Bent nedir, genel özellikleri nedir? Bent Nedir? Bent Farsça bend sözcüğünün biçimidir. Türkçedeki anlamı bağ. Edebiyattaki kull...
Bent nedir, genel özellikleri nedir?
Bent Nedir?
Nazımda en minik birim, bir anlam birliği olması zorunluğu bulunmayan fakat bir uyum (uyum) birliği olan dizedir (mısra). Kendi başlarına tam anlam taşıyan tek dizeler (azade) haricinde en minik iki dizeden oluşan (beyit) ve duruma nazaran sınırları çok genişleyen çeşitli bentler kullanılmıştır. Halk şiirinde genel geçerliliği olan bent, manilerden koşmalara, türkülerden destanlara kadar devamlı dörtlüktür. Her dörtlüğün ilk iki dizesi bir hazırlık, giriş, birazcık da rastgele söylenmiş satırlar olsa da anlam son iki dizedeki bütünlüğe bağlanır. Divan şiirinde beyitle kurulan nazın biçimleri (gazel, kaside, ket'a, hususi beyit yapısıyla müstezat) haricinde, tek dörtlükten oluşan biçimler (rubai, tuyug) ve dört mısra ile on mısra içinde değişen bentlerle kurulu musammaflaı kullanıldı. Bu benzer biçimde şiirlerde anlam, uyak dizgesinin belirleyici zorlamasıyla bent sonunda tamamlanır: Dört dizeli (murabba, terbi) beş dizeli (muhammes, tahmis taştir), altı dizeli (müseddes, tesdis), yedi dizeli (müsebba) sekiz dizeli (müsemmen), on dizeli (muaş-şer).
Ek olarak terkib-i bend ve terci-i bend adları verilen nazım biçimlerinde, aynı uyağa bağlı 7-10 beyitli haneler ayrı bir araç beytinin anlam özüne bağlanarak bütünleşir. Bu benzer biçimde şiirlerde hane ve vasıtanın bileşimine bir bent denir: Terkib-i bentlerde araç beyti süreklilikle değişmiş olduğu halde terci-i bentlerde hep aynı kalır, tekrarlanır. Her ulusun edebiyatında çok değişik birim ve boyutlarda kullanılmış olan bentler ölçü (vezin) duraklan ve uyak dağılımları benzer biçimde ulusal beğeninin yeğlemelerini yansıtan değerlerdir; kati kurala bağlanamaz. Klasik edebiyat dönemlerinde sanatçıların uymak zorunda kaldıkları, dışına çıkamadıkları kesinlikler olan bentler, yeni edebiyatlarda yerini özgür sınırlara ve sanatçıların kişisel kullanımlarına bırakır; değişmez bir disiplin olmaktan çıkar. Bu yüzden günümüz Türk şiirinde de bent yapısı bakımından ayrılması ihtiyaç duyulan hiçbir kaide yoktur; her şekil şairin yeğlemesine nazaran değişime uğrar.
Sebep: Sual düzenlendi.
Bent Nedir?
Darren Bent
Bent ve kıta arasındaki farklar nedir?
Bu bildiri 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
Nazımda en minik birim, bir anlam birliği olması zorunluğu bulunmayan fakat bir uyum (uyum) birliği olan dizedir (mısra). Kendi başlarına tam anlam taşıyan tek dizeler (azade) haricinde en minik iki dizeden oluşan (beyit) ve duruma nazaran sınırları çok genişleyen çeşitli bentler kullanılmıştır. Halk şiirinde genel geçerliliği olan bent, manilerden koşmalara, türkülerden destanlara kadar devamlı dörtlüktür. Her dörtlüğün ilk iki dizesi bir hazırlık, giriş, birazcık da rastgele söylenmiş satırlar olsa da anlam son iki dizedeki bütünlüğe bağlanır. Divan şiirinde beyitle kurulan nazın biçimleri (gazel, kaside, ket'a, hususi beyit yapısıyla müstezat) haricinde, tek dörtlükten oluşan biçimler (rubai, tuyug) ve dört mısra ile on mısra içinde değişen bentlerle kurulu musammaflaı kullanıldı. Bu benzer biçimde şiirlerde anlam, uyak dizgesinin belirleyici zorlamasıyla bent sonunda tamamlanır: Dört dizeli (murabba, terbi) beş dizeli (muhammes, tahmis taştir), altı dizeli (müseddes, tesdis), yedi dizeli (müsebba) sekiz dizeli (müsemmen), on dizeli (muaş-şer).
Ek olarak terkib-i bend ve terci-i bend adları verilen nazım biçimlerinde, aynı uyağa bağlı 7-10 beyitli haneler ayrı bir araç beytinin anlam özüne bağlanarak bütünleşir. Bu benzer biçimde şiirlerde hane ve vasıtanın bileşimine bir bent denir: Terkib-i bentlerde araç beyti süreklilikle değişmiş olduğu halde terci-i bentlerde hep aynı kalır, tekrarlanır. Her ulusun edebiyatında çok değişik birim ve boyutlarda kullanılmış olan bentler ölçü (vezin) duraklan ve uyak dağılımları benzer biçimde ulusal beğeninin yeğlemelerini yansıtan değerlerdir; kati kurala bağlanamaz. Klasik edebiyat dönemlerinde sanatçıların uymak zorunda kaldıkları, dışına çıkamadıkları kesinlikler olan bentler, yeni edebiyatlarda yerini özgür sınırlara ve sanatçıların kişisel kullanımlarına bırakır; değişmez bir disiplin olmaktan çıkar. Bu yüzden günümüz Türk şiirinde de bent yapısı bakımından ayrılması ihtiyaç duyulan hiçbir kaide yoktur; her şekil şairin yeğlemesine nazaran değişime uğrar.
YORUMLAR