Gediz Nehri Gediz Nehri Anadolu 'dan Ege Denizi 'ne dökülen Büyük Menderes Nehri 'nden sonra ikinci büyük akarsu. İç B...
Gediz Nehri
Gediz Nehri Anadolu'dan Ege Denizi'ne dökülen Büyük Menderes Nehri'nden sonra ikinci büyük akarsu.
İç Batı Anadolu'daki Murat, Eğrigöz ve Şaphane dağlarından inen suların birleşmesiyle oluşan Gediz Nehri, batıya doğru ilerlerken, kuzeyden Kunduzlu, Selendi, Deliiniş ve Demrek Çaylarını, güneyden ise Kulu volkanik yöresinden gelen küçük dereleri sularına katar. Uşak ilinin Banaz Çayı'ndan sonra ikinci önemli akarsuyudur. Akarsuyun bazı küçük ları bu ilin sınırları içindedir. Önce Kütahya il sınırları içinde akan Gediz, Uşak merkez ilçeye bağlı Emirfakı Köyü'nün kuzeyinde Uşak topraklarına girer. Irmak, merkez ilçenin Güre Bucağı'na kadar kuzey-güney yönünde akar. Bu bucağın yakınlarında batıya döner ve Salihli ilçesinin kuzeydoğusundan Gediz Ovası'na girer ve güneyden Kemalpaşa Ovası'ndan gelen Nif Çayı'nı alarak Foça tepelerinin güneydoğusundan İzmir Körfezi'ne dökülür. Irmağın kaynağı olan Murat Dağı'ndan Ege'de denize ulaştığı noktaya kadarki uzunluğu 401 km olup su toplama havzası ise 17.500 km²'dir. Gediz'in Uşak'taki en önemli kolu Karabol Çayı'dır.
Taşkın dönemlerinde sık sık yatak değiştiren Gediz Nehri, yaklaşık 40.000 ha'lık bir delta oluşturmuştur. Zaman içerisinde İzmir Körfezi'ndeki bazı adalar da kara ile birleşmiş ve delta ovası içerisinde kalmıştır.
Yukarıdaki coğrafi bilgiler doğru olmakla birlikte Nehir üzerinde Manisa-Salihli İlçesi sınırları içerisinde Demirköprü Barajı inşaa edilmiştir. Baraj bir yandan elektrik üretirken diğer yandan Gediz Ovasının tarımsal amaçlı sulanması için de kullanılmaktadır. Sulama hattının Gediz Ovasına dağıtımı Salihli-Adala beldesinden yapılmaktadır.
Bugün için Gediz Havzasının en önemli sorunu ekolojik kirlilik olmuştur. Geçmişte, özellikle 80'li yıllarda yoğun olarak kum ve çakıl ocaklarına ruhsat verilmiş olması, bir yandan doğal yapıyı bozarak faunayı olumsuz etkilerken diğer yandan nehrin su seviyesinin alçalmasına neden olmuş ve bu da içinden geçtiği ovanın yer altı sularını olumsuz etkilemiştir. Nehre, Demirköprü Barajına girmeden önce Uşak'ta başta dericilik olmak üzere çok sayıda sanayi tesisleri tarafından sanayi atıkları, keza Kula İlçesinde aynı şekilde her türlü atık ve Barajdan sonra da Salihli, Ahmetli gibi ilçelerin atıkları deşarj edilmektedir. Kirlilik o boyuttadır ki zaman zaman sığlaşan Nehri bırakın büyük bir su toplama havzası olan Barajda dahi özellikle rüzgarsız günlerde su üzerinde biriken pislikler, değişik renkteki kimyasal atık öbekleri, bir labaratuvar analizi değil fakat çıplak gözle dahi açıkça görülmektedir.
Kirliliğin en önemli göstergesi özellikle Barajdan sonra Nehrin faunasında meydana gelen daralmadır. Bundan yaklaşık 20 yıl önce başta levrek olmak üzere sazan, yılan balığı, kefal gibi pek çok türün yaşadığı nehirde bugün artık çok sınırlı yerlerde ancak esasen bir çamur ve pis su balığı olan yayın bulunmaktadır. Zaten Nehrin suyunun rengi ve kokusu da durumu göstermeye yetmektedir.
Yine yukarıda verilen coğrafi bilgiler arasında Nehrin kolları arasında sayılan Nif Çayı da kirlilikten payını almıştır.
Nehir havzasının kirliliğinin engellenmesi vs amaçlar için bir Birlik kurulmuşsa da Devlet tarafından gerekli yaptırımlar uygulanmadığından geçen 6 yılda hiçbir ilerleme sağlanamamıştır.
Sonuç olarak eski çağın en önemli yerleşim havzalarından olan Gediz Nehrini bugün için kilometrelerce uzunlukta bir açık kanalizasyon isale hattına dönüştürmeyi başarmış durumdayız. Nehir flora ve faunasıyla can çekişmekte ve kendisiyle birlikte içinden geçtiği Ovayı da ölüme götürmektedir. Bunun sorumlusu ise çevre duyarlılığı olmayan açgözlü sanayici ve işletmeler, oy kaygısıyla hareket eden yerel yönetimler ve şüphesiz merkezi idaredir.
Eğer dikkat edilmeyip önlem alınmazsa nehir ve ova 3 yıl sonra kendini bir çöle bırakacaktır.
Gediz Nehri Anadolu'dan Ege Denizi'ne dökülen Büyük Menderes Nehri'nden sonra ikinci büyük akarsu.
Taşkın dönemlerinde sık sık yatak değiştiren Gediz Nehri, yaklaşık 40.000 ha'lık bir delta oluşturmuştur. Zaman içerisinde İzmir Körfezi'ndeki bazı adalar da kara ile birleşmiş ve delta ovası içerisinde kalmıştır.
Yukarıdaki coğrafi bilgiler doğru olmakla birlikte Nehir üzerinde Manisa-Salihli İlçesi sınırları içerisinde Demirköprü Barajı inşaa edilmiştir. Baraj bir yandan elektrik üretirken diğer yandan Gediz Ovasının tarımsal amaçlı sulanması için de kullanılmaktadır. Sulama hattının Gediz Ovasına dağıtımı Salihli-Adala beldesinden yapılmaktadır.
Bugün için Gediz Havzasının en önemli sorunu ekolojik kirlilik olmuştur. Geçmişte, özellikle 80'li yıllarda yoğun olarak kum ve çakıl ocaklarına ruhsat verilmiş olması, bir yandan doğal yapıyı bozarak faunayı olumsuz etkilerken diğer yandan nehrin su seviyesinin alçalmasına neden olmuş ve bu da içinden geçtiği ovanın yer altı sularını olumsuz etkilemiştir. Nehre, Demirköprü Barajına girmeden önce Uşak'ta başta dericilik olmak üzere çok sayıda sanayi tesisleri tarafından sanayi atıkları, keza Kula İlçesinde aynı şekilde her türlü atık ve Barajdan sonra da Salihli, Ahmetli gibi ilçelerin atıkları deşarj edilmektedir. Kirlilik o boyuttadır ki zaman zaman sığlaşan Nehri bırakın büyük bir su toplama havzası olan Barajda dahi özellikle rüzgarsız günlerde su üzerinde biriken pislikler, değişik renkteki kimyasal atık öbekleri, bir labaratuvar analizi değil fakat çıplak gözle dahi açıkça görülmektedir.
Kirliliğin en önemli göstergesi özellikle Barajdan sonra Nehrin faunasında meydana gelen daralmadır. Bundan yaklaşık 20 yıl önce başta levrek olmak üzere sazan, yılan balığı, kefal gibi pek çok türün yaşadığı nehirde bugün artık çok sınırlı yerlerde ancak esasen bir çamur ve pis su balığı olan yayın bulunmaktadır. Zaten Nehrin suyunun rengi ve kokusu da durumu göstermeye yetmektedir.
Yine yukarıda verilen coğrafi bilgiler arasında Nehrin kolları arasında sayılan Nif Çayı da kirlilikten payını almıştır.
Nehir havzasının kirliliğinin engellenmesi vs amaçlar için bir Birlik kurulmuşsa da Devlet tarafından gerekli yaptırımlar uygulanmadığından geçen 6 yılda hiçbir ilerleme sağlanamamıştır.
Sonuç olarak eski çağın en önemli yerleşim havzalarından olan Gediz Nehrini bugün için kilometrelerce uzunlukta bir açık kanalizasyon isale hattına dönüştürmeyi başarmış durumdayız. Nehir flora ve faunasıyla can çekişmekte ve kendisiyle birlikte içinden geçtiği Ovayı da ölüme götürmektedir. Bunun sorumlusu ise çevre duyarlılığı olmayan açgözlü sanayici ve işletmeler, oy kaygısıyla hareket eden yerel yönetimler ve şüphesiz merkezi idaredir.
Eğer dikkat edilmeyip önlem alınmazsa nehir ve ova 3 yıl sonra kendini bir çöle bırakacaktır.
Türkiye'nin Akarsuları - Seyhan Nehri
Türkiye'nin Akarsuları - Çoruh Nehri
Türkiye'nin Akarsuları - Meriç Nehri
Gediz Nehri
Ege Bölgesi'nde Büyük Menderes'ten sonra ikinci önemli ırmak.
Gediz, İçbatı Anadolu'da, Murat ve Şaphane Dağları yöresinden doğar. Genellikle batıya akarak Salihli kuzeyinde kendi adını taşıyan ovaya girer. Tarihsel Sard'dan (Lidya'nın başkenti) ve Manisa yakınından geçer ve Foça'nın güneyinde İzmir Körfezi'nin dış kısmına dökülür. Eskiden körfezin daha sığ olan iç kısmına karışırdı. 1886'da yatağı değiştirilmiş ve bugünkü yere akması sağlanmıştır. Başlıca kolları Akhisar ve Nif çaylarıdır. Uzunluğu 401 km.
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Gediz Nehri
Uşak'ın Gediz ilçesinde doğan ve İzmir'in Menemen ilçesinde Ege Denizi'ne kavuşan Gediz Nehri, 401 km uzunluğunda günümüzde. Önce Kütahya il sınırları içinde akan Gediz, Uşak merkez ilçeye bağlı Emirfakı Köyü'nün kuzeyinde Uşak topraklarına girer. Irmak, merkez ilçenin Güre Bucağı'na kadar kuzey-güney yönünde akar. Bu bucağın yakınlarında batıya döner ve Salihli ilçesinin kuzeydoğusundan Gediz Ovası'na girer ve güneyden Kemalpaşa Ovası'ndan gelen Nif Çayı ile Turgutlu'dan gelen Irlamaz Çayı'nı da yedeğine alarak, Foça tepelerinin güneydoğusundan İzmir Körfezi'ne dökülür. Irmağın kaynağı olan Murat Dağı'ndan Ege Denizi'ne ulaştığı noktaya kadarki uzunluğu 401 km olup, su toplama havzası ise 17.500 km²'dir. Taşkın dönemlerinde sık sık yatak değiştiren Gediz Nehri, yaklaşık 40.000 ha'lık bir delta oluşturmuştur. Zaman içerisinde İzmir Körfezi'ndeki bazı adalar da kara ile birleşmiş ve delta ovası içerisinde kalmıştır.
Bu nehir, mitolojik çağlardan beri bölgemizin en önemli hayat kaynağı olarak, buradaki yaşamın bir sembolü, önemli bir akarsu olarak bugüne dek varlığını sürdürdü.
Ege Bölgesi'nin batı-doğu doğrultulu akarsularından biri, Büyük Menderes'ten sonra en büyüğüdür. Uzunluğu 350 km.'dir.
Gediz Nehri Murat ve Şaphane Dağlarından gelen çeşitli kollarla büyür. Önce kuzeydoğu - güneybatı doğrultusunda akar. Doğu - batı doğrultulu asıl Gediz Ovası'na Salihli kuzeyindeki Adala'da girer. Biraz sonra da soldan gelen Alaşehir suyunu alır. Daha batıda Marmara Gölü'nün sularını küçük bir ayakla alır, tarihi Sart (Sardes) yıkıntılarının önünden geçerek Manisa Ovası'na girer.
Gediz bu ovada deniz seviyesinden 50 metre yükseklikte akar. Manisa yakınlarında, kuzeyden gelen Akhisar Çayı ile güneyden gelen Nif Çayı'nı aldıktan sonra kuzeydeki Dumanlıdağ ile güneydeki Manisa Dağı arasında bulunan dar Menemen Boğazı'na girer. Bu boğazdan çıktıktan sonra Foça'nın güneyinde İzmir Körfezi'ne dökülür.
Gediz'in eski çığırı Menemen Boğazı'ndan çıktıktan sonra güney batıya dönüyor, nehir daha güneyde İzmir Körfezi'nin çok sığ bir kesimi önünde denize ulaşıyordu. Körfezi doldurmak tehlikesi yüzünden, 1886'da açılan bir kanalla, yatağı değiştirildi, yukarıda adı geçen noktada denize dökülmesi sağlandı.
Gediz Nehri, Anadolu'dan Ege Denizi'ne dökülen Büyük Menderes Nehri'nden sonra ikinci büyük akarsudur. İç Batı Anadolu'daki Murat, Eğrigöz ve Şaphane dağlarından inen suların birleşmesiyle oluşan Gediz Nehri, batıya doğru ilerlerken, kuzeyden Kunduzlu, Selendi, Deliiniş ve Demrek Çaylarını, güneyden ise Kula volkanik yöresinden gelen küçük dereleri sularına katar.
-derlemedir-
Türkiye'nin Akarsuları - Seyhan Nehri
Türkiye'nin Akarsuları - Çoruh Nehri
Türkiye'nin Akarsuları - Meriç Nehri
Kaynak:msxlabs.org
YORUMLAR