SALTA a. (ital. salto, sıçrama'dân). 1. Köpeğin arka ayakları üstünde kalkması. 2. Salta durmak, sözkonusu köpekse arka ayaklar...
SALTA a. (ital. salto, sıçrama'dân).
1. Köpeğin arka ayakları üstünde kalkması.
2. Salta durmak, sözkonusu köpekse arka ayakları üstünde durmak; bir kimseyse, birinden çekinmek, korkmak, her söylediğine boyun eğmek: Tamamımız onun karşısında salta dururduk.
*Denize. Gerilmiş bir halatı, hafifçe koyve- rip gevşetme. || Salta etmek, bir halatı, zinciri vb.'yi yavaş salıvermek.
*Bir babaya ya da koçboynuzuna volta edilmiş bir halatı ağır ağır kaçırmak.
* ünl. Salta borina, yelkenli gemilerde, borinaları koyvermek için verilen komut. I! Salta pırasyat, alaborina seyreden bir yelkenlide, orsa alabanda tiramola manevrası yapılırken, pırasyaları bir miktar gevşetip, yelkenlerin rüzgârla olan açılarını büyütecek şekilde dümen kullanarak, gemiyi hızlandırmak ve rüzgâr üzerine dönüşe hazırlamak için verilen komut.
Kaynak: Büyük Larousse
1. Köpeğin arka ayakları üstünde kalkması.
2. Salta durmak, sözkonusu köpekse arka ayakları üstünde durmak; bir kimseyse, birinden çekinmek, korkmak, her söylediğine boyun eğmek: Tamamımız onun karşısında salta dururduk.
*Denize. Gerilmiş bir halatı, hafifçe koyve- rip gevşetme. || Salta etmek, bir halatı, zinciri vb.'yi yavaş salıvermek.
*Bir babaya ya da koçboynuzuna volta edilmiş bir halatı ağır ağır kaçırmak.
* ünl. Salta borina, yelkenli gemilerde, borinaları koyvermek için verilen komut. I! Salta pırasyat, alaborina seyreden bir yelkenlide, orsa alabanda tiramola manevrası yapılırken, pırasyaları bir miktar gevşetip, yelkenlerin rüzgârla olan açılarını büyütecek şekilde dümen kullanarak, gemiyi hızlandırmak ve rüzgâr üzerine dönüşe hazırlamak için verilen komut.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR