SüNMEK gçz. f. 1. Esnekliğini yitirerek gevşemek: Bu kazağın yakası ütülenince sünmûş 2. Bir şeyden söz ederken, kopmadan uzamak. ...
SüNMEK gçz. f.
1. Esnekliğini yitirerek gevşemek: Bu kazağın yakası ütülenince sünmûş
2. Bir şeyden söz ederken, kopmadan uzamak.
*Kasapl. Kesilmiş hayvanın etleri söz konusuysa, söküm esnasında kopmadan uzamak, gerilmek. (Kesimden sonrasında yapılacak söküm işleminin ölüm sertliği oluştuktan sonrasında gerçekleştirilmesi gerekir. Aksi halde etler süner, muntazam bir şekilde ayrılmaz.)
*Şarapç. Şarap ya da şıradan söz edilirken, sünme etkisiyle sıvı yağ görünümü almak.
*Teknol. Bir çekme kuvvetinin tesirinde bırakılmış bir deriden ya da başka bir malzemeden söz ederken, uzamak; bu uzama, uygulanan kuvvet ortadan kalktığında, en azından kısmen korunur.
* söndürmek ettirg. f. Bir şeyi söndürmek, çekip uzatmak; esnetmek.
1. Esnekliğini yitirerek gevşemek: Bu kazağın yakası ütülenince sünmûş
2. Bir şeyden söz ederken, kopmadan uzamak.
*Kasapl. Kesilmiş hayvanın etleri söz konusuysa, söküm esnasında kopmadan uzamak, gerilmek. (Kesimden sonrasında yapılacak söküm işleminin ölüm sertliği oluştuktan sonrasında gerçekleştirilmesi gerekir. Aksi halde etler süner, muntazam bir şekilde ayrılmaz.)
*Şarapç. Şarap ya da şıradan söz edilirken, sünme etkisiyle sıvı yağ görünümü almak.
*Teknol. Bir çekme kuvvetinin tesirinde bırakılmış bir deriden ya da başka bir malzemeden söz ederken, uzamak; bu uzama, uygulanan kuvvet ortadan kalktığında, en azından kısmen korunur.
* söndürmek ettirg. f. Bir şeyi söndürmek, çekip uzatmak; esnetmek.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR