Gerçeküstücülük Nedir

Sürrealizm (Gerçeküstücülük) : Kurucusu, Fransız edebiyatı şairlerinden ve ruh doktoru Andre Broton ’dur. İlkeleri 1924′te Fransa'da ...

Sürrealizm (Gerçeküstücülük) : Kurucusu, Fransız edebiyatı şairlerinden ve ruh doktoru Andre Broton’dur. İlkeleri 1924′te Fransa'da ortaya konmuştur. Sürrealizmin amacı bilinçaltının sanata yansıtılmasıdır. Sürrealistler, Freud'un ruh çözümü yönteminden yola çıkmışlardır. Sanatçı şuur altındakileri dışa vurarak eserini oluşturur. Akıl ve mantık değersizdir. İnsanı yönlendiren iç güdülerdir, şuur altıdır. Bu akıma bakılırsa edebî eserde bir kişinin sevaplarının yanında günahlarının, ahlâka uygun davranışlarının yanında uygun olmayanların da bulunması gerekir. Bu akımın kurucuları, sanat hayatlarının ilk yıllarında dadaizmin tesirinde kalmışlardır.

Sürrealizm; Aklın, geleneklerin, alışkanlıkların denetiminden uzak, bilinçaltı gerçeklerini yansıtan doğrusu malum gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek yaratmak amacını güden edebiyat ve sanat akımıdır. Gerek söz, gerek yazı, gerek başka bir biçim ile düşüncenin hakiki faaliyetini ifade eden saf ruhî bir otomatizmdir. Akıl ve mantığın kontrolünden tüm bed ve etik endişeden kurtulmuş olan düşüncenin tespitidir.

"Gerçeküstücülük, ister söz, ister yazı ile ya da başka bir yolla, düşüncenin gerçek işleyişini ortaya çıkarmak içim başvurulan, içinden geldiği benzer biçimde yazma yöntemidir. Bu, aklın denetimi olmaksızın (rüyada olduğu benzer biçimde) her türlü güzel duyu ve terbiye kaygısı haricinde düşüncenin yazılışıdır".
Andre Breton

Felsefi alanda, Fransız filozofu Henry Bergson “sezgicilik” adını verdiği fikir akımı, sürrealizmi etkilemiştir. Ruhu korumak için çaba sarfeden Bergson’un ruhun akıldan daha üstün bulunduğunu ileri sürer. Gerçekleri ruhsal sezgilerle açıklar. Tabip Sigmund Freud’un “psikanaliz” düşüncesi sürrealizm akımının öteki bir membaıdır. Freud, insanı bilinçaltıyla açıklar. Ona bakılırsa insanoğlunun gerçek eğilimini, isteklerini toplumsal yasalar, terbiye ve dinsel baskılar engeller. Bilinçaltı sadece sarhoşluk, rüyalar, sayıklamalar…benzer biçimde durumlarda aklın denetiminden kurtularak bilinçüstüne çıkar.

Sürrealist Şžair ve Yazarlar

Andre Breton, Paul Eluard, Louis Aragon, Philippe Soupault, Plerre Reverdy, Antonin Artaud, Robert Desnos.

Sürrealist Ressamlar

Salvador Dali (1904) - Yves Tangy (1900) - Rene Magritte (1898) - Max Ernest (1891) - Georgio de Chirico (1888) - Andre Masson (1896) - Joan Miro (1893) -Man Ray (1890).

Türk Edebiyatında Sürrealizm

İkinci Yeni şairlerinin şiirlerinin çoğunda, Orhan Veli Kanık'ın kimi şiirlerinde bu akımın izleri görülmektedir.
Sürrealizm(Gerçeküstücülük) / PROF. DR. İSMAİL ÇETİŞžLİ
Türkçe'de "Gerçeküstücülük" olarak karşılanan sürrealizm (surrealisme), Fransızca "surreef (gerçeküstü, gerçek dışı) kelimesinden türetilmiştir. Çok büyük seviyede Dr. Sigmund Freud'un (1856-1939) sav ve düşünceleri üstüne kurulan sürrealizm, XX. yüzyıl içindeki en yaygın ve en uzun ömürlü sanat akımlarından birisidir. Sürrealizm, dadaizm ve öteki bazı XX. yüzyıl akımlardan bazı unsurlar almakla birlikte, müstakil bir sanat hareketidir. Akım, Birinci Dünya Savaşı yıllarında psikiyatri bölümlerinde çalışmış ve Freud'un düşünceleriyle yakından İlgilenmiş olan Dr. Amire Breton tarafınca sistemleştirilmiş; ilk bildirisi (Le Premier Manifeste du Surrealisme) gene onun tarafınca 1924'te, bunu tamamlayıcı ikinci bildirisi (Le Second Manifeste du Surrealisme) ise 1930'da ilân edilmiştir. Güzel sanatların çeşitli kolları yanında 1919'dan itibaren edebiyatta; bilhassa şiirde etkili olan sürrealizm, en parlak sürecini 1924-1928 yılları aralığında yaşamıştır. Sürrealizmin kurucusu ve lideri Breton, öteki sürrealistlerin bir kısmı benzer biçimde, eski bir dadaisttir.

Sürrealizm Iyi mi Hayata merhaba dedi

Birinci Dünya Savaşı sonrası, gerek Avrupa'da gerekse dünyada yeni bir refah süreci tesis etme gayretinin yoğunlaştığı seneler olarak dikkati çeker. Bir yanda meydana getirilen çeşitti antlaşmalar ve Milletler Cemiyeti çalışmalarıyla sulh ve refah sağlanmaya çalışılırken, bir taraftan da teknik ve değişen teknolojinin imkânları tekrardan insanoğlunun emrine verilerek onun gereksinimleri karşılanmaya çalışılır, insan aklının ürünü olan bilim ve teknoloji dev adımlarla ilerlemektedir. Nitekim belli bir süre sonrasında maddî refahın hızla yükseldiği görülür. Sadece aklıyla madde dünyasında mühim mesafeler kaydeden insan, aynı başarıyı iç/manevî dünyasını tanıma ve doygunluk etmede gösterememiştir. Temeli geçmiş yüzyıllara dayanan ve her geçen gün birazcık daha törpülenen manevî değerlerdeki yozlaşma, insanı, değişen teknolojinin duyuramadığı yeni bir açlığa götürür. Manevî boşluk ve bunalım içindeki insan, yeni arayışların peşine düşer. XX. yüzyılın başından bu tarafa gördüğümüz bir çok akım, söz mevzusu arayışların sanat/edebiyattaki yansımalarıdır.

Freud'a bakılırsa insan hayatında belirleme edici unsur, libido ya da sex dürtüşüdür. Sanat ise bir nevrozdur. Bazı yasaklar sebebiyle bastırılmış duygular, ego tarafınca sanata dönüştürülmekte, böylece sanatkâr kendini doygunluk etmiş olmaktadır. Bir başka ifadeyle sanat, bilinçaltı duygu ve ihtiraslarının sembolleridir.

Önceleri bir tek tıp alanında kullanılan Freud'un psikiyatri/ ruh çözümü ile ilgili bu düşünceleri, zaman içinde din, folklor ve öteki bazı alanlarda da kullanılmaya başlanmıştım Güzel duyu ve edebiyat da bu alanlardan birisidir. Nitekim sürrealizm, bu etkinin sonucu ve bu düşünceler çevresinde teşekkül etmiş bir akımdır.

Sürrealistler

Andre Breton (1896-1966): Sürrealizmin kurucusu Fransız şairi. 1896’da Orne’da dünyaya geldi ve 1966 senesinde Paris’te öldü. Şžair, denemeci, sürrealizmin ana kuramcısı. Erken dönem dadaist yayınlarında ve manifestolarında mühim rol oynadı. Soupault ve Aragon’la beraber ‘Littérature’ dergisinin (1924-29) kurucuları içinde yer aldı. 1919 senesinde ‘Les Champs Magnetiques’ yapıtını kaleme aldı. 1921 senesinde Tzara ve Paris dadaistleriyle yollarını ayırdı. 1924 senesinde ilk ve 1929 senesinde ikinci sürrealist manifestoyu yazdı. Emekleri, sanat, edebiyat, güzel duyu ve beğeni açısından genç kuşağı etkiledi. Ortodoks sürrealizminin ve onun tapınağının kıskanç bekçisi olarak tanındı.
Eserleri: Dindarlık Tepesi, Manyetik Alanlar, Kaybolan İzler, Eriyen Balık, Özgür Bağlar, Ak Saçlı Tabanca, Yıldızlı Şžato.

Paul Eluard (1895-1952): Dadaizme katılmış, sürrealizmin kurucusu olmuş, sonrasında gerçekçi sanata dönmüş, modern Fransız şiirinin en mühim isimlerinden biridir. Breton ve Aragon ile -önce Litterature ve sonrasında La Révolution Surréaliste- sürrealist hareketin kurucularından ve mühim şairlerinden oldu.
Eserleri: Ölmeden Ölmek, Cours Naturel, Açık Kitap, İstenen Şžiir ve İstenmeyen Şžiir, Şžiir ve Gerçek, Yaşamağa Kıymet, Çifte Karanlık, Görmek, Politik Şžiirler, Mediuses, Donner a Voir.

Louis Aragon (1897-1982): Modern Fransız edebiyatının mühim yazar ve şairi. Şžair, denemeci, romancı ve gazeteci. Dadaizmden etkilendi. Breton ve Soupault ile ‘Littérature’ dergisi çevresinde sürrealizmin kurucuları içinde yer aldı. ‘La Révolution Surréaliste’ dergisine (1924-1929) katkıda bulunmuş oldu. 1927’de komünist partisine girdi. 1932’de sürrealistlerle bağını kopardı.
Eserleri: Luk Ateşi, Anicet ya da Panaroma, Telemakın Maceraları, Çalgınlık, Rüyalardan Bir Dalga, Paris Köylüsü, Üslûp Kitabı, Büyük Luk, Mazlum Zalim, Güzel Parçalar, Şžahane Yolcular, Tasa, E İsa'n in Gözleri.

Philippe Soupault (1897-1990): Sürrealizmin kuruculularından Fransız şairi ve yazarı. ‘Littérature’ grubu ile beraber dada ve sürrealist hareketin üyesi oldu. 1929 senesinde gruptan çıkarıldı. İlk otomatik yazın denemesi olan ‘Les Champs Magnétiques’ yapıtını Breton ile beraber kaleme aldı.
Eserleri: Manyetik Alanlar, Rüzgâr Gülü, Zenci, Büyük Adam, Şžarkılar, Westwego, Georgia, Poesies Completes, Şžans Phrases.

Plerre Reverdy (1889-1960): Fransız şairi.
Eserleri: Poeme en Prose, Lucame Ovale, Ardoises du Toit, Ferraille, Livre de mon Bord.

Benjamin Perret (1899-1959): Fransız şairi. Sürrealist hareketin en büyük şairlerinden. Onun büyüsel, öfkeli ya da nazik şiirleri, gündelik dilden toplanan garip imgelerin devamlı hareketini ifade eder. 1929 senesinde Pierre Naville ile beraber ‘La Révolution Surréaliste’ dergisine katkıda bulunmuş oldu. Hem de ‘Anthologie de l’amour Sublime’ (1958) yapıtının da editörü olarak vazife aldı.
Eserleri: Translantik Yolcusu, Uyumak, Uyumak Taşlarda.

Robert Desnos (1900-1945): İngiliz ozan ve yazarı. Otomatizmi ilk kullanan yazarlar içinde yer alır. Hem de sürrealizmin ilk kurucularından. 1929 senesinde akımı terk etmiştir.
Eserleri: Onsekız Şžiir, Yirmibeş Şžtir, Aşk Haritası, ölümler ve Kalıp Değiştirmeler, Toplu Şžiirler.

Jacques Prevert (1900-1977): Fransız yazar ve şairi. Kardeşi Pierre, arkadaşları Duhamel ve Tanguy ile beraber 1925 senesinde sürrealist gruba katıldı, 1929 senesinde akımı terk etti. Dilindeki spontanlık ve günlük yaşamın ‘harikuladeliği’ üstüne geliştirdiği duyum, onun şiirini devrin en varlıklı ifade tarzlarından biri haline getirdi. Sürrealizmi, yazdığı popüler şarkı sözleri ve filmlerle tanıştırdı: ‘Drole de Drame’, ‘Les Enfants du Paradis’, ‘Visiteurs de Soir’.
Eserleri: Sisli Rıhtım, Aden Evlatları, Hikâyeler, Temsil, Sözler.

Rene Char (1907-1988): Fransız şairi. 1930-37 yılları aralığında sürrealizme bağlı kaldı.
Eserleri: Arsenal, Artine, Claire, Arts Brefs, Le Soleil des Eaux.

Rene Crevel (1900-1935): Fransız yazar. Romancı, ozan, denemeci ve broşür tasarımcısı. Sürrealistlerin arasına ilk katılanlardan. Eken ölümü, kabiliyetinin mutlak dışavurumunu gölgelemiştir.
Eserleri: Detours, Mort Difficile, Babylone, Mantığa Karşı Ruh, Dıderotun Klavseni.

Antonin Artaud (1896-1948): Fransız yazar. Şžair, tiyatro kuramcısı, oyuncu ve yönetmen. Sürrealizmle başından itibaren haberleşme-iletişim içersine kaldı, ‘La Révolution Surréaliste’ dergisine katkıda bulunmuş oldu.

Jean Arp (1886-1966): Şžair, ressam ve heykeltraş. 1913 senesinde Max Ernst’le Cologne’da karşılaştı.1916 senesinde Zürih’te kurulan dadaist hareketin öncülerinden oldu. Max Ernst ve Johannes Baageld’le 1919 senesinde ‘Cologne’ dadaist grubunda yer aldı. Sonradan 1922 senesinde evlendirilmiş olduğu Sophie Tauber’in görüşlerinden etkilendi. Paris’e taşınarak sürrealist gruba bağlandı. Paris’te ‘Galeri Pierre’ mekanında oluşturulan ilk sürrealist grup sergisinde (1925) Chirico, Ernst, Klee, Ray, Masson, Miro ve Picasso ile beraber yer aldı.

Luis Bunuel (1900-1983): 1920 senesinde müzik okumak için Paris’e geldi. 1928 senesinde sürrealist gruba katıldı. Akımın kuramlarından ve öğretilerinden esin alarak ‘Un Chien Andalou (1929), L’age D’or (1930) ve Los Hurdes (1932) filmlerini çekti. Ek olarak sürrealizm, onun öteki filmlerinde de derin bir tesir bırakmıştır.

Salvador Dali (1904-1989): Ressam, ozan ve denemeci. Fütürist ve kübist döneminden sonrasında 1922 senesinde sürrealizmin sınırları içersine girdi. Paranoyak-eleştirel yöntemini keşfetti. İnfantil takıntılarını iletmek adına bilimsel nitelikli bir çizim anlayışını tercih etti. Kendi çıkarına yapmış olduğu reklamların ve skandalların sonucu olarak evrensel bir ün kazanmıştır.

Max Ernst (1891-): 1913 senesinde Cologne’daki Werkbund sergisinde Arp’la tanıştı. ‘Cologne’ dada grubuna katıldı. 1921 senesinde ilk kez kolajlarını Paris’te sergiledi. Breton, Desnos, Eluard, Péret, Crevel ve Picabia ile ‘otomatik yazın’ın ilk örneklerini verdi. Ressam, heykeltraş ve ozan olarak sürrealizmin derinliğini ve farklılığını dışavurdu. Onun görsel emekleri, ‘collage’ ve ‘frotage’ benzer biçimde kendi hususi keşiflerine hizmet edebilecek bir takım süreci açıkladı.

Man Ray (1890-1976): Ressam, nesne tasarımcısı ve fotoğrafçı. Dadaizmin ve sürrealizmin ABD’daki habercisi. Birinci dünya savaşı esnasında Picabia ve Duchamp ile beraber New York’ta bulunmuş oldu. 1921 senesinde Paris’e gitti ve ‘Littérature’ grubuna (Breton, Rigaut, Eluard vs..) girdi. Objektifsiz fotoğraf çekim tekniği olan Rayogram’ı yarattı. Emekleri, çağdaş sanatın en verimli örneklerinden sayıldı. Fotoğraf arşivi, devrin sanatına ve kişilerine dair kıyaslanamaz bir zenginlik taşımaktadır.


Sürrealizmin Sanat/Edebiyattaki İlke ve Nitelikleri

Saf bir ruh otomatizmiyle insan bilinçaltının karanlık ve karmaşık sırrını sanatın yegâne mevzusu icra eden sürrealizmin ilke ve niteliklerini şu başlıklar altında izah etmek mümkündür,

1-Akla Karşı Olma, Bilinçaltını Esas Kabul Etme: Sürrealistlere bakılırsa sanattaki her türlü gerçek, yaratışın membaı olan bilinçaltındadır. Bugüne kadarki dönemde insan, yaşam ve sanatın nerede ise tek belirleyicisi ve yönlendiricisi akıl, zeka ve mantık olmuştur. Hâlbuki bu şekilde bir tavır, insanoğlunun son aşama tamamlanmamış ve tek yönlü olarak tanınmasına sebebiyet vermiştir. Üstelik bu tanıma, onun yapmacıklı ya da maskeli yanıdır. Bu yolla saf ve aslolan insana; onun gerçekliğine ulaşmak mümkün değildir. Gerçek insana ulaşmak, ilk olarak onun şuuraltına inilmesi ve şuuraltının boşaltılması ile mümkün olabilir. Bunun tek yolu ise rüyadır. İnsan rüyada tam bir özgürlük içindedir. Rüya hâlini sun'î olarak elde etmenin biricik yolu ise hipnotizmadır.

Gerçeküstücüler, her türlü sanat kurallarına, ahlâkî kıymet ve töreye, hatta deneye karşı çıkarlar. Zira aklın ürünü olan bu değerler, şuuraltının su yüzüne çıkmasına engel teşkil ederler. Hâlbuki onların temel amacı; bilinçaltının gizli saklı dünyasını özgür çağrışım kanalıyla ifade etmektir. Böylece akılla sınırlanan gerçeği aşmak amacında olan sürrealizm, sanatı aklın ürünü olmaktan çıkararak rastlantı ve otomatizmanm ürünü hâline getirmiş olur. Aklı, yaşam ve sanattan kovar. Zira akımın amacı, düşüncenin gerçek işleyişini aktarmak ve düşüncenin sonucunu saf bir halde vermektir. Nitekim Breton'a bakılırsa sürrealizm şudur: "Sürrealizm ister söz, ister yazı ile; ya da herhangi bir yolla, düşüncenin gerçek işleyişini belli etmek için baş yaralanan katıksız ruh otomatizmidir. Aklın hiçbir denetimi olmadan, her türlü güzel duyu ve ahlâk kaygısı haricinde, düşüncenin yazılışıdır.

Sürrealizm bugüne dek dikkatsizlik edilmiş olan bazı çağrışım biçimlerinin üstün varlığını, rüyanın büyük enerjisini, düşüncenin yarar gözetmeyen oyununu kabul eden inanca dayanıyor. Sürrealizm, öteki tüm ruh mekanizmalarını kesinlikle yok etmek ve yaşamın belli başlı sorunlarının çözümünde onların yerine geçmek yönelimindedir."

"Sürrealist yapıt aykırılıklarla, zıtlıklarla, gerçekle her türlü bağları kesmiş; yitirilmiş olarak kendini gösterir. Sürrealizm, hayal dünyasının çevirisidir. O hayal dünyası W, içindeki gerçekçi öğeler soyut, .Soyut öğeler de gerçek olabilir. Sürrealizmde gerçeğin düzgüsel açısı büsbütün kapanmıştır. Sürrealizm saf bir ruhsal iradesizlik olup, onun ifade aracı söz olsun, yazı olsun ya da direkt doğruya şekil olsun, her türfü yargılamadan uzakta, tüm güzel duyu ve ahlâk kurallarının dışındadır. (...) Sürrealizm öteki tüm ruhsal kurallan çürütmeye uğraşırken gerçek yaşam sorunlarının çözülmesi için kendini onların yerine koymak ister."

Yukarıdaki izahlardan anlarız ki, sürrealizme mevzu teşkil eden araç-gereç aklî değildir. Onun malzemesi aklın ve İradenin haricinde, kendiliğinden, otomatikman meydana çıkan ruhsal vakalar, bilinçaltından gelen çağrışımlar ve rüyalardır. Sürrealizm bu ruhsal vakaları, oldukları benzer biçimde ve hiçbir müdahalede bulunmadan aktarmak amacındadır. Bu ilkelerin ışığında sürrealistler, başta realizm ve doğacılık olmak suretiyle bir çok akıma ve onların güzel duyu görüşlerine karşı çıkmışlardır.

sürrealizm, "o döneme kadar gözardı edilmiş olan bazı çağrışım biçimlerinin üstün gerçekliğine, düşün mutlak gücüne, amaçsız düşünceyle oynanan oyuna inanma üzerine kurulur."

Sürrealistler, yukarıda ana hatlarıyla izah edilen anlayışlarını sanat ortamına taşırken bazı tekniklerden faydalanırlar ki, bunlar bununla birlikte onların sanatlarının nitelikleri olur. Bunlar:

a- Otomatik Yazı: Sürrealizmde sanat, akıl, mantık ve zekânın oynadığı bir hüner gösterme oyunu değil, şuuraltının aracısız ve engelsiz bir aktarımı; sanatçı da bir yaratıcı değil, iç beninin emirlerini kâğıda geçiren bir otomattır.' Bu sebeple sanatı mantıkla izah etmeye kalkışmak mümkün değildir. Esasen mantık onu kavrayamaz.

Andre Breton, sürrealistlerin temel ilkelerinden biri durumundaki o-tomatik yazı hususunu şu şekilde açıklar: "Düşüncenizin kendi üstünde toparlanmasına mümkün olmasıyla birlikte elverişli olan bir yerde oturduktan sonrasında kâğıt, kalem getirin. Kendinizi elinizden gelen en eylemsiz ya da en alıcı duruma koyun. Kendi dehanızı, yeteneklerinizi ve başkalarınkileri bir yana bırakın. Edebiyatın, insanı her şeye götürmüş olan hazin yollardan biri bulunduğunu içinizden geçirin. Evvelde düşünülmüş hiçbir mevzu olmadan acele yazın, aklınızda tutamayacak ve yazdığınızı tekrardan okumak isteğinde bulunmayacak kadar acele yazın. İlk cümle kendiliğinden gelecektir; her saniyede, dışarıya vurmaktan başka bir şey beklemeyen, bilgili düşüncenize yabancı bir cümlenin bulunmuş olduğu muhakkaktır."


Otomatik yazıda noktalama işaretlerine, imiâ kurallarına lüzum olmadığı benzer biçimde, bunlan kullanmaya kalkışmak tehlikelidir. Bu sebeple noktalama işaretleri ve imlâ kuralları, şuuraltının akışına, bu akışın devamına engel olacaktır. Buna karşın şuuraltı akışı, herhangi bir sebepten kesintiye uğrayacak olursa, herhangi bir harf yazılır ve bu harfi takip edecek olan kelimelerin akışı beklenir. Otomatik yazının sonucu, hiçbir süre aklın, güzel duyu amaçların, ahlâkî değerlerin ve geleneğin denetimine tâbi tutulamaz.

b- Gülmece: Sürrealistler, gülmece ve alaya büyük ehemmiyet verirler; dolayısıyla sanatlarında alaycıdırlar. Onlar, yaşam, cemiyet, insan ve vakalar karşısında alaycı bir tavır takınırlar. Bundaki amaçlan, çevremizi, hayatımızı, inançlarımızı oluşturan kıymet ve müesseselerin hâkimiyetini; bundaki akıl ve mantık dokusunu kırmaktır. Zira onlar yeni bir dünya oluşturmak arzusundadırlar. Bu şekilde bir dünyanın kurulabilmesi, insanoğlunun çıkar düşüncesinden, ikiyüzlülükten kurtulması ile mümkün olabilecektir.

c- Harikulade: Harikulade, insan aklı ve mantığının gerçek diye ortaya koyduğu kıymet ve doğruları aşma eylemidir. Harikalar âleminde gülünç, muhteşem ve esrarengiz şeyler bir aradadır. İnsanı, aklın kabul etmiş olduğu gerçeklerin haricinde yer edinen hayal, düşlem, rüya ile karşı karşıya getirir. Böylece akıl ve mantığın değerleri sarsılır.

d- Rüya: Sürrealistlerin temel çağrışım tarzlarından biri rüyadır. Zira rüya, insanoğlunun kendi iç yaşamına yönelme, bu dünyanın sırrını soruşturma imkânı verir; akıl, mantık ve gözün gerçeklerinden uzaklaştırır. Rüyalar, uyanıkken yaşadığımız gerçeklerden daha da gerçektirler. Onlar, şuurumuzun bastırdığı şuuraltı gerçeklerinin simgesel dilidirler. Onda iki yüzlülük, çıkarcılık yoktur. Rüyalara sığınma, bununla birlikte yaşamın çirkinliklerinden bir kaçış ve kurtuluştur.

e- Çılgınlık: Sürrealistler, akıl hastaları, uyuşturucu madde kullananlar ve paranoyalara karşı hususi bir yakınlık ve ilgi duyarlar. Bu sebeple sarhoşluk, delilik, aklî dengesizlik, sürrealistlerin arzuladığı aklın kontrolünü ortadan kaldırarak aslolan benliğin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Bu şekilde bir şuuraltı boşaltma eylemi, dengeli bir insan için anlam ifade etmeyen ve çılgınlık olacaktır.

f- Çocukluğa Dönüş: Sürrealistlerde dikkati çeken bir başka husus, çocukluğa dönüş, çocukluk dönemine özlemdir. Zira çocukluk, insan yaşamının en hür, en özgür, en gerçekçi dönemleridir. Breton bu mevzuda şunları söyler: "Yaşama ne kadar inanırsak inanalım, sonunda gerçek yaşam kendini ortaya kor ve inancımız da kaybolur. Yaşamdan payına düşen şu şekilde bu şekilde, bayağı bir ömürdür. Düş kırıklığı içinde insan avuntuyu mutlu çocukluk günlerinde bulur. Böylece birçok yaşamı beraber sürdürme olanağı bulur. Bu hayal içinde tüm güçlükler ortadan kalkar. O şekilde ya, çocuklar her sabah kaygıdan, tasadan uzak evlerinden çıkarlar. Her şey hazırdır."

Bunun ötesinde sürrealistlere bakılırsa sanat, bir nevi oyundur. Tabiî ki büyüklerin oynadığı oyun. Iyi mi çocuk, oyuncakları ile her türlü kayıttan azade muhayyilesindeki dünyayı kurar ve onun içinde yaşarsa, sanatkâr da bastırdığı arzu, talep ve hayallerini, sanatın imkânları içinde yaşar ve doygunluk olur. Okuyucunun eserle özdeşleşmesi ise, yazarın durumuyla paralellik arz eder.

2- Dil ve Üslûp: Sürrealistler, kendilerinden önceki edebî akımların, yüzyıllar süresince geliştirip işledikleri gelenekleşmiş tüm sanat/edebiyat kurallarına karşıdırlar ve onlarla da alay ederler. Meselâ onlarda ferdî bir üslûp endişeleri yoktur. Bu mevzuda büyük sanatkârlara özenmekten ısrarla kaçınırlar. Dilin kullanımında açık, anlamlı ve yararlı olmaya kıymet vermezler. Bolca görüntü kullanırlar. Sadece bu görüntü, alışılmışın bir fazlaca haricinde tadı, şaşırtıcı ve yenidir.

Kısacası sürrealistler, dilin kullanımında da şuuru çağrıştırabilecek her türlü tavırdan uzak durmaya çaba gösterirler. Nitekim bildirilerinden birinde edebiyatla "uzaktan yakından" bir ilgilerinin olmadığını açıklarlar.

Sürrealizm, büyük seviyede edebiyatın şiir türünde yankısı bulmuştur. Bunun yanında yer yer roman ve tiyatro branşında da örnekleri ya da temsilcileri görülmüştür.


Sürrealist Şžiir Örneği



YALNIZ DEÄžİLİM
Yüklü
Dudakların tüyden hafifçe yemişleriyle
Giyimli
Bin bir değişik çiçekle
Anlı şanlı
Kollarında güneşin
Mutlu
Bir tanıdık kışla
Hoşnut
Bir damlasıyla yağmurun
Güzel
Tanyerinin aydınlığınca
İçten bağlı
Bir bahçenin sözünü ediyorum
Düş kuruyorum
Seviyorum düpedüz
(Paul Eluard, Çev. Sebahattin Kudret Aksal)


Fotoğraf Sanatında Sürrealizm



Sürrealizm, sürrealist ressamların gerçekte olmayan unsurlar ve düşünceler kullanarak, kendi hayalgüçleriyle oluşturdukları eserlerdir. Bu eserler ile düşüncelerini, duygularını ve hayalgüçlerini yansıtırlar. Çevrelerindeki gelişmelere karşı, bu yolla çözüm verirler. Sürrealizmin amacı, ressamın hayalgücünü yansıtmak ve insanlığa ders vermektir. İnsanların bir kısmı, sürrealizmi saçma ve anlam ifade etmeyen görmektedir; bu tamamen yanlıştır. Realizm'de ki benzer biçimde ders verir, düşünceleri gösterir. Tek farkı, gerçekte olmayan unsurlardır.

Sürrealizm Unsurları ve Amacı



Sürrealizmin, realizm benzer biçimde belli başlı unsurları yoktur. Sürrealizmde, sürrealist ressamın hayalgücü ürünü unsurlar yer verilmiştir. Bu unsurlar, ressamın düşüncesine bağlıdır. Mesela; birden fazla unsurun birleştirilmesiyle oluşturulumuş hayalgücü ürünü bir unsur vs. Mühim olan, bu unsurlarda ressamın düşüncesini bulabilmektir. Bunun için, sürrealist resimlerde; gerçekçi resimlerin aksine, unsurlar değil hayalgücü ve fikir konuşur.

Sürrealizm, bilhassa 19. yüzyıldan sonrasında güçlenmeye adım atmıştır. Yeni başlamış olan sürrealist akım, büyük bir kesim tarafınca çok saçma görülmüştü. Sadece, zaman içinde sürrealist ressamların artması ve sürrealist resimlerin büyük kesminin beğeni toplaması sebebiyle ehemmiyet kazanmıştır. 20. yüzyılda, sürrealist resimler çok daha kıymetli görülmeye ve gerçekçi resimlerden daha pahalı fiyatlarla satılmaya başlandı. Bilhassa Salvador Dali ve Pablo Picasso, bu akımın başlamasında ve güçlenmesinde mühim yere haizdir. Bu ressamlardan başka: "P. J. Jouve, Pierre Reverdy, Robert Desnos, Louis Aragon, Paul Eluard, Antonin Arnaud, Raymond Queneau, Philippe Soupault, Arthur Cravan, Rene Char, Federico Garcia Lorca" sürrealizmde yeni bir kilometre taşı döşemişlerdir.

Sürrealizmde Püf Noktalar



Sürrealist eserler yaratmak istiyorsanız: Kesinlikle emsalsiz olmalısınız. Eğer ki emsalsiz olmazsanız, resimcilik toplumunda hiçbir şekilde mühim bir yere haiz olamazsınız. Sürrealizmde, hayalgücünüzü konuşturmalısınız. Bu hayalgücü eserleriyle de, insanları düşündürmelisiniz. Unsurlar, büyük oranda hayal gücü oranı olmalı ve insanı içine çekmelidir. Ek olarak, sürrealist resimde bir canlılık göze çarpmalıdır. Meşhur sürralist ressamların resimlerindeki unsurlar tamamen hayalgücüyle üretilmiş, canlı ve düşündüren unsurlardır. Realizm'de ki benzer biçimde, gerçekçiliği yakalamak mühim değildir. Sürrealizmde; hayalgücü, düşündürmek ve etkileyicik önemlidir.

Yaralanılan Kaynaklar:
1. PROF. DR. İSMAİL ÇETİŞžLİ, BATI EDEBİYATINDA EDEBÃŽ AKIMLAR, AKÇAÄž YAYINLARI,ANKARA 2006. s.137-143.

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Gerçeküstücülük Nedir
Gerçeküstücülük Nedir
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/gercekustuculuk-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/gercekustuculuk-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content