Yatak Nedir?

Yatak -ğı isim 1 . Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üstüne ya da içine yatılan eşya, yatak: "Sabahleyin onu aynı güzellikte bul...

Yatak -ğı

isim





1 . Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üstüne ya da içine yatılan eşya, yatak:

"Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım."- R. H. Karay.

2 . Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek meydana getirilen şilte.

3 .
üstüne şilte konulmuş olan karyola, somya, kerevet vb.


4 .
coğrafya

Irmak, çay, dere vb.nin, içinde aktıkları yer, akak, mecra:

"Meyveler kızarmadan dalı üstünde soldu / Irmak yatağı sahil, kırlar dikenlik oldu"- F. N. Çamlıbel.

5 . Katmanlaşmış herhangi bir madde yığını:

"Çakıl yatağı."- .

6 . Bir şeyin çok bulunmuş olduğu yer:

"Yeşil sarıklı evliya yataklarının huzurunda gibiyim."- R. H. Karay.

7 . Maden ya da fosil ocaklarında birbirini izleyen iki maden, taş ya da kömür tabakası içinde uzanan damar.

8 .
Çanak biçimindeki bir havzada ya da buna benzer bir oluşumda toplanmış petrol birikintisi.


9 .
Gizli saklı barınak ya da bir suçluyu gizlice barındıran yer:

"Hırsız yatağı. Eşkıya yatağı."- .

10 . Makinelerde hareketli bölümleri içine alan hareketli ya da durağan parça:

"Namlu yatağı. Eksen yatağı."- .

11 . Fideleri gömmek için toprakta oluşturulan çukur.

12 .
Turunçgilleri ve yumurta vb. ürünleri korumak suretiyle saman vb.nden yararlanılarak meydana getirilen yer.


13 .
hayvan bilimi

Katmanlı bir kaya bütününde maden filizi ya da taş döküntüsünden oluşan çok ince katman.


Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • yatağa bağlamak
  • yatağa bağlanmak
  • yatağa serilmek
  • yatağa (ya da yataklara) düşmek
  • (birinin) yatağına girmek
  • yatağını ayırmak
  • (birini) yatak çekmek
  • yatak yapmak (ya da sermek)
  • yatak yorgan yatmak
Birleşik Sözler

  • yatak çarşafı
  • yatakhane
  • yatak liman
  • yatak limonu
  • yatak mobilya
  • yatak odası
  • yatak örtüsü
  • yatak ekibi
  • ağ yatak
  • bilyeli yatak
  • ikili yatak
  • metal yatak
  • döl yatağı
  • vapur yatağı
  • hırsız yatağı
  • ızgara yatağı
  • maden yatağı
  • muylu yatağı
  • su yatağı
  • yer yatağı
Ad: yatak.jpg










  • Yatak Odası Dekorasyonu


  • Yatak Yarası


  • Makina Elemanları - Yatak



YATAK a.

1. Uyumak ya da dinlenmek için üstüne yatılan eşya: Yatağına uzanmak. (Bk. ansikl. böl. Mobc.)

2. Bu eşyanın durağan bölümünü oluşturan ve üstüne şilte konan karyola, sedir, somya vb.: Tahta yatak. Pirinç yatak.




3. üstüne yatılan şilte, yatak: Sert bir yatak.

4. Bir yatağı örten çarşaf, yorgan ve örtülerin tümü: Yatağını toplamadan bırakmak.

5. Bir hastanenin, bir otelin, bir konaklama yerinin kapasitesini, hizmete sunulan yer sayısını belirtmek için kullanılan birim: Hastanelerdeki yatak sayısı yetersiz.

6. Yerde üstüne yatılabilecek, uzanılabilecek ve yatak yumuşaklığında olan her- şey: Otları toplayıp yatak yapmak.

7. Herhangi bir maddeden ya da türlü nesnelerden oluşan yatay katman: Kuru, çakıl yatağı.

8. Bir maddenin oluşturduğu yatay ya da düşey organik katman.

9. A. + yatağı, belli nitelikteki kimselerin, hayvanların vb. çok sayıda ve bir arada bulunmuş olduğu yer: Burası kentin serseri yatağıdır. Aslan yatağı.

10. Aranan birini saklayan kimse.

11. Bir makinede devingen bölümleri içine alan devingen ya da durağan parça: Namlu yatağı. Mermi yatağı. Bir parçayı yatağına yerleştirmek.

12. Fideleri gömmek için toprakta oluşturulan çukur.

13. Turunçgiller, yumurta vb. ürünlerin saman içinde korunduğu yer.

14. Yatak çarşafı, yatılan şiltenin üstüne serilen örtü; çarşaf. || (Bir kimseyi) yatak çekmek, bitkin, zayıf düşmek; ayakta duracak hali olmamak. || Yatak odası, yatmak için kullanılan oda. || Yatak odası ekibi, karyola, gardırop, hela masası türünden yatak odasına konulmuş olan eşyalar bütünü. || Yatak ekibi, şilte, yastık ve yorgan kılıflarından oluşan örtülerin tümü; yatak odası ekibi. || Yatağa!, gidip yatın. || Yatağını yapmak, yatabilmek için ya da yataktan kalktıktan sonrasında üstündeki çarşaf ve örtüleri muntazam bir halde sermek. || Yatak yorgan, yatak yatak yatmak -* YORGAN. || Yatağa bağlanmak, yataktan çıkamamak, bir hastalıktan dolayı yatmak zorunda kalmak. || Yatağa, yataklara düşmek, hasta olup yatmak. || Yatağa girmek, yatmak. || Yatağa serilmek, bitkinlikten bitkin bir halde yatağa uzanmak. || (Birinin) yatağına girmek, onunla cinsel ilişkide bulunmak. || Yatağında ölmek, kendi evinde organik bir ölümü olmak. || Yatakta, cinsel davranışlarında (tkz ): Yatakta kötü değil. || Yatağını ayırmak, artık aynı yatakta yatmamak.


—Avc. Kurt yatağı, kurdun yatmış olduğu, yavruladığı ve yavrularını büyüttüğü yer.


—Bayınd. Düşüm yatağı, hidrolik bir inşaatın su etkisiyle kazılmasını önlemek için aşağı çığır temellerine yerleştirilen kâ- gir yapı. || Düzenlenmiş yatak, bir akarsuyun şeddeler yardımıyla yönlendirilen suni yatağı.


—Cev. hazl. Süzücü yatak, özgül hacmi, ayrılacak minerallerin özgül kütlelerinin ara değerine haiz olan, belli boyutta taneler içeren yatak.


—Denize. Karaya oturmuş bir geminin, kumda ya da çamurda açmış olduğu oyuk. || Akıntı yatağı, akıntının çok kuvvetli olduğu yer. || Vapur yatağı, gemilerin güvenlik içinde konaklayabileceği, rüzgâr ve akıntıdan uzak demir yeri, f Rüzgâr yatağı, rüzgârın estiği yön. || Sintine yatağı, kazan ve makinelerin üstüne oturtulduğu, sintinedeki postalara tutturulmuş sehpalardan her biri. || Şaft yatağı, vapur teknesinin içinde ya da haricinde yer edinen ve pervane şaftına desteklik icra eden yatak. || Yan mataforası yatağı, yan mataforalar vapur bordasına birleştirildiğinde, açılmalarını önlemek için mataforaların özgür uçlarının içine oturtulduğu çember.


—Dy. Kama ya da cıvatalar yardımıyla traverse tespit edilen ve gerek rayı, gerek makas dilleri şeklinde direkt travers üstüne oturmayan hususi parçaları taşıyan dökme demir ya da çelik parça. (Eşanl. KU- SİNE.) || Bçji ya da bissel yatağı, içinde boji ya da bisselin seyir esnasında istenilen tüm konumları almasını elde eden bir dönme ve mafsal düzer«ği bulunan parça. || Dingil yatağı, bir demiryolu taşında, dingil ucunu (aksı) taşıyan düzenek. || Rulmanlı yatak, makaralı bir rulman yardımıyla dingil aksı üstüne yerleştirilmiş dingil yatağı.


—Esk. sil. Bir okun dip tarafına, yay ipinin üstünde durmasını sağlamak için açılmış çentik.


—Eşy. Yatak ısıtıcı, bir yatağın ısıtılması için kullanılan elektrikli ya da elektriksiz aygıt.


—Ev eşy. Yatak örtüsü, yapıldıktan sonrasında yatağa serilen ve iki taraftan sarkan örtü. (Düz, işlemeli kumaştan ya da yün kuştü- yü ya da bileşik elyafla kapitone edilmiş iki kat kumaştan yapılabilir.)


—Foto. Mercek yatağı, bir merceği ya da bir mercek grubunu bir objektifin montü- rüne yerleştirmeyi ve merkezlemeyi elde eden mekanik parça.


—Geom. Hepsi aynı bir düzlemde bulunan aynı bir ailenin eğrilerinin geçmiş olduğu değişmez nokta.


—Hidrol. Bir vadinin dibinde akarsuyun akmış olduğu kısmı. (Irmak yatağı ikiye ayrılır: yalnızca taşkınlar esnasında sularla örtülen büyük yatak ya da taşkın yatağı; düzgüsel koşullarda sularla örtülü olan minik ya da devamlı yatak.) [Bk. ansikl. böl.] || Yatak değişiklik yapma bir akarsu yatağının tamamen ya da kısmen yer değiştirmesi. (Bk. ansikl. böl.)


—Akarsu yatağının, akarsuyun işlevi sebebiyle, çoğunlukla süratli, hatta ani olarak geçici bir süre için değişmesi.


—Isıl, mot Biyel yatağı sarması, bir pistonlu makinede, yağlamanın herhangi bir nedenle kesilmesi sonucu biyel başındaki sürtünme önleyici yatak metalinin erimesi ve makinenin artık kullanılanmaz duruma gelmesi.


—inş. Kesme taşlardan oluşan bir örgü sırasının üst yüzeyi. || Yatak yüzeyi, bir örgüde yatay derzler. || Eğik yatak, iki kemer taşı arasındaki eğrisel derz. || üzengi yatağı, bir kemer ya da tonozda, yatakları yatay olan ve konsol çalışmayan kemer taşlarının tümü.


—Kim. müh. Kat kat ayrılmış tabakalar durumunda bulunan ve çoğu zaman pek kalınca olmayan madde katmanı. (Yataklar, durağan ve akışkan yataklar olmak suretiyle ikiye ayrılır.)


—Mad. oc. Tortul bir oluşumun, iki yan- taş (tavan ve taban taşı) içinde kalan mineralleşmiş kısmı. (İşletilebilir bir cevher yatağı birçok cevher katından oluşabilir. İnce kömür yataklarına damar adı verilir.) || işletildiğinde kıymet kazanabilen cevher oluşumu. || Çatlak dolgulu cevher yatağı, içlerine mineral dolmuş çatlaklardan oluşan cevher yatağı. (“Stockwerkâ€ler bu tür yataklardandır.) || Filon tipi cevher yatağı, mineralleşmiş bölümleri filon biçiminde bulunan cevher yatağı.


—Mak. san. Döner bir mili desteklemeye ve kılavuzlamaya yarayan organ. (Bk. ansikl. böl.) || Kılavuz yatak, yalnızca dönme eksenine dik kuvvetleri karşılamak zorunda olan bir mili kılavuzlayan yatak. || Kılavuzlama yatağı, ekip tezgâhlarında (bilhassa torna ve taşlama tezgâhları), çapına oranla uzun bir dönel parça işlenirken, bunun, takımın uyguladığı kuvvet etkisiyle eğilmemesi için kullanılan aygıt. (Kılavuzlama yatağı, döner parçayı çevreleyen ve parçanın dayandığı sert parmaklar [dayanak] ya da tekercikler taşıyan bir kafes ya da bir kollar bütününden oluşur. Makinenin tablası ya da kızak yollan üstüne bağlanan durağan kılavuzlama yatağı ve parça silindirsel olduğunda, ekip taşıyıcı otomobile bağlı olan ve daha duyarlı bir işlemeye olanak veren gezer kılavuzlama yatağı ayırt edilir.)


—Metalürj. Yatak alaşımı, yumuşak bir ana .evre (matris) içine sert bir ikinci fazın karıştırılması yöntemiyle hazırlanan ve sürtünme önleyici özellikler taşıyan kurşun, antimon, kalay, bakır alaşımı. || Yatak pirinci, bileşiminde % 60 bakır, % 1,5 alüminyum, % 1 mangan, % 1 demir ve % 36,5'e dek çinko bulunan pirinç. || Yatak tuncu, yapısında % 5-20 kalay, % 0-20 kurşun ve çok azca oranda fosfor bulunan tunç. || Döküm ya da kum yatağı, dökümcülükte kalıbın üstüne yerleştirildiği kum katmanı. (Buna kalıp yatağı da denir.)


—Mim. Yatak hücresi, bir odanın duvarı ya da ahşap bölmesi içinde yatak yerleştirmek için bırakılan niş.


—Nük. müh. Yakıt yatağı, sodyumla soğutulan süratli nötronlu bir reaktörde yakıt ve verimli madde demetlerini taşıyan yapı. (Bu yapı çoğu zaman, gergi çubuklarıyla bir araya getirilmiş ve demetlerin ayaklarının girmesi için delikler açılmış yatay iki çelik levhadan oluşur.)


—Oto. Yatak sarması, yağlama eksikliğinden lanan ısınma sebebiyle, biyel yataklarını kaplayan beyaz metal alaşımın eriyerek aşınması (seyrek rastlanan bir arızadır).


—Örg. Örme tezgâhlarında, paletli iğnelerin yerleştirildiği, eşit aralıklı yuvalar içeren parça. (Yatak, doğrusal, silindirsel ya da çembersel olabilir; çembersel olduğunda yuvalar radyal olarak yerleştirilir.)


— Gagalı iğneli tezgâhlarda, iğnelerin sabit- leştirildiği parça.


—Petr. sşın. Belirli bir jeolojik malzemenin biriktiği yer. || Hidrokarbonları tutmaya elverişli jeolojik bir oluşum içindeki birikim. (Bk. ansikl. böl.)


—Saatç. Durağan(durgun) ya da hareketli parçaların destek yüzeyi. (Eşanl. YUVA.)


—Sil. Çekirdek yatağı, silindir biçimindeki bölümüyle mermi üstüne oturan bir kovanın daralan kısmı. || Dürbün yatağı, bir aygıtı (mesela bir nişan aygıtı) taşınması için eğri bir yüzey üstüne yerleştirilmiş düz yüzey. || Kapsül yatağı, fişek kapsüllerinin dip bölümlerinin ortasında yer edinen kabarıklık. (Kapsül yatağının üstünde bulunan kapsül horoz tarafınca itilir) || Kasatura yatağı, bir tüfek namlusunun ön bölümünde bulunan ve tüfek çatmayı elde eden çıkıntı. || Mermi yatağı, alev ateş bir silahın namlusunun arkasında bulunan ve ateşlemeden ilkin içine fişek ya da barut yerleştirilen yuva. || Rulmanlı kule yatağı, bir tank kulesinin beden üstüne oturmasını elde eden, bilyalı rulmanlı düzenek.


—Sine. Kamera ya da gösterici merceğinin arkasından geçişi esnasında filmi izleyeceği yolu göstermeye yarayan parça


—Taşoc. ve Mad. oc. Kayaç hacminin, yatay ya da eğik bir doğrultuya bakılırsa katmanlar halinde organik ayrılması. || Yatak yüzü, tortul kayaçlarda çökel yüzeyine koşut olan yön. || Yatağında kesilmiş, yataklara koşut olarak kesilmiş bir döşeme taşı için kullanılır (Bu şekilde bir taşın ezilmeye karşı direnci, yatağa düşey olarak kesilmiş bir taşın direncinden çoğu zaman daha çoktur.) || Sert yatak, gevrek yatak, katmanın karşılıklı olarak alt ve üst yüzleri.


—Tıp. Mekanik yatak, yükseltme düzeneği olan yatak. (Sırtüstü hareketsiz yatma zorunda olan hastalar ve yaralılar, çamaşır değişiklik yapmak, pansuman yapmak ve organik gereksinimlerini yerine getirmek suretiyle bu yatakta gerektiği şeklinde kaldırılırlar). || Ortopedik yatak, hastaların istenilen durum ve eğimde yatırılmasını elde eden ve bilhassa kırıkları olan yaralıların tedavisinde kullanılan yatak.


—Yerbil. Tortul bir oluşumun en minik li- tolojik kısmı. || Cevher yatağı, işletilmeye elverişli mineral yatağı.


—Zootekn. Kolan yatağı, evcil dörtayaklı- larda, döş ile karın içinde, göğüskemiğinin arka kısmına denk gelen beden bölgesi.


♦ sıf.

1. Yatak biçiminde.

2. Yatak liman, büyük vapur ve donanmaların uzun süre kalmalarına elverişli liman.


—ANSİKL. Eski Türkler'de hayvancılık önde gelen bir uğraş olduğundan yatak yapımında koyun yününden yararlanılıyor, bir torbanın içine doldurulmuş yün ya da keçe yataklar kullanılıyor, üste de keçe örtülüyordu. Göçebe yaşamdan yerleşik düzene geçişle bugünkü anlamda yataklar kullanılmaya başlandı. Saraylarda, zengin evlerde taranmış ince yünden, ince kıtık ya da kuştüyünden yapılmış yataklar kullanıldığı da bazı larda belirtilmektedir Göçebe yaşam sürdüren topluluklarda taşınması kolay keçe, kilim vb. örtüler ve ot yataklar sözkonusuydu. VIII. yy.'dan sonrasında, bilhassa IX. ve X. yy.'larda kıymetli kumaşlarla kaplanmış, üstü işlemelerle bezenmiş yün yataklara rastlanır. Selçuklular döneminde de yastık başları, üstü ve yorganı işli yatak takımları kullanılıyordu. OsmanlIlar döneminde, pamuk yün ya da kuştüyünden meydana getirilen yataklar, örtüleri ve işlemeleriyle birer sanat yapıtı niteliği kazanmıştır. Yorgan yüzü olarak ince kadife, atlas, yazma vb. kullanıldı, yatak örtüleri simler ve hatta kıymetli taşlarla bezendi. Dantel, oya vb. de yatak ekibi süslemelerinde mühim rol oynadı. Anadolu' da daha çok ot, saman, kıtık, yün ya da pamuk yataklar kullanıldı Bugün geleneksel yatak tipleri yanında içi yaylı, sünger vb. maddelerden yapılmış yataklar da vardır.


—Hidrol. Irmak dinamiğinin tüm tesirleri ırmak yatağının sınırları içinde kalır; yatağın nitelikleri hem akış hızını, türbülansı, akıntıların sürükleme güçlerini ve katı cisimlerin taşınmasını etkisinde bırakır, hem de onların sonucunda biçimlenir, iki çeşit ırmak yatağı vardır: büyük yatak ya da taşkın yatağı ve minik ya da devamlı yatak.


* Irmak yataklarının çeşitli tipleri. Düzgüsel ırmak yatakları üç büyük öbeğe ayrılır. Pe tekli yataklar debilerine oranla çok geniş olur, tek ıslak yatakları vardır; üstelik bir çok kıvrıntılıdır. İkinci öbektekiler hem bük- lümsüzdür hem de düzgüsel debileriyle aktıkları sırada çok daha geniş olurlar. Değişken ve kimi zaman belirsiz kenarları içinde, çoğunlukla su düzeyi üstünde kalan kum ya da çakıltaşı yığınları ve sığlıkları bulunur; bu engebeler, sulu, büklümlü ve değişken yatakları birbirinden ayırır; iç sapmalı bu çok geniş yatakların, sürükleme gücü devasa yükseklikte akıntıların ve, çoğunlukla dağlardan kopup gelen iri gereçlerin çokluğu sebebiyle bir dolma eğiliminin etkisiyle oluştukları sanılır.

Son olarak, oldukça dengeli birçok kolun birbirinden ayrılmış olduğu ırmak kesimleri haricinde, ziraat yapılabilen ve insanların devamlı yaşayabildiği, kanallarla birbirinden ayrılan adaları da unutmamak gerekir: sözgelimi Viyana'nın çıkışında Tuna üstündeki adalar; daha aşağıda Slovak- ya ile Macaristan içinde bu ırmağın kollarıyla kuşatılan iki büyük ada.


* Akarsu yataklarında bağıntılı şekiller. Çeşitli nedenler (aşağı kesime doğru akan sıvı kütlelerinin kıvrımlar çizme eğilimi; ırmak yataklarında görülen oyma ve doldurma eylemlerinin enine profilde her yerde aynı olmaması) ırmağın kıvrımlar çizerek akmasına neden olur; hatta yatakları geniş olmayan tüm düz çığırlı ırmakların içinde bile kıvrımlı akışlara rastlanır. Büyük hızla ilerleyen sular almaşık olarak ırmağın bir o kenarına bir bu kenarına yaklaşır. Kıyılar dayanıklı gereçlerden oluşmamışsa süratli akıntılar kıyılardan birini aşındırır; oysa daha yavaş akan ve daha yüklü sular diğer tarafı doldurmaya adım atar. Bu etkisinde bırakır ortalama olarak ırmak yatağının başlangıçtaki genişliğini koruyarak geliştiğinde kenarlar (dolayısıyla da düzgüsel yatak) kıvrımlı hale gelmesine ve menderesler oluşmasına neden olur.

Ote taraftan, çok geniş düz yataklarda suyla dolu her kanal kıvrımlar çizme eğilimi gösterir. XIX. yy.'daki bazı mühendisler (bilhassa de fransız Fargue), yatağın ya da bir tek en süratli akıntının kıvrımlı olmasının, ırmak profiliyle dipleri sistemli halde etkileyen "bağıntılı şekiller"in ortaya çıkmasına niçin bulunduğunu kanıtladılar.

Eğrilerin bulunmuş olduğu yerde enine profiller, taraftan gelen etkilerle sarplaşmış, içbükey kenarların uzağında olmayan, dışarıya doğru derinleşen bakışımsız üçgenler oluşturur. Yatağın bu kesiminde "muylar" oyulur. Bir eğriyle onu izleyen ters yandaki eğri içinde, aşağı yukarı bakışımlı enine profillerle eşikler oluşturan dipler sığlaşır.

Birçok bolca sulu ırmakta, suların çekik zamanındaki maksimum derinlik, eşiklerde çoğu zaman 1,5-3 m içinde değişirken muylarda 7-15 m'yi bulur.

Irmağın yukarı kesimiyle aşağı kesimi arasındaki en derin noktalardan geçen çizgiler, bu yüzden bir çeşit sinüzoitler çizer. Yatay doğrultuda yatakta görülen bu minik topografya şekilleri, özgür akış sırasındaki iç ulaşımın düzenlenmesi esnasında hesaba iştirak etmesi ihtiyaç duyulan başlıca olgudur. Netice olarak bunlar mahalli eğimler oluşturur ve eşiklere oranla muylar üstünde akış hızını azaltır; bundan dolayı eşikler, belli bir seviyede, üstünde gerçek ivintilerin oluştuğu birer baraj görevi yapar. Debi arttıkça mahalli boyuna eğim ve akıntıların hızı, genel eğimi yeterince değişmeden kalan her kesim süresince giderek eşit hale gelir.


* Başka vakalar Irmak yataklarının özelliklerini etkileyen, ırmak dinamiği ve jeomorfolojiyle ilgili başka vakalar da vardır; menderesler, alüvyonlarla yatağın yükselmesi, sapma değiştirmeler, çığır değişimleri ve son olarak da ırmakların enine profilleri.


* Yatak değişiklik yapma. Yatak değişiklik yapma çoğu zaman çok sığ bir yataklanmanın ve sürüklenip gelen bolca oranda dolgu malzemesinin yatakta tabanını alüvyon ovasına bakılırsa yükseltmesi sonucu oluşur Öncesinden başka bir suyun açıp terk etmiş olduğu bir geçit ya da komşu bir akarsuyun açmış olduğu yol yeni yatağın oluşmasını kolaylaştırır. En mühimleri Huanghu nehrinde görülür. 1887'de gelişen bir yatak değişiklik yapma vakası birkaç milyon insanoğlunun ölümüne yol açmıştı.


—Mad. oc. Yeraltı işletmesi ya da açık işletme yöntemleriyle işletilen maden yatakları oluşumlarındaki farklılıklar sebebiyle çok çeşitli biçimlerde (birkaç santimetre kalınlığındaki ince bir damardan, birkaç milyon ton ağırlığındaki cevher bloklarına kadar) bulunabilir. Bununla beraber, işletme yönünden yataklar, geometrik olarak üç grupta toplanır:

1. kalınlığı birkaç metreyi geçmeyen ve çoğu zaman oda-topuk yöntemiyle işletilen azca eğimli yataklar (büyük yatay açıklıklar sözkonusudur);

2. kalınlığı birkaç metreyle sınırı olan olan ve çoğu zaman dolgulu yatay dilimlerle ya da ambarlı yatak yöntemiyle işletilen, çok eğimli yataklar (düşey boyutlar ağır basar);

3. boyutları çok büyük olan yataklar, bu tür yataklarda üretim büyük boşluklarla, blok göçerime ya da dolgulu, dilim yöntemleriyle gerçekleştirilir (cevherin her üç boyutu da büyüktür)


—Mak. san. Yataklar kaymalı ya da rulmanlı olabilirler.


*En rahat kaymalı yatak milin eksenine koşut bir tespit tabanı içeren dökme demir bir gövdeden oluşur; tekparça ya da çokparçalı (kapalı yataklar) olabilir. Mili taşıyan yüzeyler yumuşak dökme demirden ya da bronzdan meydana getirilen ve çoğu zaman bir beyaz* metalle kaplanan iki yatak yastığından oluşur. Yastıklar rijit ya da küre mafsallı halde takılabilirler; birinci durumda yatak ekseninin yönü değişmez; ikinicı durumda yastıkların uygun halde durağan bir oyuk içinde oynayan küresel bir dış taşıyıcısı bulunur; bu düzenleme yastıkların yön değiştirmelerini ve bükülen milin şekil değiştirmelerini izlemelerini sağlar. Yağlama* bir büretle ya da gresle, ya da bir yağlama halkası ile devamlı besleme yöntemiyle gerçekleştirilir: yatağın alt tarafında bulunan bir yağ deposuna daldırılmış bulunan ve mil tarafınca döndürülen halka, yağı "örümcek ayağı" isminde olan ve yağın dağıtımını elde eden oluklarla donatılmış bulunan yastıkların üst tarafına çıkarır. Yağ oluklar içine bir pompa vesilesiyle da gönderilebilir (bilhassa içten yanmalı motor yataklarının tazyik altında yağlanması). Yataklann aşınması ile oluşan boşluk montaj esnasında yastıkların arasına yerleştirilen kalınlık parçalannın ayarlanmasıyla ya da birbirlerine birleştikleri düzlemden araç-gereç kaldırılarak giderilir.

Büyük yüklerin sözkonusu olduğu ya da yüksek hızların ya da büyük duyarlığın gerektiği hallerde, akışkan yataklar kullanılır; bunlarda mili, bir pompa ile (hidrostatik yataklar) ya da karşı karşıya bulunan yüzeylerin bağıl hareketi ile (hidrodinamik yataklar) tazyik altında tutulan ince bir yağ katmanı taşır. Ek olarak yatağın ısınması ve temizlik problemleri ortaya çıkıyorsa, aynı ilkeye dayanan, fakat yağ yerine gaz halinde bir akışkan kullanılan, gazlı yataklar'a başvurulur. Hususi uygulamalar için (uzay gemileri, bir deniz fenerini besleyen rüzgâr motoru, kinetik enerji akümülatörü), milin elektromanyetik kuvvetler tarafınca taşındığı, manyetik yataklar kullanılabilir. Bu tür yataklarla çok büyük devir sayılarına (50 000 dev/dk) çıkılabilir.


*Geniş bir kullanma alanı bulunan rulmanhı (bilyalı, masuralı, iğneli) yataklar, kaymanın yerini yuvarlanmanın alması sebebiyle enerji kayıplarının büyük seviyede azalmasını sağlarlar. Devasa yükseklikte dönme hızlarına dayanan rulmanlı yataklar çok büyük yüklerde kullanılamazlar. Bir yatak aynı anda eksenel bir yük taşımak zorunda ise büte adını alır; düşey bir milin alt ucuna yerleştirilmişse düşey yatak ya da eksenel yatak adını alır.


—Mobc. Kauçuk yatak, sıcakta kalıplanan lateks köpüğünden ya da çoğu zaman bileşik polyester köpüğünden elde edilir; kalıplama işleminden ilkin, dövme yöntemiyle köpüğe katıştırılan hava kabarcıkları, yoğunluğunu ve esneklik derecesini belirler. Yaylı yatak, birçok yay içeren metal bir iskeletten oluşur; yaylar silindirsel ve esnek, ya da iki yüzleri koni biçiminde ve daha serttir, iskeletin ve yayların üstüne, yayların çıkıntılarını örten çok sağlam bir bez kılıf ve ek olarak birkaç kat tekstil geçirilir; bu kaplamalar, esneklikleriyle yatağa rahatlık kazandırdıkları şeklinde, yalıtkanlık görevi de görürler.


—Petr. san. Yeraltında, gözenekli ve ge- çirimli bir hazne kayacın boşlukları düzgüsel olarak suyla doludur; bu suyun büyük bir bölümünün yerini, indirgenemez su bakımından yalnız kısmi bir doymaya neden olan hidrokarbonlar aldığında, petrol yatağından söz edilir. Böylece yatak, içindeki gözenekli bölümleri devamlı bir evre oluşturan hidrokarbonlarla dolu bir kayaç hacmine denk düşer; yatağın tavanı geçirimsiz bir örtüyle, tabanı su düzlemiyle sınırlıdır; bu su düzleminin altındaki boşluklar tamamen suyla kaplıdır. Ek olarak su düzlemi, düzgüsel olarak yataydır (hidrostatik rejim bakımından), sadece eğimli de olabilir (hidrodinamik rejim bakımından). Hidrokarbonlar sıvı ya da gaz halinde bulunur; eğer hem sıvı hem de gaz halindeki hidrokarbonlar bir arada bulunursa, daha hafifçe olan gaz, ham petrolün üstünde yer alır. Bir yatak, kapan denilen jeolojik bir geçirimsiz örtü

bir hidrokarbon yatakının şematik kesiti sapma ihtiva eder; bu sapma yatağa, bulunmuş olduğu yerdeki konumunu, biçimini ve hacmini verir. Aynı jeolojik birime ilişik olan birçok yatak bir saha oluşturur.



Kaynak: Büyük Larousse




yatak ingilizcesi


1. bed; bedstead.

2. mattress.

3. bed (of a stream, river, or lake); course, channel (of a stream or river).

4. seam, bed, vein, lode, or placer (of a mineral).

5. den, lair (of thieves or animals).

6. place abounding in (game).

7. receiver of stolen goods, fence; person who harbors a criminal.

8. mech. (a) bearing.

9. chamber (of a gun).

10. trench into which seedling plants are transplanted.

11. straw-filled container in which eggs or fruits are stored: yatak limonu lemon which özgü been stored in straw.

-a baðlamak /ý/ (for an illness) to confine (someone) to bed, keep (someone) in bed, make (someone) bedfast.

- çarþafý bed sheet.

-lar çekmek /ý/ to feel like hitting the sack immediately (because of fatigue).

-a düþmek to be bedfast, be laid up (because of illness).

-a girmek to go to bed.

- liman large harbor (capable of accommodating a naval fleet).

- odasý bedroom.

- örtüsü bedspread.


-ýný yapmak /ýn/

1. to make up (someone´s) bed, arrange (someone´s) bedclothes.

2. to make up a bed for (someone), prepare a bed for (someone).


- yüzü bedtick, tick.





  • Yatak Odası Dekorasyonu


  • Yatak Yarası


  • Makina Elemanları - Yatak


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Yatak Nedir?
Yatak Nedir?
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/45843d1458490881-yatak-nedir-yatak.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/yatak-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/yatak-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content