ZAVİYE a. (ar. zaviye). Esk. 1. Köşe. 2. Perspektif, görüş: Bir vakaya aynı zaviyeden bakmak. —Esk. fiz. Zaviye-i çehre, açısal ...
ZAVİYE a. (ar. zaviye). Esk.
1. Köşe.
2. Perspektif, görüş: Bir vakaya aynı zaviyeden bakmak.
—Esk. fiz. Zaviye-i çehre, açısal hız.
—Esk. gökbil. Zaviye-i semtiye, başlangıç noktası bakımından şimal yönüne bağlı, ufuk düzleminin üstündeki açı. || Zaviye-i semt-un-nazir, başlangıç noktası ile yıldız yönünün gözlemcinin gözünde oluşturduğu açı. |i Zaviye-i semt-ür-res, başlangıç noktası ile herhangi bir yıldızın gözlemcinin gözünde oluşturduğu açı. || Zaviye-i şakuliye, gözlemcinin bulunmuş olduğu noktadan geçen ve ufuk düzlemine dikey olan düzlem içindeki iki nokta ile gözlem aracının objektif merkezini oluşturan açı. || Zaviye-i ufkiye, bulunduğumuz ufuk düzlemi üstünde gözlem aracının objektif merkezi ile belli bir noktanın oluşturduğu açı.
—Esk. mat. Açı nın eşanlamlısı. || Zaviye -ı dahile, iç açı. || Zaviye-i hadde, dar açı. || Zaviye-i harice, dış açı. || Zaviye-i kaime, dik açı. || Zaviye-i mücavire, komşu açı. || Zavıye-ı münferıce, geniş açı. || Zaviye-i mücesseme, uzay açı. || Zaviye-ı müstevi- ye, düzlem açı. || Zaviye-imüsteviye-imütemmime, zaviye-i munzama, bütünler açı. || Zaviye-i müsteviye-i tamme, tam açı. || Zaviye-i tamamiye, tümleç açı. || Zaviye-ı zû-kesir ûl-vucuh, çok düzlemli açı.
—Tasav. Sufinin yakarma için çekilmiş olduğu tenha yer. || Minik tekke* (Bk. ansikt. böl.) || Za- viyenişin, zaviyede kalan dervişlere veri ten ad.
—Esk tıp. Zaviye-i ayniye, göz pınarı.
—Ansİkl Tasav. Zaviyeler, daha çok yer leşim merkezlerinin dışına, yol kıyılarına kurulurdu Osmanlı imparatorluğu'nun ilk yıllarında, Anadolu'nun türkleşip müslü- manlığın yayılmasında zaviyeler etkin rol oynadılar. Zaviyeler, dinsel işlevlerinin yanı sıra, yolcuların barınmaları, yiyip içmeleri yönünden toplumsal bir işlevi de yeri ne getirdikleri şeklinde bölgenin güvenlik ve esenliğinin sağlanmasını da üstlendiler; boş toprakların yerleşim bölgeleri durumuna gelmesi, işlenmesi şeklinde işlerde de zaviyelerin mühim katkıları oldu. Merkezi yönetim, bu yararlı etkinlikleri karşısında zaviyelere vergi bağışıklıkları tanıdı, imparatorluk, Anadolu ve Avrupa topraklarına yerleşip duruma tam egemen olunca zaviyelerin işlevleri eskisine oranla mühim seviyede azaldı Yeni zaviyeler açılması için zavıyedarın işinin ehli olması, zaviyenin yol güzergâhında bulunması, yolculara iyi bir hizmet verilmesi şeklinde koşullar konuldu. XV. yy.'dan sonrasında zaviyeler dinsel bir kurum, güvenlik ve esenliği elde eden bir derbent*, bir misafirhane durumuna geldiler. Cum huriyet'ten sonrasında tekkelerle beraber zaviyeler de kapatıldı.
1. Köşe.
2. Perspektif, görüş: Bir vakaya aynı zaviyeden bakmak.
—Esk. fiz. Zaviye-i çehre, açısal hız.
—Esk. gökbil. Zaviye-i semtiye, başlangıç noktası bakımından şimal yönüne bağlı, ufuk düzleminin üstündeki açı. || Zaviye-i semt-un-nazir, başlangıç noktası ile yıldız yönünün gözlemcinin gözünde oluşturduğu açı. |i Zaviye-i semt-ür-res, başlangıç noktası ile herhangi bir yıldızın gözlemcinin gözünde oluşturduğu açı. || Zaviye-i şakuliye, gözlemcinin bulunmuş olduğu noktadan geçen ve ufuk düzlemine dikey olan düzlem içindeki iki nokta ile gözlem aracının objektif merkezini oluşturan açı. || Zaviye-i ufkiye, bulunduğumuz ufuk düzlemi üstünde gözlem aracının objektif merkezi ile belli bir noktanın oluşturduğu açı.
—Esk. mat. Açı nın eşanlamlısı. || Zaviye -ı dahile, iç açı. || Zaviye-i hadde, dar açı. || Zaviye-i harice, dış açı. || Zaviye-i kaime, dik açı. || Zaviye-i mücavire, komşu açı. || Zavıye-ı münferıce, geniş açı. || Zaviye-i mücesseme, uzay açı. || Zaviye-ı müstevi- ye, düzlem açı. || Zaviye-imüsteviye-imütemmime, zaviye-i munzama, bütünler açı. || Zaviye-i müsteviye-i tamme, tam açı. || Zaviye-i tamamiye, tümleç açı. || Zaviye-ı zû-kesir ûl-vucuh, çok düzlemli açı.
—Tasav. Sufinin yakarma için çekilmiş olduğu tenha yer. || Minik tekke* (Bk. ansikt. böl.) || Za- viyenişin, zaviyede kalan dervişlere veri ten ad.
—Esk tıp. Zaviye-i ayniye, göz pınarı.
—Ansİkl Tasav. Zaviyeler, daha çok yer leşim merkezlerinin dışına, yol kıyılarına kurulurdu Osmanlı imparatorluğu'nun ilk yıllarında, Anadolu'nun türkleşip müslü- manlığın yayılmasında zaviyeler etkin rol oynadılar. Zaviyeler, dinsel işlevlerinin yanı sıra, yolcuların barınmaları, yiyip içmeleri yönünden toplumsal bir işlevi de yeri ne getirdikleri şeklinde bölgenin güvenlik ve esenliğinin sağlanmasını da üstlendiler; boş toprakların yerleşim bölgeleri durumuna gelmesi, işlenmesi şeklinde işlerde de zaviyelerin mühim katkıları oldu. Merkezi yönetim, bu yararlı etkinlikleri karşısında zaviyelere vergi bağışıklıkları tanıdı, imparatorluk, Anadolu ve Avrupa topraklarına yerleşip duruma tam egemen olunca zaviyelerin işlevleri eskisine oranla mühim seviyede azaldı Yeni zaviyeler açılması için zavıyedarın işinin ehli olması, zaviyenin yol güzergâhında bulunması, yolculara iyi bir hizmet verilmesi şeklinde koşullar konuldu. XV. yy.'dan sonrasında zaviyeler dinsel bir kurum, güvenlik ve esenliği elde eden bir derbent*, bir misafirhane durumuna geldiler. Cum huriyet'ten sonrasında tekkelerle beraber zaviyeler de kapatıldı.
Kaynak: Büyük Larousse
Tekke ve zaviye nedir?
Mustafa Kemal Atatürk Devrimleri / Toplumsal Devrimler - Tekke, Zâviye ve Türbelerin Kapatılması
zaviye
isim, eskimiş (za:viye) Arapça
1 . Köşe:
"Dipteki zaviyeden içeriye doğru veranda şeklinde bir girinti yapmış olup salonun cumba köşesine dayanır."- H. F. Ozansoy.
2 . din bilgisi Minik tekke.
3 . mecaz Anlayış, görüş:
"Hepimiz etrafındakilere hususî bir zaviyeden, sırf kendi görüşüyle bakıyor."- H. C. Yalçın.
4 . matematik Açı.
isim, eskimiş (za:viye) Arapça
1 . Köşe:
"Dipteki zaviyeden içeriye doğru veranda şeklinde bir girinti yapmış olup salonun cumba köşesine dayanır."- H. F. Ozansoy.
2 . din bilgisi Minik tekke.
3 . mecaz Anlayış, görüş:
"Hepimiz etrafındakilere hususî bir zaviyeden, sırf kendi görüşüyle bakıyor."- H. C. Yalçın.
4 . matematik Açı.
zaviye ingilizcesi
1. corner; nook.
2. geom. angle.
3. angle, point of view, viewpoint.
4. small dervish lodge.
1. corner; nook.
2. geom. angle.
3. angle, point of view, viewpoint.
4. small dervish lodge.
Tekke ve zaviye nedir?
Mustafa Kemal Atatürk Devrimleri / Toplumsal Devrimler - Tekke, Zâviye ve Türbelerin Kapatılması
YORUMLAR