OTOMATİZM a. (fr. automatisme). Fizyol. Emek vermesi için lüzumlu tüm öğeler bünyesinde bulunan organın özelliği. (Başlıca otomatiz...
OTOMATİZM a. (fr. automatisme). Fizyol. Emek vermesi için lüzumlu tüm öğeler bünyesinde bulunan organın özelliği. (Başlıca otomatizmler şunlardır: kalp otomatizmi, vazomotor merkezlerin, solunum merkezlerinin otomatizmi, bağırsak otomatizmi, omurilik otomatizmi.)
*ikt. Klasik tutumsal çözümlemede, her türlü tutumsal etmenin etkisinden uzak kalan düzenleyici mekanizma.
*Nörol. Omurilik otomatizmi, travma, tazyik ya da damar hastalığına bağlı olarak tam bir kesmeden sonrasında, üst taraftaki sinir merkezlerinin denetiminden kurtulan omuriliğin otonom emek vermesi biçiminde beliren refleks tepkilerinin tümü. (Bk. ansikl. böl.) || Sara otomatizmi, bir sara nöbeti esnasında ortaya çıkan otomatik hareketler. (Bk. ansikl. böl.)
*Psik. Zihinsel otomatizm, G. de Clörambault'nun betimlediği sendrom. Bu sendromun ayırtedici özelliği, fikir akışında bir kargaşalık (özne, fikir ve eylemlerinin kendisine öncesinden bildirildiği duygusuna haizdir), duyusal bir kalite taşımayan sözsel sanrılar, senestezik sanrılar ve devindirici otomatizmlerdir: itkiler, asalak davranışlar. (Şizofreni ve diğeri süreğen hezeyanlı psikozlarda karşılaşılan zihinsel otomatizm, G. de Clörambault'ya nazaran, hezeyanın başlangıç noktasıdır.)
*Ruhbil. Eskiden istemdışı etkinlikleri adlandırmak için kullanılan terim. (Başlangıçta istemli olmakla beraber, yinelene yi- nelene istemli olmaktan çıkan etkinlikler için de kullanılabilir. Alışılmış birçok hareketlerde durum böyledir. Bugün deneysel ruhbilimde, öznenin hiçbir denetimi olmayan otomatik süreç ya da mekanizmalarla "denetimli" süreç ya da mekanizmalar içinde kimi zaman bir fark yapılmaktaysa da buradaki "denetimli" terimi, "istemli" teriminden daha kuvvetsiz bir anlam taşımaktadır.)
*Teknol. ûZDEVİNGENLİK'in eşanlamlısı.
*Ansİkl. Nörol.
*Omurilik otomatizmi. Çoğu zaman ilk kazadan 3 ila 4 hafta sonrasında ortaya çıkar ve korunma ya da üçlü çekilme reflekslerinin bulunmasıyla tanınır. Kemik-kiriş refleksleri canlı ve çok yönlüdür; taban derisi refleksi gerileme biçiminde gerçekleşir; kasık ya da kabaetin uyarılmasından sonrasında refleks işemeler görülür.
*Sara otomatizmi. Şuur (bilhassa hafıza) bozukluklarıyla birleşerek, sara nöbeti belirtilerinin tümünü oluşturabilir. Kimi zaman nöbetin başlangıcında o anda yapılmakta olan fiil (yürümek, bisiklet kullanmak) sürebileceği şeklinde, tamamen yepyeni bir etkinlik de sözkonusu olabilir. Çoğu zaman uygunsuz, anlam ifade etmeyen ve acemice olan bu etkinlik (soyunmak, bir perdeyi buruşturmak, bir mobilyanın yerini değişiklik yapmak) çok iyi bir eşgüdümle de gerçekleşebilir (şehir içinde otomobil kullanmak, bir bilet alıp trene binmek, vb.), iyi bir kullanıma ve geriye yönelik bu otomatizmler en klasik olanlardır. Nöbet sonrası, hasta hiçbir şey anımsamaz ve hareket etmiş olduğu yerden çok uzakta bulunmaktan büyük bir şaşkınlık duyar. Bu otomatizm ve nöbetlerin süresi birkaç dakika ile birkaç gün içinde değişebilir.
*ikt. Klasik tutumsal çözümlemede, her türlü tutumsal etmenin etkisinden uzak kalan düzenleyici mekanizma.
*Nörol. Omurilik otomatizmi, travma, tazyik ya da damar hastalığına bağlı olarak tam bir kesmeden sonrasında, üst taraftaki sinir merkezlerinin denetiminden kurtulan omuriliğin otonom emek vermesi biçiminde beliren refleks tepkilerinin tümü. (Bk. ansikl. böl.) || Sara otomatizmi, bir sara nöbeti esnasında ortaya çıkan otomatik hareketler. (Bk. ansikl. böl.)
*Psik. Zihinsel otomatizm, G. de Clörambault'nun betimlediği sendrom. Bu sendromun ayırtedici özelliği, fikir akışında bir kargaşalık (özne, fikir ve eylemlerinin kendisine öncesinden bildirildiği duygusuna haizdir), duyusal bir kalite taşımayan sözsel sanrılar, senestezik sanrılar ve devindirici otomatizmlerdir: itkiler, asalak davranışlar. (Şizofreni ve diğeri süreğen hezeyanlı psikozlarda karşılaşılan zihinsel otomatizm, G. de Clörambault'ya nazaran, hezeyanın başlangıç noktasıdır.)
*Ruhbil. Eskiden istemdışı etkinlikleri adlandırmak için kullanılan terim. (Başlangıçta istemli olmakla beraber, yinelene yi- nelene istemli olmaktan çıkan etkinlikler için de kullanılabilir. Alışılmış birçok hareketlerde durum böyledir. Bugün deneysel ruhbilimde, öznenin hiçbir denetimi olmayan otomatik süreç ya da mekanizmalarla "denetimli" süreç ya da mekanizmalar içinde kimi zaman bir fark yapılmaktaysa da buradaki "denetimli" terimi, "istemli" teriminden daha kuvvetsiz bir anlam taşımaktadır.)
*Teknol. ûZDEVİNGENLİK'in eşanlamlısı.
*Ansİkl. Nörol.
*Omurilik otomatizmi. Çoğu zaman ilk kazadan 3 ila 4 hafta sonrasında ortaya çıkar ve korunma ya da üçlü çekilme reflekslerinin bulunmasıyla tanınır. Kemik-kiriş refleksleri canlı ve çok yönlüdür; taban derisi refleksi gerileme biçiminde gerçekleşir; kasık ya da kabaetin uyarılmasından sonrasında refleks işemeler görülür.
*Sara otomatizmi. Şuur (bilhassa hafıza) bozukluklarıyla birleşerek, sara nöbeti belirtilerinin tümünü oluşturabilir. Kimi zaman nöbetin başlangıcında o anda yapılmakta olan fiil (yürümek, bisiklet kullanmak) sürebileceği şeklinde, tamamen yepyeni bir etkinlik de sözkonusu olabilir. Çoğu zaman uygunsuz, anlam ifade etmeyen ve acemice olan bu etkinlik (soyunmak, bir perdeyi buruşturmak, bir mobilyanın yerini değişiklik yapmak) çok iyi bir eşgüdümle de gerçekleşebilir (şehir içinde otomobil kullanmak, bir bilet alıp trene binmek, vb.), iyi bir kullanıma ve geriye yönelik bu otomatizmler en klasik olanlardır. Nöbet sonrası, hasta hiçbir şey anımsamaz ve hareket etmiş olduğu yerden çok uzakta bulunmaktan büyük bir şaşkınlık duyar. Bu otomatizm ve nöbetlerin süresi birkaç dakika ile birkaç gün içinde değişebilir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR