üNLü sıf. 1. Yaygın bir şöhreti olan, çok tanımış bir kimse, bir şey, bir yer için kul lanıiır; meşhur: meşhur bir romancı. Unlu bi...
üNLü sıf.
1. Yaygın bir şöhreti olan, çok tanımış bir kimse, bir şey, bir yer için kul lanıiır; meşhur: meşhur bir romancı. Unlu bir otel. meşhur bir şarkı. Çağımızın en meşhur düşünürlerinden biridir.
2. Daha ilkin çok sözü edilmiş bir kimse, bir şey için kulla nılır İşte! meşhur Ali bu dost. O meşhur tasarıdan bir haber çıkmadı mı daha.
—Sesbil. meşhur boşluğu, söz zincirinde, ayrı hecelerde bulunan iki ünlünün art arda gelmesinde oluşan ses boşluğu. (meşhur çatışması ya da hiatus da denir.) [Bk ansikl. böl ]
—ANSİKL. ünlüyle biten bir sözcüğe ünlüyle süregelen bir sözcük ya da ünlüyle süregelen bir ek getirildiğinde karşılaşan iki meşhur içinde meşhur boşluğu doğar. Türkçede bu boşluğun kapatılması için kimi zaman araya bir ünsüz getirilir (ör. hasta idim > hastaydım). Kimi zaman de birbirini izleyen ünlülerden biri düşer (örn. Karaca- oğlan > Karac'oğlan). Konuşma dilinde seyrek olarak sözcük içinde bir ünsüzün erimesiyle bu şekilde bir boşluk oluşur (örn soğuk > souk)
üNLü a. Sesbil.
1. Söylenmesi, ciğerler den gelen havanın ses oluğundan hiçbir engelle karşılaşmadan çıkmasıyla gerçekleşen ses. (Eşanl. SESLİ VOKAL.)
2. Bu tür bir sesi yazmak için kullanılan harf.
3. Tamlayan olarak, ünlülere ilişkin olanı belirtir.
4. meşhur düzeni, bu dilde ünsüz düzeninin tersine, ünlüler dizgesini niteleyen özelliklerin tümü. || meşhur uyumu, bir sözcükte bulunan ünlünün etkisiyle diğer ünlülerin de ona uyması; ünlülerin benzeşmesi vakası. (Bk. ansikl. böl.)
—sıf. Sesbil
1. ünlülere ilişkin.
2. Akustik özellikler kuramında, kati şekilde tanımlanmış bir oluşturucu yapısıyla nitelenen sesbirimler için kullanılır. (Bunlar ünlülerle ll ve İri benzer biçimde kimi ünsüzlerdir.)
—ANSİKL Günümüzde kullanılan sesbil- gisi terimleri ve dildeki seslerin sınıflandırılması bilhassa fizyolojik ya da eklemsel verilere dayanır (dudaksıl, kapantılı, damaksıl vb. terimlerin kullanılışı bu yüzdendir), Buna karşılık, sesçil terimleri meşhur ve ünsüz diye ayırma eklemsel verilere dayanmaz. Bu ayrımı Platon ve Aristoteles yapmışlardır. Bu düşünürlere nazaran dilin sesleri işitilebilen (ünlüler) ve işıtılemeyen (ünsüzler) öğelere ayrılırdı. Daha sonraları epikurosçular ve stoacılar, "ses veren" ve böylelikle de bir hece oluşturan seslerle (ünlüler) bu özellikten yoksun sesler (ünsüzler) içinde bir fark öngördüler.
Eklemsel açıdan, ünlüler özgür, ünsüzler de engelli seslerdir: meşhur bir ses çıkarılırken ses oluğunda hiçbir engel bulunmaz, oysa değişik ünsüz sınıflarının gerçekleşmesinde durum bunun tam tersidir. Belli bir dildeki ünlüler geleneksel olarak, bir taraftan eklemlenme noktaları (ön ya da arka), öte taraftan da eklemlenme biçimleri göz önünde bulundurularak sınıflandırılır. Eklemlenme biçimlerinin tanımında üç etkeni göz önünde tutmak gerekir. ünlüleri dört öbeğe (çok kapalı, kapalı, açık, çok açık) ayırma olanağı veren açıklık; dudakların konumu (yuvarlak ve gerilmiş ünlülerde öne çıkık, yuvarlak olmayanlarda düz); damak eteğinin durumu (genizsillerde açık, ağızsıllarda kapalı).
işitsel açıdan, ünlüler müzikteki seslere. ünsüzler de gürültüye benzer Sadece bu fark tümüyle gerçeği yansıtmaz, çün kü gürültülü biçiminde algılanmayan ün süzler de vardır işlevsel ölçüt de, ünlülerle ünsüzleri kati şekilde ayırma olana ğı vermez, şu sebeple, çoğu zaman ünlülerin hece odağını oluşturmalarına rağmen birçok dilde (Bilhassa çekçede) bu işlev de ünsüzler taralından yerine getirilir.
Akustik açıdan, ağızsıl ünlüler, ilk uç oluşturucularının frekanslarındaki görece değerlerle, yenızsıl ünlüler de, genizsilik oluşturucuları danan özgül oluşturucuların eklenmesiyle tanımlanır. Tınının belirlenmesinde mühim bir işlev yerine getiren ilk ıkı oluşturucunun (sayıları, her ün lüye uygulanan akustik özelliklerin (pes, Uz yoğun, dağınık, bemnlleşmlş vb.) brı liflenmesinde gonderge olarak alınır Tümü, (rokamı görece yükseklikteki ikinci bir oluşturucu içeren ön ünlülere uz denir Alçak lıekenalı ikinci oluşturucuları Bulunan an ünlülerse peşin Vuvariek olmayın en ünlülerden ikinci oluşturucunun düşük değeriyle ayı ilen yuvarlak ön ünlüler be melleşmiş diye nitelenir Birinci ve ikinci frekansları orta imkana bölgesine yaklaş ma eğilimi gösteren ünlülerse (a benzer biçimde) yoğurt diye adlandırılır ünlülerin akustik ya pisiyle eklemsel özellikleri arasındaki ha ğıntılerın incelenmesi, birinci oluşturucu nun deflerinin hır sesçil açıklık emaresi ol buğunu gösterir, İkinci oluşturucunun de geri hem dudaksıllaşmayı, hem de eklem isme yerini ortaya çıkarır.
*meşhur uyumu, furkçede bir sözcükle bulunan Unlular; sözcüğün ilk hecesindeki unluyu gt m mı olla, taMık du/lıık y..vaı luklık yönünden birbirlerine uyarlar Buna unlu uyumu denir. meşhur uyumu ikiye ayrı lir Büyük meşhur uyumu, ufak meşhur uyumu Büyük meşhur uyumu, yalın ya da ek lorla uzatılmış bir sözcüğün İlk hecesinde kalınca bir meşhur (a, ı, o, u) bulunuyorsa, sonrasında gelen tüm heceler kalınca ünlülerle; kelin meşhur değil de ince meşhur bulunuyorsa, son rakı heceler tümüyle ince ünlülerle (e, 1,0, ü) sürer bahaIaı İn. Evler İn Ufak meşhur uyumu, bir sözcüğün ilk hecesinde düz meşhur (a, e, ı, I) var ise sonraki hecelerde de düz ünlülerin, yuvarlak meşhur (o, 0 u, ü) var sa diğeri hecelardya dar yuvarlak (u. ü) ya da geniş düzı ilerin (a. e) gelmesi dlr Ufak meşhur uyutunda ünlüler düz ve yuvarlaklık yönünden birbıriyle tam bir benzerlik gösterir Odiln. bitkin Türkçe ek dizgesi bu kurallara bağlı olarak biçimlenir Bıı ekin kalınca ve ince düz ve yuvarlak eş bi çımllklerı vardır Aktarma sözcükler bu ku nallara uymasa da türkçe eklerle kullanıldıklarında ekler bir kurala uygun olarak seçilir.
1. Yaygın bir şöhreti olan, çok tanımış bir kimse, bir şey, bir yer için kul lanıiır; meşhur: meşhur bir romancı. Unlu bir otel. meşhur bir şarkı. Çağımızın en meşhur düşünürlerinden biridir.
2. Daha ilkin çok sözü edilmiş bir kimse, bir şey için kulla nılır İşte! meşhur Ali bu dost. O meşhur tasarıdan bir haber çıkmadı mı daha.
