Yoksun ödat Arapça ma§r°m Yoksun: "Esef olunur ki memleket, ilmî ehliyeti haiz, üstün insanlardan mahrumdu."- S. Ayve...
Yoksun
ödat Arapça ma§r°m
Yoksun:
"Esef olunur ki memleket, ilmî ehliyeti haiz, üstün insanlardan mahrumdu."- S. Ayverdi.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
yoksun etmek
yoksun kalmak
(bir şeyden) yoksun olmak
ödat Arapça ma§r°m
"Esef olunur ki memleket, ilmî ehliyeti haiz, üstün insanlardan mahrumdu."- S. Ayverdi.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
yoksun etmek
yoksun kalmak
(bir şeyden) yoksun olmak
SSK'lı bir emekli dilekçeyle SGK yardımlarından bakmış olduğu kişiyi yoksun bırakabilir mi?
MAHRUM sıf. (ar. yoksun).
1. Bir şeyden, bir şey yapmaktan yoksun, onun yokluğunu çeken, ondan yoksun kalan kimse; bir şeyin noksan olduğu yer için kullanılır; yoksun: Sevgiden yoksun bir çocuk. Her haktan yoksun yaşamak. Oralarda radyo dinlemekten bile mahrumduk. Onu görme zevkinden mahrumum. Elektrikten yoksun bir köy.
2. Yoksun etmek, yoksun bırakmak.
3. Bir şeyden, bir kimseden yoksun olmak, ondan yoksun kalmak.
1. Bir şeyden, bir şey yapmaktan yoksun, onun yokluğunu çeken, ondan yoksun kalan kimse; bir şeyin noksan olduğu yer için kullanılır; yoksun: Sevgiden yoksun bir çocuk. Her haktan yoksun yaşamak. Oralarda radyo dinlemekten bile mahrumduk. Onu görme zevkinden mahrumum. Elektrikten yoksun bir köy.
2. Yoksun etmek, yoksun bırakmak.
3. Bir şeyden, bir kimseden yoksun olmak, ondan yoksun kalmak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR