KAYIT 123 … Oğlum tren, yolda gitmez rayda gider. Onun için eşşek yaratılış bakımından otu sever oğlum, baklava yemez eşşek. Pirzola da yeme...
KAYIT 123
…
Oğlum tren, yolda gitmez rayda gider.
Onun için eşşek yaratılış bakımından otu sever oğlum, baklava yemez eşşek. Pirzola da yemez, köfte kızartma a-ah.
Onun için Kurân-ı Kerîm’de bir âyet var “onların ağızlarını mühürledik” diyor.
Aha buna benzer. Eşşeğin ağzı da ete mühürlü.
Onun anlaması da inadı ona mühürlü.
Yolcuya mühim bir haberdir bu haaa, çok mühim bir haberdir.
“Ama bu ne olacak?”
Son peygamberin hürmetine, bu mühür ağızdan kaldırılır oğlum.
Aha demindeki Âyetteki gibi açılmamış mühürler bile kaldırılır.
Eşşek ot yerken pirzola yemeye başlar.
“Nasıl olur o?”
Olur işte…
Diğer peygamberlerden kalan mühürleri Hazreti Sallallâhu aleyhi ve sellem Ahmed'in hurmetine Cenâb-ı ALLAH kaldırdı onu.
“Nasıl kaldırdı?”
“İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ” Âyetiyle hepsini olduğu yerden kaldırdı.
Çünkü o büyükler büyüğüne ne benzer gelmiştir ne de gelecektir.
Son peygamber bundan olmuştur.
“Nasıl mühür kalktı?”
Oğlum Uhud Harbini hatırlamıyor musun?
Resûlu sallallâhu aleyhi ve sellem'in mubârek dişleri kırıldı.
Amcaları Hazreti Hamza’yı 70 parçaya ayırdılar. Hind biliyorsunuz.
Ordu darmadağın, dişleri kırılmış, sahâbelerin birçoğu şehid, Hikmet Tepesine gelmiş kan akıyor mubârek ağzından.
Ellerini kaldırmış: “Yâ RABBİ sen bunları affet! Bunlar Ne yaptığını bilmiyorlar! Diyor. Bunların gözünden mühürü aç!” diyor. Koskoca Peygambere bak!
Aha bunu müşrike kendine o kadar insana söylerse senin gibi Secde-i RAHMÂN'a kapanıp Resûle salavat getirene ne söylenir.
Mühürler açıldı oğlum.
Adam akıllı ALLAH'a dayanacaksın oğlum.
Nerede o ALLAHa dayanma ki, kılıcın İsmâil'i kesmesin!.
Baba almış eline ALLAH’ın ismiyle yatırmış İsmâil'i bağlamış ….
Öyle dayanmış ki, kılıcı kesmemiş.
Nerede o kerâmet ki, Nil’in dibini ana cadde yapsın.
Kaçıyor Benî İsrâil Mûsâ’da onlar ya, ondan evvel “korkmayın!” diyor “yav korkmayın!” diyor.
Geldiler Nil’in kenarına Hazreti Mûsâ taşın üstüne çıkmış.
Nil böyle “Uvvvv!” ruzgârlı hava, yağmur bir taraftan.
Çoluk, çocuk, ihtiyar, genç, kadınlar, kızlar, hep toplanmışlar etrâfına Firavun da geliyor öteden ordularıyla falan. Herkes titreşir!
Mûsâ “toplanın!” diyor, korktuğu yok bir şeyden. Aha böyle korkmayacaksın.
Biliyor ki, benim bir şey olacağım biliyor. Îtimadı var, şüphesi yok.
Hiç hutur ettiği yok emir geliyor: “Mûsâ şu deyneği bir uzat oğlum hele!” Şöyle bir uzattı açıldı…
“Öyle mi görüldü?”
Açıldı oğlum açıldı. Nil açıldı, kapı açılır gibi.
Hadiii bunlar ortadan inekleriyle, tavuklarıyla, köpekleriyle, yavruları, güvercinleri, horozları morozları haydi.. burdan geçti.
Nil diyoduk, Bahr-i Ahmer, Kızıl Deniz açıldı.
Bunlar veriştirdiler içine caddeden gidiyorlar yanlardan böyle minâreler gibi su duvarları böyle bu tarafa gelmiyor.
“Nasıl gelmiyor?”
Gelmiyor oğlum…
Aklın varsa inan aklın yoksa inkâr et, daha aklın yoksa çifte at kendi kendine!.
Ondan sonra onlar geçiyorlar.
Bakıyor ki öteki, cadde açılmış haydi bunlar da atlılarınla bilmem neleriyle tam ortaya geliyor.
Mûsâ’nın en son ümmeti de çıkıyor.
Ha geldik geleceğiz diyor sular başlıyor şööööyle “ııııgh” yanaşıyorlar.
Onlar da şöyle oluyor ayna mıydı mayna mıydı karmakarışıklık oldu ortalıkta. Sütliman...
Nerede o inanma. Aha öyle inanacaksın.
Hem inan o Kur'ân-ı Kerim’de, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in hadislerinde öyle sözler vardır ki, geceye söylesen gece gecelikten çıkar oğlum, sen ne konuşuyorsun?
Bir Hadis-i Kutsîde Cenâb-ı ALLAH diyor ki: “Aha ordakinin Nurunu Ahmedin Nurunu Ahmedin Ruhunu Yüzümün Nurundan halkettim” diyor Cenâb-ı HAKK.
“MuhaMMedin Rûhunu Yüzümün Nûrundan halk ettim!” diyor Hadis-i Kudsî’de.
“Efendim ALLAH’ın yüzü neyimiş?”
Sen daha Resûlullah’ın yüzünü bilmiyorsun, her yerde hâzır ve nâzır
“ALLAH’ım rûhumu kendi yüzünün nûrundan halketti.” Bu Hadis-i Kutsî...
“Ben peygamberimin rûhunu kendi yüzümün nûrundan halkettim” diyor Hadis-i Kudsî..
Bunun üzerine Resûlullah da hadisinde buyuruyor ki: “ALLAH önce rûhumu yarattı benim” diyor.
“Hiçbirşey yaratılmadan ALLAH ilkönce benim rûhumu yarattı. ALLAH ilk önce kalemi yarattı diyor. ALLAH ilk önce aklı yarattı diyor. Üç şeyi yarattı. "Rûhumu yarattı-Kalemi yarattı-Aklı yarattı.”
Demiyor ki “ilk önce rûhumu yarattı yine diyor ilk önce kâlemi yarattı ilk önce aklı yarattı.”
Hepisi birden şöyle “lüppp!” diye üçü birden mi çıktı?
Üçü birden çıktı.
Eee ALLAH öyle çabucak yaratmaz. “Dünyâyı bile 6 günde yarattım” diyor.
Cemâat iyi dikkat et!
“ALLAH önce rûhumu yarattı, ALLAH önce kalemi yarattı, ALLAH önce aklı yarattı”
Hepsi birden yaratıldı demek.
“ALLAH önce kalemi yarattı demek, ilim benimle yayıldı diyor benimle yayıldı.”
“Alleme'l-insâne mâ lem yâlem”
“ALLAH önce aklı yarattı, her şeyi idrak için bana akıl verdi” diyor.
Sen zannediyorsun ki bir nur yaptı getirdi ona aklı soktu içine ondan sonra efendim hâfıza soktu şu, torba değil bu.
Haaa nûru yaratır yaratmaz nurlan akıl ve kalem yarattı.
Bu bizim gibi serseri, anlamayanlara aklına sokmak için kalem diyor ALLAH, kalem.
Onun için Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in ALLAH’ın Yüzünün Nûrundan halkedilir edilmez o nûrun içindeki olan ilim o nûrun içindeki olan idrak akıl bütün esmâ birlikte yaratıldı demektir.
O halde Cenâb-ı sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz doğrudan doğruya ALLAH'ın süzgecinden geçmiş küçülmüş küçülmüş bize gelmiş Cenâb-ı ALLAH'ın esmâlarının aynası bir Zât-ı Muhteremdir.
“Anladın mı?”
Mü’min de, ondan sızılmış sızılmış sızılmış sızılmış aha bu hâle gelmiş insandır.
Onun için “bütün bağlar kopacaktır kıyâmete yakın. İslâm'ların elinde tek bir bağ kalacaktır diyor. “Namaz” Aha bi tâne. Yâni benle olan irtibatınız.
Evinin elektriği oraya bağlı, o oraya, o oraya, o oraya teee santrale bağlı. Aha bu namazı bırakırsan santral bitti.
Bu iki hadis, yâni “Ahmed'in rûhunu kendi yüzümün nûrundan halkettim” Hadis-i Kudsîsi, ikinci hadis “ALLAH önce rûhumu kalemi aklı yarattı” Hadis-i Cenâb-ı peygamber.
Bu 2 hadisten bir tek şey murâd edilmektedir, bu da “Hakîkat-ı MuhaMMediyye” dir.
“Hakîkat-ı MuhaMMediyye” denilen İslâm'daki şey, aha bu demektir, bunu murâd etmek istemiştir.
Onun için: “Hakîkat-ı MuhaMMediyye nedir Yâ Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem?” dedikleri zaman
“Ben ALLAHtan, mü’minlerden de benden” demiş.
“Ben ALLAHtan mü’minlerde benden.”
Sonra ruhları Ecsad Âlemine indiriyor.
Bu yüzünün nûrundan halkettiği nûrun zübdesini, hulâsesini ALLAH onları Ecsad Âlemine indiriyor.
Tîn Sûresinde “esfeli sâfilin”.
Esfeli sâfilin cehennem değil oğlum, “esfeli safiline git, tepeden aşağı inmek” demektir. Tepeden aşağı inmek, kürsiden yere inmek, havadan paraşütle aşağı atlamak.
O halde “O” yukarda... Çok iyi dinleyin, bir şeyi anlatacağım size de malzemeyi topluyoruz. Konserve kutusunu daha açmadık içinde bakalım ne var?.
(Devamı sonraki kayıttadır…)[fb_vid id="10152889097179751"]
YORUMLAR