Afet isim (a:fet) Arapça Â¥fet 1 . Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım: "O yıl su baskınları bir afet gibiydi."...
Afet
isim (a:fet) Arapça Â¥fet
1 . Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım:
2 . Kıran.
3 . (sıfat, mecaz) Çok kötü:
4 . (mecaz) Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın:
5 . (tıp) Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk.
Birleşik Sözler
isim (a:fet) Arapça Â¥fet
1 . Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım:
"O yıl su baskınları bir afet gibiydi."- .
2 . Kıran.
3 . (sıfat, mecaz) Çok kötü:
"Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum."- R. N. Güntekin.
4 . (mecaz) Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın:
"Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale."- Y. K. Beyatlı.
5 . (tıp) Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk.
Birleşik Sözler
- afet istasyonu
- doğal afet
- tabii afet
Doğal Afetler Nedir? Doğal Afetler Hakkında
Marmara Bölgesi'nde en çok hangi doğal afet görülür, bunun sebebi nedir?
Afet nedir?
AFET, -tl a. (ar. afet).
Büyük L.
*1. Toplumsal yıkımlara yol açan olağandışı büyük olay: Kızılay, afetten kurtulanlara yardım elini uzattı. (Bk. ansikt. böl. huk.)
*2. Çok kötü olay ya da durum; felaket: Hava kirliliği bir afet halini aldı.
*3. Tkz. Olağanüstü bir güzelliği olan kadın: Bu kız büyüyünce bir afet olacak.
*Esk. Afet i can, güzelliğiyle insanı çok etkileyen kadın. || Afet-i devran, çağın en güzeli: "Gittikçe hüsnü afet-i devran olup gider" (Leskofçalı Galip, XIX. yy ). || Afet -resân, dert çektiren.
*Esk. Rom. Kaosu bildiren, insanlarla tanrılar arasındaki bir bozuşmayı göste ren, açıklanması olanaksız, doğaya aykırı (yer sarsıntısı, canavarların doğuşu, vb.) olay. (Tanrılarla insanlar uzlaşmayı ancak dualar, yalvarmalar ve kurbanlar sağlardı.)
*Yerbil. Afet teorisi - KATASTROF KURAMI.
*ANSİKL. Huk. Anayasa, doğal afetleri olağanüstü hal nedenlerinden biri sayar (md. 119). Afet bölgelerinin sınırlarını Bakanlar kurulu belirler ve ilan eder. Bir yerin afet bölgesi olarak ilan edilmesinin önemli hukuksal sonuçları vardır. Buralarda olağanüstü bir hukuksal düzen yürürlüğe girer, çeşitli önlemler alınır.
Büyük L.
*2. Çok kötü olay ya da durum; felaket: Hava kirliliği bir afet halini aldı.
*3. Tkz. Olağanüstü bir güzelliği olan kadın: Bu kız büyüyünce bir afet olacak.
*Esk. Afet i can, güzelliğiyle insanı çok etkileyen kadın. || Afet-i devran, çağın en güzeli: "Gittikçe hüsnü afet-i devran olup gider" (Leskofçalı Galip, XIX. yy ). || Afet -resân, dert çektiren.
*Dilbil. Halk ağzında “afat†biçiminde de kullanılır: Çekirge afatı
*Ed. Divan şiirinde seven kişiyi aşk belalarına düşürecek kadar güzel olan sevgiliye "afet" denir. Sevgilinin gözüyle, gamzesiyle, boyuyla fitneler yarattığı kabul edilir.
*Ed. Divan şiirinde seven kişiyi aşk belalarına düşürecek kadar güzel olan sevgiliye "afet" denir. Sevgilinin gözüyle, gamzesiyle, boyuyla fitneler yarattığı kabul edilir.
*Esk. Rom. Kaosu bildiren, insanlarla tanrılar arasındaki bir bozuşmayı göste ren, açıklanması olanaksız, doğaya aykırı (yer sarsıntısı, canavarların doğuşu, vb.) olay. (Tanrılarla insanlar uzlaşmayı ancak dualar, yalvarmalar ve kurbanlar sağlardı.)
*Yerbil. Afet teorisi - KATASTROF KURAMI.
*ANSİKL. Huk. Anayasa, doğal afetleri olağanüstü hal nedenlerinden biri sayar (md. 119). Afet bölgelerinin sınırlarını Bakanlar kurulu belirler ve ilan eder. Bir yerin afet bölgesi olarak ilan edilmesinin önemli hukuksal sonuçları vardır. Buralarda olağanüstü bir hukuksal düzen yürürlüğe girer, çeşitli önlemler alınır.
YORUMLAR