OLABİLİR sıf. Gerçekleşmesini, olmasını önleyecek bir engel bulunmayan şey için kullanılır; mümkün. *Fels. OLANAKLl'nın eşanlam...
OLABİLİR sıf. Gerçekleşmesini, olmasını önleyecek bir engel bulunmayan şey için kullanılır; mümkün.
*Fels. OLANAKLl'nın eşanlamlısı.
*Mant. Olabilir dünya, beraber olabilen, doğrusu her biri olanaklı olan ve çelişki içermeyen, dolayısıyla aralarında hiçbir süre çelişmeyen bir nesneler topluluğunu adlandıran leibniz kökenli kavram. (Bk. ansikl. böl.)
* a. Mant. Varlığı çelişki içermeyen. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Mant. "Olabilir†terimi modal mantığın mevzularından biridir. Son zamanlarda bu tür bir mantığın kurulmasında mühim adımlar atıldı ve bu çalışmalara öncülük eden mantıkçı ve filozoflar, anlamlı bir halde, Leibniz'in "olabilir dünya" terimini tekrardan canlandırdılar. Leib- niz'e gore tanrısal anlıkta sonsuz sayıda olabilir dünya birbiriyle yarışırken, Tanrı bunlar içinde en yetkin olanına varlık kazandırmıştı. Sadece modal mantık çalışmalarında yer edinen uygar olabilir dünya terimi Leibniz'in tanrıbilimsel uğraşlarından oldukça uzak bir kavramdır. Mantıkçı Saul Kripke'nin geliştirdiği olabilir dünyaların anlambilimi modal mantığı olabilir dünya terimine dayandırma yolunda garip bir girişimdi. Buna gore, mantıksal olarak doğru bir önerme tüm olabilir dünyalarda doğru olan bir önermeydi. Quine modal mantığı, bilhassa nesneleri bireyleştirmekteki güçlük sebebiyle, içinden çıkılmaz derecede karışık olmakla eleştirdi: olabilir bir dünyadan bir ötekine geçtiğimiz süre, neyi “aynı bir fert" sayacağız ? Leibniz'in ana düşüncesi benimsenmedikçe (ona gore her fert, sadece bir tek olabilir dünyada var olabilir), bir bireylik ölçütünün ortaya konması güç şeklinde görünüyordu. Gerçi bir kişinin bazı nitelikleri ayrılarak onun temel nitelikleri, ötekilerse ikincil nitelikleri sayılabilir ve onu bireyleştiren temel özellikleri taşıması koşuluyla, her iki olabilir dünyada da aynı fert olduğu söylenebilirdi. Sadece iki kalite arasındaki fark çok belirsiz görünüyordu. Öuine şu şekilde yazar: "Matematikçilerin mantıklı olmaları zorunluyken iki ayaklı olmalarının mecburi olmadığını, buna karşılık bisikletçilerin iki ayaklı olmaları zorunluyken mantıklı olmalarının mecburi olmadığını düşünmek akla oldukça yatkındır. Fakat, gariplikleri içinde hem matematik hem de bisiklet bulunan biriyle karşılaşırsak ne olacak? Bu somut fert, mecburi olarak mantıklı, ilineksel olarak iki ayak'ı mı, yoksa mecburi olarak iki ayaklı, ilineksel olarak mantıklı mı sayılacak ?[...] Kişinin özniteliklerinden bazılarını mecburi öznitelikler ve ötekilerini olumsal özni- telikler sayan bir değerlendirmenin asla anlamı yoktur" (Word and Object) [Sözcük ve Nesne], Kripke'nin çözümü, "katı adlandırıcılar†söylediği ve tüm olabilir dünyalarda aynı özlükleri adlandıran dilbilimsel bir anlatımlar sınıfı önermeye dayanıyordu. Bilhassa hususi adlar bu türlü adlandırıcılar içinde yer alırlarken, tekil betimlemeler bu tür adlandırıcılar içinde yer almıyorlardı. Böylece, olabilir bireylerin bir bireylik ölçütü ortaya konuyor, sadece en azından iki çelişik görünüşlü sonuca yol açılıyordu: 1. a ve b'nin ad oldukları “a, b'dir" türü doğru önermeler mecburi olarak doğruydular ("a, b'dirâ€in doğru olmasının sebebi, "a" ve "b"nin gerçek dünyada aynı bireyi adlandırmalarıydı; sadece "a" ve "b", katı adlandırıcılar olarak, tüm olabilir dünyalarda da aynı bireyi adlandırıyorlardı; buna gore a,b'dir", tüm olabilir dünyalarda doğru ve dolayısıyla mecburi olarak doğruydu). "Sabah yıldızı Akşam yıldızıdır†türü önermeler buna gore mecburi olarak doğruydu, oysa bu doğruluk gözlem vesilesiyle biliniyordu: demek ki bununla birlikte hem mecburi, hem de sonsal önermeler vardı;
*Fels. OLANAKLl'nın eşanlamlısı.
*Mant. Olabilir dünya, beraber olabilen, doğrusu her biri olanaklı olan ve çelişki içermeyen, dolayısıyla aralarında hiçbir süre çelişmeyen bir nesneler topluluğunu adlandıran leibniz kökenli kavram. (Bk. ansikl. böl.)
* a. Mant. Varlığı çelişki içermeyen. (Bk. ansikl. böl.)
*ANSİKL. Mant. "Olabilir†terimi modal mantığın mevzularından biridir. Son zamanlarda bu tür bir mantığın kurulmasında mühim adımlar atıldı ve bu çalışmalara öncülük eden mantıkçı ve filozoflar, anlamlı bir halde, Leibniz'in "olabilir dünya" terimini tekrardan canlandırdılar. Leib- niz'e gore tanrısal anlıkta sonsuz sayıda olabilir dünya birbiriyle yarışırken, Tanrı bunlar içinde en yetkin olanına varlık kazandırmıştı. Sadece modal mantık çalışmalarında yer edinen uygar olabilir dünya terimi Leibniz'in tanrıbilimsel uğraşlarından oldukça uzak bir kavramdır. Mantıkçı Saul Kripke'nin geliştirdiği olabilir dünyaların anlambilimi modal mantığı olabilir dünya terimine dayandırma yolunda garip bir girişimdi. Buna gore, mantıksal olarak doğru bir önerme tüm olabilir dünyalarda doğru olan bir önermeydi. Quine modal mantığı, bilhassa nesneleri bireyleştirmekteki güçlük sebebiyle, içinden çıkılmaz derecede karışık olmakla eleştirdi: olabilir bir dünyadan bir ötekine geçtiğimiz süre, neyi “aynı bir fert" sayacağız ? Leibniz'in ana düşüncesi benimsenmedikçe (ona gore her fert, sadece bir tek olabilir dünyada var olabilir), bir bireylik ölçütünün ortaya konması güç şeklinde görünüyordu. Gerçi bir kişinin bazı nitelikleri ayrılarak onun temel nitelikleri, ötekilerse ikincil nitelikleri sayılabilir ve onu bireyleştiren temel özellikleri taşıması koşuluyla, her iki olabilir dünyada da aynı fert olduğu söylenebilirdi. Sadece iki kalite arasındaki fark çok belirsiz görünüyordu. Öuine şu şekilde yazar: "Matematikçilerin mantıklı olmaları zorunluyken iki ayaklı olmalarının mecburi olmadığını, buna karşılık bisikletçilerin iki ayaklı olmaları zorunluyken mantıklı olmalarının mecburi olmadığını düşünmek akla oldukça yatkındır. Fakat, gariplikleri içinde hem matematik hem de bisiklet bulunan biriyle karşılaşırsak ne olacak? Bu somut fert, mecburi olarak mantıklı, ilineksel olarak iki ayak'ı mı, yoksa mecburi olarak iki ayaklı, ilineksel olarak mantıklı mı sayılacak ?[...] Kişinin özniteliklerinden bazılarını mecburi öznitelikler ve ötekilerini olumsal özni- telikler sayan bir değerlendirmenin asla anlamı yoktur" (Word and Object) [Sözcük ve Nesne], Kripke'nin çözümü, "katı adlandırıcılar†söylediği ve tüm olabilir dünyalarda aynı özlükleri adlandıran dilbilimsel bir anlatımlar sınıfı önermeye dayanıyordu. Bilhassa hususi adlar bu türlü adlandırıcılar içinde yer alırlarken, tekil betimlemeler bu tür adlandırıcılar içinde yer almıyorlardı. Böylece, olabilir bireylerin bir bireylik ölçütü ortaya konuyor, sadece en azından iki çelişik görünüşlü sonuca yol açılıyordu: 1. a ve b'nin ad oldukları “a, b'dir" türü doğru önermeler mecburi olarak doğruydular ("a, b'dirâ€in doğru olmasının sebebi, "a" ve "b"nin gerçek dünyada aynı bireyi adlandırmalarıydı; sadece "a" ve "b", katı adlandırıcılar olarak, tüm olabilir dünyalarda da aynı bireyi adlandırıyorlardı; buna gore a,b'dir", tüm olabilir dünyalarda doğru ve dolayısıyla mecburi olarak doğruydu). "Sabah yıldızı Akşam yıldızıdır†türü önermeler buna gore mecburi olarak doğruydu, oysa bu doğruluk gözlem vesilesiyle biliniyordu: demek ki bununla birlikte hem mecburi, hem de sonsal önermeler vardı;
Kaynak: Büyük Larousse
Şevket Rado'nun 'Daha iyi olabilir' kitabının türü nedir?
DVD-RW sürücü boş CD'leri görmüyor ve yazmıyor, mesele ne olabilir, çözümü nedir?
Windows 7'de yaşanmış olan Messenger problemininin sebebi ne olabilir, çözümü nedir?
YORUMLAR