Ordu'nun Dereleri türküsünün hikayesi nedir?

Ordu'nun Dereleri adlı türkünün hikayesi nedir? ORDU'NUN DERELERİ Eskiden ama çok eskiden Ordu'nun uzak köylerinden ...

Ordu'nun Dereleri adlı türkünün hikayesi nedir?


ORDU'NUN DERELERİ
Alıntıdaki Ek 60990


Eskiden ama çok eskiden Ordu'nun uzak köylerinden birinde iki genç yaşarmış. Genç kız güzel mi güzel. Dal gibi, sırma örgülü saçları, hokka gibi ağzı, sürmeli gözleriyle yürekler hoplatan kızın adı Hacer.

Delikanlı da yakışıklı mı yakışıklı. Bu levent yapılı, yağız gencin adı Mehmet. Şöyle bir bakışıyla genç kızları mezara dek peşinden sürükleyen Mehmet, ne var ki Hacer'e sevdalıymış.




Güzelliği ile çevresini kırıp geçiren Hacer de derin bir sevda ile yanıp tutuşurmuş Mehmet için.

Zaman zaman zerdali ağacının dibinde buluşmuşlar. Göz göze, diz dize akıp giden saatlerin farkına bile varmazlarmış Fakat bu güzel beraberliğe kem gözler karışmış. Haset dolu köyün diğer kızları çevirdikleri türlü entrikalarla bu tatlı beraberliği yıkıp atmışlar.Hacer kızın aleyhine inanılmaz dedikodular üretmişler ve nihayet Mehmet'in, sevdiğini ve de köyünü terk etmesine neden olmuşlardır.


Böyle derin bir üzüntüyle gurbete çıkan Mehmet, geride gözleri yaşlı bir kız, dertli, yerinden kalkamayan yatalak bir ana bırakmıştır.Büyük bir acı içinde kalan, yüreği yanık Hacer kız her gün evinin yakınından akan dere kenarına gider, yıkadığı kar gibi beyaz çamaşırları çitlere asarken dudaklarından eksik etmediği bir türküyle bütün köyü inletip dururmuş.


Ordunun dereleri

Aksa yukarı aksa

Vermem seni ellere

Ordu üstüme kalksa


Oy bağlamam bağlamam

Zerdali dalı mısın

Garip garip çalarsın

Benden sevdalı mısın


Ne yazık ki Hacer kızın bu feryadını, ne Mehmet duyar ne de araya giren iyi niyetli komşular bu işe bir çare bulurmuş. Tüm komşuların gelip gittiği ev yas evine dönmüş.

O günden sonra günler aylar böyle gelip geçmiş, ne Mehmet dönmüş ne de Hacer gitmiş sevdiğinin yanına. Ama Hacer'in yüreği yanık, hep dertli dertli söylermiş bu türküyü inceden.


Oy Mehmet'im Mehmet'im

Sana küstüm demedim

Beni sana geçmişler

Vallahi ben demedim.


Hacer'in bu sözlerinde gerçeğin ta kendisi varmış. Ne çare ki içli kız, dertli kız türküsüne vurduğu gamını, derdini sevdiğine ulaştıramamış. Araya girenler de işin üstesinden gelememiş. Böylece yıllar geçmiş aradan. Mehmet gurbette kalmış, Hacer kız da dere kenarında hem ağlamış, hem söylemiş “Ordu'nun Dereleri†türküsünü ölünceye dek.





  • Merdo türküsünün hikayesi nedir?


  • Konyalı türküsünün hikayesi nedir?


  • Çökertme türküsünün hikayesi nedir?



Ordu'nun Dereleri

Ordu'nun dereleri

Aksa yukarı aksa




Vermem seni ellere

Ordu üstüme kalksa

Sürmelim aman


Oy Mehmet'im Mehmet'im

Sana küstüm demedim

Seni bana geçmişler

Vallahi ben demedim

Sürmelim aman


Ordu'nun dereleri

Kara yosun bağlıyor

Kalk gidelim sevdiğim

Annem evde ağlıyor

Sürmelim aman


Oy bağlamam bağlamam

Zerdali dalı mısın

Garip garip çalarsın

Benden sevdalı mısın

Yorum:

Ordulu olduğumu öğrenenlerin istisnasız sorduğu şeydir bu: "Dereler yukarı akıyor mu?" Türkü öyle bir yer etmiş ki zihinlere... Duymayan, dinlemeyen var mı "Ordu`nun Dereleri"ni?


Aşkın müthiş bir ifadesidir yukarıdaki dizeler. Sevdiği için dünyaya meydan okuma, her şeyi karşısına alma, aşkına sahip çıkma, ölümüne sevme...


Şimdilerde yok böyle aşklar. Bakın ne diyor dizeler: "Bütün Ordu halkı ayaklanıp üstüme gelse senden vazgeçmem. Suyun yukarı akması tabiat kurallarına aykırı. Bu mümkün değil ya hadi oldu, dünya tersine döndü ve sular yukarı aktı; yine de senden vazgeçmem!"


Mecnun`un Leyla için çöle düşmesinden, Ferhat`ın Şirin için dağlar delmesinden, Kerem`in Aslı için yanmasından daha güçlü ve öz bir ifadedir aşk için bu dizeler.


Bu yazıyı kaleme alma sebebim bu akşam dinlediğim bir türküydü. Bir Çarşamba türküsü şöyle diyordu radyoda:

"Oy ninoşum, ninnoşum

Ben sana vurulmuşum.

Eller almış yarimi,

Ben yarimsiz bir hoşum."


"Eller almış yarimi" dizelerini duyunca gülümsedim, aklıma bir olay geldiği için. Birkaç yıl önce gazetede okumuştum. Devrin Hava Kuvvetleri Komutanı Orduluydu. Gazeteciler Ankara`da bir gece "caz konseri"nde görürler Paşa`yı ve hemen giderler yanına: "Paşam, derler; caza merakınız var galiba" "Yok, der Paşa. Hiç ilgilenmem; ama protokol gereği geldim."


Basının göirevi soru sormak olduğu için devam eder gazeteciler: "Paşam, hangi müzikten hoşlanıyorsunuz?"


"Halk müziği, der; en sevdiğim türkü de Ordu`nun Dereleri türküsüdür." ve devam eder. "Büyük bir aşk, yiğitlik ifadesi var türküde. Her ne olursa olsun sevdiğinden vazgeçmeme var."


Hemen atılır biri: "Paşam, `Çarşamba`yı Sel Aldı` türküsü için ne diyeceksiniz?"


"Hiç sevmem o türküyü, der Paşa.

Çarşambayı sel aldı

Bir yar sevdim el aldı.


Yahu olur mu öyle şey? Ben seveceğim el alacak!.. Ne anlamı var o zaman sevmenin? Böyle aşk mı olur? Aşık adam ne pahasına olursa olsun sevdiğini ele vermez!"


Evet, beni gülümseten buydu. Bu akşam radyodan dinlediğim Çarşamba türküsünde "Eller almış yarimi" sözünü duyunca "Olamaz!" dedim, "Çarşamba türkülerinde hep mi aynı ifade var?"


Çarşambalılar kızmasın ama Ordu türküsündeki bu aşka sahip çıkma, aşkı uğruna dünyayı karşısına alma cesareti varken "Bir yar sevdim el aldı", "Eller almış yarimi" gibi türküleri duyunca yahu ne yapıyorsunuz siz diyor insan.


Nice Ordulu bilirim. Sevmiş, istemiş, sevdiği verilmemiş; gözünü kırpmadan kaçırmış, kendine eş eylemiştir sevdiğini. Babam, amcam ve iki halam dahildir buna.


Ben mi? Geleneği bozanlardanım ben... Dedim ya şimdi kalmadı öyle aşklar ve babayiğitler...(Mustafa Kuvancı)



Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
ORDU'NUN DERELERİ
Ad: ordu.jpg


Eskiden ama çok eskiden Ordu'nun uzak köylerinden birinde iki genç yaşarmış. Genç kız güzel mi güzel. Dal gibi, sırma örgülü saçları, hokka gibi ağzı, sürmeli gözleriyle yürekler hoplatan kızın adı Hacer.

Delikanlı da yakışıklı mı yakışıklı. Bu levent yapılı, yağız gencin adı Mehmet. Şöyle bir bakışıyla genç kızları mezara dek peşinden sürükleyen Mehmet, ne var ki Hacer'e sevdalıymış.

Güzelliği ile çevresini kırıp geçiren Hacer de derin bir sevda ile yanıp tutuşurmuş Mehmet için.

Zaman zaman zerdali ağacının dibinde buluşmuşlar. Göz göze, diz dize akıp giden saatlerin farkına bile varmazlarmış Fakat bu güzel beraberliğe kem gözler karışmış. Haset dolu köyün diğer kızları çevirdikleri türlü entrikalarla bu tatlı beraberliği yıkıp atmışlar.Hacer kızın aleyhine inanılmaz dedikodular üretmişler ve nihayet Mehmet'in, sevdiğini ve de köyünü terk etmesine neden olmuşlardır.


Böyle derin bir üzüntüyle gurbete çıkan Mehmet, geride gözleri yaşlı bir kız, dertli, yerinden kalkamayan yatalak bir ana bırakmıştır.Büyük bir acı içinde kalan, yüreği yanık Hacer kız her gün evinin yakınından akan dere kenarına gider, yıkadığı kar gibi beyaz çamaşırları çitlere asarken dudaklarından eksik etmediği bir türküyle bütün köyü inletip dururmuş.


Ordunun dereleri

Aksa yukarı aksa

Vermem seni ellere

Ordu üstüme kalksa


Oy bağlamam bağlamam

Zerdali dalı mısın

Garip garip çalarsın

Benden sevdalı mısın


Ne yazık ki Hacer kızın bu feryadını, ne Mehmet duyar ne de araya giren iyi niyetli komşular bu işe bir çare bulurmuş. Tüm komşuların gelip gittiği ev yas evine dönmüş.

O günden sonra günler aylar böyle gelip geçmiş, ne Mehmet dönmüş ne de Hacer gitmiş sevdiğinin yanına. Ama Hacer'in yüreği yanık, hep dertli dertli söylermiş bu türküyü inceden.


Oy Mehmet'im Mehmet'im

Sana küstüm demedim

Beni sana geçmişler

Vallahi ben demedim.


Hacer'in bu sözlerinde gerçeğin ta kendisi varmış. Ne çare ki içli kız, dertli kız türküsüne vurduğu gamını, derdini sevdiğine ulaştıramamış. Araya girenler de işin üstesinden gelememiş. Böylece yıllar geçmiş aradan. Mehmet gurbette kalmış, Hacer kız da dere kenarında hem ağlamış, hem söylemiş “Ordu'nun Dereleri†türküsünü ölünceye dek.









Bir tarih zengin bir uşak maddi durumu onun ki kadar iyi olmayan bir genç kıza aşık olur. Tabi kızda bu uşağa aşık olur. Bunlar birbirlerine sevdalanırlar lakin kız ile oğlanı birbirlerine kavuşmalarını istemeyen insanlar vardır.


Kız artık o kadar sevda acısı çeker ki ve der ki ;

Ordu'nun dereleri

Aksa yukarı aksa

Vermem seni ellere

Ordu üstüme kalksa


Burda derenin ters akması doğal bir kanuna aykırı olacağından bu aykırılık olsa dahi senden vazgeçmiyeceğim ve tüm Ordu üstüme gelse yine seni seveceğim anlamı çıkmaktadır.


Tabi kız ile oğlanı ayırmak için oğlana kız hakkında yalan yanlış şeyler söylenmektedir,bu sebeble kız ;

Oy Mehmedim Memedim

Sana küstüm demedim

Beni sana geçmişler

Vallahi ben demedim.


Ordu şivesine göre geçmek sözcüğü şikayet etmek anlamına da gelir.





  • Merdo türküsünün hikayesi nedir?


  • Konyalı türküsünün hikayesi nedir?


  • Çökertme türküsünün hikayesi nedir?


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Ordu'nun Dereleri türküsünün hikayesi nedir?
Ordu'nun Dereleri türküsünün hikayesi nedir?
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/60990-ordunun-dereleri-turkusunun-hikayesi-nedir-ordu.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/ordunun-dereleri-turkusunun-hikayesi.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/05/ordunun-dereleri-turkusunun-hikayesi.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content