Gülnar - Mersin

Gülnar - Mersin Bilgiler İlçe nüfusu: 27.450 Kent nüfusu: 7.841 Köy ve şehir nüfusu: 19.609 Nüfus itibariyle: 2011 Nüfus Kaynak:...

Gülnar - Mersin

Bilgiler

  • İlçe nüfusu: 27.450
  • Kent nüfusu: 7.841
  • Köy ve şehir nüfusu: 19.609
  • Nüfus itibariyle: 2011
  • Nüfus Kaynak: TüİK
  • Yüzölçümü: 1669 km²
  • Yükselti: 950 metre
  • Koordinatlar 36°20'30″N, 33°24'00″E
Genel bilgiler

  • ülke: Türkiye
  • Coğrafi Bölge: Akdeniz
  • İl: Mersin
  • Posta kodu: 33700
  • Alan kodu: 0324
  • Plaka: 33
  • Kaymakam: Adnan Daldal
  • Belediye başkanı: Ahmet Günel
Gülnar, Mersin ilinin bir ilçesi. Toros Dağlarının 950 m yüksekliğinde buluna Taşeli platosu'nda kurulmuş, üzümü ile tanınan Gülnar, tabii güzellikleri ile görülmeye kıymet bir Türkmen yayla kentidir. Akdeniz'e 32 km uzaklıktadır.





Tarihçe

Gülnar'ın geçmişi Hititler'e kadar dayanmakta, bir süre sonra da bu mıntıkaya Asurlular'ın hakim oldukları bilinmektedir. Kısa süreler de İran ve Mısırlılar'ın egemenliğinde kalan Gülnar, bir süre sonra Romalılar'ın yönetimine girmiştir. Gülnar'ın şimdiki halkı, 1230 senesinde Orta Asya Balkaş gölü kıyısındaki Gülnar'dan göç ederek bu çevreye yerleşen Türkmenlerdir. Anayurtlarından mecburi olarak göç etmek meçburiyetinde kalan atalarımız göçerler (Sarıkeçililer), Gülnar Hatun önderliğinde büyük mücadeleler ve uğraşlar vererek, Mersin (İçel) bölgesine gelmiş olarak yerleşirler. Atalarımız yerleştikleri bu yere, Orta Asya'dan geldikleri yörenin ismi olan,ve bununla beraber kendilerine Orta Asya'dan gelmelerine önderlik ederek,ulusu için canını feda eden liderleri Gülnar Hatun'un adını vermişler, şimdiki Gülnar kazasının yerleşimcileri ve kurucuları olmuşlardır. 1461 senesinde Gülnar, Silifke ve Mut ile beraber Fatih Sultan Mehmet'in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa tarafınca Osmanlı yönetimine iştirak etmiştir. 1900'lü yıllarda Adana valilik, Silifke mutasarrıflık, Gilindire(Aydıncık) ilçe, Zeyne (Sütlüce) nahiye merkezi iken Gülnar, Yörüklerin alımsatım yaptıkları (bir ismi da Anaypazarı olan) bir köy idi. Gilindire'den yazları yaylaya çıkan ilçe yöneticileri, Gülnar'ın ilçe olmasını istediler. 3 Haziran 1916 tarihinde meydana getirilen bir törenle Gülnar, resmen ilçe olmuştur.


Coğrafi Yapı ve Nüfus

Gülnar; doğuda Silifke, avrupada Anamur ve Bozyazı, kuzeyde Mut, kuzeybatıda Karaman, güneyde Aydıncık ilçesi ile çevrilidir. Gülnar, İçel'in güneybatısında Mersin merkeze 150 km uzaklıkta, Taşeli Platosu üstünde yer alır.


Gülnar kazasının nüfusu, 1990 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına bakılırsa toplam 33.714'dür. Bu nüfusun 7.550'si ilçe merkezinde, 26.164'ü köylerde yaşamaktadır. TüİK adrese dayalı nüfus sayım sonucuna bakılırsa ise nüfus 2008 senesinde 8.826 merkez olmak suretiyle toplam 30.404'tür.


Eğitim ve Sıhhat

Gülnar'ın eğitim seviyesi yüksek olup, okuryazar oranı %97'dir. İlçe merkezinde Mersin üniversitesi'ne bağlı meslek yüksek okulu, genel lise, imam hatip lisesi, çok programlı lise ve tecim lisesi, ergonomik kız sanat okulu; Sütlüce nahiyesinde 1 çok programlı lise, 3 ilköğretim okulu; başka köy ve kasabalarda ise toplam 25 ilköğretim okulu mevcuttur. Bu okullarda toplam 1454 talebe ve 271 öğretmen ile eğitim ve öğretim hizmetleri verilmektedir.


Sıhhat hizmetleri ilçe merkezinde 1 devlet hastanesi, 1 sıhhat ocağı ve ona bağlı 8 sıhhat evi ile; köy ve kasabalarda, 8 sıhhat ocağı ve 4 sıhhat evi ile verilmektedir.


Iktisat

Yüzölçümü 166.900 hektar olan ilçede, ziraat alanı 35.110 hektardır. Orman ve fundalık alan 84.809 hektar, çayır ve mera alanı 130 hektar, ziraat dışı arazi 46.851 hektardır. Tarıma elverişli olan arazide tarla tarımı, bağcılık, meyvecilik ve sebzecilik yapılmaktadır. Dağlık bölgelerde tahıllardan buğday ve nohut ekilir; bağcılık da mühim bir geçim membaıdır. Son yıllarda elma, armut ve şeftali de yetiştirilmektedir. Ovada turfanda sebzecilik ve seracılık yapılmaktadır. Gülnar halkı geçimini genellikle tarımdan sağlar. Köylerde "ıstar" ve "çulhalık" denilen dokuma tezgahlarında, yöreye özgü halı, kilim, çul, çuval, heybe, bez benzer biçimde türlü dokumalar yapım edilir (dokunur).


Beldeleri ve Nüfusları

Köseçobanlı: 2.910, Kuskan: 2.856, Zeyne (Sütlüce): 2.200, Büyükeceli (Ovacık): 1.300


Köyleri

Akova, Ardıçpınar, Arıkuyusu, Bolluk, Beydili, Bozağaç, Bolyaran, Çavuşlar, Çukurasma, Çukurkonak, Dayıcık, Dedeler, Delikkaya, Emirhacı, Demirözü, Gezende, Göktürk, Halifeler, Ilısu, Tozkovan, İshaklar, Kavakoluğu, Kayrak, Konur, Korucuk, Kurbağaköy, Mollaömerli, Örenpınar, Örtülü, Şeyhömer, Taşoluk, Tepe, Tırnak, Ulupınar, üçoluk, Yarmasu, Yassıbağ, Yenice, Koçaşlı, Sipahili, Yanışlı





  • Mersin


  • Gülnar Kandeyer kimdir, yaşamı ve emek harcamaları hakkında bilgi verir misiniz?


  • Mersin - Merkez - Mersin Spor Lisesi



Gülnar - Mersin
MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi






gulnar1


İçel iline bağlı ilçe ve bu ilçenin merkezi olan kasaba. Taşeli Yaylası'nda kurulmuştur. Şoselerle Silifke-Konya karayoluna ve Gilindire'ye bağlanır. Halkın geçim kaynağını tahıl ve turunçgiller üretimi sağlar. Yüzölçümü 2.079 km2, ilçe nüfusu 33.856, merkez nüfusu 8.969 (1997).

Tarihçe

Ilçenin yerlesme tarihçesi oldukça eskiye dayanir. Buyruk haci yakinlarinda bulunan Meydancik kale, ilçe merkezine 10 km. uzakliktadir. Elde edilmiş bulgulara bakılırsa yörenin en eski yerlesim yerine burada rastlanilir. Akdeniz'e 15 km. uzakliktaki meydancilik kale antik çagda pek çok medeniyete yerlesim yeri olmustur. MÖ. G-7 yy da Geç Hititlerin sinir garnizonlugu olarak görülmekte ve bu yönüyle Bogazköy'e benzemektedir. MÖ. 6 yy da Luviler döneminde bölgesel bir şehir, MÖ. 5-4 yy da persler zamaninda askeri ve yönetimsel bir yerlesim yeri durumundadir. MÖ. 3-2 yy Helenistik dönemde ise misirdaki ptelamuslarin askeri garnizonudur. Bu dönemden sonrasında terk edilen kale şehir genç Roma ve Bizans dönemine ait yerlesim izlerini tasir. Gülnar'in bulundugu saha tarihte Taslik Kilikya (Cilicia Trakheia) olarak bilinir. Yörenin zamanı Hititlere kadar dayanir. MÖ. 11 yy a kadar iner. Bir süre sonra Fenikelilerin eline geçmis ve Fenikeliler yöreye Daglik Kilikya adini vermislerdir. Sirasiyla Luviler, Asurlari daha sonrada Kilikya kralligi, MÖ. 612 tarihinden sonrasında perslerin ve onun kolu olan Selefkoslarin egemenligine girmistir. MÖ. 280 da sonrasında Helenistik dönemde Ptelomuslarin egemenligine girmistir. MÖ. 64'te Romalilar yöreye hakim olmustur. Romalilar döneminde Galatya valiliginin egemenligine girmistir. Daha sonrada Bizans egemenliginde kalmistir. Bu döneme ait ufak çapta pek çok kilise yikintisi mevcuttur. MS. VII. yy ortalarinda Muaviye döneminden itibaren Islam ordularinin egemenligine girmistir. Yüzyilin sonlarina dogru tekrardan Bizans egemenligine girmistir. Yöre bu dönemden sonrasında Bizanslarla, Araplar arasinda sik sik el degistirmistir. 10-12 yy arasinda yörede Ermeni Kralliginin egemen oldugu görülmektedir. 1067 de Büyük Selçuklu akinci beylerinden Afsin bey Anadolu'ya akinlar hayata geçirmeye baslamistir. 1071 Malazgirt Zaferiyle dogudaki Ermeniler güvenli yurt olarak toroslara yerlesmislerdir. Bu zamanda kalma sarap ve zeytin yagi yapım edilen ilkel imalat ocaklari bulunmaktadir. Zamanı bayağı (Calykadnos) olan Göksu nehrinin bati topraklari 1071 Sultan Alpaslan'in Malazgirt zaferiyle Anadolu'nun diger yöreleri benzer biçimde Türkmenlere yurt olmaya baslamistir. Yöre 12 yy sonu ve 13 yy baslarindan itibaren Selçuklu sultanlarindan Bedrettin Mahmut tarafindan Ermenilerden alinarak orta Asya da Balkas gölü kiyisinda Gülnar kentinden gelen Gülnarlilar yerlestirilmistir. Horasanli Ebu müslüm'ün istegi üstüne Gülnar halkinin bir kismi Yahsi Beynimiz Komutasinda Horasan'in Merukenti, dört yol kuyu mevkiine gelirler. Ebu Müslim ABBASI halifesi tarafindan öldürülünce Gülnarlilar 12 yy baslarinda Anadolu'ya göç etmeye baslarlar. Yahsi beynimiz ölümü üstüne kizi Gülnar hatun öncülük yaparak toroslari astiktan sonrasında Göksu irmaginin bati kiyilarina dagilmislardir. 1235 yilinda Zeyne kasabasi merkez olmak suretiyle Gülnar hatunun ana sülalesi ovacik (Büyükeceli) yöresine, baba tarafi Isaklar tarafina yerlesmislerdir. Anadolu Selçuklarin yikilisindan sonrasında yöreye Karaman ogullari hakim olmustur. Bu zamanda Ermeniler yöreden tamamen temizlenmistir. 1461 yilinda yöre Fatih Sultan Mehmet'in komutanlarindan Gedik Ahmet Pasa tarafindan Osmanli Imparatorlugu sinirlarina katilmistir. Sultan II. Beyazit yöreye pek çok konar- göçer asiret yerlestirmistir. Ekranda görülen pencereden bazilari, Beydili, yuvali, Hocayunuslar benzer biçimde göçmen asiretleridir. Bu asiretler yerlesik hayata geçmislerdir. Ekranda görülen pencereden baska Sarikeçiler, Bahsisler, karakeçili benzer biçimde asiretlerde kislak olarak Aydincik (Kelendiris), yaylak olarak Gülnar çevresi kullanilmaktadir. Osmanli Devleti zamaninda Evliya Çelebinin seyahatnamelerinde anlasilacagi suretiyle Gülnar ve Zeyne kaza merkezi olarak Silifke sancagina bagli durumdadir. 1502 de itibaren Silifke sancagi Karaman eyaletine baglidir. Inebahti yenilgisinden sonrasında bir ara Silifke sancagi Kibris eyaletine baglanmistir. 1711 de III. Ahmet tarafindan Türkiye'deki diger konar göçer asiretler Silifke sancagina ve Kibris eyaletinde bazi bölgelere yerlestirmeye doğal olarak tutulmustur. Evliya Çelebinin 17 yy gezi namesinde yer edinen kirsal yerlesmeler arasinda bulunan Zeyne kasabasi o dönemde Zeyne-i Serif olarak Silifke (Içel) sancagina bagli kaza merkezidir. 38 köy buraya baglidir. Kadisinin yillik geliri 500 altindir. 200 kusur kolay evden ibaret kasabacik ve Zeyne-i Serif dergahi mevcuttur. Silifke (Içel) sancagi kimi zaman Karaman eyaletine kimi zaman de Kibris eyaletine son olarak ta 1870 vilayet nizamnamesine bakılırsa Adana eyaletine baglanmistir. 1924'te sancak örgütü kaldirilinca ilçe Silifke (Içel) vilayetine bagli ilçe konumuna gelmistir. 1933'te il merkezinin Mersin'e tasinmasiyla ilçe günümüzdeki yönetimsel statüsüne kavusmustur. Netice olarak Gülnar ve çevresinin zamanı çok eskiye dayanmaktadir. Hititlerden, Fenikelilere ve onlardan da Romalilara kadar uzanan bir zamanı süreci geçirmistir. 1071 Malazgirt Zaferiyle beraber tüm Anadolu'da oldugu benzer biçimde Türkmenlerin yurt edindigi bir yöre olmustur. Bunlarin basinda Karamanogullari ve Osmanlilar gelmektedir. Gülnar'da yerlesme zamanı Meydancik kale (Kirshu) çevresinde aldigimiz bilgilere bakılırsa Hititlere kadar inmektedir. Bu konuyu Fenikeliler, Persler, Selefkoslar, Romanlilar, Selçuklular, Karaman ogullari ve Osmanli Devleti takip etmistir. O dönemlerde iç kisimlar ile kiyi arasinda bir baglanti noktasi olmustur. Yöre antik çagdan bu yana taslik Kilikya olarak bilinir. 1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu'nun kapilari Türklere açilarak Orta Asya'daki pek çok Türk uzunlukta oldugu benzer biçimde Gülnar halki da, Gülnar hatunun öncülügünde Selçuklu komutanlarindan Bedrettin Mahmut Bey tarafindan Gülnar ve çevresine yerlestirilmislerdir. 1461 de Karaman Ogullarinin elinden Fatih Sultan Mehmet'in komutanlarindan Gedik Ahmet Pasa tarafindan Osmanli Devleti sinirlari içine alinmistir. O dönemlerde kaza merkezi olarak Gilindire (Aydincik) idi. Gülnar ise yazin gelinen bir yayla konumundadir. 1502 -1846 arasi Devlet Salnamelerinde Karaman Eyaletinin, Içel (Silifke) sancagina bagli bir kaza merkezidir. 17 yy da Evliya Çelebi Seyahatnamesinin de ilçeyi su sekilde ele alir. Silifke (Içel) sancagina bagli 150 akça kaza ve voyvodalik merkezidir. Sancak beyi hassi 200 Türk evli kasabaciktir. Taseli yaylasinin etegindedir. 37 köy bu kazaya baglidir. 1867 Vilayet Nizamnamesinin getirdigi yeni yönetim bölünmesine bakılırsa Karaman (Konya) Vilayetine bagli Silifke (Içel) sancagina bagli iken, 1877 yili devlet salnamesinde Adana vilayetine baglanmistir. 1908 de Içel ayri bir vilayet haline getirilmistir. Silifke Vilayet merkezi olmak suretiyle Gülnar da dahil olmak suretiyle 5 kaza bu vilayete baglanmistir. 9 Mart 1912 de Ingiliz bayragi çekmis olan Yunan gemisinin Gilindire'yi (Aydincik) topa tutmasi yüzünden yayla olarak kullanilan bu günkü Gülnar'in daha güvenli olabilecegi göz önüne alinarak eski bayağı hanay pazari olan Gülnar 27 Mayis 1916 da ilçe merkezi durumuna gelmistir. 1924 Silifke'ye (Içel) bagli ilçe merkezi iken, 1933'te ilçe merkezinin Mersin'e alinmasiyla bu günkü son yönetimsel statüsüne kavuşmuştur.

Coğrafi Vaziyet
Gülnar'ın coğrafi konumu Gülnar ilçesi, Akdeniz bölgesinin, Adana kısmının Taşeli yöresinde yer almıştır. İlçe topraklarını, doğuda Silifke, avrupada Bozyazı, kuzeyde Mut, kuzeybatıda Karaman iline bağlı Ermenek, güneyinde Aydıncık ilçesi ve Akdeniz ile komşudur. İlçenin en yüksek bölgeleri, Köseçobanlı dağı (1668 m.), Geven dağı (1481), Alıç dağı (1500 m.), Kayrak dağı (1315 m), Söğüt dağı (1414 m) ve Kurbağa (1148) dağı mühim yükselti oluşturur. Güneyde Akdeniz en alçak seviyeyi oluşturur. İlçe Merkezi Akdeniz'den 950 m yükseltidedir. İlçe arazi üstünde Akdeniz den itibaren 800 m' ye kadar makilikler, 1400 m' ye kadar kızılçam ormanları, 1200 m den sonrasında sedir, köknar benzer biçimde Akdeniz dağ kuşağı ormanları yer alır. 1500 m' ye kadar yer yer meşelikler görülür. Sipahili çayı ve başka akarsuların boylarında selvi ve kavak ağaçları yer alır. İlçenin en mühim çayı Sipahili çayı ve Göksu nehrine bağlanan akarsular Erik çayı, Ermenek çayı, Gözsüzce, Kurbağa dere ve Gelembiç Çayıdır. Güneyde yer edinen pek çok ufak akarsuda larını ilçe sınırlarından alır. İlçe topraklarının büyük bir kısmını ormanlar kaplar. Bu konuyu sırasıyla, ziraat alanları, meralar ve kullanılmayan araziler takip eder. Ziraat meydana getirilen alanlarda ilk sırayı tahıl tarımı başta olmak suretiyle, baklagiller, yem bitkileri, meyve ve sebze takip eder. İlçenin, gezim değerleri, zamanı tabii güzellikler ve yaylaları en mühim gezim değerleridir. 1. Tabii Faktörler a. Jeolojik ve Jeomorfolojik Özellikler İlçenin Akdeniz kıyısına bakan, kıyı kesiminde altta paleozoik'e ait metomorfik kütlelere rastlanmaktadır. Yapısında killi ve ulusal şiştler, kuvarsit benzer biçimde kayakçalar mevcuttur. Bu tipteki araziye Büyükeceli (Ovacık) ve Sipahili civarlarında rastlanmaktadır. Mezozoik araziler ise paleozoik arazi çevresinde çok az bir alan kaplamaktadır. Bu zamanda Gülnar ve çevresi, tüm Türkiye de olduğu benzer biçimde Tetis jeosenklinali ile kaplanmıştır. Yer yer kretase örtüleri ortaya çıkar. Bunlara da Delikkaya köyünün güneyinde rastlanmaktayız. Tersiye başlarında ise orta toroslarda yükselme ve kıvrılma Alp orojenizine bağlı olarak gerçekleşmiştir. Bu devrin ortalarına doğru miosende Gülnar'ın da içinde bulunmuş olduğu Taşeli platosu bir alçalmaya uğramış ve Miosen denizi ile kaplanmıştır. Denizel ortamda killi ve kireçli malzemeler artarda istiflenmiştir. Kabuklu deniz fosilleri içeren yumşak kireç taşları alt miosende oluşmuştur. Devrin sonlarına doğru pliosende ise deniz çekilerek yöre kara halini almıştır. Bu dönemden itibaren yöredeki akarsulardan Göksu nehri ve kolları platoyu derin bir biçimde yararak Akdeniz'e ulaşmıştır. Başka ufak ve orta ölçekteki çaylarda faaliyetlerine hız vermişlerdir. Bu tür durumlar, Göksu nehrinin ana kolu olan Ermenek Göksu'yu, Gelembiç çayı ve ilçenin Güneyinde Akdeniz'e doğrudan inen Sipahili çaydır. Kuvaternerde iklim değişmelerine bağlı olarak bu akarsular vadilerini derine kazmışlar ya da Akdeniz'deki düzey değişmelerine bağlı olarak denizle kaplanmışlar ve aşındırma, biriktirme faaliyetlerine devam etmişlerdir. İlçe arazisinde başlıca jeomorfolojik birimler yayla yüzeyi, dağlık ve engebeli alanlar, akarsu vadileri, kıyı düzlükleri (ovalar) ve karstik oluşumlar göze çarpar. Taşeli platosu, ilçe topraklarını da kapsar, yayla yataya yakın uzanış gösteren, ulusal, kumlu kireç taşları ve marnların üstünde uzanmaktadır. Taşeli platosu ülkemizin en büyük platosudur. Orta toroslarda, doğuda Mersin, avrupada Taşkent -Hadım içinde uzanır. Akdeniz'e doğru az eğimli yer yer yataya yakın kireçtaşı ve marn tabakalarının nöbetleşe istiflenmesi sonucu oluşmuştur. üstünde karstik oluşumlar mühim yer meblağ. Karstik oluşumların başlangıcında Lapya en ufak karstik şekilleri oluşturur. Kalkerin erimesiyle oluşan ufak çukurluklardır. Kalkerin erimesiyle oluşan kırmızı renkli topraklar (Terra rosa) oluşur. Ziraat hayata geçirmeye elverişli olan karstik şekillerin başlangıcında tencere biçimli, koyak denilen sayısız dolinlere rastlanabilir. Dolinlerin birleşmesiyle oluşan ve uvala denilen karst ovaları ve alanları ilçede yaygındır. Ekranda görülen pencereden bazıları, Bardat alanı, Akova, Çayırovası, Kızıl alan, Yarış alanı, Ulama, Armut alanı benzer biçimde ufak çapta karstik uvalardır. Bununla birlikte ilçe merkezinde bir uvala kenarında kurulmuştur. Kireç taşlarının ayrışmasıyla bununla birlikte bir çok ufak çapta mağara ve obruklarda rastlanılır. Yer yer pek çok karstik kaynağa rastlamak mümkündür. Bu tip lar ilçenin orta ve yüksek kesimlerde daha yaygındır. Dağlık alanlar ise genel anlamda 1000 m ve daha yükseklerde yer alır. Bunların başlangıcında Elmakuz dağı gelir. Bu dağ Bozyazı ile Gülnar içinde yönetimsel sınır oluşturur. Elmakuz dağından Silifke sınırına doğru daralarak yer alan yayla üstünde yer yer yüksekliği 1200 ile 1600 m içinde değişim gösteren yükseklikler yer alır. Mühim yükseltiler, kuzeyde Geven dağı (1448), kayrak dağı (1315), köse çobanlı dağı (1665 m.), Güneye doğru Alıç dağı (1500 m), Söğüt dağı ve Göksu'ya doğru en yakın tepe konumundaki Kurbağa dağı (1141) m de yer alır. Göksu nehrinin ana kollarından olan Ermenek Göksuyu platoyu derin bir biçimde parçalamıştır. Bünyesine pek çok ufak akarsuyu ile birlikte Göksu nehrinin başka koluyla birleşerek aslolan Göksuyu oluşturur. Ermenek Göksuyu dar ve derin bir vadiye saplanmıştır. Bünyesine almış olduğu akar sular, Gülnar ile Ermenek sınırını oluşturan Erik deresi, bir süre sonra larını 1000 - 1500 yükten alan, yayla dere ve Kuskan çayını alır. Ermenek Göksuyu üstünde Hidroelektrik ve akarsuyun akış düzeni sağlamak amacıyla Gezende baraj gölü meydana getirilmiştir. Aslolan Göksu nehri kurbağa dere ve Gelembiç çayını ile birlikte ilçe sınırını teşkil ederek Silifke'de Akdeniz'e kavuşur. İlçenin cenup kesiminde Akdeniz'e doğrudan inen Sipahili (Babadıl) çayı larını 1000 m yükseklerden alır. Başlıca kolları menekşe deresi, Pazar deresi, Kavakoluğu deresidir. Ana larını ilçe sınırları içinden alan, Hacıbahattin çayı, Gözsüzce çayı ve Bozyazı çayı da mühim akarsulardır. Kıyı ovaları ise Büyükeceli ve Sipahili çevresinde yer alır. 8-10 km.lik bir alan kapsar. Bunun haricinde kıyı yüksektir. Kıyının yüksek olmasına karşın akarsuların denize ulaşmış olduğu noktalarda ufak plajlar görülür. Genel olarak ilçe arazisinin engebeli ve çetin arazi şartları görülür. Yayla akarsularca derince yarılmıştır. b. Toprak Özellikleri Yörede, iklim, nebat, topografya ve ana metaryal özelliklerine bağlı olarak oluşmuş değişik toprak tipleri mevcuttur. Toprak oluşumu bakımından orman örtüsü altında oluşan topraklar, yayla yüzeyinde, akarsu taban ve boylarında oluşan topraklar olarak gruplara ayırabiliriz. Yöredeki mevcut toprak, mühim yer kaplayan kahverengi orman toprakları (ocreptler), kireçsiz kahverengi orman toprakları (xealfler), kırmızı Akdeniz toprakları (xealfler), kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları (Ustalfler), kolivyal topraklar ve çorak topraklar (Entisoller - Fluvatler)dir. Kahverengi Orman Toprakları Kahverengi orman toprakları kireçli şiştler, gnays, kil, marın ve değişik kollardan oluşur. Orman örtüsü altında kireçli tortullar üstünde koyu renkli organik madde yönünden varlıklı bir üst katmana haizdir. Toprakların tüm profilleri kireçlidir. Bu toprağın oluştuğu alanlar 500-800 m yağış alır. Tabii nebat örtüsü ormanlardır. Taşlılık kayalık ve şiddetli aşınma problemlerdir. Orman ve otlak olarak kullanılırlar. Bu toprağın oluştuğu dağlık arazi genel anlamda çok sarptır. Yükseltinin elverdiği kesimlerde kuru ziraat ve meyve yetiştirmede kullanılır. İlçenin orta ve kuzeyinde büyük alanları ihtiva eder. Bu sahalarda kurulmuş köy geçimini kuru ziraat, hayvancılık ve orman ürünlerinden sağlarlar. Bulunmuş olduğu alanlarda yer yer kızılçam, yukarı kesimlere doğru köknar ve sedir toplulukları ortaya çıkar. Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları Bu topraklar dağlık orman kuşağında nemli koşullarda kahve renkli üst katmana haiz, organik maddece varlıklı fakat, kireçsiz topraklardır. Dağlık ve sarp arazilerde görülür. Eğim sebebiyle ana kaya yüzeylerinde görülür. İlçe genelinde az bir alan kaplar. İlçenin cenup kesimlerinde Aydıncık ilçe sınırına doğru, yer alır. Kahverengi orman topraklarına benzer özelliklere haizdir. Kireçsiz kahverengi toprak oluşumu gösteren sert kalkerler eski olup perm yaşlıdır. Şiştler, serpantin ve kristal kireçtaşı üstünde, orman ve çalı örtüsü altında, zayıf, ileri derecede katmanlaşmış alanlarda oluşmuştur. Kırmızı Akdeniz Toprakları Kırmızı Akdeniz toprakları seki ve yüksek arazilerde kristal kireçtaşı üstünde oluşmuşlardır. Oluşumunda kireç yıkanmıştır. Kırmızı Akdeniz topraklarının tabii nebat örtüsü maki topluluğudur. Kermes meşesi (piynar) ve meşe topluluğu baskın nebat türleridir. Bu örtü içinde incir, dut, zeytin serpilmiştir. Kırmızı renk özelliği ile belli başlı şekilde ayrılır. Terra rosalara karşılık gelir. Senelik averaj sıcaklığı 16 C0 ve daha aşağıdır. Kıyı kesiminde ve yer yer iç kısımlarda mühim yer meblağ. Yıkanma sebebiyle demir oksitlerin açığa çıkması toprağa kırmızı rengi vermiştir. Kırmızı Kahverengi Akdeniz Toprakları Toprakta kurak sıcak yaz devrin etkisiyle yerinde demir oksit birikimi ve bundan ileri gelen kırmızı renk tipiktir. Kireç yıkanımı da oluşumda önemlidir. Kırmızı kahverengi Akdenizler, düz eğimli ve rutubet koşullarda oluşmuştur. üst toprak koyu ve kahverengi benzer durumdadır. Kristal kalker çakıllı ve kalker çimontolu konglomeralar üstünde oluşmuştur. Geçiş özelliği taşır. Meyve ve sebze tarımı için kullanılır. Dik eğimli ve taşlı kısımlar çalı örtüsü altındadır. Ermenek çayı boylarında rastlanmaktadır. Kolivyal Topraklar Dağlık ve tepelik arazilerin eteklerinde, dar vadi tabanlarında yer çekimi ve ufak akıntılarla sürüklenmiş alüvyollerdeki benzer biçimde sıralanmış birikintiler kolivyal toprakları oluşturur. Oluşumunda organik madde birikimi ve ayrışma işlemleri etkindir. Ana materyal'e bakılırsa özellik gösterirler. Akarsu vadi tabanlarında ve yayla yüzeylerinde görülür. Sipahili çayı, Gelembiç çayı, Akova, Bolyaran ve Köse çobanlı nahiyesinin güneyinde mühim yer tutarlar. Sulu ziraat yapılabilmektedir. Çıplak Kayalar Yöredeki başka topraklar içinde yer yer ortaya çıkan çıplak kaya yüzeylerinde mevcuttur. Sert kalker oluşumları şeklindedir. üstleri molozlarla örtülüdür. Bir takım kısımlarda zayıf ot örtüsü bulunabilir. Sahil Kumulu Kıyı süresince düz ve düze yakın eğimli alanlarda yer yer görülür. üstünde tek tük çalı ve ağaç bulunabilir. c. Klimatolojik Özellikler İlçenin kıyı kesiminde 15-20 km. içerlere, 1000 m ye kadar yüksek kuşakta kışları ılık ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak geçer. Tipik Akdeniz iklimi hakimdir. Yüksek kısımlarda ise kışları soğuk ve karlı, yazları serin ve nispeten yağışlı geçer. Akdeniz dağ iklimi hakimdir. Göksu vadisine doğru Mut oluğunda iklimde karasallaşma tesirleri görülmektedir. Yöre ikliminde hava kütlelerinin ve yer şekillerinin tesiri büyüktür. Gülnar kazasının 1500 m ye kadar ve kuzeyde Mut ilçesinde Kurtsuyu ile Pirinç suyu ve başka dereler ile Toros dağlarına kadar birbirini tamamlayan vadiler aracılığı ile hava akımına uygun bir yer olmaktadır. İlçe Akdeniz bölgesinin başka kesimlerinde olduğu benzer biçimde yaz döneminde atlas okyanusu ve sahra çölünden gelen sıcak ve kuru hava kütlesine girer. Sahradan gelen sıcak ve kuru hava, Akdeniz'den geçerken nemlenir ve sıcaklığı düşer. Kıyı kesimlerde nemli ve puslu bir hal alır. Kimi zaman de Arabistan çöllerinden ve Basra Körfezinden gelen alçak basıncın etkilerinde kalmış olarak rutubet düşer ve ısı artar. Kış mevsiminde ise yöre Akdeniz bölgesinin genelinde olduğu benzer biçimde Orta Akdeniz'den gelen hava kütlelerinin tesirinde kalır. Kuzeyden sarkan ılık ve nemli soğuk hava ile tropikal havanın karşılaşmasıyla yer yer cephesel yağışlar oluşur. Gün içinde dahi değişim gösteren sıcak ve soğuk hava koşulları birbirini izler ve yağışlara niçin olur. Yağışlara yol açan hava kütleleri Orta Akdeniz üstünden gelir ve G.B' dan K.D.'ya doğru ilerler. İlçenin kıyı kesiminde ısı yıl içinde değişimi az iken, iç kısımlara doğru ve yükseklerde değişiklik çoğalmaktadır. Kıyı kesiminde ocak ayı ısı averaj 10 C0 civarındadır. İç kısımlarda 3 C'nin altına düşmektedir. Yükseklere doğru daha da azalmaktadır. Bu aydan itibaren ısı artarak Mart ayında ilçede ısı averajı 10 C0 ye kadar yükselir. Sıcaklıktaki bu yükselme Temmuz ayına dek sürer ve ayda 24 C0 ye ulaşır. Eylül ayında 20 C0 ye iner. Not : İlçede meteoroloji istasyonu bulunmadığı için veriler çevredeki meteoroloji istasyonlarına bakılırsa indirgenerek ortaya çıkarılmıştır. Gülnar'da averaj 14,3 C0 olan sıcak, kıyı kesiminde 18 C0 ye yükselirken, yükseklere doğru 10 C0 kadar düşmektedir. Derhal yakındaki Mut'ta kış aylarında kimi zaman ısı 10 C0 ye kadar düşer. Gene yüksek sıcaklıklar gene Mut oluğunda 45 C0 yaklaşırken ilçede 32 C0 kadar yükselmektedir. Kıyıda 33 C0 kadar çıkarken yükseklerde 30 C0 civarına çıkabilmektedir. İlçede ısı tarımsal yaşantıyı etkilemesi bakımından, ısı faktörü içinde etkin olayların birisi de don olaylarıdır. Kıyı kesimin don vakası birden fazla gün ile sınırı olan iken ilçe merkezi ve yükseklerde tarımsal üretimi negatif yönde etkilemektedir. İlçede don vakası en erken, Kasım ayında başlamakta Mart ayında son bulmaktadır. Bunda Göksu vadisine kanalize olan Şimal rüzgarlarının tesiri büyüktür. İklim elemanları içersinde tarımsal yaşamı direkt etkileyen başka bir unsur de yağıştır. İlçede senelik yağış tutarı 627 mm.dir. İlçenin yağış averajı kuzeyinde Mut'tan fazladır. Silifke'den de fazladır. Bunda da Akdeniz'e doğrudan bakan yamaçlarda, yer alması gelir. 1000-1200 m. ye kadar yağış daha da çoğalmaktadır. Derhal kuzeyde Göksu vadisinde mut oluğundan 400 mm. civarına kadar inmektedir. Gülnar'da senelik yağışın % 60'ı kış, % 20'si ilkbahar, % 17 güz ve % 3 ‘ü yazları düşer. Yağışların yıl içinde dağılımı tarımı yakından etkilemektedir. Ekim ayından itibaren Cephesel yağışlar görülmeye başlar. Kasım ve Nisan arasındaki dönem yağışlı geçer. Cephe yağışları Aralık ayında en yüksek seviyelerine ulaşır. Cepheler Orta Akdeniz'den gelir. Senelik yağışın ortalama yarısı kış mevsiminde düşer. Bu konuyu ilkbahar ve güz ayları takip eder. Yazları genel anlamda yağışsız ve kurak geçer. Tarımsal faaliyetleri etkileyen bir başka meteorolojik elemanda dolu şeklindeki yağışlardır. İlkbahar aylarında görülen dolu yağışları ziraat ürünlerine büyük zarar vermektedir. Bu dönemde kar örtüsü ortadan kalkmış ziraat ürünleri gelişme devresine girmiş, meyvelerde, çiçekler açmıştır. Bu şekilde bir mevsimde çok kısa zamanda düşen dolu yağışı tarımsal ürünler üstünde mühim zararlar yapabilmektedir. Kar yağışlarının da tarımsal yaşam üstünde mühim tesirleri vardır. Kar erimeleri akarsuları, yer altı sularını besleyerek nebat yetişmesi ve tabii yaşamın devamlılığına en mühim katkıları yapmaktadır. Kar yağışları bilhassa tahıl tarımı açısından önemlidir. Çünkü kışlık ekim meydana getirilen tahıllarda çimlenmenin arkasından yağacak olan kar oluşturduğu örtü bitkiyi dondan korumaktadır. İlçede maksimum kar örtüsünün kalınlığı 33 santimetre. dir. Kar yağışları gerçek Kasım ayında başlayıp Mart ayına kadar süre içinde yağmaktadır. Kıyıda kar örtülü günler yok denecek kadar az iken ilçe merkezinde 15-20 gün içinde değişiyor. Yükseklere doğru kar yağışı ve yerde kalma süresi çoğalmaktadır. Tarımsal faaliyetleri etkileyen bir başka meteorolojik eleman da rüzgardır. İlçede hakim rüzgar yönü K.B ve G.D. yönlüdür. K. Doğunun esen kuzeyli rüzgarlardan Poyraz, Göksu vadisine kanalize olduktan sonrasında K.B. ve G.D istikametinde eserek, ilçenin de kuzeyinde, Akdeniz'e doğru tahrip kar etkileyerek yaratı. Kış mevsiminde soğuklara ve kar yağışlarına niçin olur. Göksu vadisine kanalize olan Poyraz, Fransa'da ki Mistral rüzgarına benzer özellik göstermektedir. Bunun sebebi İç Anadolu ya kuzeyden gelen soğuk rüzgarlar Karadeniz'den sonrasında nemini kaybeder. İç Anadolu'ya doğru yaratı, ordan da Akdeniz bölgemize bilhassa de Göksu vadisi aracıyla kışın soğuk ve sert etkilerle sıcaklığı düşürücü, yaz mevsiminde ise sıcak ve kavurucu etkilerle estiği için tahıllar başta olmak suretiyle sebze ve meyvelerin dönemin ilkin olgunlaşması ya da verim azlığına sebep olmaktadır. Bununla birlikte havadaki nemi % 10'lara kadar düşürmektedir. Bununla birlikte buharlaşmayı artırarak, kuraklığa sebep olur. Cenup ve G. Garptan esen lodos ise, denizden geldiği için kış mevsiminde ılıtıcı ve yağışlara niçin olur. Lodos kıyıdan itibaren iç kısımlara doğru süratli bir esiş gösterir. Kimi zaman evlerin çatılarını dahi uçurmaktadır. Bu rüzgar yağış bırakmakla beraber birdenbire kar erimelerine sebep olur. Yazları denizden esen meltemlerde havadaki rutubet oranını yükseltici ve serinletici tesir yapar. Halk içinde denizden rüzgarlara Gökyel denir. Bu mealde halk deyimiyle “Gökyel avara (sebze, meyve), poyraz davara (keçi, koyun sürüsü) iyi gelir†derler. d. Hidrografik Özellikler İlçe hidrografya bakımından şu birimlere haizdir. Bu tür durumlar; akarsular, yer altı suları, karstik lar, göller ve baraj gölüdür. İlçede tüm akarsular dışa akışlı olacak. Akdeniz'e dökülür. Akarsulara bağlanan yan dereler genel anlamda yazın kurumaya yüz meblağ, akarsuların başlangıcında Göksu nehri ve onun ana kolu olan Ermenek çayı gelir. Ermenek çayı dar ve derin bir vadide akmaktadır. Ermenek çayı Gülnar ile Ermenek sınırını çizen karstik lardan beslenen Erik deresini ile birlikte K.D. ya doğru dar ve derin vadilerde akar. Bu alanda Gezende baraj gölü meydana getirilmiştir. Yapımına 1983 senesinde başlanan baraj 1994 senesinde faaliyete geçmiştir. Öncelikli gayesi Elektrik üretiminde ırmağın akışını düzenlemektedir. Buradan sonrasında pek çok ufak dereyi içine ile birlikte su çatı mevkisinde Hadım Göksu ile birleşerek Aslolan Göksu'yu oluşturur. Göksu nehri kurbağa dere, Gelembiç çayı benzer biçimde akarsuları ile birlikte G.B.ya doğru ilçe sınırlarını terk eder. Sütlüce (Zeyne) nahiyesinden sonrasında Silifke sınırlarına girmiş olduğu yerin çok az altında kayrak tepe barajının yapılması düşünülmektedir. Göksu nehri averaj 130 m3/sn civarında su taşır. Eylül ayında debi en az seviyeye düşerken, Aralıktan itibaren Mart ayına kadar yükselir. Ana ları karstik lar, düzenler ve pınarlar oluşturulur. Kış yağışlarıyla debi yükselir. Yaz kuraklığıyla debide düşme ortaya çıkar. Dar ve derin vadilerde akması tarımsal amaçlı yararlanmayı kısıtlar. Bununla birlikte Sipahili çayında ilçenin cenup kesimlerinde 1000-1200 m yüksekliklerden pek çok dereyi içine ile birlikte Akdeniz'e kavuşur. Sipahili çayına katılan dereler Pazar dere, Kavakoluk deresi, Papazlı, Kızılayak, karstik larla beslenir. Kaynaklarını kar ve yağmur suları oluşturur. Yazları seviyesi oldukça düşer. Gülnar ilçe merkezine kadar olan cenup kesim bu akarsu tarafınca parçalanmıştır. Taşoluk, İsaklar çevresinden Bozyazı çayı ana larını alır. Gene cenup kesimlerde pek çok akarsu larını ilçe sınırlarından alır. Bu tarz şeyleri Hacıbahattin, Göksüzce benzer biçimde ufak çaylardır. Yayla yüzeyinde kuzeye doğru Demirözü,Akova civarında 7 tane ufak gölcük mevcuttur. Bular Aygır, Kamışlı, Kara göl, Adaklı göl, Tavalı göl, Çıplak göl ve Hacı Ali gölüdür. Yer altı su seviyesinin yüksekliği tabakaların durumundan dolayı oluşmuşturlar. Bu göllerdeki sular yazları dahi aynı seviyede kalmaktadır. Göllerden tarımda yararlanılmaktadır. Yer altı su seviyesinin yüksekliği çevrede elma yetiştiriciliğine uygundur. Yaz aylarında göllerin çevresi bataklık görünümündedir. Akarsu vadi, taban ve yamaçlarında yer altı su seviyesi yüksektir. Çevrede kuyular açılarak yararlanılabilir. Karstik lar genel anlamda dağlık alanların çevresinde yer alır, Köseçobanlı, Kuskan, Arıkuyusu, Zeyne çevresinde pek çok karstik kaynağa rastlanabilir. Ekranda görülen pencereden bazıları, Düden, Pınar başı, Büyük pınar ve Çakıllı pınar benzer biçimde. Kaynak sularının yüksek alanlardan eğim kırıklıkları sebebiyle oluşturduğu şelaleler mevcuttur. Bu tür durumlar 67 m yükseklikte düşen Ilısu şelalesi ve Kavakolu şelalesidir. 2. Beşeri Faktörler a. Arazi Mülkiyeti Arazi kullanımına tesir eden bir başka faktörde arazi mülkiyetidir. Tarımı etkileyen başka faktörlerle (edafik, nüfus, ulaşım vb.) birlikte kırsal kesimin toplumsal ve ekonomik düzeni, ziraat yapısı, toprak mülkiyeti ve dağılışına bağlıdır. Günümüzde Gülnar ilçesinde topu kadastro emek harcamaları % 60 civarında yapılmıştır. Bu durumda elimizde pek güvenilir veriler mevcut olmamakla beraber ilçe arazisi miras yolu ile ufak parsellere bölünmektedir. Normalde ufak parseller halinde olan arazinin daha da küçülmesi, kuru ziraat yapılması ve arazi yapısında engebeli olması dışarıya olan göçü daha da artmıştır. İlçede topraklı ziraatçi sayısı 4458, topraksız ziraatçi ise 666 kişidir. Arazinin ufak parseller halinde bulunması geçimini bu alanlardan elde eden ailelerinin durumunu daha da güçleştirmekte ve ortakçılık kiracık benzer biçimde sistemlerin ortaya çıkmasına niçin olmaktadır. Bu vaziyet çabalama çağındaki nüfusun çevre il ve ilçelere doğru göç etmesine niçin olmaktadır. Nüfus azalması niçin olmaktadır. Averaj hane halkı büyüklüğü 4 dolayındadır. b. Tarımda Makineleşme ilçe topraklarının engebeli oluşu genel olarak makineleşmeyi negatif yönde etkilemektedir. Son yıllarda Traktör sayısında belirgin oranda bir artış meydana gelmiştir. Ziraat alanlarının ufak parsellere bölünmüş olması, toprakların verimsizliği sulu ziraat meydana getirilen alanların dar olması, tarımda ilkel yöntemlerle yapılması, arazinin de eğimli olması tarımda makineleşmeyi negatif etkilemiş ve verim düşüklüğüne niçin olmuştur. İlçe genelinde kati olmakla beraber 520 civarında Traktör, bunun yanı sıra 200 kadar Batöz mevcuttur. Karasaban ve hayvan pulluğu sayısı bilinmemekle beraber azalmaya yüz tutmuştur. Gene de dağlık ve eğimli sahalarda karasaban ve hayvan pulluğu önemini korumaya devam etmiştir. Arazi darlığı fiziki, beşeri ve ekonomik faktörler makineleşmeyi geri bırakmıştır. İlçe genelinde biçer döver yok gibidir. Kıyı kesimi makinalaşmaya daha uygun ve yatkındır. c. Arazi Kullanım Tipleri İlçe arazisinin geneline bakıldığında eğimli ve dağlık bir görünüm sunar. Bu alanda da ormanlık olan ön plandadır. Gülnar ilçesinde ormanlık alan 121323 5 ha, açık alan 60,614 5 ha, toplam lan ise 155595 ha. olarak görülmektedir. Açık alanın mühim bir kısmında kuru ziraat ve az da olsa sulu ziraat yapılmaktadır. Tarımın yapılmadığı alanlar, koru, mera ve otlak olarak değerlendirilir. Tarımın yapıldığı alanlar, yayla düzlükleri, koyaklar (dolin), uvalalar, ovalık alanlar, vadi tabanları ve orta düzeydeki ziraat yapılabilen engebeli alanlardır. Arazinin engebeli oluşu insanları başka iş kollarına itmiştir. Bu tür durumlar orman ürünleri ve hayvancılık olarak kendini gösterir. Sipahili çayı ve Göksu nehri vadi tabanlarında sulu ziraat yapılmaktadır. Kıyı kesiminde turunçgiller, yer fıstığı ve seracılık ön plandadır. İç kısımlara ve yükseklere doğru sulu ziraat meydana getirilen alanlar azalır. Yayla alanlarında elma ve üzüm yetiştiriciliği ön plandadır. Ormanlar ise 0-800 m içerlere kadar makilikler yer alırken 700 m - 1400 m içinde kızılçamlar hakim duruma geçer. 1200 m ve sonrasında Akdeniz dağ kuşağı ormanlarından köknar, sedir ve meşelikler yer alır. Akarsu boylarında selvi ve kavaklar görülür.

Geçim Membaı
Geçim membaı Tecim ve Endüstri İlçede tecim ve sanayinin pek gelişmemiş olduğu göze çarpmaktadır. İlçe merkezi konumu sebebi ile çevresine bakılırsa diri bir pazar oluşturur. Cuma günleri çevre ilçe ve köylerden buraya pazara gelinmektedir. Pazarda genel olarak, sebze, meyve, hayvansal ürünler, ziraat ürünleri ve ev eşyaları satışa sunulmaktadır. İlçede orta ve ufak ölçekte 800 e yakın esnaf teşkilatı mevcuttur. Yörede diri hayvan, tarımsal ürünler başta, kaysı, üzüm, nohut, buğday, elma ve Antepfıstığı, pazarlaması önemlidir. İlçe çevresinde orta ve ufak ölçekte yapınak ve atölyelerin bulunmaması sebebiyle işsizlik problemi ortaya çıkmaktadır. Ziraat ve hayvancılık faaliyetlerine daha ağırlık verilip bunların desteklenmesi gerekir. Tarımsal ürünleri sanayiye taşıyacak yapınak ve atölyeler kurulabilinir. Taşımacılıkta ilçe için mühim bir ticari faaliyettir. Çevre il ve ilçelere pek çok tarımsal ve hayvansal ürün taşınmaktadır. 2. Hayvancılık Gülnar ilçesinde arazi kullanımı bakımından mühim bir faaliyette hayvancılıktır. Hayvancılık çayır, mera ve yayla kesimlerinde ön plana çıkar. İlçenin her köşesinde hayvancılık yapılmaktadır. Bunun başlangıcında ufak kafa hayvanlardan keçi çeker. İklim ve yer şekilleri keçi beslemeye müsaittir. Lakin keçi kızılçam ve makilikten kafa düşmanıdır. Son yıllarda azalmaya yüz tutmuştur. Bunun yerini koyun almaya adım atmıştır. Koyun keçiye nazaran daha düz ve düze yakın alanlarda beslenmektedir. Minik kafa hayvanlar genel anlamda dağlık ve yayla alanlarında daha çok beslenir Minik kafa hayvanlar, köseçobanlı, Kayrak, İsaklar, Kuskan, Örtülü ve Arıkuyusu köylerinde daha çok beslenmektedir. Büyük kafa hayvanlardan sığır başta gelir. Ziraat yapma uygun köylerde daha çok beslenmektedir. Son yıllarda devlet eliyle desteklenmesi ve özendirilmesi, orman varlığı sebebiyle keçinin bir mealde yasaklanması ve koyununda bakım zorluğu, sığır yetiştiriciliğini iyileştirmiştir. İlçe çevresinde daha çok melez ve yerli ırk sığırlar mevcuttur. Orman köylerini kalkındırma projesi süt inekçiliğinin yaygınlaştırılması bununla beraber kültür ırklarının ithaline gidilmiştir. Süt verimi yüksek ırkların ortaya çıkması amacıyla yapay tohumlama ve yerli ırklarda da saflaştırma olmaktadır. Az da olsa besi hayvancılığı gelişmeye adım atmıştır. Köylerde her ailenin birden fazla ufak ve büyük kafa hayvanı mevcuttur. İlçe çevresinde hayvancılık faaliyetleri genel anlamda yaylalarda yapılır. Yayla olarak kullanılan alanlar geçmişe bakılırsa büyük oranda azalmaya yüz tutmuştur. Her geçen gün ziraat alanlarının genişlemesi, devletin orman dikim emek harcamaları ve dönemin gereği yaşam standartların iyileşmesi konar - göçerleri başta da yörede yer edinen Sarıkeçili, Karatekeli, Karakoyunlu ve Gebzeli yörüklerinin gelenekleri giderek azalmaktadır. İlçe sınırları içinde 200 hanelik sarı keçili aşiretinin konar- göçer yaşamı sürmektedir. Tüm yıl süresince çadırlarda yaşayıp yayla ve kışlaklarda keçi ve koyun besleyen sarı keçililer, havaların ısınmasıyla sahilden, yaylalara doğru göç ederler. Genel olarak kışı Gülnar'ın kıyı kesiminde, Anamur ve Silifke dolaylarında geçirirler. Yazları ise Konya, Seydişehir, Beyşehir yaylalarında geçirirler. Kış aylarında kaldıkları mevkiler, baharda göçtükleri bölgeler hayvanların rahat etmesine bağlıdır. Geçtikleri köylerden izin alırlar. İzin verilmez ise konaklamadan geçerler. Sahilden, yaylalara doğru göçleri Nisan ayında başlar. Bu seyahat 3-4 ay sürer. Yazın sıcak günlerini Seydişehir, Beyşehir ve Ermenek yaylalarında geçirilir. Yayladan dönüş Ekim- Kasım aylarına rastlar. Tekrardan sahile dönülür. Kışlak ve yayla yolu olarak Göksu vadisi kullanılır. Gülnar'dan Step'a gidiş yolu, Gülnar, Çukurasma, Arıkuyusu, Zeyne (Sütlüce), Mut, Karaman ve Step'dır. Köseçobanlı, Kuskan, İsaklar, Kayrak çevresinde yaylacılık faaliyetleri yoğunlaşır. Hayvancılığa bağlı olarak, süt ve süt ürünleri değerlendirilmektedir. Zeyne ‘de (Sütlüce) mandıra mevcuttur. Çevre köylerden toplanan sütler burada ya da mut' taki mandıralara gönderilmektedir. Köylerde ilkel yöntemlerle olsa tere yağı, peynir ve ham çökelek ürünleri elde edilip iç pazara sunulmaktadır. İlçe arazisi arıcılık bakımından uygun şartlar taşır. Kısa mesafede yükselti farkı, nebat örtüsü çeşitliği ve bağzı tabii farklılık sebebiyle, ilçede 1650 tane fenni kovan 400 tane ilkel kovan ile arıcılık yapılmaktadır. Orman köylerini kalkındırma projesi kapsamında çağdaş hale getirilmeye çalışılmaktadır. Köse çobanlı beldesi arıcılık faaliyetinde ileri durumdadır. Senelik bal üretimi 9 ton civarındadır. Bunun bir bölümü arı sahiplerince tüketilmekte geri kalanı ise Gülnar, Bardat benzer biçimde ilçe pazarlarında satışa sunulmaktadır. İlkelde olsa kümes hayvancılığı yapılmaktadır. Kümes hayvanları, tavuk ve hindi başta gelir. Kümes hayvancılığı her ailenin kendi yumurta ve et ihtiyacını karşılamak için olarak yetiştirilmektedir. Bir bölümü de satışa sunulur. Akdeniz kıyısında, akarsularda ve Gezende baraj gölünde balık avlanmaktadır. Bu da yörede et ihtiyacını karşılamaya yöneliktir. B. Tarımsal Faaliyetler 1. Ziraat üretimi Gülnar'da ziraat meydana getirilen toplam arazi 518870 dk.dır. Ziraat faaliyetlerini başta tahıl tarımı, kuru baklagillerin ve sanayi bitkilerin tarımı yapılmaktadır. İlçe ziraat arazisinin 512840 dk. Kuru ziraat 6390 dk.ise, sulu ziraat yapılmaktadır. Arazisinin fiziki yapısı ormanlık, kayalık, taşlık alanlar ve engebeli yapısı, tarımı negatif etkilemektedir. Yaz kuraklığından etkilenmektedir. İç kısımlardaki eğimli ve düzlük alanlarda kuru ziraat hakim iken, kıyı kesminde ve vadi tabanlarında sulu ziraat yapılmaktadır. Toprak yapısı da ziraat üretimini etkilemektedir. Bir takım meyve ve sebzeler haricinde üretilen meyveler daha çok yöre halkının kendi ihtiyacını karşılamaya yöneliktir. İlçe genelinde yaygın olarak ekilen tahılların başlangıcında buğday gelir. Ziraatçi aileleri kendi gereksinimlerini ve mahalli gereksinimleri karşılamak için olarak üretilmektedir. 1999 verilerine bakılırsa 18.000 dk.lık alana ekilen buğday çoğu zaman yerli tohum kullanılarak kıraç arazilerde yetiştirilmektedir. Gübreleme ve modernize oluşumlarına başlanmıştır. Birim alanda alınan verim ülkemiz ve Avrupa ülkelerine bakılırsa çok düşüktür. Buğday tarımı sonbaharda bilhassa Ekim- Kasım aylarında ekilir. Hasat mevsimi ise Haziran ayında başlar, Ağustos ayına sarkar. Buğday ekiminin yaygın olması iklim şartları ve toprak özelliklerine bağlıdır. Gübreleme ve tohum ıslahı yöntemiyle verimde belirgin oranda artışlar ortaya çıkmıştır. Bir başka ziraat ürünü ise, arpa daha çok buğdayın yetişmediği ya da veriminin düşmüş olduğu ve yükseltinin arttığı alanlarda yetiştirilir. Hayvan yemi olarak ta kullanılan arpa buğdaydan sonrasında gelir. Tahıllar için yer edinen mısır da buğday ve arpadan değişik olarak nemli ve sulak arazileri tercih eder. Mısır sebze bahçeleri içinde sebzelerle karışık ya da bir bahçeye mısır ekildiği takdirde olur. Mısır üretimi iç pazara yönelik olup her aile kendi ihtiyacı oranında üretir. Tahıl tarımı olarak başta buğday olmak suretiyle, nohut ve mısır gelir. Baklagillerin tarımı, başta nohut ve ötekileri; fasulye, mercimek, yonca, fig ve korunga oluşturur. Nohut geniş alanlara ve kurak sahalarda ekilir. Son yıllarda buğdaya bakılırsa fiyat artışının iyi olması, ekimini cazipleştirmiştir. Yetişme devresinde esen poyrazın etkisiyle ürün verimliliğinde düşüklük yaşanmaktadır. Fasulye mühim bir yer teşkil eder. İç pazara yönelik olarak yaş ya da kuru olarak tükenmektedir. Fiyat ve yetiştirme yönünden nohut benzer biçimde bir vaziyet arz eder. Çoğu zaman bahçelerde ve sulu ziraat alanlarında yetiştirilir. Başka baklagiller, fig, korunga, yonca yeni yeni ilçe tarımına girmiştir. Çoğu zaman yem bitkisi olarak yetiştirilir. Bunların yanında az da olsa mercimek ve burçak ekilir. Ziraatçi ailelerinin kendi gereksinimlerini karşılamaya yöneliktir. İlçe merkezi yerleşim alanı çevresinde pek bahçelik alanlardan söz edilemez. Bunun sebebi de su larının azlığıdır. Köyler genel olarak su larına kurulduklarından dolayı köylerin çevrelerinde bahçe alanları mevcuttur. Bunun dışındaki ziraat alanları ise, kuru ziraat yapılmaktadır. Kıyı kesminde Büyükeceli, Babadıl ve Yanışlı köyleri çevresinde seralarda sebze ve meyve üretimi yapılmaktadır. Turunçgiller (Portakal, Mandalina, Limon vb.)'in üretimi de ileri durumdadır. Fakat son yıllarda kıyı kesminin parsellenmesi ve ikinci konut yazlık evlerinin yapılması dar olan bu alanlarının daha da daraltmıştır. Sera yapım maliyetlerinin yüksek oluşu ziraatçıyı ekonomik yönden negatif etkilemiştir. İlçe genelinde sebze ekimine bakıldığında en fazla olanı domates'tir. Fiyatındaki dalgalanmalar yöre halkının bin bir emekle yetiştirdiği ürünün ziyan olması benzer biçimde vakalara niçin olmaktadır. Akarsu boylarında suların ve sulak alanlarda sebze ve meyve yetiştiriciliğine daha uygun olduğu görülür. Bahçe içinde karışık olarak avar adı verilen poli kültür ziraat anlayışıyla domates, biber, patlıcan, soğan, kabak, bamya ve sarımsak ilkbahar aylarında ekilir. Güz aylarında ise, havuç, lahana, ıspanak, marul ve turp benzer biçimde kışlık sebzeler ekilir. Bahçe tarımı içinde sebze ekim alanları ile sanki iç içe geçmiş olan meyve ağaçları yer alır. Meyve ve bahçeleri olarak adlandırılan alanlar toplu ya da dağınık halde buluna bilmektedir. Başta Elma, üzüm, Kaysı, Badem, Erik, Portakal, Limon, Antepfıstığı, Zeytin, Kiraz, İncir, Koz, Armut, Şeftali vb. başka meyveler takip eder. İlçe merkezi çevresinde elma ve badem yetiştiriciliği gelişmiştir. Akova, Demirözü, çevresinde elma, bahçeleri geniş alanlar kapsar. Taban suyunun yüksekliği sebebiyle sulamaya gereksinim hissetmeden elma yetiştirilmektedir. İlçede elmanın yanı sıra üzüm üretileceği de ön plandadır. Bir takım aileler yalnızca bu alandan geçimini sağlamaktadır. Ziraat alanından ürün başına alınan verim 1/15 ve 1/10 dur. Kayısı, Zeyne ve çevresinde Göksu vadisine doğru üretimi artar. Büyük bir bölümü dışa ihraç edilir. Yabani zeytin ve yabani melengiç ağaçları aşılanarak Endüstriyel zeytin ve Antepfıstığı üretimi son yıllarda artmıştır. Antepfıstığı, Kuskan, Arıkuyusu ve çevresinde son yıllarda belirgin oranda artış göstermiştir. Kıyı kesiminde pamuk ve keçi boynuzu da mühim ziraat ürünleri içinde yer alır.








 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Gülnar - Mersin
Gülnar - Mersin
http://www.gulnarmedya.com/FileUpload/ds36716/Resim/gulnar1.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/gulnar-mersin.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/gulnar-mersin.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content