu yayılmanın iyi mi gerçekleştiği, yüksek düzeydeki birçok araştırmanın mevzusu olmuştur. Bu tür yayılmaların mekanizmasının bilinmesi bilhassa radyo seyir sistemleri açısından önemlidir. Radyo seyir sistemleri, mesela konum belirlenmesinde değişik vericilerden gelen dalgaların fazlarının karşılaştırılması yöntemini kullanır);

2. öteki yayılma biçimi, kırınım vakasıyla açıklanan ve yüzey dalgalarının Yer'in çevresinde ilerlemesi biçiminde kendini gösteren "küresel" yayılmadır. Düşey kutuplanmış alçak frekanslı dalgaların toprak tarafınca görece azca soğurulması, bu yayılmanın yüz kilometre ile dört-beş bin kilometre içinde değişen uzaklıklara erişebilmesini sağlar.


* Hektometrelik dalgalar (300-3 000 kHz). Hektometrelik dalgalar gündüz yüzey dalgaları halinde yayılarak ortalama 100 km'lik bir uzaklığa erişir. Bu yayılmada frekans ne kadar yüksekse zayıflama oranı da o denli büyüktür. Gece, yüzey dalgalarıyla yayılmalarının yanı sıra iyonosferden de yansıyarak yayılan hektometrelik dalgalar, eğer yayım gücü yeterliyse birkaç yüz km'lik uzaklıklara erişebilir. Bu yayılma biçiminde bayılmalara ve bozulmalara sık sık rastlanır.


* Oekametrelik dalgalar (3-30 MHz). Bu frekanslarda yüzey dalgalarıyla yayılma hızla zayıfladığı için yayılma temelde iyonos- ler yayılması biçiminde gerçekleşir ve gö- rece zayıf güçlerle 20 000 km'lik uzaklıklara erişmesi sağlanabilir Fakat uzayda ve zamanda çok değişken özellikler gösteren bu yayılma bayılmaların ve başka bozucu engellerin tesiri altında kalır Belirli bir bağlantının hangi frekans üstünden gerçekleştirileceği. iyorıosferdeki değişiklik tahminlerine gore saatte tur tekrardan kararlaştırılmalıdır, zira frekansın yüksek olması halinde dalgalar iyonoeferden yansımayabilecekleri şeklinde frekansın düşük olması da dalgaların iyonosfer taralından aşırı oranda soğurulmasına niçin olabilir.


* Metrelik, desimetrelik ve santimetrelik dalgalar (30-30 000 MHz). Bu dalgalar iyonosfer yayılmasıyla yol alıp çok uzak noktalardaki istenmeyen gösterim bozucu etkileriyle düzensiz olarak kendilerini hisset- tırseler de. aslında temel yayılma biçimlerini troposfer yayılması oluşturur. Troposfer yayılmasında dalgalar atmosferin alt katmanlarında kırılmaya uğrayarak yere doğru eğrilen bir yol izlerler. Bu yayılma 10 ile 100 km arasındaki belirli bir uzaklığa erişebilir. Troposfer yayılması, ortalama olarak saymaca bir yer yüzeyi üstünde düz bir çizgi süresince gerçekleşen bir yayılma şeklinde düşünülebilir. Fakat bu yüzeyin yarıçapı, gerçek yarıçapının dörtte üçüne eşit olmalıdır; doğrusu yüzey 8 500 km'ye yükseltilmiştir. Fakat düzgüsel olarak nitelenen bu ortalamanın altında ve üstünde bir değerle gerçekleşen kırılmaların yanı sıra yeryüzü ile bir troposfer katmanının içinde ya da iki troposfer katmanının oluşturduğu bir koridorda meydana gelen yayılmalara da rastlanır. 400 MHz'den yüksek frekanslarda troposfer yayınımı yöntemiyle bağlantı kurulmasına olanak veren tür- bülans bölgeleri de bulunmaktadır; fakat erişilebilecek uzaklığın birkaç yüz km'yi bulması için yüksek güçler kullanmak gerekmektedir.


* Milimetrelik ve desımiiımetrelik dalgalar (30 GHz'den yüksek frekanslar). Bu dalgaların atmosferdeki yayılmaları 02, H20 ve C02 gazları ile sis ve yağmur tarafınca soğurulma oranlarıyla belirlenir. Bu frekanslar bilhassa uzay radyokomünikasyon sistemlerinde kullanılmaya çok elverişlidir.


•Savunm. 1955 e kadar Amerikalılar ve Ruslar tarafınca gizli saklı tutulan nükleer bilgiler, hemen sonra büyük seviyede yayıldı. Bu çekince karşısında, nükleer tabanca ticaretini ya da teknik alanlarda kullanımlarını kısıtlayıcı önlemler alınarak, bu sürecin durdurulmasına çalışıldı.

1970'ten başlayarak Amerikalılar ve Ruslar'ın girişimiyle yayılmama antlaşması yürürlüğe girdi. Nükleer silahları olan devletler, askeri detayları-bilgileri bu silahlara haiz olmayan devletlere vermeyecek, haiz olmayan ülkelerse üretmekten .ya da almaktan vazgeçeceklerdi. Antlaşmanın uygulanması Viyana'da Internasyonal atom enerjisi ajansının denetimine verildi. 31 aralık 1981'de 117 ülke tarafınca imzalanan yayılmama antlaşması, genel silahsızlanma yolunda tam bir tedbir değildi, antlaşmayı onaylamayan birçok ülke tarafınca ülkeler içinde ayrıcalığa ve nükleer güçlerin tekelleşmesine niçin olduğundan eleştirildi.

1974'te Hindistan'daki nükleer denemenin peşinden Londra'da toplanan birçok sanayileşmiş ülke, uranyum ve plütonyum şeklinde askeri alanda kullanıma elverişli, çok varlıklı nükleer maddelerin sağlanmasına engellemeler getirmeyi uygun buldu. Böylece, 1977 senesinde ABD birçok ülkeyle imzaladığı nükleer santrallarda kullanılan bölünebilir maddelerin sağlanmasıyla ilgili antlaşmaları tekrardan gündeme getirdi.

Tekelleşme olarak gördükleri bu durum karşısında sayıları gittikçe artan devletlerin protestoları bu kez de aşırı kısıtlayıcı önlemlerin fena etkilerini su yüzüne çıkardı. Ayrıca, üreticiler karteline karşı, tüketici ülkelerin haklarını tam olarak korumak amacıyla, nükleer çalışmalara aday mühim üçüncü dünya ülkelerinin güçbirliği yapmış olduğu görüldü, (Persepolis kulübü, 1977), Bu durum karşısında, amerikan yönetimi 1981'den sonrasında bu problemler karşısında daha ihtiyatlı bir tutum aldı. YAYILMACI sıf. ve a. Yayılmacılık yandaşı olan kimse için kullanılır.


♦ sıf. Ybyılmayı amaçlayan için kullanılır.


Kaynak: Büyük Larousse


YAYILMACILIK a. Kendi sınırları ötesinde toprak ve ekonomik çıkarlar ardında koşan bir ülkenin tutumu.


—Antropol. XX. yy, başlangıcında kurulan ve kültürün dünyada birkaç bölgeden başlayarak yayıldığını korumak için çaba sarfeden insanbilim okulu. (Yayılmacılık, bilhassa Grafton E. Smith ve William J. Perry şeklinde İngiliz antropologlar tarafınca geliştirilmekle beraber, kültür çevreleri kuramı yayılmacılığa benzeyen Wilhelm Schmidt şeklinde Almanlar tarafınca geliştirildi.)

Kaynak: Büyük Larousse


YAYILGAN sıf. Yayılmaya elverişli, yayıkçı.


—Der. hast. Yayılgan fibrom, DERİMSİ* UR'un eşanlamlısı.


—Patol. Komşu dokulara dalarak yayılan ura denir.

Kaynak: Büyük Larousse


yayılma ingilizcesi
  • expansion; diffusion; circulation


yayılmak

(nesne almayan eylem, -e durum ekiyle kullanılan eylem)


1 . Yaymak işine mevzu olmak ya da yaymak işi yapılmak.

2 . Hastalık, bir çok hiç kimseye geçmek ya da bulaşmak.

3 . Genelleşmek:

"O zamanlarda saz, halkın tüm sınıfları içinde iyice yayılmıştı."- A. Ş. Hisar.

4 . Genişlemek, büyümek:

"...bu Buket'in şöhreti de arkadaşları içinde derhâl yayılmış."- A. Ş. Hisar.

5 . Serilmek, döşenmek.

6 . mecaz Ayrıntıya girmek, açılmak:

"Türlü yönlerden ele alınabilecek olan bu mevzuda şimdilik pek yayılmak istemiyorum."- O. V. Kanık.

7 . (sürü için) Otlamak.

8 . Rahat bir halde, sere serpe oturmak.


yayılmak ingilizcesi
  • to be spread, to spread; to diffuse; (haber, söylenti) to get about, to get around, to get round; (ýsý) to radiate; (koku) to pervade





  • Sesin değişik ortamlardaki yayılma hızı nedir?


  • Merkezi eğilim ve yayılma ölçülerinin 6. derslik düzeyinde tanımı nedir?


  • Difüzyon (Yayılma)


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Yayılma Nedir?
Yayılma Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/yaylma-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/yaylma-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content