—Sesbil. meşhur boşluğu, söz zincirinde, ayrı hecelerde bulunan iki ünlünün art arda gelmesinde oluşan ses boşluğu. (meşhur çatışması ya da hiatus da denir.) [Bk ansikl. böl ]
—ANSİKL. ünlüyle biten bir sözcüğe ünlüyle süregelen bir sözcük ya da ünlüyle süregelen bir ek getirildiğinde karşılaşan iki meşhur içinde meşhur boşluğu doğar. Türkçede bu boşluğun kapatılması için kimi zaman araya bir ünsüz getirilir (ör. hasta idim > hastaydım). Kimi zaman de birbirini izleyen ünlülerden biri düşer (örn. Karaca- oğlan > Karac'oğlan). Konuşma dilinde seyrek olarak sözcük içinde bir ünsüzün erimesiyle bu şekilde bir boşluk oluşur (örn soğuk > souk)
üNLü a. Sesbil.
1. Söylenmesi, ciğerler den gelen havanın ses oluğundan hiçbir engelle karşılaşmadan çıkmasıyla gerçekleşen ses. (Eşanl. SESLİ VOKAL.)
2. Bu tür bir sesi yazmak için kullanılan harf.
3. Tamlayan olarak, ünlülere ilişkin olanı belirtir.
4. meşhur düzeni, bu dilde ünsüz düzeninin tersine, ünlüler dizgesini niteleyen özelliklerin tümü. || meşhur uyumu, bir sözcükte bulunan ünlünün etkisiyle diğer ünlülerin de ona uyması; ünlülerin benzeşmesi vakası. (Bk. ansikl. böl.)
—sıf. Sesbil
1. ünlülere ilişkin.
2. Akustik özellikler kuramında, kati şekilde tanımlanmış bir oluşturucu yapısıyla nitelenen sesbirimler için kullanılır. (Bunlar ünlülerle ll ve İri benzer biçimde kimi ünsüzlerdir.)
—ANSİKL Günümüzde kullanılan sesbil- gisi terimleri ve dildeki seslerin sınıflandırılması bilhassa fizyolojik ya da eklemsel verilere dayanır (dudaksıl, kapantılı, damaksıl vb. terimlerin kullanılışı bu yüzdendir), Buna karşılık, sesçil terimleri meşhur ve ünsüz diye ayırma eklemsel verilere dayanmaz. Bu ayrımı Platon ve Aristoteles yapmışlardır. Bu düşünürlere nazaran dilin sesleri işitilebilen (ünlüler) ve işıtılemeyen (ünsüzler) öğelere ayrılırdı. Daha sonraları epikurosçular ve stoacılar, "ses veren" ve böylelikle de bir hece oluşturan seslerle (ünlüler) bu özellikten yoksun sesler (ünsüzler) içinde bir fark öngördüler.
Eklemsel açıdan, ünlüler özgür, ünsüzler de engelli seslerdir: meşhur bir ses çıkarılırken ses oluğunda hiçbir engel bulunmaz, oysa değişik ünsüz sınıflarının gerçekleşmesinde durum bunun tam tersidir. Belli bir dildeki ünlüler geleneksel olarak, bir taraftan eklemlenme noktaları (ön ya da arka), öte taraftan da eklemlenme biçimleri göz önünde bulundurularak sınıflandırılır. Eklemlenme biçimlerinin tanımında üç etkeni göz önünde tutmak gerekir. ünlüleri dört öbeğe (çok kapalı, kapalı, açık, çok açık) ayırma olanağı veren açıklık; dudakların konumu (yuvarlak ve gerilmiş ünlülerde öne çıkık, yuvarlak olmayanlarda düz); damak eteğinin durumu (genizsillerde açık, ağızsıllarda kapalı).
işitsel açıdan, ünlüler müzikteki seslere. ünsüzler de gürültüye benzer Sadece bu fark tümüyle gerçeği yansıtmaz, çün kü gürültülü biçiminde algılanmayan ün süzler de vardır işlevsel ölçüt de, ünlülerle ünsüzleri kati şekilde ayırma olana ğı vermez, şu sebeple, çoğu zaman ünlülerin hece odağını oluşturmalarına rağmen birçok dilde (Bilhassa çekçede) bu işlev de ünsüzler taralından yerine getirilir.
Akustik açıdan, ağızsıl ünlüler, ilk uç oluşturucularının frekanslarındaki görece değerlerle, yenızsıl ünlüler de, genizsilik oluşturucuları danan özgül oluşturucuların eklenmesiyle tanımlanır. Tınının belirlenmesinde mühim bir işlev yerine getiren ilk ıkı oluşturucunun (sayıları, her ün lüye uygulanan akustik özelliklerin (pes, Uz yoğun, dağınık, bemnlleşmlş vb.) brı liflenmesinde gonderge olarak alınır Tümü, (rokamı görece yükseklikteki ikinci bir oluşturucu içeren ön ünlülere uz denir Alçak lıekenalı ikinci oluşturucuları Bulunan an ünlülerse peşin Vuvariek olmayın en ünlülerden ikinci oluşturucunun düşük değeriyle ayı ilen yuvarlak ön ünlüler be melleşmiş diye nitelenir Birinci ve ikinci frekansları orta imkana bölgesine yaklaş ma eğilimi gösteren ünlülerse (a benzer biçimde) yoğurt diye adlandırılır ünlülerin akustik ya pisiyle eklemsel özellikleri arasındaki ha ğıntılerın incelenmesi, birinci oluşturucu nun deflerinin hır sesçil açıklık emaresi ol buğunu gösterir, İkinci oluşturucunun de geri hem dudaksıllaşmayı, hem de eklem isme yerini ortaya çıkarır.
*meşhur uyumu, furkçede bir sözcükle bulunan Unlular; sözcüğün ilk hecesindeki unluyu gt m mı olla, taMık du/lıık y..vaı luklık yönünden birbirlerine uyarlar Buna unlu uyumu denir. meşhur uyumu ikiye ayrı lir Büyük meşhur uyumu, ufak meşhur uyumu Büyük meşhur uyumu, yalın ya da ek lorla uzatılmış bir sözcüğün İlk hecesinde kalınca bir meşhur (a, ı, o, u) bulunuyorsa, sonrasında gelen tüm heceler kalınca ünlülerle; kelin meşhur değil de ince meşhur bulunuyorsa, son rakı heceler tümüyle ince ünlülerle (e, 1,0, ü) sürer bahaIaı İn. Evler İn Ufak meşhur uyumu, bir sözcüğün ilk hecesinde düz meşhur (a, e, ı, I) var ise sonraki hecelerde de düz ünlülerin, yuvarlak meşhur (o, 0 u, ü) var sa diğeri hecelardya dar yuvarlak (u. ü) ya da geniş düzı ilerin (a. e) gelmesi dlr Ufak meşhur uyutunda ünlüler düz ve yuvarlaklık yönünden birbıriyle tam bir benzerlik gösterir Odiln. bitkin Türkçe ek dizgesi bu kurallara bağlı olarak biçimlenir Bıı ekin kalınca ve ince düz ve yuvarlak eş bi çımllklerı vardır Aktarma sözcükler bu ku nallara uymasa da türkçe eklerle kullanıldıklarında ekler bir kurala uygun olarak seçilir.
Kaynak: Büyük Larousse
Büyük meşhur uyumu nedir, büyük meşhur uyumuna uygun kelime örnekleri verir misiniz?
Ufak meşhur uyumu nedir?
Dünyanın en meşhur kumarhanelerinin adları nedir?
üNLü
.org TDK, Türk Dil Kurumu
1. ödat ün salmış olan, şöhretli, meşhur, şanlı, namlı, namdar, anlı şanlı
"Kimsenin üstünde durmadığı birkaç meşhur kişiden birisi de kesinlikle o idi." - T. Buğra
2. isim, dil bilgisi Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkan ses, sesli, sesli harf, vokal: a, e, ı, i, o, ö, u, ü
Birleşik Sözler
.org TDK, Türk Dil Kurumu
"Kimsenin üstünde durmadığı birkaç meşhur kişiden birisi de kesinlikle o idi." - T. Buğra
2. isim, dil bilgisi Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkan ses, sesli, sesli harf, vokal: a, e, ı, i, o, ö, u, ü
Birleşik Sözler
meşhur benzeşmesi
meşhur kaynaşması
meşhur kısalması
meşhur türemesi
meşhur uyumu
ağızsıl meşhur
bağlayıcı meşhur
dar meşhurdüz meşhur
geniş meşhur
ikili meşhur
ikiz meşhur
ince meşhur
kısa meşhur
türeme meşhur
uzun meşhur
üçüz meşhur
yuvarlak meşhur
ağız ünlüsü
bağlantı ünlüsü
geniz ünlüsü
pekiştirme ünlüsü
YORUMLAR