TEZELZüL a. (ar. zelzele'den tezelzül) Esk. 1. Sarsılma, sallanma "...yapacağı şeyi kararlaştırdıktan sonra bir dereceye k...
TEZELZüL a. (ar. zelzele'den tezelzül) Esk.
1. Sarsılma, sallanma "...yapacağı şeyi kararlaştırdıktan sonra bir dereceye kadar teskine muvaffak olduğu tezelzüli asabiyi..." (Recaizade Mahmut Ekrem).
2. Zelzele, yersarsıntısı.
3. Tezelzül etmek, sallanmak.
4. Tezelzüli esnan, dişlerin sallanması.
1. Sarsılma, sallanma "...yapacağı şeyi kararlaştırdıktan sonra bir dereceye kadar teskine muvaffak olduğu tezelzüli asabiyi..." (Recaizade Mahmut Ekrem).
2. Zelzele, yersarsıntısı.
3. Tezelzül etmek, sallanmak.
4. Tezelzüli esnan, dişlerin sallanması.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR