ZEKÂVET , -ti a. (ar. zekâvet). Esk. 1. Zekâ, anlama, kavrama becerisi: "Zekâvet ve feraseti, ilm-i cedeldeki keskinliği...&qu...
ZEKÂVET, -ti a. (ar. zekâvet). Esk.
1. Zekâ, anlama, kavrama becerisi: "Zekâvet ve feraseti, ilm-i cedeldeki keskinliği..." (Ahmet Hidayet).
2. Zekâvetmend, akıllı, akıllı. || Zekâvet-i dersasane, kötülüğe çalışan zekâ.
1. Zekâ, anlama, kavrama becerisi: "Zekâvet ve feraseti, ilm-i cedeldeki keskinliği..." (Ahmet Hidayet).
2. Zekâvetmend, akıllı, akıllı. || Zekâvet-i dersasane, kötülüğe çalışan zekâ.
Kaynak: Büyük Larousse
zekâvet ingilizcesi
- sagacity, acumen
YORUMLAR