mütecessis Ar. mutecessis sf. esk. 1. Gizliyi arayan, gizliyi gözetleyen : Rastlantı, nihayet aradığım şeyi ayağıma getirmişti, fa...
mütecessis Ar. mutecessis
sf. esk.
1. Gizliyi arayan, gizliyi gözetleyen:
Rastlantı, nihayet aradığım şeyi ayağıma getirmişti, fazla mütecessis görünerek ürkütmekten korkuyordum. -R. N. Güntekin.
2. Meraklı.
Güncel Türkçe Lügat
sf. esk.
1. Gizliyi arayan, gizliyi gözetleyen:
Rastlantı, nihayet aradığım şeyi ayağıma getirmişti, fazla mütecessis görünerek ürkütmekten korkuyordum. -R. N. Güntekin.
2. Meraklı.
Güncel Türkçe Lügat
MüTECESSİS sıf. (ar. mütecessis).
1. Görmeyi, anlamayı, bilmeyi isteyen kimse için kullanılır; meraklı: Mütecessis bir çocuk.
2. Kendini ilgilendirmeyen şeyleri, başkalarını rahatsız etmek pahasına öğrenmek, bilmek isteyen kimse için kullanılır; meraklı: Mütecessis bir komşu.
3. Merakı gösteren şey için kullanılır: Mütecessis bakışlarla etrafı süzmek
1. Görmeyi, anlamayı, bilmeyi isteyen kimse için kullanılır; meraklı: Mütecessis bir çocuk.
2. Kendini ilgilendirmeyen şeyleri, başkalarını rahatsız etmek pahasına öğrenmek, bilmek isteyen kimse için kullanılır; meraklı: Mütecessis bir komşu.
3. Merakı gösteren şey için kullanılır: Mütecessis bakışlarla etrafı süzmek
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR