YATAKLIK a. 1. üstüne yatak konulmuş olan tahta ya da metal kerevet, karyola. 2. Aranan bir kimseyi gizleme, gizlice barındırma. 3....
YATAKLIK a.
1. üstüne yatak konulmuş olan tahta ya da metal kerevet, karyola.
2. Aranan bir kimseyi gizleme, gizlice barındırma.
3. (Bir hiç kimseye) yataklık etmek, aranan bir kimseyi gizlice evinde barındırarak ona yardım etmek: Eşkıyalara yataklık etmek.
—Cez. huk. -> SUÇ İŞLEYENLERİ SAKLAMA*
—Zootekn. Hayvanlara yatak olmak suretiyle hayvan barınaklarında (ahır; ağıl, tavla) yere serilen, saman ya da başka bitkisel maddeler benzer biçimde yumuşak, yalıtkan ve emici örtü. (Bk. ansikl. böl.)
♦ sıf. Say. sıf. + yataklık, bir yerin kapasitesini, yer edinen yatak sayısıyla belirtir: İki yüz yataklık koğuş.
—ANSİKL. Zootekn. Yataklıkların üç çeşit görevi vardır: hayvanlara rahat ve sıhhatli bir yatak sağlamak; sıvı kısımları emerek, katı kısımlarla karışarak dışkıları tutmak; çiftlik gübresinin tutabileceği, verimliliği artırıcı maddelerin kütlesini olabildiği kadar çoğaltmak.
Tahıl samanları iyi yatak olur ve hayvan dışkılarının sıvı kısımlarını iyi emer. En iyi saman buğday ve yulaf samanıdır: 100 kilo saman 220 kilo su tutabilir.
Çiftlik gübresi verim artırıcı maddeler bakımından pek varlıklı değildir. Büyükbaş hayvan başına günde ortalama 4 kilo yataklık saman verildiği kabul edilirse, yılda 1 500 kilo çiftlik gübresi elde edilir ki, bununla verim artırıcı madde olarak toprağa 6 ila 7 kilo azot, 2 ila 4 kilo fosforik asit ve 7 ila 15 kilo potas kazandırılır.
Bezelye, bakla, fasulye kabukları öncesinden hayvanlara çiğnetilmeli ya da araçların altında ezilmelidir. Eğreltiotu, funda, katırtırnağı benzer biçimde maddeler çalılığı bolca ülkelerde, sazlar bataklık bölgelerde, varekler deniz kıyılarında; ağaç yaprakları, odun talaşı, ormanlık ülkelerde; yosunlu turba turbalık bölgelerde yataklık olarak kullanılmaktadır. Öncekiler kaldırılmadan aralıklı olarak yataklık serilerek elde edilmiş kalınca ve rahat yataklık tabakasına derin yataklık ya da birikmiş yataklık denir.
1. üstüne yatak konulmuş olan tahta ya da metal kerevet, karyola.
2. Aranan bir kimseyi gizleme, gizlice barındırma.
3. (Bir hiç kimseye) yataklık etmek, aranan bir kimseyi gizlice evinde barındırarak ona yardım etmek: Eşkıyalara yataklık etmek.
—Cez. huk. -> SUÇ İŞLEYENLERİ SAKLAMA*
—Zootekn. Hayvanlara yatak olmak suretiyle hayvan barınaklarında (ahır; ağıl, tavla) yere serilen, saman ya da başka bitkisel maddeler benzer biçimde yumuşak, yalıtkan ve emici örtü. (Bk. ansikl. böl.)
♦ sıf. Say. sıf. + yataklık, bir yerin kapasitesini, yer edinen yatak sayısıyla belirtir: İki yüz yataklık koğuş.
—ANSİKL. Zootekn. Yataklıkların üç çeşit görevi vardır: hayvanlara rahat ve sıhhatli bir yatak sağlamak; sıvı kısımları emerek, katı kısımlarla karışarak dışkıları tutmak; çiftlik gübresinin tutabileceği, verimliliği artırıcı maddelerin kütlesini olabildiği kadar çoğaltmak.
Tahıl samanları iyi yatak olur ve hayvan dışkılarının sıvı kısımlarını iyi emer. En iyi saman buğday ve yulaf samanıdır: 100 kilo saman 220 kilo su tutabilir.
Çiftlik gübresi verim artırıcı maddeler bakımından pek varlıklı değildir. Büyükbaş hayvan başına günde ortalama 4 kilo yataklık saman verildiği kabul edilirse, yılda 1 500 kilo çiftlik gübresi elde edilir ki, bununla verim artırıcı madde olarak toprağa 6 ila 7 kilo azot, 2 ila 4 kilo fosforik asit ve 7 ila 15 kilo potas kazandırılır.
Bezelye, bakla, fasulye kabukları öncesinden hayvanlara çiğnetilmeli ya da araçların altında ezilmelidir. Eğreltiotu, funda, katırtırnağı benzer biçimde maddeler çalılığı bolca ülkelerde, sazlar bataklık bölgelerde, varekler deniz kıyılarında; ağaç yaprakları, odun talaşı, ormanlık ülkelerde; yosunlu turba turbalık bölgelerde yataklık olarak kullanılmaktadır. Öncekiler kaldırılmadan aralıklı olarak yataklık serilerek elde edilmiş kalınca ve rahat yataklık tabakasına derin yataklık ya da birikmiş yataklık denir.
Kaynak: Büyük Larousse
yataklık
isim
1 . üstüne yatak serilen tahta ya da maden kerevet, karyola:
"Yataklığın çevresinde bir şeyin dolaştığına, süründüğüne dikkat ettim."- H. Z. Uşaklıgil.
2 . Suçluları barındırma, gizlice yardım etme.
3 . ödat Herhangi bir sayıda yatağı olan, yatak alabilen.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
yataklık yapmak (ya da etmek)
isim
1 . üstüne yatak serilen tahta ya da maden kerevet, karyola:
"Yataklığın çevresinde bir şeyin dolaştığına, süründüğüne dikkat ettim."- H. Z. Uşaklıgil.
2 . Suçluları barındırma, gizlice yardım etme.
3 . ödat Herhangi bir sayıda yatağı olan, yatak alabilen.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
yataklık yapmak (ya da etmek)
yataklık ingilizcesi
- bedstead; harbouring, harboring
- receiving
YORUMLAR