“BEN AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDE VAZİFELİ İKEN HAMİLE KALDIKTAN SONRA GELDİM, ÇOCUĞUMU TÜRKİYE’DE DOĞURDUM, SONRA KOCAMLA VAZİFEMİZE GER...
“BEN AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDE VAZİFELİ İKEN HAMİLE KALDIKTAN SONRA GELDİM, ÇOCUĞUMU TÜRKİYE’DE DOĞURDUM, SONRA KOCAMLA VAZİFEMİZE GERİ DÖNDÜK.”
Başbakanın torunu Amerika Birleşik Devletleri’nde doğdu. Değil mi? Ben gençliğimde, 26 yaşında -pek de genç sayılmam, ben o zaman bile kendimi pek genç saymazdım- Ankara’da bir mimar karı-kocanın evinde kadın şunu söyledi: “Ben Amerika Birleşik Devletleri’nde vazifeli iken hamile kaldıktan sonra geldim, çocuğumu Türkiye’de doğurdum, sonra kocamla vazifemize geri döndük.” Çünkü Amerika Birleşik Devletleri’nde bir kanun var: Bir insan eğer Amerika Birleşik Devletleri sınırları içerisinde doğmuşsa onun vatandaşlık hakkı elinden alınamıyor. Mimar kadın bana bunu söyledi: “Ben çocuğumun 18 yaşını bitirdikten sonra Amerikalı mı olsam Türk mü olsam diye bir tereddüde kapılmasını istemediğim için bunu yaptım.” Çünkü çocuk 18 yaşını geçtikten sonra Amerikan elçiliğinin kapısını çalar, nüfus kâğıdını gösterir, beni memleketime götürün der ve Amerikan devleti onu yapmak mecburiyetindedir. Bu olay zaten 60’larda olmuş. Yani Türkiye böyle bir yer idi. İstanbul Teknik Üniversitesi’ni bitirmiş iki mimar, geleceklerini Türkiye dışında bir yerde aramamayı şeref sayıyorlar. Bunlar abdest alan namaz kılan insanlar değil. O zaman neyden bahsediyoruz? Şimdi gâvurun da Müslümanım diyenin de “Türkiye” denince kafalarında ne var?
| İsmet ÖZEL / (Bir Akşam Gezintisi Değil Bir Akşam Yürüyüşü-I)
YORUMLAR