Şüphe TDK, Türk Dil Kurumu isim Arapça şubhe 1 . Kuşku: "Saçmasapan zannedilen bu sözlerin pek bariz bir mistik tesirle ...
Şüphe
TDK, Türk Dil Kurumu
isim Arapça şubhe
1 . Kuşku:
2 . Kuruntu.
TDK, Türk Dil Kurumu
1 . Kuşku:
"Saçmasapan zannedilen bu sözlerin pek bariz bir mistik tesirle söylendiğine şüphe yoktur."- A. H. Çelebi.
2 . Kuruntu.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- şüphe bırakmamak
- şüphe etmek
- şüpheye düşmek
- şüpheye kapılmak
- şüphe yok
Şüphe, kuşku ve zan arasındaki farklılıklar nedir?
Rüyada Şüphelenmek/Şüphe Etmek
ŞüPHE a. (ar. şübhe).
1. Bir kimse, bir olay, bir şey için zihnin kesin yargıya va- ramayıp duraksaması, kuşku; O konuda hiç şüphen olmasın.
2. Bir kimse hakkında kesin verilere dayanmayan olumsuz düşünce, kuşku: üzerindeki şüpheleri gidermek için çaba harcıyor.
3. Şüphe bırakmamak, kuşkuya yol açmayacak kadar kesin ve açık olmak. || Şüphe etmek, kuşkulanmak. || Şüphe götürmek, kuşkuya yol açacak kimi noktalar bulunmak. || Şüphe kurdu, kişinin içini kemiren, onu te dirgin eden kuşku. || Şüphe yok, şüphe mi var, ona ne şüphe, "başka türlü olamaz" anlamında söylenen onaylama sözü. || Şüpheye düşmek, kuşkulanmak. || Şüpheye düşürmek, kuşkulandırmak.
*İsi. huk. Bir şeyin helal ya da haram olduğu hakkında kesin bir yargıya yanlamaması. || Şûphe-i akd ya da şüphei nikâh, kocanın yapılan nikâhın geçerli olup olmadığı hakkında şüphesi. (Böyle bir şüpheyle yapılan, örneğin, tanıksız yapılan bir nikâha karşın karısıyla cinsel ilişkide bulunan kocaya hadd cezası uygulanmaz. Ancak bunun haram olduğunu bilerek davranmışsa, tazir cezası verilir.) || Şüphe-i ibaha, bir şeyin alınmasının haram olduğu hakkında şüphe (Şüphe-i ibaha ile bir müstemin tarafından bir mûslümanın ya da bir müslüman tarafından bir müsteminin malı çalınırsa, hadd cezası uygulanmaz.)
1. Bir kimse, bir olay, bir şey için zihnin kesin yargıya va- ramayıp duraksaması, kuşku; O konuda hiç şüphen olmasın.
2. Bir kimse hakkında kesin verilere dayanmayan olumsuz düşünce, kuşku: üzerindeki şüpheleri gidermek için çaba harcıyor.
3. Şüphe bırakmamak, kuşkuya yol açmayacak kadar kesin ve açık olmak. || Şüphe etmek, kuşkulanmak. || Şüphe götürmek, kuşkuya yol açacak kimi noktalar bulunmak. || Şüphe kurdu, kişinin içini kemiren, onu te dirgin eden kuşku. || Şüphe yok, şüphe mi var, ona ne şüphe, "başka türlü olamaz" anlamında söylenen onaylama sözü. || Şüpheye düşmek, kuşkulanmak. || Şüpheye düşürmek, kuşkulandırmak.
*İsi. huk. Bir şeyin helal ya da haram olduğu hakkında kesin bir yargıya yanlamaması. || Şûphe-i akd ya da şüphei nikâh, kocanın yapılan nikâhın geçerli olup olmadığı hakkında şüphesi. (Böyle bir şüpheyle yapılan, örneğin, tanıksız yapılan bir nikâha karşın karısıyla cinsel ilişkide bulunan kocaya hadd cezası uygulanmaz. Ancak bunun haram olduğunu bilerek davranmışsa, tazir cezası verilir.) || Şüphe-i ibaha, bir şeyin alınmasının haram olduğu hakkında şüphe (Şüphe-i ibaha ile bir müstemin tarafından bir mûslümanın ya da bir müslüman tarafından bir müsteminin malı çalınırsa, hadd cezası uygulanmaz.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR