Zekâ Nedir? Zekâ Kavramının Tanımları ve Tarihsel Gelişimi

Zekânın Tanımları Ve Tarihsel Gelişimi Zekâ, başka bir çok ruhsal değişken şeklinde, direkt gözlenemeyen çok karmaşık yapılar...




Zekânın Tanımları Ve Tarihsel Gelişimi





Zekâ, başka bir çok ruhsal değişken şeklinde, direkt gözlenemeyen çok karmaşık yapılardan (construct) birisi, hatta en önemlilerinden. Psikoloji bağımsız bir ilim dalı olmadan ilkin de zekâ ya da zekâ yerine konulmuş olan kavramlar üzerine çok şey söylendi ve yazıldı. Şimdiki testler anlamında zekâyı ilk ölçme girişimi, Fransa'daki okullarda öğrenme güçlüğü olan evlatların normallerden ayrılması amacıyla geliştirilen Binet-Simon (1905) testiyle başladı. Binet'ye gore zekâ, hafıza alanı, duyum keskinliği ve tepki hızı şeklinde rahat zihni öğelerle değildir, kavrama, yargı verme, akıl yürütme (ve 'düşünceye belli başlı bir yön verme', 'düşünceyi istek edilen bir gayenin gerçekleşmesine intibak ettirme' ile 'kendi kendini eleştirme/kendi yanlışlarını bulup düzeltme') şeklinde karmaşık işlemlerde kendini gösterir. Bu karmaşık zihni faaliyetleri duyumları ölçer şeklinde dakik olarak ve direkt doğruya ölçmek mümkün değildir. Ferdin zekâsı hakkında güvenilir bir düşünce edinmenin yolu, bireyi çözümü yüksek zihni işlemlerin kullanılmasını gerektiren problemlerle karşı karşıya getirmek ve kişinin yaptıklarını objektif olarak saptamaktır. (Toker ve ark., 1968: s. 22-23).

Binet-Simon ölçeği 1908 senesinde yaşa gore yeniden düzenlendi ve bir takım değişimler yapılmış oldu. 1912 senesinde Stern , kişinin zekâ yaşlarının takvim yaşına bölünmesiyle elde edilmiş Zekâ Kısımı apos;nü ( IQ ) önerdi. Binet-Simon ölçeği, ABD'de 1916 senesinde Terman tarafınca geliştirilerek, 3 ve 16 yaş grubu için standartlaştırıldı ve ölçek, Stanford-Binet Zekâ Ölçeği ismini aldı.


937 Terman ve Merrill revizyonunda da gaye, genel kabiliyeti ( g ) değerlendirmekti; sual sayısı 90'dan 129'a çıkarıldı ve L-M formları yapılmış oldu. Sözel kabiliyeti ölçen sorular ağırlıkta olduğundan, Stanford-Binet testi, zekâdan çok okul başarısını ölçtüğü yönünde eleştirilmeye başlandı. 1960 Terman ve Merrill revizyonunda ise, Stanford-Binet testinde bir oran olan Zekâ Kısımı yerine, averajı 100, standart sapması 16 olan sapma IQ puanı kullanılmaya başlandı. Terman-Merrill 1973 revizyonunda, Stanford-Binet testinde pek fazla farklılık yapmadı. 1986 revizyonunda (Thordike, Hagen ve Sattler), Stanford-Binet testine sayısal ve sözel kabiliyet yanında, soyut-görsel kabiliyeti ve kısa süreli belleği ölçen maddeler eklendi (Daniel, 1997). Tüm bütün ülkelerce en yaygın kullanımda olan Wechsler ölçeklerinde de, zekânın bir tüm (g) olduğu sayıltısı yatar. Wechsler'e gore, zekâ, kişinin çevresini idrak etme, çevreyle başedebilme şeklinde kabiliyetlerini kapsayan genel bir tabii kapasitedir; zekâyı ölçen testler, maddelerle (item) o maddelere tepki veren kişi içinde hususi bir haberleşme-iletişim biçimidir.


Tüm Wechsler ölçeklerinin yapıları nerede ise tümüyle benzerdir: WPPSI (okul öncesi), WISC (çocuklar) ve WAIS (yetişkinler) ölçekleri genel olarak Sözel (genel bilgi, muhakeme, aritmetik, benzerlik, kelime hazinesi) ve Performans (fotoğraf tamamlama, fotoğraf tanzim etme, küplerle desen, parça birleştirme, gizyazı) alt testlerinden türetilen bir tek puan sağlarlar.


1939 Wechsler Bellevue Form I apos;i 1944 senesinde Form II takip etti; 1949 senesinde 5-15 yaş grubu için Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği (WISC); 1955 senesinde 16 yaş ve üstü için Wechsler Yetişkinler Zeka Ölçeği (WAIS) geliştirildi. WISC'in 1974 revizyonunda (WISC-R) alt testlerin veriliş sırası karıştırılarak yaş grubu 6-16'ya çıkarıldı. WISC-R'ın 1974 versiyonu Savaşır ve Şahin (1988) tarafınca kültürümüze uyarlanmış ve standartlaştırılmış olup yaygın bir biçimde kullanılmaktadır.


Wechsler ölçeklerinin son revizyonlarında (WISC-III, 1991) genel zekâ (g) görüşü yerini korumakla beraber; sözel kavrama, algısal organizasyon, işlem hızı ve çeldirilemezlik şeklinde 4 unsur puanı önerilmiş; WAIS-III'de ise, kapsama akıcı zekâ (yeni sorunları muhakeme) eklenmiştir (Daniel, 1997). Yukarıda özetlemek gerekirse özetlenen, yaygın kullanımda olan iki ölçekten başka, grup testleri olan ve I. Dünya Savaşı yıllarında kullanılan Ordu Alfa-Beta Testleri, Raven Standart İlerlemeli Matrisler Testi şeklinde daha bir çok zekâ testi de geliştirilmiş ve kullanılmıştır.









  • Element teriminin tarihsel gelişimi hakkında bilgi verebilir misiniz?


  • üstün Zeka Nedir?


  • Bebeğin Zeka Gelişimi





ZEKA NEDİR?






Kavramlar ve algılar yardımıyla soyut ya da somut nesneler arasındaki ilişkiyi kavrayabilme, soyut düşünme, muhakeme etme ve bu zihinsel işlevleri uyumlu şekilde bir amaca yönelik olarak kullanabilme kabiliyetleri zeka olarak adlandırılmaktadır.
Zekanın değişik tanımlarının olmasına karşılık zekaya ilişkin kuramların tümü zekanın geliştirilebilecek bir kapasite ya da potansiyel olduğu ve biyolojik temellerinin bulunmuş olduğu noktalarında birleşir. Buna gore zeka, kişinin doğuştan haiz olduğu, kalıtımla kuşaktan kuşağa geçen ve merkez sinir sisteminin işlevlerini kapsayan; tecrübe, öğrenme ve çevreden lanan etkenlerle biçimlenen bir bileşimdir.

ZEKA TüRLERİ

Eskiden tek zeka kavramından bahsedilirken bugün 8 değişik zeka türü olduğu kabul ediliyor. Peki siz hangi zeka türüne sahipsiniz? İşte 8 değişik zeka türü…

1-Sözel zeka:
Kelimeleri etkili kullanma kabiliyetidir. Dinleyerek öğrenmeyi sever, his ve fikirlerini sözel ifadelerle aktarırlar. İyi yazarlar, iyi anlatırlar, kitap okumayı, kelime oyunları severler. Kavramlarla ve kelimelerle düşünürler. Sözel zekaya haiz insanoğlu daha çok yazar, gazeteci ve politikacı olurlar.

2-Sayısal zeka:
Sayısal zekası yüksek olanlar sebep-sonuç ilişkisi oluşturmayı, “neden†demeyi severler, çok sual merak ederler. Vakaları kategorize ederek bağlantılar kurmaya kafa yorarlar. Hesap yapmayı, bir makineyi söküp iyi mi çalıştığını görmeyi severler. Nedenini bilmediği şeyi fazla akılda tutamazlar. Ilim adamı, matematikçi ve bilgisayar programcısı olma ihtimalleri yüksektir.

3- Görsel zeka:
Görsel zekası yüksek olanlar işittiklerini değildir de, gördüklerini akıllarında daha iyi tutarlar. Film ve slayt gösterileri eşliğinde öğrenmeyi severler. Hayal dünyaları geniştir. Resimli kitaplara, sanat içerikli etkinliklere yatkındırlar. Renklere çok hassastırlar. Mimar, fotoğrafçı ve dekoratör olabilirler.

4- Müzik zekası:
Ritim, nota, ses tonu, uyum, melodi şeklinde müziksel unsurlara çok fazla duyarlıdırlar. Müziksel unsurları derhal fark ederler, kıymetli bulurlar ve ifade ederler. Nota, solfej bilmeseler dahi, melodileri derhal akılda tutarlar. Müzik eşliğinde çalıştıklarında öğrendiklerinin kalıcılığı artar. Gidişat tutma, mırıldanma, ıslık çalma, eşlik etme, müzik dinleyerek kitap okuma sevdikleri şeylerdir.

5- Bedensel zeka:
Bir problemi çözmek, bir model oluşturmak, bir şeyler üretmek için bedenlerini, ellerini, parmaklarını kullanabilme gücüdür. Bedensel zekası yüksek olanlar, his ve fikirlerini dokunarak, hareketlerle anlatmada gövde dilini kullanmaya çok yatkındırlar. Koşmayı, zıplamayı, mimik ve jestleri kullanmayı, bir bölgeler inşa etmeyi çok severler. El becerileri iyidir, onarım işlerini çok rahat yaparlar. Başkalarına ait mimik ve jestlerini kolayca yansılamak ederler. Sporcuların, aktörlerin, heykeltıraşların pek çok bedensel zekası yüksek olan insanlardır.

6- Toplumsal zeka:
Çevresindeki insanların duygularını, isteklerini, gereksinimlerini anlama, ayırt etme ve karşılaştırma gücüdür. Toplumsal zekası yüksek olanlar, insanları tanıma mevzusunda çok başarılıdırlar. Liderlik özellikleri vardır. Yüz ifadelerine ve seslere, insanlardaki farklılıklara duyarlıdırlar. Yüzleri çok iyi okurlar. Çözümleme etme, yorumlama ve değerlendirme kapasiteleri yüksektir. Sözlü ve sözsüz iletişimde kabiliyetleri üstündür. Organize etmeyi, önder olmayı, başkalarına yardım etmeyi, empatik iletişimi ve öğretmeyi severler. Çoğu zaman danışman, öğretmen ve siyasal önder olurlar.

7-İçsel zeka:
Kendi ile ilgilenme, kendini tanıma, kuvvetli zayıf taraflarını fark etme kabiliyetidir. Kim olduğu, neyi yapmak istediği, nelere yönelmesi icap ettiğini, nelerden uzak durması icap ettiğini bilme kapasitesidir. Bir şeyi düşünürken kendi duyguları, ilgisi, gereksinimleri ve istekleriyle amaçlarını bağdaştırmaya çalışırlar. Bağımsız olma, kendilerini açık ve net dile getirme, olaylardan ders almaya yatkındırlar. Psikolog olmaya yatkındırlar.

8-Tabii zeka:
Çevre, tabiat vakaları, ekolojik unsurlara çok fazla duyarlıdırlar. Düşünürken tabiat formları, hayvan-bitki figürleri ile düşünürler. Hayvan beslemeyi, doğayı, toprakla uğraşmayı önemserler. Mevsimler, iklim vakaları ile ilgilenirler. Hava tahmin mevzularına ilgi duyarlar

üstün Zeka Nedir?
Zeka dağılım eğrisinin bir ucunda zeka geriliği gösteren kişiler yer alırken başka ucunda ise üstün zekalı kişiler yer almıştır. Toplumu oluşturan kişilerin fakat %2'lik bir kısımı 130 ve üstündeki IQ derecesine haizdir. IQ derecesi 140'ın üstüne çıkıldığında bu oran % 0.2 ye düşmektedir.
üstün zekalıların tipik örnekleri onları sakar, utangaç, toplumsal açıdan akranlarıyla uyumsuz şeklinde gösterse de bir sürü araştırma onların tam tersine bir sürü şeyi averaj insandan epey iyi yapabilen, iyi uyumlu, sevilen kişiler bulunduğunu ortaya koymuştur.
Lewis Terman tarafınca meydana getirilen ve 1920 senesinde başlatılan bir çabalama halen devam etmektedir. Bu çalışmada IQ derecesi 140'ın üstünde olan 1500 üstün zekalı çocuktan oluşan bir grup 60 yıl süresince tertipli aralıklarla takip edilmektedir. Başından itibaren bu gruptaki kişiler fizyolojik, bilimsel nitelikli ve toplumsal açıdan, düzgüsel akranlarına gore daha ileride olmuşlardır. Çoğu zaman daha sıhhatli, daha uzun, daha ağır ve daha güçlü oldukları gözlenmiş, okulda daha başarı göstermiş olmuşlar ve düzgüsel kişilere gore daha iyi toplumsal uyum sergilemişlerdir. Tüm bu avantajlar, kariyer başarısına dönüşmüş, bu kişiler düzgüsel insanlara gore daha çok ödül almış, daha çok maddi gelir elde etmiş, sanat ve edebiyata daha çok katkıda bulunmuşlardır. Mesela bu gruptaki kişiler 40 yaşına geldiklerinde, toplam olarak 90 kitap, 375 oyun ve kısa öykü, 2000 yazı yazmışlar, 200 üstünde patente imza atmışlardır. Hepsinden önemlisi bu kişiler yaşamdan doyum olduklarını başka kişilere gore daha çok belirtmişlerdir.
Bu çabalama başka taraftan, üstün zekalı olmanın daima başarı göstermiş bir grafik çizmeyi garantileyemeyeceğini de göstermiştir. Terman'ın incelemiş olduğu grupta bir takım mühim başarısızlıklara da rastlanmıştır. Başka çalışmalardan da anlaşıldığı suretiyle üstün zeka her alanda düzgün bir dağılım göstermemektedir. Yüksek IQ derecesine haiz bir kişinin bilimsel nitelikli mevzularda ille de başarı göstermesi gerekmemekte, fakat konulardan bir ya da bir kaçında olağandışı bir üstünlük sergileyebilmektedir. Yüksek bir IQ derecesi, her şeyde başarı anlamını kesinlikle taşımamaktadır.

IQ Nedir?
İlk zeka testlerinin dayandığı nokta, belli başlı işler ya da kontrol elemanları üstündeki performansın yaş ile beraber arttığı, ve bu performansın belli başlı bir yaş grubunda yer edinen daha parlak zeka kişilerin daha az parlak zeka kişilerden ayırt etmede kullanılabileceği varsayımıydı. Alfred Binet'in bu prensipten yola çıkarak, hazırladığı ilk zeka testi, az zeka seviyesindeki küçüklere daha iyi bir eğitim sağlayabilmek suretiyle onları tespit edebilmeyi amaçlıyordu.
Binet, bu zeka testlerini öğretmenleri tarafınca ileri ya da geri olarak vasıflandırılan aynı yaşlarındaki türlü öğrenciler üstünde uygulamaya başladı. Eğer bir sorun ya da iş, ileri olarak nitelenen çocuklar tarafınca yapılabiliyor ama geri çocuklar tarafınca yapılamıyorsa, bu sual o yaş için kontrol maddesi olmaya uygun kabul ediliyordu, başka durumda ise kontrol maddesi olarak göz önüne alınmıyordu. Bu işin sonunda Binet, aynı yaşlarındaki ileri ve geri grupları ayırt etmek suretiyle bir sürü sorudan oluşan testler elde etmiş oldu.
Binet testinde, kontrol uygulanan evlatların zeka yaşlarını göstermek suretiyle bir sayı kullanılıyordu. Zeka yaşı, uygulanan testte aynı puanı alan evlatların averaj yaşına karşılık gelmektedir. Mesela, 10 yaşındaki bir çocuk testten 45 puan aldıysa, ve bu puan 8 yaşındaki evlatların averaj puanına karşılık geliyorsa, bu durumda bu çocuğun zeka yaşını 8'dir. Benzer şekilde 14 yaşındaki bir çocuk eğer testten 88 puan aldıysa ve bu puan 16 yaşındaki evlatların averaj puanıysa, bu durumda bu çocuğun zeka yaşı 16 anlamına gelir.
Öğrencilere böylece bir zeka yaşı verilmesi, onların aynı yaşlarındaki başka küçüklere gore iyi mi olduklarını gösteriyordu, fakat bu şekilde bir sayı aynı yaşta olmayan kişilerin zeka derecelerini karşılaştırmakta sorun yaratıyordu. Bu nedenle, zeka derecesini oluşturmak suretiyle zeka yaşı yerine, zeka kısımı, doğrusu IQ (Intelligence Quotient) olarak adlandırılan bir kıymet kullanılmaya başlandı. IQ, zeka yaşlarının, doğum evveliyatına gore belirlenen gerçek yaşa kısmının yüzle çarpılmasıyla elde edilmekteydi. Şu demek oluyor ki;
IQ= (Zeka Yaşı/Gerçek Yaş)*100 formülü ile mevcuttur.
Daha önceki örneklerimize bu formülü uygulayacak olursak,
birinci talebe için IQ=(8/10)*100=80,
ikinci talebe içinse IQ=(16/14)*100=114.2 olarak bulunacaktır.
Yukarıdaki formülden de kolayca anlaşılacağı şeklinde, eğer bir kişinin gerçek yaşı ve zeka yaşı aynıysa IQ derecesi 100 olacaktır, zeka yaşı gerçek yaşından büyük olanlar için 100'den daha büyük ötekileri içinse daha ufak bir IQ derecesi elde edilecektir.
IQ derecesinin hesaplanmasında temel kavramlar aynı olmasına rağmen, günümüzde IQ dereceleri standartlaştırılmış bir grubun averaj sonuçlarının ve standart sapmalarının kullanıldığı istatistiksel ve matematiksel bazı hesaplamalar içeren karmaşık bir yöntemle daha anlamlı bir şekilde mevcuttur.
İnsanlarda averaj Zeka Kısımı 100 olarak kabul edilmiştir. Kabaca bir sınıflama yapılacak olursa, 130'un üstündeki IQ değerleri üstün zeka, 70'in alt kısmındaki IQ değerleri ise geri zeka olarak nitelendirilir. En fazla görülen IQ derecesi averaja karşılık gelen 100'dür. İnsanların %68.3'ü 85 ve 115 içinde averaja yakın bir IQ derecesine haizdir.


Zekâ (Anlak)
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi Vikipedi

Zekâ (Arapça: ذكاء) ya da ruh biliminde anlak, zihnin öğrenme, öğrenilenden yararlanabilme, yeni durumlara uyabilme ve yeni cevap yolları bulabilme kabiliyeti, durumlarla ve ilişkilerle ilgili emareleri kavrama yetisidir. Başka bir deyişle anlak, zihnin bir sürü kabiliyetinin uyumlu emek harcaması sonucu ortaya çıkan bir kabiliyetler birleşimidir. En geniş anlamıyla, genel zihin gücü olarak da tanımlanabilir. Zihnin idrak etme, hafıza, düşünme, uslamlama, öğrenme şeklinde bir sürü işlevini ihtiva eder. Sözcük çok geniş mealde kullanılsa da psikologlar tarafınca yaratıcılık, kişilik, bilgi ve akıl şeklinde değişik kategorilere ayrılmıştır. Zekâ araştırmacılarının aslolan alanı insanlardır, fakat hayvanların da öğrenme, anlama vs. kabiliyetleri üstünde emek harcamalar yapılmaktadır.
Zekâ terimi, düşüncenin tarihî gelişimi süresince değişik anlamlar almıştır. Eski felsefede zekâ nerede ise zihnin tüm işlevlerini kapsardı, düşünsel yaşamın tüm edimlerini içerirdi. Zaman içinde bu terim zihnin yalnızca kavrayışla ilgili edimlerini karşılar oldu. Zekâyı anlıktan ayrıştıran şey, zekânın gidimliden çok sezgisele yakın oluşudur, çağrışımsal ve duygusal düzeyde usdışı ögelere de açık oluşudur. Zekâ bir kavrama gücü olmakla, kavrayışın derinliği ve hızıyla belirlenir. Ne var ki süratli bir kavrayış yüzeysel olabileceği şeklinde derinlikli bir kavrayış belirgin bir süre gerektirebilir. Zekâyı uygulamalı zekâ ve kuramsal zekâ diye ikiye ayırmak alışkanlık olmuştur. Kuramsal zekâ kavramlara ve yasalara yönelmeye yatkınken, uygulamalı zekâ somuta yönelmeye yatkındır. Elbet bu fark, bu yetide gerçek bir bölünmeden çok, kişilerin uygulamayla ya da kuramla daha çok ya da daha az ilgili oluşlarını karşılamaktadır. Zekâyı ölçmek için düzenlenmiş testler eğitim ve meslek kendi alanında büyük kolaylıklar sağlarken, zekâyı bir seviyede de olsa geliştirebilme çabalarına katkıda da mevcuttur. Her şahıs düşüncesini geliştirerek zekâsını ilerletebilir, fakat geri bir zekâ düzeyinden ileri ya da averaj bir düzeye ulaşmak olasılığı yoktur. Kişilerin zekâ ortalamasını sağlamak için, zekâ yaşını gerçek yaşına bölmek gerekir. On yaşlarında bir çocuğun zihni, zekâ testlerine gore on iki yaş düzeyindeyse, bu çocuğun zekâ averajı 1,20'dir (12/10=1,20). Çoğu zaman bu netice yüzle çarpılarak kullanılır.

1. Köken bilimi

Zekâ sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Arapçada ذكاء, "parıltı", "zihin parıltısı" şeklinde anlamlara gelmekte; "ateşin harlanması" şeklinde bir mealde da kullanılmaktadır.
Anlak ise öz Türkçe bir sözcük olup, idrak etmek (anla-) fiil kökünden türemiştir ve rahat anlamıyla, anlama, idrak etme kabiliyeti anlamına gelir.

2. Tanımlar

Zekânın ne olduğu ile ilgili tartışmalar yıllardan bu zamana kadar sürmektedir. Buna gore anlağın birden fazla tanımı şu şekildedir:

  • Binet'e gore anlak, iyi akıl yürütme, iyi yargı verme ve kendi kendini aşma kapasitesidir.
  • Davis'e gore anlak, edinilen bilgilerden faydalanarak sorunları halletme kabiliyetidir.
  • Terman'a gore anlak, soyut düşünme kabiliyetidir.
  • Thorndike'a gore anlak, bir sürü düşüncesel yeteneklerin karışımıdır ve mekanik, toplumsal ve soyut anlak olmak suretiyle üç başlıkta incelenmelidir.
  • Weshler'e gore anlak, kişinin amaçlı davranma, mantıklı düşünme ve çevresiyle ilişkilerde etkili olma kapasitesinin tümüdür.

3. Belirleyen etkenler
Bir kişinin zekâsını belirleyen üç temel etken vardır:

3.1. Kalıtım

Temelde zekâ tabiat vergisi bir kabiliyettir. Doğuştan gelir ve büyük seviyede kalıtımın etkisiyle belirlenir. Meydana getirilen çalışmalarda çocuğun zekâsı ile ana-babanın zekâsı içinde yüksek düzeyde ilişki olduğu saptanmıştır. Çocuğun zekâ gücü anasıyla babasının zekâ gücü averajına yakındır. Belli bir miktar altında ya da üstünde olabilir. Ana ve babanın döl gözelerinde, gen ismi verilen ve kalıtımı belirleyen özellikler rastlantısal bir yolla çocuğa geçerler.

3.2. Doğum ve öncesi

Çocuğun döl yatağında uygun beslenmesi, beynimiz kanlanma ve oksijen alımının yolunda gitmesi gerekir. Mesela; zor bir doğum esnasında çocuğun soluğu uzun süre kesilirse, beynimiz gözeleri ölür ve sonuçta zekâsı etkilenir. Bunun şeklinde, beynimiz dokusunu doğum sonrasında örseleyen yaralamalar ve beynimiz yangıları da zekâ gizilini (potansiyelini) düşürebilir. Ananın gebelik süresince iyi mi beslendiği de zekâ gelişimini etkileyen bir etkendir.

3.3. Çevre

Çocuk doğuştan getirmiş olduğu zihinsel gizilini kullanabilmek ve geliştirebilmek için varsıl uyarıcılarla donatılmış çevreye gereksinim duyar. Çevrenin zekâyı tam olarak ne seviyede etkilediği saptanamamıştır. İlk yaşlarda ana babanın uyarması, ilgisi, zekâyı geliştirebileceği şeklinde, bunun tersi de olabilir. Bu mevzuda çoğu zaman gözlenen, eğitim düzeyi az bir ana-babanın çocuğuna anlaksal yoldan ilgisinin az olduğu ve çocuğun (okul çağına gelene kadar) zekâ gelişiminin yavaş olduğudur. Genel olarak zekânın %75'i ilk dört yılda oluşur ve 20 yaşına kadar gelişimini sürdürür.

4. Ölçme

Zekâ ölçerleri (testleri) evlatların yapabilecekleri işlere, becerilerine, yanıtlayabilecekleri sorulara, yaşlarına uygun sayı, söz bilgisine ve şekil ilişkisine dayandırılarak hazırlanmış olur.Zekâ ölçüm edilmiş bu zekâ testleri ile ölçülür. Bu testlerdeki sorular her yaşa gore hususi olarak hazırlanmış olur.


4.1. Tarihçe

Avrupada kullanılan ilk zekâ ölçerini Fransız psikolog Alfred Binet ve Dr. Theodor Simon üretmiştir. 1905'te piyasaya çıkan bu testin ismi "Binet-Simon Testi"dir. Bu ölçer, Paris ilkokullarında başarısız öğrencilere uygulanmış ve zekâsı geri olduğundan başarısız olanlarla; zekâsı geri olmayıp, negatif çevre etkenleri yüzünden başarısız olanları ayırt etmek amacıyla kullanılmıştır.

4.2. Zekâ katsayısı
(IQ)
Ölçerlerde çocuğun doğru yanıtladığı sorular dikkate alınarak zekâ yaşı hesaplanır. Zekâ yaşlarının gerçek yaşa kısmının 100 ile çarpılmasıyla zekâ katsayısı (ZK ya da IQ) ortaya çıkar:
ZK = (Zekâ yaşı / Gerçek yaş) x 100.
Mesela; 10 yaşındaki bir çocuk ölçerde yalnızca 6 yaş düzeyine kadar olan soruları/görevleri yapabilmişse, ZK'si (6/10) x 100 = 60 olarak belirlenir.

4.3. Sınıflandırma

Dünya Sıhhat Örgütü'nün (WHO) önerilmiş olduğu zekâ sınıflandırması şu şekildedir:
Ad:  zeka_sınıflandırması.png<br/>Gösterim: 537<br/>Boyut:  9.0 KB

5. Akıl ile ilişki
Akıl doğru fikir üretmekle ilgilidir. Zekâ ise genel anlamda uygulayıcı olarak . Akıl kuramlar ve kurallar ortaya çıkarırken, zekâ bunların pratikte uygulanmasını sağlar. Başka bir açıdan bakıldığında zekâ düşünebilme gücü ya da kabiliyetidir. Doğru düşünceye ulaşmak ya da haiz olmak ise akılla olur.


Bir Gen İki Çay Kaşığı Zeka Demek

Eğer yüksek zekanızın anne-babanızdan geldiğini zannediyor ya da aptallığınız için onları suçluyorsanız, çok az haklı olabilirsiniz. Ama bu onların sizi iyi mi büyüttüklerine bağlı değildir. Tersine, bilim adamlarının yapmış olduğu bir araştırma zekanın tek bir gene bağlı bulunduğunu gösterdi.California üniversitesi'nde fMRI beynimiz taramaları ve 20 bin kişinin DNA'sı üstünde meydana getirilen araştırmada, zeka üstünde ufak ama bir o denli mühim olan tek bir gen tesbit edildi.

Nature Genetics dergisinde piyasaya çıkan araştırmaya gore, HMGA2 ismi verilen gen, IQ'nun 1.29 puan sapmasına niçin olabiliyor. Gendeki çeşitliliğin sebebi , DNA zincirince tek bir molekülün farklılaşmasından lanıyor.

Her ne kadar zeka üstünde çok büyük bir tesiri bulunmasa da, bilim adamları, HMGA2'de tesbit edilen ufak kimyasal bir farklılığın insan zekası üstünde tesir göstermesinin çok mühim bir bulgu olduğuna dikkat çekti. Söz mevzusu gen değişikliği, IQ puanını 1.29 puan artırabildiği şeklinde, ortamala bir beynin hacmini yüzde 0.58 artırabiliyor. Bu da ortalama iki çay kaşığı kadar extra beynimiz gücü demek oluyor.

Bilim adamları, bu ufak etkinin tesbit edilmesinde çok büyük bir veri havuzu kullanıldığına dikkat çekti. HMGA2, insan zekasının değerlendirilmesinde çok büyük bir yer edinmeyecek olsa da, tek bir gen değişikliğinin zihinsel kabiliyetlerimizde hisse sahibi bulunduğunu ortaya koydu.


Kaynak : Ntvmsnbc / Nature Genetics (16 Nisan 2012,18:09)






  • Element teriminin tarihsel gelişimi hakkında bilgi verebilir misiniz?


  • üstün Zeka Nedir?


  • Bebeğin Zeka Gelişimi



Kaynak:msxlabs.org

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Zekâ Nedir? Zekâ Kavramının Tanımları ve Tarihsel Gelişimi
Zekâ Nedir? Zekâ Kavramının Tanımları ve Tarihsel Gelişimi
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/27450d1302566512-zeka-nedir-zeka-kavraminin-tanimlari-ve-tarihsel-gelisimi-zeka-siniflandirmasi.png
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/08/zeka-nedir-zeka-kavramnn-tanmlar-ve.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/08/zeka-nedir-zeka-kavramnn-tanmlar-ve.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content