MUKASEME a. (ar. kısmdan mukâse- me). Esk. Paylaşma, bölüşme: "Mısır ile arzı Filistin miyânında dûçârı mukaseme olan..." ...
MUKASEME a. (ar. kısmdan mukâse- me). Esk. Paylaşma, bölüşme: "Mısır ile arzı Filistin miyânında dûçârı mukaseme olan..." (A. H. Tarhan).
—isi. huk, Mukaseme tariki, mirasçılardan biri bir mirasçıyı ikrar eder, öteki inkâr ederse, ikrar eden mirasçının payının, kendisiyle ikrar ettiği mirasçı arasında paylaştırılması.
—Tar. İslam devletlerinde bir tür toprak vergisi. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Tar. Başlangıçta tarımla uğraşanlardan devlet adına toplanan vergi, herhangi bir ölçü gözetilmeden haraç gibi ve rasgele alınırdı. Abbasıler döneminde (749-1258) yeniden düzenlenip 'mukaseme' adı altında yasallaştırıldı. Böylece devletle anlaşma yapmış yarı göçerkonar kabilelerin kullanımındaki topraklardan verimlilik derecesine göre 1/10, 1/4 ya da 1/3; sahiplerince terk edildikleri için bey tülmale geçen toprakları işleyen yerleşik çiftçilerin ürünlerinden de 2/5 oranında olmak üzere alınmaya başladı.
—isi. huk, Mukaseme tariki, mirasçılardan biri bir mirasçıyı ikrar eder, öteki inkâr ederse, ikrar eden mirasçının payının, kendisiyle ikrar ettiği mirasçı arasında paylaştırılması.
—Tar. İslam devletlerinde bir tür toprak vergisi. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Tar. Başlangıçta tarımla uğraşanlardan devlet adına toplanan vergi, herhangi bir ölçü gözetilmeden haraç gibi ve rasgele alınırdı. Abbasıler döneminde (749-1258) yeniden düzenlenip 'mukaseme' adı altında yasallaştırıldı. Böylece devletle anlaşma yapmış yarı göçerkonar kabilelerin kullanımındaki topraklardan verimlilik derecesine göre 1/10, 1/4 ya da 1/3; sahiplerince terk edildikleri için bey tülmale geçen toprakları işleyen yerleşik çiftçilerin ürünlerinden de 2/5 oranında olmak üzere alınmaya başladı.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR