misal -li isim (misa:li) Arapça mi²¥l 1 . Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek: "Cumhuriyet tarihimizde bunun...
misal -li
isim (misa:li) Arapça mi²¥l 1 . Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek:
"Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır."- F. R. Atay. 2 . Benzer:
"Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında."- C. S. Tarancı.
isim (misa:li) Arapça mi²¥l 1 . Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek:
"Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır."- F. R. Atay. 2 . Benzer:
MİSAL, -li a. (ar. mişaf).
1. Bir şeyin kavranması, anlaşılması için örnek olarak gösterilen şey; örnek: Konuyu bu misalle daha iyi anlayacaksınız.
2. Bir şey mi şali, bir şeyin, başka bir şeyin niteliklerim andırdığını belirtir: insanoğlu kuş misali, bugün burada, yarın şurada Cennet misali bir yer.
3. Esk. Masal.
4. Esk. Düş, rüya: Âlem-i misal (düş âlemi).
5. Misal getirmek, bir konunun anlaşılmasını sağlamak için örnek vermek, örnek göstermek: Değişik misaller getirerek demokrasinin üstünlüğünü açıklamaya çalıştı.
—Esk. Misal-i meymun, padişah tuğrası.
—Esk. dilbilg. Arapçada ilk harfi illetli olan kök. || Misal-i vavi, ilk harfi " ) " olan kök. || Misal-i yâyi, ilk harfi "S" olan kök.
1. Bir şeyin kavranması, anlaşılması için örnek olarak gösterilen şey; örnek: Konuyu bu misalle daha iyi anlayacaksınız.
2. Bir şey mi şali, bir şeyin, başka bir şeyin niteliklerim andırdığını belirtir: insanoğlu kuş misali, bugün burada, yarın şurada Cennet misali bir yer.
3. Esk. Masal.
4. Esk. Düş, rüya: Âlem-i misal (düş âlemi).
5. Misal getirmek, bir konunun anlaşılmasını sağlamak için örnek vermek, örnek göstermek: Değişik misaller getirerek demokrasinin üstünlüğünü açıklamaya çalıştı.
—Esk. Misal-i meymun, padişah tuğrası.
—Esk. dilbilg. Arapçada ilk harfi illetli olan kök. || Misal-i vavi, ilk harfi " ) " olan kök. || Misal-i yâyi, ilk harfi "S" olan kök.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR