YARDIMCI a. 1. Bir işte, bir çalışmada gerektiğinde bir hiç kimseye yardım eden kimse: Bahçe işleri için bir destek tutman koşul. 2...
YARDIMCI a.
1. Bir işte, bir çalışmada gerektiğinde bir hiç kimseye yardım eden kimse: Bahçe işleri için bir destek tutman koşul.
2. Bir hiç kimseye destek olan, onu sakınan, sorunlarını çözmede, sıkıntılarını yok etmede destek olan kimse; muin: Tann yardımcın olsun. Bu işlerde en büyük yardımcım karım oldu. Onun şeklinde bir yardımcım olsa ben de yaparım.
3. Bir meslek, bir vazife adıyla kullanıldığında, o meslekte, o görevde bir hiç kimseye yardım eden kimseyi ve mesleki konumunu belirtir; muavin, yaver: Müdür yardımcısı. Yönetmen yardımcısı.
4. Bir hiç kimseye, (bir şeyde) destek olmak, ona (o şeyde) yardım etmek: Bana bu mevzuda lütfen destek ol.
5. Bir şeye destek olmak, katkıda bulunmak, onu kolaylaştırmak: Bu izler, suçlunun olmasına destek oldu. Bu önlemler, enflasyonun hızının düşürülmesine destek olması imkansız.
—Dilbil. Bir anlatıda, iletişimin ya da isteğin yerine getirilmesini kolaylaştırmaya çalışan bir eyleyenin yerine getirmiş olduğu işlev.
—İda. huk. Başkan yardımcısı, belediye ya da herhangi bir kamu ya da hususi hukuk kuruluşunda başkanın yerine kimi işleri yürüten görevli. || Müdür yardımcısı, kamu ya da hususi hukuk kurumlannda müdürün kimi işlerini yürüten görevli.
—Oy. Bir satranç turnuvasında şampiyona destek olan şahıs.
—Sine, ve TV. Bir filmin ya da bir TV yapımının gerçekleştirilmesinde, işlerin tümü ya da belli bölümleri için sorumlulara yardım eden şahıs. (Çekimlerde bir ya da daha çok yönetmen yardımcısı, görüntü yönetmeni yardımcıları, kurgucu, dekorcu ve ses yönetmeni yardımcıları vazife alabilir.)
—Ted. Aslolan ilaç ya da tedavinin enerjisini çoğaltmak ya da etkilerini tamamlamak amacıyla uygulanan ek ilaç ya da tedavi..
—Tıp Tıp yardımcısı, doktorun yerine (yalnız başına ya da onun kontrolü altında) bir hastaya ya da özürlüye (tedavi ya da protez yaprha amacı ile) bir işlem tatbik eden meslek sahibi. (Hastabakıcılar, gözlükçüler, fizik tedavide masajcılar, ayak bakıcıları [pedikür], konuşma bozukluklarını tedavi edenler [ortofonist], görme bozukluklannı tedavi edenler [ortoptist], işitme protezleri ile ilgili olanlar (odiyoprotezcij tıp yardımcılarıdırlar.)
♦ sıf.
1. Yardım eden, destekleyen.
2. Destek kitap, ders kitabındaki mevzular doğrultusunda hazırlanan, gerektiğinde yararlanılan kitap.
—Ask. Destek hedef, aslolan hedeften ne kadar uzaklıkta olduğu malum bir nokta; düzenleme tanzim hedefi. (Destek hedef, aslolan hedefe atıştan ilkin bir tanzim noktası olarak kullanılır. Atış, destek hedef üstüne yöneltilerek düzenlenir. Destek hedef, aslolan hedefe baskın şeklinde ateş açmak istendiği vakit kullanılır. Esas hedefi tanımlamak amacıyla kullanılan hedef de, destek hedef sayılır.) || Destek derslik, banş ya da sefer durumunda muharip birliklerin yönetimsel, teknik ve her türlü ikmal, bakım hizmetlerini yürüten derslik.
—Ask. denize. Desteğe filo, harp esnasında kullanılmak suretiyle devlet tarafınca el- konulmuş ve donatılmış tecim gemilerinden oluşan filo. || Destek vapur, ikmal, onarım ve nakliye işlerinde kullanılan askeri vapur.
—Bilş. Bilgisayarın, merkezi hafıza dışındaki her belleği için kullanılır. (Döner bellekler, diskler, tamburlar ve manyetik bantlar, birer destek bellektir.)
—Bot. Destek hücre Florideae grubundan kırmızı suyosunlarında, döllenme sonucu oluşan bir çekirdeği alarak karposporofitin genişlemesini elde eden hücre (Nemalionales ye Gelidiales takımlanrıdan başka takımlarda bir ya da iki destek hücre kuşağı bu şekilde oluşur ve son dönem hücreleri karposporları taşır.)
—Denize Destek vapur, deniz çalışmalarında (yedekleme, demir atma, yük ya da ağır donanım taşıma, dalma harekâtları, kuyu açma tesislerine ikmal) kullanılan, kuvvetli motorlara haiz minik vapur.
—Dilbil. üretici dilbilgisinde eylem ekleri paradigmasını oluşturan öğeler bütünü için kullanılır. || Destek eylem, ad asil sözcüklerin ya da fiilimsilerin (sıfat-fiil, ad-fiil) eylem işlevinde kullanılmasını elde eden eylem için kullanılır (imek, etmek, eylemek, olmak, kılmak). Kimi dillerde gerçek anlamını yitirerek başka bir fiile kişisiz bir halde (sıfat-fiil, mastar) birleşerek ya fiili çekmeye ya da oluşun bir görünüşünü anlatmaya yarayan eylem için kullanılır. || Desteğe ünsüz, ünlüyle biten bir sözcüğe tek ünlüden oluşan ya da ünlüyle süregelen bir ek ekle nirken araya giren ünsüz için kullanılır.(—> BAĞLANTI* üNSüZü.)
—Eczc. Destek madde, etken madde lerin karışmasını sağlamak suretiyle ilaçların bileşimine giren, fakat tedavi edici tesiri bulunmayan madde (Zamk ve müsilajlar, su, yağ ve reçine içinde destek madde olarak kullanılır.)
—Eğit. Destek doçent, üniversite öğre tim üyeliğinin ilk basamağı. (Destek de çentliğe atanacak olanlarda doktora ya da tıpta uzmanlık unvanını ya da üniversitelerarası kurul'un önerisi üstüne Yükseköğretim kurulu'nea saptanacak belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmak; yabancı dil imtihanını başarmak koşulları aranır.)
—Elektrotekn. Desteğe kutup, bir doğru akım makinesinde komütasyonun daha iyi gerçekleşmesini sağlamaya yarayan ve ekseni etkisiz bir düzlem üstünde bulunan ek manyetik kutup.
—Mat. ve Mant. Destek teorem, tanıtlanması, bir teoremin tanıtlanmasına hazırlık oluşturan önerme (Eşanl. LEMMA)
—Muhs. Destek defter -» DEFTER.
—Petr. san. Desteğe boruhattı, şehir haricinde oturan kullanıcılara gaz ulaştırmayı elde eden ve çoğu zaman dağıtım merkezinden uzakta yer edinen boruhattı.
—Ruhbil. Desteğe öğrenme, bir kişinin, kendisi eylemi yapmadan sözkonusu eylemi yapmakta olan başka bir kişiye baka baka daha iyi iş yapabilecek duruma gelmesini elde eden öğrenme seçimi.
—Tekst. Destek ürün, tekstil kimyasında katkı maddesi olarak kullanılan ürünlerin tümü.
—Tıp. Destek anestezist, anestezist hekime yardım eden tıp çalışanı. || Destek, bakıcı, bir sıhhat kuruluşunda sağlıkla ilgili işler gören şahıs.
1. Bir işte, bir çalışmada gerektiğinde bir hiç kimseye yardım eden kimse: Bahçe işleri için bir destek tutman koşul.
2. Bir hiç kimseye destek olan, onu sakınan, sorunlarını çözmede, sıkıntılarını yok etmede destek olan kimse; muin: Tann yardımcın olsun. Bu işlerde en büyük yardımcım karım oldu. Onun şeklinde bir yardımcım olsa ben de yaparım.
3. Bir meslek, bir vazife adıyla kullanıldığında, o meslekte, o görevde bir hiç kimseye yardım eden kimseyi ve mesleki konumunu belirtir; muavin, yaver: Müdür yardımcısı. Yönetmen yardımcısı.
4. Bir hiç kimseye, (bir şeyde) destek olmak, ona (o şeyde) yardım etmek: Bana bu mevzuda lütfen destek ol.
5. Bir şeye destek olmak, katkıda bulunmak, onu kolaylaştırmak: Bu izler, suçlunun olmasına destek oldu. Bu önlemler, enflasyonun hızının düşürülmesine destek olması imkansız.
—Dilbil. Bir anlatıda, iletişimin ya da isteğin yerine getirilmesini kolaylaştırmaya çalışan bir eyleyenin yerine getirmiş olduğu işlev.
—İda. huk. Başkan yardımcısı, belediye ya da herhangi bir kamu ya da hususi hukuk kuruluşunda başkanın yerine kimi işleri yürüten görevli. || Müdür yardımcısı, kamu ya da hususi hukuk kurumlannda müdürün kimi işlerini yürüten görevli.
—Oy. Bir satranç turnuvasında şampiyona destek olan şahıs.
—Sine, ve TV. Bir filmin ya da bir TV yapımının gerçekleştirilmesinde, işlerin tümü ya da belli bölümleri için sorumlulara yardım eden şahıs. (Çekimlerde bir ya da daha çok yönetmen yardımcısı, görüntü yönetmeni yardımcıları, kurgucu, dekorcu ve ses yönetmeni yardımcıları vazife alabilir.)
—Ted. Aslolan ilaç ya da tedavinin enerjisini çoğaltmak ya da etkilerini tamamlamak amacıyla uygulanan ek ilaç ya da tedavi..
—Tıp Tıp yardımcısı, doktorun yerine (yalnız başına ya da onun kontrolü altında) bir hastaya ya da özürlüye (tedavi ya da protez yaprha amacı ile) bir işlem tatbik eden meslek sahibi. (Hastabakıcılar, gözlükçüler, fizik tedavide masajcılar, ayak bakıcıları [pedikür], konuşma bozukluklarını tedavi edenler [ortofonist], görme bozukluklannı tedavi edenler [ortoptist], işitme protezleri ile ilgili olanlar (odiyoprotezcij tıp yardımcılarıdırlar.)
♦ sıf.
1. Yardım eden, destekleyen.
2. Destek kitap, ders kitabındaki mevzular doğrultusunda hazırlanan, gerektiğinde yararlanılan kitap.
—Ask. Destek hedef, aslolan hedeften ne kadar uzaklıkta olduğu malum bir nokta; düzenleme tanzim hedefi. (Destek hedef, aslolan hedefe atıştan ilkin bir tanzim noktası olarak kullanılır. Atış, destek hedef üstüne yöneltilerek düzenlenir. Destek hedef, aslolan hedefe baskın şeklinde ateş açmak istendiği vakit kullanılır. Esas hedefi tanımlamak amacıyla kullanılan hedef de, destek hedef sayılır.) || Destek derslik, banş ya da sefer durumunda muharip birliklerin yönetimsel, teknik ve her türlü ikmal, bakım hizmetlerini yürüten derslik.
—Ask. denize. Desteğe filo, harp esnasında kullanılmak suretiyle devlet tarafınca el- konulmuş ve donatılmış tecim gemilerinden oluşan filo. || Destek vapur, ikmal, onarım ve nakliye işlerinde kullanılan askeri vapur.
—Bilş. Bilgisayarın, merkezi hafıza dışındaki her belleği için kullanılır. (Döner bellekler, diskler, tamburlar ve manyetik bantlar, birer destek bellektir.)
—Bot. Destek hücre Florideae grubundan kırmızı suyosunlarında, döllenme sonucu oluşan bir çekirdeği alarak karposporofitin genişlemesini elde eden hücre (Nemalionales ye Gelidiales takımlanrıdan başka takımlarda bir ya da iki destek hücre kuşağı bu şekilde oluşur ve son dönem hücreleri karposporları taşır.)
—Denize Destek vapur, deniz çalışmalarında (yedekleme, demir atma, yük ya da ağır donanım taşıma, dalma harekâtları, kuyu açma tesislerine ikmal) kullanılan, kuvvetli motorlara haiz minik vapur.
—Dilbil. üretici dilbilgisinde eylem ekleri paradigmasını oluşturan öğeler bütünü için kullanılır. || Destek eylem, ad asil sözcüklerin ya da fiilimsilerin (sıfat-fiil, ad-fiil) eylem işlevinde kullanılmasını elde eden eylem için kullanılır (imek, etmek, eylemek, olmak, kılmak). Kimi dillerde gerçek anlamını yitirerek başka bir fiile kişisiz bir halde (sıfat-fiil, mastar) birleşerek ya fiili çekmeye ya da oluşun bir görünüşünü anlatmaya yarayan eylem için kullanılır. || Desteğe ünsüz, ünlüyle biten bir sözcüğe tek ünlüden oluşan ya da ünlüyle süregelen bir ek ekle nirken araya giren ünsüz için kullanılır.(—> BAĞLANTI* üNSüZü.)
—Eczc. Destek madde, etken madde lerin karışmasını sağlamak suretiyle ilaçların bileşimine giren, fakat tedavi edici tesiri bulunmayan madde (Zamk ve müsilajlar, su, yağ ve reçine içinde destek madde olarak kullanılır.)
—Eğit. Destek doçent, üniversite öğre tim üyeliğinin ilk basamağı. (Destek de çentliğe atanacak olanlarda doktora ya da tıpta uzmanlık unvanını ya da üniversitelerarası kurul'un önerisi üstüne Yükseköğretim kurulu'nea saptanacak belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmak; yabancı dil imtihanını başarmak koşulları aranır.)
—Elektrotekn. Desteğe kutup, bir doğru akım makinesinde komütasyonun daha iyi gerçekleşmesini sağlamaya yarayan ve ekseni etkisiz bir düzlem üstünde bulunan ek manyetik kutup.
—Mat. ve Mant. Destek teorem, tanıtlanması, bir teoremin tanıtlanmasına hazırlık oluşturan önerme (Eşanl. LEMMA)
—Muhs. Destek defter -» DEFTER.
—Petr. san. Desteğe boruhattı, şehir haricinde oturan kullanıcılara gaz ulaştırmayı elde eden ve çoğu zaman dağıtım merkezinden uzakta yer edinen boruhattı.
—Ruhbil. Desteğe öğrenme, bir kişinin, kendisi eylemi yapmadan sözkonusu eylemi yapmakta olan başka bir kişiye baka baka daha iyi iş yapabilecek duruma gelmesini elde eden öğrenme seçimi.
—Tekst. Destek ürün, tekstil kimyasında katkı maddesi olarak kullanılan ürünlerin tümü.
—Tıp. Destek anestezist, anestezist hekime yardım eden tıp çalışanı. || Destek, bakıcı, bir sıhhat kuruluşunda sağlıkla ilgili işler gören şahıs.
Kaynak: Büyük Larousse
üçgenin destek elemanları ve bunların özellikleri nedir, ispatı nasıldır?
Destek fikir nedir?
Sindirime destek organlar nedir?
destek
isim, ödat
1 . Yardım eden ya da gerektiğinde yardım edecek olan (kimse vb.), muavin, muin, yaver:
"Savcı yardımcısı, tüm savcı yardımcıları şeklinde, akıllı bir adamdı."- H. Taner.
2 . Yardımı olan (şey, nesne:
"Vücut yapısı da onun güldürücülüğünde ayrı bir destek unsurdu."- H. Taner.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
destek olmak
Birleşik Sözler
destek ders
destek doçent
destek fiil
destek eylem
destek yargıcı
destek hücre
destek kitap
destek oyuncu
destek yargıcı
başyardımcı
öğretim yardımcıları
isim, ödat
1 . Yardım eden ya da gerektiğinde yardım edecek olan (kimse vb.), muavin, muin, yaver:
"Savcı yardımcısı, tüm savcı yardımcıları şeklinde, akıllı bir adamdı."- H. Taner.
2 . Yardımı olan (şey, nesne:
"Vücut yapısı da onun güldürücülüğünde ayrı bir destek unsurdu."- H. Taner.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
destek olmak
Birleşik Sözler
destek ders
destek doçent
destek fiil
destek eylem
destek yargıcı
destek hücre
destek kitap
destek oyuncu
destek yargıcı
başyardımcı
öğretim yardımcıları
destek ingilizcesi
- helper, assistant, aid; associate; deputy; auxiliary; ancillary, subsidiary
üçgenin destek elemanları ve bunların özellikleri nedir, ispatı nasıldır?
Destek fikir nedir?
Sindirime destek organlar nedir?
YORUMLAR