LERZE a. (fars. terziden, titremek'ten ferze). Esk. 1. Titreme titreyiş: "Öyleki bir aynlmışlar ve o denli ıztırab çekmişle...
LERZE a. (fars. terziden, titremek'ten ferze). Esk.
1. Titreme titreyiş: "Öyleki bir aynlmışlar ve o denli ıztırab çekmişlerdi ki aşklannın düşüncesi artık lerze değil yeis ve meraret veriyordu" (H. E. Adıvar).
2. Lerze-bahş, lerze-resan, titreten, titreme veren: "hava-yı râyiha lânnda lerze -bahşı derun I remîde bir uyum" (Tevfik Fikret). || berze-dar, lerzenâk, titreyen: "Soğuk, soğuk.... denizin lerzelar girye sesi / eder yüreklere tari bir ihtirazı cenah" (Tevfik Fikret).
1. Titreme titreyiş: "Öyleki bir aynlmışlar ve o denli ıztırab çekmişlerdi ki aşklannın düşüncesi artık lerze değil yeis ve meraret veriyordu" (H. E. Adıvar).
2. Lerze-bahş, lerze-resan, titreten, titreme veren: "hava-yı râyiha lânnda lerze -bahşı derun I remîde bir uyum" (Tevfik Fikret). || berze-dar, lerzenâk, titreyen: "Soğuk, soğuk.... denizin lerzelar girye sesi / eder yüreklere tari bir ihtirazı cenah" (Tevfik Fikret).
Kaynak: Büyük Larousse
lerze isim Farsça lerze
- Titreme, titreyiş: "Aşklarının düşüncesi artık lerze değil yeis ve meraret veriyordu."- H. E. Adıvar.
YORUMLAR