İleri görüşlülüğü ve reformcu yenilikçi tarafı ve üzerine sanatseverliği ile güçlü bir Osmanlı padişahı olan III. Selim yaşamı ve süreci hak...
İleri görüşlülüğü ve reformcu yenilikçi tarafı ve üzerine sanatseverliği ile güçlü bir Osmanlı padişahı olan III. Selim yaşamı ve süreci hakkında bilgiler.
SELİM III. (1761 – 1808), Osmanlı padişahlarının 28.’sidir. Babası III. Mustafa, anası Mihrişah Sultan’ dır. 1789’da tahta çıktı. 18 yıl padişahlık ettikten sonrasında 1807’deki Kabakçı Mustafa isyanı üstüne tahttan indirildi, 1808’de öldürüldü.
III. Selim, amcası I. Abdülhamit’in yerine tahta çıkmış olduğu vakit devlet işleri çok bozuk durumdaydı. İç ayaklanmalar olmuş, Ruslar’la muharebeye girişilerek ağır kayıplara uğranmıştı. Bu savaşlar sonunda Ruslar’ın Kırım’ı ele geçirmeleri III. Selim’i ilkin dış işlerle uğraşmak zorunda bıraktı. Rusları Kırım’dan, Avusturyalıları da Macaristan’dan çıkarmak istiyordu. Fransa da Mısır’ı işgale başlamıştı. III. Selim tüm bu güç şartlar altında Rusya ve Avusturya ile derhal uyuşmak lüzumunu takdir edemeyerek muharebeye devam etmiş, sonunda ağır şartlarla barışa varılmıştır.
Düzen-ı Cedit Hareketi
Savaşlara son verildikten sonrasında III. Selim, yıllardan bu yana çekilen acıların, devletin temelindeki sarsıntıların direkt doğruya Yeniçeri Ocağı’ndan geldiğini anlamış oldu. Bazı yenilikler yapmayı tasarlıyarak büyük bir hevesle işe koyuldu. Pek çok eski müesseselerin yerine koyduğu yeni müesseselere «Düzen-ı Cedit» (Yeni Seviye) denildi. Ama, daha çok Yeniçeri Ocağı yerine oluşturmak istediği piyade sınıfı bu adla anılır.
İleri görüşlü bir padişah olan III. Selim bir taraftan eski orduyu tedirgin etmemeye çalışırken, bir taraftan da dönemin icaplarına uygun olarak Düzen-ı Cedit teşkilâtını kuruyordu. Bundan ötürü, Fransa’dan öğretmenler getirtmiş, Üsküdar’daki Selimiye Kışlası’nı, Mühendishane’yi, Kumbarahaneyi yaptırmıştı. Ama, gevşek ve yumuşak bir yaradılışı vardı, kan dökmeyi sevmezdi. Memleketteki pek çok karışıklıkları bastırmak elindeyken, eşki ile sulh yapmayı tercih etti. Ote taraftan Yeniçeriler de için için kaynıyordu. Bunun sonucu olarak Kabakçı Mustafa İsyanı çıktı.
Kabakçı Mustafa İsyanı
İmparatorluğun tüm müesseselerinde ıslahat hayata geçirmeye girişen III. Selim’in tutumunu gericiler bir türlü hazmedemiyorlardı. Bunun sonucu olarak, hem de Ruslar’la savaşıldığı bir sırada, Yeniçeriler, Kabakçı Mustafa isminde birinin başa geçmesiyle ayaklandılar. III. Selim’i tahttan indirerek yerine veliaht Şehzade Mustafa (IV. Mustafa)yı tahta çıkardılar. Kabakçı Mustafa isyanı diye anılan bu ayaklanma üstüne, Düzen-ı Cedit hareketiyle kurulan her tür teşkilât kaldırıldı. Gericilerin en büyük dayanağı olan Yeniçeri Ocağı bu şekilde büyük bir yenilik hareketini baltalamış oldu. Ama, III. Selim taraftarları istanbul’dan Rusçuk’a kaçarak vezir Alemdar Mustafa Paşa‘yı buldular. Rusçuk’ta mühim bir ordu toplayan Alemdar, İstanbul’a yürümeye başladı. Maksadı III. Selim’i tekrardan tahta çıkarmaktı.
III. Selim Iyi mi Öldürüldü
Gericiler bu hareketi haber alınca eski padişahı öldürmeye karar verdiler. Sultan Selim’in kapalı olduğu odaya girdikleri vakit, ileri görüşlü büyük hükümdar ney çalıyordu. Yanında hiçbir silâhı yoktu. Haydutlara karşı bir çok saniye elindeki neyle savundu. Gericiler aniden eski padişahı parçaladılar, tam o sırada saraya gelen Alemdar’ın önüne attılar. Alemdar Mustafa Paşa tüm ümitlerinin kaybolduğunu sanarak cesedin üzerine kapanıp ağlarken yanındakiler ona Şehzade Mahmut’u kurtarması icap ettiğini hatırlattılar. Alemdar onu kurtararak tahta çıkardı.
Mahmut, amcası olan III. Selim’in devrimci fikirleriyle yetişmiş ileri görüşlü bir şehzadeydi. Bundan ötürü derhal Düzen-ı Cedit teşkilâtının tekrardan yürürlüğe konulmasını emretti. Ne yazık ki bu hareket de Alemdar Vakası ile sonuçlandı.
III. Selim şiir, müzik faaliyetinde ün kazanmış bir padişahtır. Alaturka müzikte en büyük bestecilerle aynı ayarda sayılır. Şiirde «İlhâmî» takma ismini kullanırdı. Bir divanı vardır.
YORUMLAR