KARARTMA a. 1. Karartmak eylemi. 2. Düşmanın hava, kara gözetlemesine ya da saldırısına karşı, görülebilecek tüm ışıkların söndürülm...
KARARTMA a.
1. Karartmak eylemi.
2. Düşmanın hava, kara gözetlemesine ya da saldırısına karşı, görülebilecek tüm ışıkların söndürülmesi ya da perdelenmesi biçiminde alınan önlemler. (Bk. ansikl. böl.)
—Foto. Öncesinden ışıklanan duyarlı bir yüzeyin izharıyla elde edilmiş koyulaştırma. (Karartma, gizli saklı görüntüyü görünür duruma getirir.) || Karartma eğrisi, bir duyarkat için, ordinatları, belirlenmiş karartmalarla gösterilen yoğunluklar, apsisleri de, buna denk düşen aydınlatmaların logaritmaları olan eğri. (Eşanl. ÖZELLİK EĞRİSİ.)
—ANSİKL. Ask. Cephede, cephe peşinde, yerleşme merkezlerinde yanması mecburi olan ışıklar perdelenirken diğeri tüm ışıklar söndürülür. Sivil müdafa birimleri ve garnizon komutanlıklarınca örgütlenen karartma işlemi esnasında, motorlu araçların farları da siyah ya da lacivert boya ile arada ince çizgiler bırakacak şekilde boyanır. Konutlarda, ışık yakılması mecburi olan yerlerde pencere ve kapılar ışık sızdırmayacak şekilde koyu renkli perde, kilim, halı vb. eşyalarla örtülür. Işığı yansıtan bina yüzeyleri, oluk kenarları, madeni akşamlar koyu renk boya ya da yağla kapatılarak karartma yapılır. Ocak ya da bacalarından alev çıkan sanayi kuruluşları da havadan görünmeyi önleyecek şekilde önlemler almak zorundadırlar.
1. Karartmak eylemi.
2. Düşmanın hava, kara gözetlemesine ya da saldırısına karşı, görülebilecek tüm ışıkların söndürülmesi ya da perdelenmesi biçiminde alınan önlemler. (Bk. ansikl. böl.)
—Foto. Öncesinden ışıklanan duyarlı bir yüzeyin izharıyla elde edilmiş koyulaştırma. (Karartma, gizli saklı görüntüyü görünür duruma getirir.) || Karartma eğrisi, bir duyarkat için, ordinatları, belirlenmiş karartmalarla gösterilen yoğunluklar, apsisleri de, buna denk düşen aydınlatmaların logaritmaları olan eğri. (Eşanl. ÖZELLİK EĞRİSİ.)
—ANSİKL. Ask. Cephede, cephe peşinde, yerleşme merkezlerinde yanması mecburi olan ışıklar perdelenirken diğeri tüm ışıklar söndürülür. Sivil müdafa birimleri ve garnizon komutanlıklarınca örgütlenen karartma işlemi esnasında, motorlu araçların farları da siyah ya da lacivert boya ile arada ince çizgiler bırakacak şekilde boyanır. Konutlarda, ışık yakılması mecburi olan yerlerde pencere ve kapılar ışık sızdırmayacak şekilde koyu renkli perde, kilim, halı vb. eşyalarla örtülür. Işığı yansıtan bina yüzeyleri, oluk kenarları, madeni akşamlar koyu renk boya ya da yağla kapatılarak karartma yapılır. Ocak ya da bacalarından alev çıkan sanayi kuruluşları da havadan görünmeyi önleyecek şekilde önlemler almak zorundadırlar.
Kaynak: Büyük Larousse
Karartma Geceleri - Rıfat Ilgaz
karartma
isim
1 . Karartmak işi.
2 . askerlik Harp durumunda düşman uçaklarından korunma amacıyla ışıkları örtme ya da söndürme biçiminde alınan önlemlerin bütünü.
isim
1 . Karartmak işi.
2 . askerlik Harp durumunda düşman uçaklarından korunma amacıyla ışıkları örtme ya da söndürme biçiminde alınan önlemlerin bütünü.
karartma ingilizcesi
1. darkening, making something dark.
2. blackout.
1. darkening, making something dark.
2. blackout.
Karartma Geceleri - Rıfat Ilgaz
YORUMLAR