Osmanlı Devleti kurum, yükselme ve duraklama periyodu halk isyanları nedir? -Ekonomik İçerikli İsyanlar -Dinsel içerikli İsyanlar -T...
Osmanlı Devleti kurum, yükselme ve duraklama periyodu halk isyanları nedir?
-Ekonomik İçerikli İsyanlar
-Dinsel içerikli İsyanlar
-Toplumsal İçerikli İsyanlar
*Kurum Süreci
*Yükseliş Süreci
*Duraklama Süreci...
Bu üç Dönemdeki Yukarıda belirtilen içerikli isyanları verirseniz sevinirim..
-Ekonomik İçerikli İsyanlar
-Dinsel içerikli İsyanlar
-Toplumsal İçerikli İsyanlar
*Kurum Süreci
*Yükseliş Süreci
*Duraklama Süreci...
Bu üç Dönemdeki Yukarıda belirtilen içerikli isyanları verirseniz sevinirim..
İÇ ÇALKANTILAR VE İSYANLAR
Osmanlı Devleti,kuruluşundan itibaren çetin mücadeleler içinde yaşamak mecburiyetinde kalmıştır.Bir taraftan Bizans ve Balkanlardaki devletlerle savaşım ederken,öteki taraftan çeşitli Türk beylikleri ile uğraşmıştır.Doğudan ve batıdan rahatsız edilmiştir.Türk ve İslam dünyasını Hristiyan ittifaklarına karşı korurken,kardeş devletlerle de uğraşmak zorunda kalmıştır.
Tüm bunlara karşın,Osmanlılar,İslam dünyasının lideri olan büyük birâ€cihan devletiâ€ni ortaya çıkarmıştır.İçte ve dışta huzuru elde etmiş,bir rahatlık ve itimat ortamı meydana getirmiştir.Askeri başarılarının yanı sıra siyasal,ekonomik ve kültürel gelişmeler elde etmiştir.Türk-İslam kültürünün zirvesi olan bir Osmanlı Uygarlığı meydana getirmiştir.
Yüzyıllarca devam eden üstün başarılarına karşın,yüklendiği çetin görevin ve aleyhinde oluşan ittifakların yükü,devlete ağır gelmeye adım atmıştır.Askeri harcamalar çok terfi etmiştir.Ticari yolların değişmesi Osmanlı Devleti maliyesini negatif yönde etkiledi.Siyasal ve askeri meselelerle uğraşan devlet,dünyada meydana gelen bilimsel ve teknolojik gelişimleri görememiş,gördüklerini de uygulayamamıştır.
Osmanlı Devleti kurulduğu tarihten 17. yüzyıla kadar devamlı ilerleme ve gelişme içinde olmuştur.Çok geniş sınırlara ulaşan devlet 16. yüzyılın ikinci yarısında bir ekip iç meselelerle karşı karşıya gelmiştir.Batıda Avusturya,doğuda İran ile meydana getirilen savaşlar,Osmanlı Devleti'ni bunalımlı bir döneme sokmuştur.
İsyanların Sebepleri ve Özellikleri
Bu zamanda çıkan isyanlar,yönetimin,ordunun ve maliyenin bozulmasıyla ilgilidir.
Yönetimde merkezi otoritesinin zayıflaması üstüne eyaletlerde ve taşra teşkilatında kendi başına hareket eden kişiler ortaya çıktı.Bunlar,halk üstünde baskı kurmaya ve merkezin emirlerini dinlememeye başladılar.Öteki taraftan,uzun devam eden savaşlar sebebiyle askerden kaçanlar eşkıya olarak dağlara çıkıyor ve iç güvenliği tehdit ediyorlardı.Cenk ortamında doğan ekonomik kriz de huzursuzlukların membaı oldu.Maliyenin zayıflaması ile paranın ayarı düşürüldü.Paranın alım gücünün azalması ve yeni vergiler,üretimin düşmesine niçin oldu.Buna karşın ziraatçi,esnaf ve tüccar üstünde vergi yükü daha da arttı.Devlete olan itimat sarsıldı.Bu fırsattan istifade eden kişilerinde teşvikiyle de iç karışıklıklar çıktı.Bu karışıklıkları çıkaranlar,gerçekleşen negatif gelişmelerden dolayı,yer yer halk tarafınca desteklenmiştir.
Ek olarak,iç isyanların sebepleri şöyleki sıralanabilir:
-Bu dönem padişahların yetersiz kişiler olmaları.
-Devlet memurlarının seçimlerde yeterliliğine bakılmayarak,rüşvet ve iltimasın rol oynaması.
-Tımar sisteminin bozulması ve buna bağlı olarak ziraat ve hayvancılığın gerilemesi.
-Uzun devam eden savaşların,güvenliğin bozulmasına ve bunun,çiftçinin toprağını terk etmesine sebep olmasına.
-Halkın her türlü propagandaya kolayca inanması.
-Devşirmelerin her türlü imkana haiz olmalarına karşılık,Türklerin maddi imkansızlıklar içinde olmaları.
Yukarıda belirtilen sebepler insanları isyan etmeye yöneltmiştir.
İstanbul İsyanları
İstanbul'daki isyanlar bir çok kere yeniçeriler ve sipahiler tarafınca çıkarılmıştır.Bunlar,çoğu zaman maaşların yetersizliğini ve zamanında ödenmemesini bahane ediyorlardı.Ek olarak,yeniçeriler bazı devlet adamlarını kendi çıkarları için kışkırtıyordu.Bu durum,devlet içinde huzursuzluk oluşturuyor,anarşinin ortaya sıkmasına sebep oluyordu.Kanlı olan bu isyanlar devlet ileri gelenlerinin hayatına mal olduğu benzer biçimde padişahların tahttan indirilmesine hatta öldürülmesine kadar gidebiliyordu.İstanbul isyanları içinde en tehlikeli olanları III.Murat,Genç, Osman,IV.Murat,IV.Mehmet dönemlerinde meydana gelenlerdir.
III.Murat zamanındaki isyanın en mühim sebebi,akçenin değerinin düşürülerek yeniçerilere ulufe ödenmesiydi. İsyancılar,saraya yürüyerek bu işlerden görevli gördükleri defterdarların katlini istemişlerdir.Çaresiz kalan yönetim,askerlerin istediğini yerine getirdi.Bu durum askerleri daha da cesaretlendirmiş ve arkası gelmeyen yeni isyanlara sevk etmiştir.
Genç Osman,Hotin seferlerinde yetersizliğini görmüş olduğu Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılarak yerine yeni bir ordu kurulmasını planlıyordu.Padişahın bu planını öğrenen yeniçeriler ayaklandılar.Bir çok devlet adamını ve padişahı öldürdüler(1622).II.Osman,isyancılar tarafınca öldürülen ilk padişahtır.Yeniçeriler bu olaylardan sonrasında devlet içinde ki güçlerini arttırmışlardır.
Yeniçeriler ve sipahiler IV.Murat'ın tahta geçmiş olduğu ilk yıllardan itibaren sorun çıkarmaya başladılar.Yeniçerilerin ayaklanması sonucu sadrazam öldürüldü.Bu vakadan etkilenen IV.Murat,devlet otoritesini kurtarmak için çalıştı.Sert tedbirler alarak düzeni ve güvenliği tekrardan sağlamış oldu.İstanbul'daki öteki bir isyan da IV.Mehmet zamanında patlak vermiştir.Harem ağalarının devlet işlerine karıştığını ve ulufelerin dönemin da ödenmediğini ileri sürerek yeniçeriler ayaklandı.Görevli gördükleri birçok devlet adamını idam ettirdiler.Öldürülen bu kişiler,Sultan Ahmet Meydanı'ndaki bir çınar ağacına asıldı.Bundan dolayı bu vakaya Vak'a-i Vakvakiye denilmektedir(1656).
Taşra İsyanları
I.Celali İsyanı
ülkedeki ekonomik sistemin bozulmaya başlaması,taşra isyanlarının temel sebebidir.Devlet yönetiminde meydana gelen otorite boşluğu da genişlemesine sebep teşkil etmiştir.Ek olarak,Avusturya ve İran ile meydana getirilen savaşlar isyanların yayılmasına etken olmuştur.XVII.yüzyıl süresince devam eden bu dönem isyanlarına Celali İsyanları adının verilmesi;Yavuz Sultan Selim döneminde Bozok (Yozgat) bölgesinde Celal isminde birisinin ilk kere isyan etmesinden lanmaktadır.Anadolu'da patlak veren Celali isyanlarından bazıları Karayazıcı,Canpulatoğlu, Kalenderoğlu,Katırcıoğlu,Gürcü,Nebi benzer biçimde kişilerin çıkardığı isyanlardır.
Bunlardan,Karayazıcı,Haçova Savaşı'ndan firar etmiş ve ocaktan kaydı silinmişti.Urfa taraflarında isyan eden Karayazıcı,etrafına,hükümete kırgın olan devlet adamlarını ve asker kaçaklarını topladı.Kuvvetlerin mevcudu kısa zamanda otuz bin kişiye ulaştı.Sokulluzade Hasan Paşa'ya yenilen Karayazıcı,Samsun'a firar etti ve Canik dağlarında girmiş olduğu çatışmada öldü.Kardeşi Deli Hasan,isyana devam etti.Devleti uzun süre uğraştıran Deli Hasan affedildi.Sonrasında Bosna valiliğine getirildi.Burada da rahat durmayan Deli Hasan sonunda idam edildi.
I.Ahmet zamanında,Celali İsyanları iyice yaygınlaşıp tehlikeli olmaya başladı.İsyancılar,Anadolu'nun büyük bir kısmını ele geçirdiler.1606 da Avusturya savaşının sona ermesi üstüne,Sadrazam Kuyucu Mehmet Paşa ve Kanije kahramanı Tiryaki Hasan Paşa isyancıların üstüne gönderildiler.Ilkin Canpolatoğlu,hemen sonra da Kalenderoğlu isyanları bastırıldı.Bunlardan Kalenderoğlu,adamları ile beraber İran'a sığındı.Anadolu da çok sayıda Celali'nin öldürülmesi üstüne devlet otoritesi tekrardan sağlandı.
I.Mustafa zamanında,Erzurum beylerbeyi olan Abaza Mehmet Paşa,II.Osman'ın yeniçeriler tarafınca öldürülmesini bahane ederek isyan etti.Abaza Mehmet Paşa,eline geçirdiği yeniçerileri öldürttü.Sonunda Hüsrev Paşa'ya yenilerek,onunla beraber İstanbul'a geldi.İsyan nedenini ve macerasını IV.Murat'a söyledi.Padişah tarafınca affedildi ve Bosna valiliğine tahin oldu.
II.Öteki İsyanlar (Eyalet İsyanları)
XVII.yüzyılda merkezi yönetimin zayıflaması sonucu Eflak,Boğdan ve Erdel'de çıkan isyanlar güçlükle bastırılabildi.Bu isyanların bastırılması,Osmanlı Devletini bazen Avrupa devletleriyle karşı karşıya getirdi.Osmanlı Devletinin uzak eyaletlerinden önde gelen Yemen,isyanların en fazla görüldüğü yerlerden biriydi.İstanbul'dan belirleme olan yöneticilerin bölgede kontrolü sağlayamamaları sebebiyle Yemen,1598-1635yılları aralığında yerel idarecilerin elinde kaldı.Bağdat'ta Subaşı Bekir'in çıkardığı isyan,IV.Murat döneminde Bağdat seferi ile son buldu.Bağdat beylerbeyi Hüseyin Paşa tarafınca bastırıldı(1655).
XVII.yüzyılda öteki bir mühim isyan da Kırım'da çıktı.1608'de Kırım Hanı Gazi Giray'ın ölümü üstüne oğlu Toktamış,İstanbul'dan gelecek fermanı beklemeden kendini han duyuru ettirdi.Bu durum İstanbul'da iyi karşılanmadı.Kırım Hanlığı'na Selamet Giray belirleme edildi.Bu vaka Kırım'da karışıklıklara sebep oldu.Kırım'daki karışıklıklar,Canbey Giray'ın Kırım hanı olmasına kadar devam etti.
İsyanların Neticeleri
Yeniçerilerin isyankar tavırları Fatih Sultan Mehmet zamanında adım atar.Ulufe mevzusuna dayanan yeniçeri hareketleri,bazen siyasal nitelik kazanmıştır.İstanbul isyanlarında devletin otoritesi ağır bir sarsıntı geçirmiştir.İsyanlar sebebiyle devletin üst dereceli memurlarında ruhsal çöküntü dünyaya gelmiştir. Yüksek dereceli memurların eli silahlı ve kuvvetli çapulcu ordusuna karşı yapabilecekleri bir şey yoktur.Bu gelişmeler sonucunda Osmanlı Devletinin merkezi otoritesi çöktü;inanırlığı ve güvenirliğini yitirdi.
Celali İsyanları'nın membaı büyük seviyede,vergi yükünden yılıp köyünü,çiftini çubuğunu terk eden(çift bozan) insanoğlu oluşturuyordu.Kadıların,taşradaki yöneticilerinin usulsüz,kanuna aykırı iş yapmaları,fazla para(ya da mal) toplamaları,hatta rüşvet almaları,bu isyanların ruhsal temelini meydana getirmiştir.Celali ve Eyalet isyanları bastırıldı.Fakat,ne çift bozan ne kanunsuzluk ve nede rüşvet eksildi.Bunun yanında,kuyucu Murat Paşa'nın isyanları bastırmak için,suçlu suçsuz önüne gelen insanı,çoluk çocuk demeden öldürtmesi derin yaraların açılmasına sebep oldu.
Tecim endüstri,ziraat kısacası üretim,rahatlık ve itimat ortamını sever.İsyanlar sebebiyle ne İstanbul'da ne de Anadolu'da rahatlık kaldı.Ziraat arazileri isyanlar ve bastırma çabaları sonunda tahrip oldu.Halk daha da yoksullaştı.Dolayısıyla devletin gelirleri de azaldı.Halkının refahını,güvenliğini ve huzurunu sağlayamayan devlete itimat kalmadı.
Sebep: İç başlık düzeni!
Osmanlı Devleti'nde ayanlık kurumu hakkında bilgi verir misiniz?
Osmanlı Devleti'nde tatarlar ve ulaklar hakkında bilgi verir misiniz?
Osmanlı Devleti'nde ulaşım ve iletişim hakkında bilgi verir misiniz?
Bu ileti 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
Osmanlı Devleti,kuruluşundan itibaren çetin mücadeleler içinde yaşamak mecburiyetinde kalmıştır.Bir taraftan Bizans ve Balkanlardaki devletlerle savaşım ederken,öteki taraftan çeşitli Türk beylikleri ile uğraşmıştır.Doğudan ve batıdan rahatsız edilmiştir.Türk ve İslam dünyasını Hristiyan ittifaklarına karşı korurken,kardeş devletlerle de uğraşmak zorunda kalmıştır.
Tüm bunlara karşın,Osmanlılar,İslam dünyasının lideri olan büyük birâ€cihan devletiâ€ni ortaya çıkarmıştır.İçte ve dışta huzuru elde etmiş,bir rahatlık ve itimat ortamı meydana getirmiştir.Askeri başarılarının yanı sıra siyasal,ekonomik ve kültürel gelişmeler elde etmiştir.Türk-İslam kültürünün zirvesi olan bir Osmanlı Uygarlığı meydana getirmiştir.
Yüzyıllarca devam eden üstün başarılarına karşın,yüklendiği çetin görevin ve aleyhinde oluşan ittifakların yükü,devlete ağır gelmeye adım atmıştır.Askeri harcamalar çok terfi etmiştir.Ticari yolların değişmesi Osmanlı Devleti maliyesini negatif yönde etkiledi.Siyasal ve askeri meselelerle uğraşan devlet,dünyada meydana gelen bilimsel ve teknolojik gelişimleri görememiş,gördüklerini de uygulayamamıştır.
Osmanlı Devleti kurulduğu tarihten 17. yüzyıla kadar devamlı ilerleme ve gelişme içinde olmuştur.Çok geniş sınırlara ulaşan devlet 16. yüzyılın ikinci yarısında bir ekip iç meselelerle karşı karşıya gelmiştir.Batıda Avusturya,doğuda İran ile meydana getirilen savaşlar,Osmanlı Devleti'ni bunalımlı bir döneme sokmuştur.
İsyanların Sebepleri ve Özellikleri
Bu zamanda çıkan isyanlar,yönetimin,ordunun ve maliyenin bozulmasıyla ilgilidir.
Yönetimde merkezi otoritesinin zayıflaması üstüne eyaletlerde ve taşra teşkilatında kendi başına hareket eden kişiler ortaya çıktı.Bunlar,halk üstünde baskı kurmaya ve merkezin emirlerini dinlememeye başladılar.Öteki taraftan,uzun devam eden savaşlar sebebiyle askerden kaçanlar eşkıya olarak dağlara çıkıyor ve iç güvenliği tehdit ediyorlardı.Cenk ortamında doğan ekonomik kriz de huzursuzlukların membaı oldu.Maliyenin zayıflaması ile paranın ayarı düşürüldü.Paranın alım gücünün azalması ve yeni vergiler,üretimin düşmesine niçin oldu.Buna karşın ziraatçi,esnaf ve tüccar üstünde vergi yükü daha da arttı.Devlete olan itimat sarsıldı.Bu fırsattan istifade eden kişilerinde teşvikiyle de iç karışıklıklar çıktı.Bu karışıklıkları çıkaranlar,gerçekleşen negatif gelişmelerden dolayı,yer yer halk tarafınca desteklenmiştir.
Ek olarak,iç isyanların sebepleri şöyleki sıralanabilir:
-Bu dönem padişahların yetersiz kişiler olmaları.
-Devlet memurlarının seçimlerde yeterliliğine bakılmayarak,rüşvet ve iltimasın rol oynaması.
-Tımar sisteminin bozulması ve buna bağlı olarak ziraat ve hayvancılığın gerilemesi.
-Uzun devam eden savaşların,güvenliğin bozulmasına ve bunun,çiftçinin toprağını terk etmesine sebep olmasına.
-Halkın her türlü propagandaya kolayca inanması.
-Devşirmelerin her türlü imkana haiz olmalarına karşılık,Türklerin maddi imkansızlıklar içinde olmaları.
Yukarıda belirtilen sebepler insanları isyan etmeye yöneltmiştir.
İstanbul İsyanları
İstanbul'daki isyanlar bir çok kere yeniçeriler ve sipahiler tarafınca çıkarılmıştır.Bunlar,çoğu zaman maaşların yetersizliğini ve zamanında ödenmemesini bahane ediyorlardı.Ek olarak,yeniçeriler bazı devlet adamlarını kendi çıkarları için kışkırtıyordu.Bu durum,devlet içinde huzursuzluk oluşturuyor,anarşinin ortaya sıkmasına sebep oluyordu.Kanlı olan bu isyanlar devlet ileri gelenlerinin hayatına mal olduğu benzer biçimde padişahların tahttan indirilmesine hatta öldürülmesine kadar gidebiliyordu.İstanbul isyanları içinde en tehlikeli olanları III.Murat,Genç, Osman,IV.Murat,IV.Mehmet dönemlerinde meydana gelenlerdir.
III.Murat zamanındaki isyanın en mühim sebebi,akçenin değerinin düşürülerek yeniçerilere ulufe ödenmesiydi. İsyancılar,saraya yürüyerek bu işlerden görevli gördükleri defterdarların katlini istemişlerdir.Çaresiz kalan yönetim,askerlerin istediğini yerine getirdi.Bu durum askerleri daha da cesaretlendirmiş ve arkası gelmeyen yeni isyanlara sevk etmiştir.
Genç Osman,Hotin seferlerinde yetersizliğini görmüş olduğu Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılarak yerine yeni bir ordu kurulmasını planlıyordu.Padişahın bu planını öğrenen yeniçeriler ayaklandılar.Bir çok devlet adamını ve padişahı öldürdüler(1622).II.Osman,isyancılar tarafınca öldürülen ilk padişahtır.Yeniçeriler bu olaylardan sonrasında devlet içinde ki güçlerini arttırmışlardır.
Yeniçeriler ve sipahiler IV.Murat'ın tahta geçmiş olduğu ilk yıllardan itibaren sorun çıkarmaya başladılar.Yeniçerilerin ayaklanması sonucu sadrazam öldürüldü.Bu vakadan etkilenen IV.Murat,devlet otoritesini kurtarmak için çalıştı.Sert tedbirler alarak düzeni ve güvenliği tekrardan sağlamış oldu.İstanbul'daki öteki bir isyan da IV.Mehmet zamanında patlak vermiştir.Harem ağalarının devlet işlerine karıştığını ve ulufelerin dönemin da ödenmediğini ileri sürerek yeniçeriler ayaklandı.Görevli gördükleri birçok devlet adamını idam ettirdiler.Öldürülen bu kişiler,Sultan Ahmet Meydanı'ndaki bir çınar ağacına asıldı.Bundan dolayı bu vakaya Vak'a-i Vakvakiye denilmektedir(1656).
Taşra İsyanları
I.Celali İsyanı
ülkedeki ekonomik sistemin bozulmaya başlaması,taşra isyanlarının temel sebebidir.Devlet yönetiminde meydana gelen otorite boşluğu da genişlemesine sebep teşkil etmiştir.Ek olarak,Avusturya ve İran ile meydana getirilen savaşlar isyanların yayılmasına etken olmuştur.XVII.yüzyıl süresince devam eden bu dönem isyanlarına Celali İsyanları adının verilmesi;Yavuz Sultan Selim döneminde Bozok (Yozgat) bölgesinde Celal isminde birisinin ilk kere isyan etmesinden lanmaktadır.Anadolu'da patlak veren Celali isyanlarından bazıları Karayazıcı,Canpulatoğlu, Kalenderoğlu,Katırcıoğlu,Gürcü,Nebi benzer biçimde kişilerin çıkardığı isyanlardır.
Bunlardan,Karayazıcı,Haçova Savaşı'ndan firar etmiş ve ocaktan kaydı silinmişti.Urfa taraflarında isyan eden Karayazıcı,etrafına,hükümete kırgın olan devlet adamlarını ve asker kaçaklarını topladı.Kuvvetlerin mevcudu kısa zamanda otuz bin kişiye ulaştı.Sokulluzade Hasan Paşa'ya yenilen Karayazıcı,Samsun'a firar etti ve Canik dağlarında girmiş olduğu çatışmada öldü.Kardeşi Deli Hasan,isyana devam etti.Devleti uzun süre uğraştıran Deli Hasan affedildi.Sonrasında Bosna valiliğine getirildi.Burada da rahat durmayan Deli Hasan sonunda idam edildi.
I.Ahmet zamanında,Celali İsyanları iyice yaygınlaşıp tehlikeli olmaya başladı.İsyancılar,Anadolu'nun büyük bir kısmını ele geçirdiler.1606 da Avusturya savaşının sona ermesi üstüne,Sadrazam Kuyucu Mehmet Paşa ve Kanije kahramanı Tiryaki Hasan Paşa isyancıların üstüne gönderildiler.Ilkin Canpolatoğlu,hemen sonra da Kalenderoğlu isyanları bastırıldı.Bunlardan Kalenderoğlu,adamları ile beraber İran'a sığındı.Anadolu da çok sayıda Celali'nin öldürülmesi üstüne devlet otoritesi tekrardan sağlandı.
I.Mustafa zamanında,Erzurum beylerbeyi olan Abaza Mehmet Paşa,II.Osman'ın yeniçeriler tarafınca öldürülmesini bahane ederek isyan etti.Abaza Mehmet Paşa,eline geçirdiği yeniçerileri öldürttü.Sonunda Hüsrev Paşa'ya yenilerek,onunla beraber İstanbul'a geldi.İsyan nedenini ve macerasını IV.Murat'a söyledi.Padişah tarafınca affedildi ve Bosna valiliğine tahin oldu.
II.Öteki İsyanlar (Eyalet İsyanları)
XVII.yüzyılda merkezi yönetimin zayıflaması sonucu Eflak,Boğdan ve Erdel'de çıkan isyanlar güçlükle bastırılabildi.Bu isyanların bastırılması,Osmanlı Devletini bazen Avrupa devletleriyle karşı karşıya getirdi.Osmanlı Devletinin uzak eyaletlerinden önde gelen Yemen,isyanların en fazla görüldüğü yerlerden biriydi.İstanbul'dan belirleme olan yöneticilerin bölgede kontrolü sağlayamamaları sebebiyle Yemen,1598-1635yılları aralığında yerel idarecilerin elinde kaldı.Bağdat'ta Subaşı Bekir'in çıkardığı isyan,IV.Murat döneminde Bağdat seferi ile son buldu.Bağdat beylerbeyi Hüseyin Paşa tarafınca bastırıldı(1655).
XVII.yüzyılda öteki bir mühim isyan da Kırım'da çıktı.1608'de Kırım Hanı Gazi Giray'ın ölümü üstüne oğlu Toktamış,İstanbul'dan gelecek fermanı beklemeden kendini han duyuru ettirdi.Bu durum İstanbul'da iyi karşılanmadı.Kırım Hanlığı'na Selamet Giray belirleme edildi.Bu vaka Kırım'da karışıklıklara sebep oldu.Kırım'daki karışıklıklar,Canbey Giray'ın Kırım hanı olmasına kadar devam etti.
İsyanların Neticeleri
Yeniçerilerin isyankar tavırları Fatih Sultan Mehmet zamanında adım atar.Ulufe mevzusuna dayanan yeniçeri hareketleri,bazen siyasal nitelik kazanmıştır.İstanbul isyanlarında devletin otoritesi ağır bir sarsıntı geçirmiştir.İsyanlar sebebiyle devletin üst dereceli memurlarında ruhsal çöküntü dünyaya gelmiştir. Yüksek dereceli memurların eli silahlı ve kuvvetli çapulcu ordusuna karşı yapabilecekleri bir şey yoktur.Bu gelişmeler sonucunda Osmanlı Devletinin merkezi otoritesi çöktü;inanırlığı ve güvenirliğini yitirdi.
Celali İsyanları'nın membaı büyük seviyede,vergi yükünden yılıp köyünü,çiftini çubuğunu terk eden(çift bozan) insanoğlu oluşturuyordu.Kadıların,taşradaki yöneticilerinin usulsüz,kanuna aykırı iş yapmaları,fazla para(ya da mal) toplamaları,hatta rüşvet almaları,bu isyanların ruhsal temelini meydana getirmiştir.Celali ve Eyalet isyanları bastırıldı.Fakat,ne çift bozan ne kanunsuzluk ve nede rüşvet eksildi.Bunun yanında,kuyucu Murat Paşa'nın isyanları bastırmak için,suçlu suçsuz önüne gelen insanı,çoluk çocuk demeden öldürtmesi derin yaraların açılmasına sebep oldu.
Tecim endüstri,ziraat kısacası üretim,rahatlık ve itimat ortamını sever.İsyanlar sebebiyle ne İstanbul'da ne de Anadolu'da rahatlık kaldı.Ziraat arazileri isyanlar ve bastırma çabaları sonunda tahrip oldu.Halk daha da yoksullaştı.Dolayısıyla devletin gelirleri de azaldı.Halkının refahını,güvenliğini ve huzurunu sağlayamayan devlete itimat kalmadı.
Sebep: Bildiri düzeni!
YORUMLAR