ZAHMETLİ sıf. Güç, yorucu sıkıntılı: Zahmetli bir iş. Zahmetli bir seyahat. Kaynak: Büyük Larousse zahmetli ödat 1 ....
ZAHMETLİ sıf. Güç, yorucu sıkıntılı: Zahmetli bir iş. Zahmetli bir seyahat.
Kaynak: Büyük Larousse
zahmetli
ödat
1 . Zahmetle meydana getirilen, yorucu, sıkıntılı, eziyetli, güç:
"Hepsinde, zahmetli bir oyundan hemen hemen çıkmış mektep evlatlarının neşeli yorgunluğu vardı."- Y. K. Karaosmanoğlu.
2 . Sorun veren:
"Sıcaktan, zahmetli yollarda yürümekten yorulmuştu."- H. C. Yalçın.
ödat
1 . Zahmetle meydana getirilen, yorucu, sıkıntılı, eziyetli, güç:
"Hepsinde, zahmetli bir oyundan hemen hemen çıkmış mektep evlatlarının neşeli yorgunluğu vardı."- Y. K. Karaosmanoğlu.
2 . Sorun veren:
"Sıcaktan, zahmetli yollarda yürümekten yorulmuştu."- H. C. Yalçın.
zahmetli ingilizcesi
- hard, troublesome, difficult, arduous, bothersome, laborious
YORUMLAR