Hiççilik, Nihilizm ya da Yokçuluk 19. yüzyıl ortalarında Rusya'da bilhassa genç entellektüel kesim içinde yandaş bulan bir felsefî yakla...
Hiççilik, Nihilizm ya da Yokçuluk 19. yüzyıl ortalarında Rusya'da bilhassa genç entellektüel kesim içinde yandaş bulan bir felsefî yaklaşımdır. Latince nihil (asla) sözcüğünden türetilen Nihilizm, bilimsel bilgi haricinde hiçbir gerçek bilgi olmadığını kabul etmektir. Bu yaklaşımın uzantısı olarak da toplumda yerleşik kuralların, kurumların, kıymet yargılarının ve ahlâk kurallarının yadsınmasına varır. Nihilizm, en belirgin olarak İvan Sergeyeviç Turgenyev'in Türkçeye Babalar ve Oğullar adıyla çevrilen romanının kahramânı Bazarov'un kişiliğinde ifâde bulmuştur.
Hiççilik, Friedrich Nietzsche ile beraber, felsefede de mühim bir mesele ve kavram olarak ele alınmaya adım atmıştır. Bir süre sonra nihilizm problemi ile hesaplaşan filozoflar içinde Albert Camus ve Sartre da sayılabilir.
Nietzsche'ye gore, nihlizm, yüksek ideallerin değerlerini yitirmelerinden meydana gelen negatif fikir tutumudur. Nietzsche, nihilizmin soy kütüğünü oluştururken, aşabileceğine de değinmiştir: Korkular, karşı çıkışlar, başkaldırmalar, Varlık'ı (Tanrı) anlaşılır bir gerçeklik ve kıymet icra eden varlık bilim-tanrıbilim idealizminin çöküş belirtileridir. Nietzche için 'tanrı ölmüstür' ve bu varlık "kendisine yakıştırılan tüm değerleri hiçe indiren bir yokluk"tur. (J.Grenier) O vakit nihilizm "kölelerin ahlâkı" olarak belirir; köleler, gerçek yaşamdaki güçsüzlüklerini unutmak için, bir ideale ya da bir tasarı Tanrı'ya gerek duyarlar. Hiçlik istemi olan nihilizm, idealist bir yadsıma mantığından doğar; yaşamı, sanat vasıtasıyla, "özgür fikir" olarak doğrulayacağına, şuur adına yadsır.
Heideger ise nihilizmi Garp düşüncesini oluşturan öğelerden birisi olarak görür; bu görüş, kıymeti ve "varolan"ı tanımlamak için gerçekte, varlık sorusunu sormayı kendine yasaklar.
+ + + + + + + + +
hiççilik (nedir)
Nihilizm.
(Lat. nihil - asla) : (Genel olarak) a. Mevcud görüşlere, değerlere, düzene karşı çıkan; b. Hiçbir kıymet tanımayan görüşlere verilen isim. // Şu şekilleri vardır: 1- (Kuramsal alanda) Her türlü bilgi olanağını yadsıyan, sorunsal olmayan ve kendisinden kuşkulanılmayan hiçbir şeyin olmadığını öne devam eden görüş (= eleştirici ve kuşkucuhiççilik). 2- (Ahlâk kendi alanında) Ahlâk kurallarını ve değerlerini tanımayan görüş. 3- (Siyasa kendi alanında) a. Yeni bir cemiyet düzeni oluşturmak isteğiyle eski, yerleşik düzeni bütünüyle yadsıyan görüş. b. Her türlü siyasal düzeni yadsıyan, toplumun kişi üstünde hiçbir baskısını kabul etmeyen görüş; bu şekli anarşizm ve salt bireycilikle birleşir.T. : ademiyun mezhebi
Nihilism (bir tek ingilizce sonuçlar)
Nihilisme
Nihil
nihilizm (nedir)
Moral gerçeği ve değerleri reddeden bir öğreti.
Her türlü gerçek varlığı inkâr eden çok fazla bireycilik, hiççilik, yokçuluk.
Her türlü siyasal düzeni inkâr eden, toplumun kişi üstünde hiçbir baskısını kabul etmeyen görüş
Örnek: Bir nevi şiddetli mefkûrecilik, bir nevi nihilizm, daha doğrusu bir nevi ... zırdelilik. P. Safa
Bk. hiççilik
Nihilism. nihilism hiççilik. (bir tek ingilizce sonuçlar)
Nihilism.
+ + + + + + + + +
NİHİLİZM (Hiççilik, Yokçuluk)
Doğa ötesi, ahlâkî güç ve kuvvetleri yok sayan, mevcut olan güçlere, değerlere ve düzene karşı çıkan, hiçbir iradeye boyun eğmeyi ilke olarak kabul etmeyen görüşlerin genel adıdır.
Herşeyi, her gerçeği ve kıymeti inkâr şeklinde ortaya çıkan Nihilizm, bilgi felsefesi, varlık açıklaması, ahlâk ve politika kendi alanında kabul görmüş ve yayılma imkânı bulmuştur.
Bu görüş, varlığı her şekliyle şüpheyle karşılar; hatta yok sayar; buna bağlı olarak da her tür bilgi imkânını inkâr ederek hiçbir doğru, genel-geçer bilginin olamayacağını ileri sürer. Bu görüşün kökleri Antikçağ Yunan Felsefesine, bilhassa Gorgias'ın inkârcılığına kadar geri gider. Gorgias, varlık ve bilgi ile ilgili nihilizmini şu üç önermede (hükümde) ortaya koyar: "Hiçbir şey yoktur". "Birşey olsaydı da bilemezdik". "Bilseydik de başkalarına bildiremezdik". Bu görüşleriyle Gorgias, hem varlığı, hem de bilgi elde etme imkânını inkâr eder. Bununla birlikte Sofistler ve Septikler, eleştiri edilemeyen ve kendisinden kuşku edilemeyen hiçbir şeyin olmadığını ileri sürerek tenkitçi ve şüpheci bir nihilizmi ortaya koymuşlardır.
Ahlâkda Nihilizm ise, hiçbir ahlâkî kıymeti ve kuralı tanımayan, toplumsal baskı ve kontrolü kabul etmeyen, ahlâk tanımaz bir doktrindir. Bu öğreti, aydınlanma haraketlerinin (M.Ö. V. Yüzyıl ve M.S. XVIII. Yüzyıl) temel fikirlerinden birisini oluşturmuş ve bu ahlâk tanımazlık, Tanrı tanımaz Nietzsehe (NiGe) ile sistemleştirilmiş, Guyeau (1854-1886) ile "Yükümsüz ve Yaptırımsız Ahlâk"a dönüştürülmüştür. Dostoyevski, Turgenief benzer biçimde romancılar tarafınca bu ahlâk tanımazlık romanlara mevzu olmuş ve işlenmiş, o dönemin gençlerince arzulanan, kabul gören bir anlayış haline gelmiştir. Nihilist romanlarda menfi düşüncenin geliştirdiği mantık sonucu ise inançsız, karamsar, otorite tanımaz bir gençlik ortaya çıkmıştır. İşte inkârcı, her türlü otoriteyi reddeden, kanun, kaide tanımayan ve bunalımlı insanların ruh halini yansıtan bu ideoloji sonunda başsızlığa, anarşizme, salt ferdiyetçiliğe dönüşmüştür.
Siyasî alanda Nihilizm, bilhassa XlX. Yüzyılda Rusyada tutunmuş bir akımdır. Önceleri yeni bir cemiyet düzeni oluşturmak isteği ile eski, yerleşik düzeni tamamen ortadan kaldırmaya yönelik bir hareket iken; bir süre sonra her türlü düzeni reddeden, toplumun, hiçbir toplumsal kurumun ve kuruluşun ferd üstünde hiçbir baskısını, otoritesini kabul etmeyen bir görüş halini almıştır. Bu Nihilist anlayış, başta devlet olmak suretiyle, tüm baskıcı kurumların ortadan kalkması icap ettiğini savunur. Meselâ; İngiliz filozofu Godwin ünlü "Political Justice" adlı eserinde, devletin insanlığın ahlâkını bozduğunu, bu sebeple de devlet kurumunun ortadan kaldırılması icap ettiğini savunur. Stirner, Tucker, Tolstoi, Fourier, Proudhon, Bakunin, Kropotkin vb. benzer biçimde pek çok hayalci düşünür de aynı görüştedirler.
Bu başsızcılık ve otorite tanımazcılığı ilkin Fransız düşünürü Joseph Proudhon ütopyacı toplumculukla; Rus Nihilisti Bakunin de Neçayev'in nihilist doktriniyle kaynaştırmıştır. Bu sistem, daha doğrusu sistemsizlik, "Seviye yokluğu ve Baskı yokluğu" olarak özetlenebilir. Nihilizme gore, devletle beraber her türlü baskıcı kurum yok edilmelidir. İnsan; bir üretici olarak anamalın otoritesinden, bir yurttaş olarak devletin otoritesinden, bir kişi olarak da dinî törelerin, dinin otoritesinden kurtulmalı ve özgür bir gelişme imkânına kavuşturulmalıdır. Tüm insan kabiliyetleri ama başsızca bir toplumda, hiçbir baskıyla engellenmeksizin, özgürce gelişebilir.
Otorite tanımaz, hayalci anarşizme gore, ilk olarak ihtiyaç duyulan devrimdir; devrim ise devleti, kurulu düzeni, otoriteyi, her türlü kâide ve kuralları, değerleri yok etmek anlamına gelir. Bu şuursuz yıkıcılık ise bir gayesizliğin, kötümserliğin, bunalımın, karamsarlığın ve herşeyi menfi yanından ele almanın bir ifadesidir. Nietzsehe (Niçe)'nin inkârcı ve değerleri tersyüz eden nihilizmi işte bu şekilde bir düşünceyi yansıtır. Daha sonraları bu yıkıcı ve karamsar anlayış, Heidegger, Sartre vb. varoluşçularca geliştirilmiş ve ateist bir düzeye götürülmüştür. Tanrı tanımaz Sartre'a gore, Tanrı'nın olabilmesi için insanoğlunun ölmesi gerekir; oysa Tanrı imkânsızdır, kendiliğinden kendisi için mevcud varlık da bir çelişkidir.
Vatanımızda Nietzsehe'nin nihilizminden ve inkârcı varoluşçuların ateist nihilizminden güç alıp ve marksistlerle birleşerek İslam düşmanlığı icra eden, kökleşmiş İslâmî kurumları ve değerlerini yıkmak, tahrip etmek isteyen bağzı inkârcılar ortaya çıkmıştır. Bunlardan biride biri ünlü şâir Tevfik Fikret'tir. O, şu sözlerinde yıkıcı ve inkârcı nihilizmini açık olarak ortaya koymaktadır: Her onur yapma, her mutluluk ***! Her şeyin ibtidası, âhiri asla!.. Her yönüyle karşı çıkma, tahrip, alt-üst etme, seviye ve kaide tanımama ve inkâr mantığı ile ortaya çıkan hayalci nihilizm, hiçbir ilâhî dinin kabul etmediği bir zihniyeti temsil etmektedir. Zira bu zihniyet, hiçbir dinin kabul etmediği ve edemeyeceği bir anarşizmi davet etmektedir; toplumların nizamına, düzenine kastdetmektedir. Bununla birlikte, bu yıkıcı, tahrip edici ve kırıcı yol, hiçbir akl-ı selimin kabul edemiyeceği bir yoldur.
YORUMLAR