parlak ödat 1 . Parlayan, ışıldayan: "Siyah, çıplak dallarda hemen hemen kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk...
parlak
ödat
"Siyah, çıplak dallarda hemen hemen kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk benzer biçimde parlıyordu."- H. E. Adıvar.
2 . Temiz ve ışıklı:
"Sabahleyin sema parlak, ufuk açıktı / Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı"- F. N. Çamlıbel.
3 . mecaz Göze çarpacak kadar başarıya ulaşmış:
"Birinci İnönü Harbi'ni parlak bir zaferle kazandık."- A. Gündüz. 4 . kaba konuşmada Yüzü güzel (oğlan).
Kaynak:TDK
Bülent Emrah Parlak
Erol Parlak
Başak Parlak
PARLAK sıf.
1. Parlayan, kuvvetli ışık veren ya da bu şekilde bir ışığı yansıtan şey için kullanılır: Masmavi gökyüzünde parlak güneş Parlak saçlar
2. Başansıyia parlayan bir kimse ya da büyük bir başarıyla kendim gösteren şey için kullanılır: Parlak bir yazar. Parlak bir dış ilişkiler uzmanı. Parlak bir geleceği var. Amerikan sinemasının parlak bir periyodu.
3. Yüzeysel denebilecek parıltı, çekicilik: Dinleyenleri parlak sözlerle oyalamak.
4. Canlı, pırıltılı, ışıl ışıl renk için kullanılır: Parlak kırmızı.
5. Arg. Güzel yüzlü oğlan için kullanılır.
6. Parlak bir sema, parlak hava, bulutlu, sisli olmayan sema, hava. || Pek parlak olmamak, bir kimseden, bir şeyden söz ederken, iyi olmamak, beklenilen, istenilen benzer biçimde olmamak, yolunda gitmemek anlamında kullanılır: Hastanın durumu bugün pek parlak değil, işler pek parlak değil. Teklit pek parlak değil.
*Bine. Parlak yürüyüş, bir atın doğru ve görkemli yürüyüşleri için kullanılan deyim.
*Değirmene. Parlak pirinç ya da arpa, bu tanelerin kabuklarından soyulmuş biçimi.
*Müz. Ybrumcunun, bilhassa teknik becerisini değerlendiren bir parça ya da pasaj için kullanılır.
a. Eşkanatlı böcekler familyası, (Bil. a. Fulgoridae.)
*ANSİKL. Parlakağustosböceğlgiller familyası üyelerinin çok ufak duyargaları gözlerin altından çıkar; yalnızca iki yalıngözleri vardır Geniş kanatlı, kese biçiminde ya da koni benzer biçimde uzun kafalı hayvanlardır, Vferkürenin sıcak bölgelerine yayılırlar, uzun kafalarının garip bir görünümü vardır; renkleri çoğunlukla canlı ve uyumlu dur; neredeyse hepsi mumsu bir salgı çıkarır. Lanternaria candelaria fotogen bakteriler yardımıyla ışık saçar. Fulgor cinsel üyeleri S/maruba'ların (sedefotugiller) gövdelerinde bulunur; bundan dolayı bu ağacın kabuğuyla aynı renkte olmaları, böceklerin düşmanlarından gizlenmesini sağlar.
1. Parlayan, kuvvetli ışık veren ya da bu şekilde bir ışığı yansıtan şey için kullanılır: Masmavi gökyüzünde parlak güneş Parlak saçlar
2. Başansıyia parlayan bir kimse ya da büyük bir başarıyla kendim gösteren şey için kullanılır: Parlak bir yazar. Parlak bir dış ilişkiler uzmanı. Parlak bir geleceği var. Amerikan sinemasının parlak bir periyodu.
3. Yüzeysel denebilecek parıltı, çekicilik: Dinleyenleri parlak sözlerle oyalamak.
4. Canlı, pırıltılı, ışıl ışıl renk için kullanılır: Parlak kırmızı.
5. Arg. Güzel yüzlü oğlan için kullanılır.
6. Parlak bir sema, parlak hava, bulutlu, sisli olmayan sema, hava. || Pek parlak olmamak, bir kimseden, bir şeyden söz ederken, iyi olmamak, beklenilen, istenilen benzer biçimde olmamak, yolunda gitmemek anlamında kullanılır: Hastanın durumu bugün pek parlak değil, işler pek parlak değil. Teklit pek parlak değil.
*Bine. Parlak yürüyüş, bir atın doğru ve görkemli yürüyüşleri için kullanılan deyim.
*Değirmene. Parlak pirinç ya da arpa, bu tanelerin kabuklarından soyulmuş biçimi.
*Müz. Ybrumcunun, bilhassa teknik becerisini değerlendiren bir parça ya da pasaj için kullanılır.
a. Eşkanatlı böcekler familyası, (Bil. a. Fulgoridae.)
*ANSİKL. Parlakağustosböceğlgiller familyası üyelerinin çok ufak duyargaları gözlerin altından çıkar; yalnızca iki yalıngözleri vardır Geniş kanatlı, kese biçiminde ya da koni benzer biçimde uzun kafalı hayvanlardır, Vferkürenin sıcak bölgelerine yayılırlar, uzun kafalarının garip bir görünümü vardır; renkleri çoğunlukla canlı ve uyumlu dur; neredeyse hepsi mumsu bir salgı çıkarır. Lanternaria candelaria fotogen bakteriler yardımıyla ışık saçar. Fulgor cinsel üyeleri S/maruba'ların (sedefotugiller) gövdelerinde bulunur; bundan dolayı bu ağacın kabuğuyla aynı renkte olmaları, böceklerin düşmanlarından gizlenmesini sağlar.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR