Aksamak (nsz) 1 . Hafifçe topallamak. 2 . mecaz Bir iş gereği gibi yürümemek, geri kalmak. AKSAMAK, 1. Bir kimse...
Aksamak
(nsz)1 . Hafifçe topallamak.
2 . mecaz Bir iş gereği gibi yürümemek, geri kalmak.
AKSAMAK, 1. Bir kimse ya da ayağı sözkonusuysa, adımlarını, bedenin bir yanını diğer yanına oranla hafifçe eğerek atmak; topallamak: Aksadığını belli etmemeye çalışıyor. Bir ayağı aksıyor.
2. Somut bir şöy sözkonusuysa, gereği gibi ilerlememek, gerçekleştirilmesi gecikmek, kesintiye uğramak: Kaza nedeniyle trafik aksadı. Köprünün yapımı aksıyor. üretim aksadığı için mal darlığı çekiliyor.
3. Soyut bir şey sözkonusuysa, yeterli, tutarlı olmamak: Akıl yürütmemde aksayan nedir? Bu öyküde aksayan bir şey var.
4. Aksayanla aksak, suya gidenle susak, herkesi taklit eden kimsenin bu yönünü belirtmek için kullanılır.
2. Somut bir şöy sözkonusuysa, gereği gibi ilerlememek, gerçekleştirilmesi gecikmek, kesintiye uğramak: Kaza nedeniyle trafik aksadı. Köprünün yapımı aksıyor. üretim aksadığı için mal darlığı çekiliyor.
3. Soyut bir şey sözkonusuysa, yeterli, tutarlı olmamak: Akıl yürütmemde aksayan nedir? Bu öyküde aksayan bir şey var.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR